« : Nisan 09, 2010, 07:56:29 ÖS » |
|
HZ.MUHAMM ED S.A.V EFENDİMİZ KONU İÇİN LÜTFEN ALTTAKİ GOOGLE LİNKİNİ TIKLAYINI Z
VİDEO LİNKLERİ
http://www.google.com.tr/#q=HZ.MUHAMMED%20&hl=tr&tbo=1&output=search&tbs=vid:1&ei=wT-_S5SwDM2VONau6JYE&sa=X&oi=tool&resnum=2&ct=tlink&ved=0CAYQpwU&fp=1616553c29dac7ba
http://www.youtube.com/watch?v=nZ0bvrdLueo YAZILI METİN LİNKLERİ
http://www.google.com.tr/#hl=tr&source=hp&q=HZ.MUHAMMED+&meta=&aq=f&aqi=g10&aql=&oq=&gs_rfai=&fp=1616553c29dac7ba
RESULULLA HIN DİLİNDEN DUALAR
PEYGAMBER EFENDİMİZ HZ.MUHAMM ED (S.A.V.) İN DİLİNDEN DUALAR
http://www.izafet.com/ayet-hadis-ve-dualar/99756-peygamber-efendimizden-s-a-v-dualar.html
1) Allah’ım! Sapıklığa düşmekten veya düşürülmekten, ayağımın kaymasından veya kaydırılmasından, zulmetmek ten veya zulme uğramaktan, cehalete düşmekten veya cahil bırakılmaktan sana sığınırım. Tirmîzî (3/152) ; İbni Mâce (2/336)
2) Allah’ım! Doğu ve batının arasını uzaklaştırdığın gibi beni de günahlarımdan uzaklaştır. Allah’ım! Beyaz elbisenin kirden temizlend iği gibi, beni de günahlarımdan temizle. Allah’ım! Beni günahlarımdan kar, su ve dolu ile temizle. Buharî (1/181) ; Müslim (1/419)
3) Rabbimiz olan Allah'ım! Sana hamdedere k seni tüm noksanlıklardan tenzih ederim. Allah'ım! Beni bağışla.
Buharî (1/99) ; Müslim (1/350)
4) Allah'ım! Günahlarımın hepsini, küçüğünü ve büyüğünü, ilkini ve sonunu, gizlisini ve aşikârını bağışla. Müslim (1/350)
5) Allah'ım! Gazabından rızana, cezalandırmandan affına, senden yine sana sığınırım. Sana olan övgüleri sayamam. Sen, kendini övdüğün gibisin.
Müslim(1/532)
6) Allah'ım! Beni bağışla ve bana merhamet et. Beni doğru yola ilet ve bana ihsan eyle, bana afiyet ve rızık ver. Ve beni yücelt. İbni Mâce (1/148)
7) Allah'ım! Kabir azabından sana sığınırım. Mesih Deccal’ın fitnesind en sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesind en sana sığınırım. Allah'ım! Günahtan ve borçtan sana sığınırım. Buharî (2/202); Müslim (1/412)
8 ) Allah'ım! Yaptığım ve yapacağım, gizli ve aşikâr işlediğim, israf ettiğim ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı bağışla. Sen Mukaddim (Öne alan) ve Muahhirsi n (geciktire nsin). Senden başka ilah yoktur. Müslim (1/534)
9) Allah'ım Seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardım et. Ebû Davud (2/86); Nesâi (3/53)
10) Allah'ım! Cimrilikt en sana sığınırım, korkaklıktan sana sığınırım, çok yaşlanarak (elden ayaktan düşmekten) sana sığınırım, dünya fitnesi ve kabir azabından sana sığınırım. Buharî (Bkz:Fethu’l-Bâri (6/35)
11) Allah'ım! Gayb ilminle ve yaratma kudretinl e hayatın benim için hayırlı olduğunu bildiğin müddetçe beni yaşat. Ölümümün benim için daha hayırlı olduğunu bildiğinde de beni vefat ettir. Allah'ım! Gizli ve aşikâr, senden hakkıyla korkmayı dilerim. Senden rıza ve öfke anında hak sözü (söylemeyi) dilerim. Zenginlik ve fakirlikt e senden itidalli olmayı dilerim. Bitmeyen bir nimet ve sonu gelmeyen bir göz aydınlığı dilerim. Senden, kaza sonrası rıza göstermeyi ve ölümden sonra kolay bir hayatı dilerim. Yüzüne bakmanın lezzetini, zarar verici bir hastalık ve saptırıcı bir fitneye uğramaksızın sana kavuşmanın özlemini dilerim. Allah'ım! Bizi iman zineti ile süsle ve bizi hidayete ermiş, doğru yolun rehberler i kıl. Nesâi (4/54-55)
12) Allah'ım! Senden, faydalı bir ilim, temiz bir rızık ve makbul bir amel dilerim. Zâdü’l-Meâd (2/375)
13) Yüzümü, hakka yönelerek, gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ben, O’na ortak koşanlardan değilim. Namazım ve diğer ibadetler im, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundu m ve ben Müslümanlardanım. Allah’ım melik sensin, senden başka ilah yoktur. Sen benim Rabbimsin ve ben de senin kulunum. Nefsime zulmettim . Günahımı itiraf ettim. Tüm günahlarımı bağışla. Şüphesiz, günahları ancak sen bağışlarsın. Beni ahlâkın en güzeline erdir. Onun en güzeline ancak sen erdirirsi n. Ahlâkın kötüsünden de beni uzaklaştır. Zira kötüsünden ancak sen uzaklaştırırsın. Buyur, Allah’ım buyur! Hayrın tümü iki elindedir . Şer, sana nispet edilmez. Ben sana sığınır ve sana dönerim. Sen mübarek ve yücesin. Senden mağfiret diler ve sana tevbe ederim. Müslim (1/534)
14) Allah'ım! Hamd sanadır. Sen, göklerin, yerin ve onlarda bulunanla rın Rabbisin. Sen Hakk'sın. Va'din de haktır. Sözün de hak ve sana dönüş de haktır. Cennet ve cehennem hak, Peygamber lerin de haktır. Muhammed (s.a.s.) hak ve kıyamet haktır. Allah'ım! Sana teslim oldum; sana tevekkül ettim, sana iman ettim ve tevbe edip sana döndüm. Senin düşmanını düşman edindim. Ve senin hükmüne başvurdum. Gizli ve aşikâr, yaptığım ve yapacağım amellerim i bağışla. Öne geçiren ve geri bırakan sensin. Senden başka ilah yoktur. Sen benim ilâhımsın. Buharî (Bkz:Fethu’l-Bâri (3/3); Müslim (1/532)
RESULULLA HIN DİLİNDEN DUALAR
http://www.biriz.biz/dualar/dua2.htm
Allahım, bana kendi katından hidâyet ihsân eyle, kendi fazlu kereminde n bana ihsân eyle, rahmetini bana akıt ve bereketle rinden bana inzâl eyle.
Allahım! Ben âcizim, sen beni kuvvetlen dir. Ben zelil bir kimseyim, sen beni izzetlend ir. Ben fakirim, sen beni zenginleştir yâ erhamerra himîn.
Allahım ben senin kulunum, kulunun ve câriyenin oğluyum. Perçemim senin elindedir . Bende hükmün geçerlidir, hakkımdaki kaza'n, adalettir . Senin olan, senin kendine isim verdiğin veya kitabında indirdiğin yahut yaratıklarından birine bildirdiğin veya katında, gayb ilminde kendine tahsis ettiğin bir isimle senden dilerim ki Kur'ân'ı kalbimin baharı, üzüntümün cilâsı, keder ve tasamın giderilme si için vesile kılasın.
Allahım! Ben, senin pak, güzel, mübarek ve yüce nezdinde en sevimli olan, onunla dua edildiği taktirde hemen icabet ettiğin, onunla senden istenince hemen verdiğin, onunla rahmetin talep edilince rahmetini esirgemed iğin, onunla kurtuluş talep edilince kurtuluş verdiğin isminle senden istiyorum ."
Allahım! Benim için takdir ettiğin herşeyin sonu hayır olmasını senden, senin merhameti nden dilerim. Ey merhamet edenlerin en merhametl isi
Allahım! Cehennem azabından, kabir azabından, Mesih Deccâl'in fitnesind en, hayat ve ölüm fitnesind en sana sığınırım."
Allahım! Cenneti ve Cennete götürecek söz ve işleri senden ister, Cehennemd en ve Cehenneme sürükleyecek söz ve hareketle rden sana sığınırım.
Allahım! Hâlde ve gelecekte bildiğim ve bilmediğim bütün iyilikler i senden ister, bildiğim ve bilmediğim hâlde ve gelecekte bütün kötülüklerden sana sığınırım.
Allahım! Kulun ve Resûlün Muhammed sallâllahü aleyhi ve sellemin senden istediği hayır ve iyilikler i senden ister ve sana sığınıp ilticâ ettiği her şeyden ben de sana sığınırım.
Allahım! Kur’ân-ı kerîm hürmetine bana rahmet eyle, Kur’ânı bana îmân, nûr, hidâyet ve rahmet kıl, Allahım Kur’ân-ı nasib et, Kur’ân-ı kerîmi lehimde hüccet kıl. Ey âlemlerin Rabbi.
Allahım! Peygamber in Muhammed aleyhisse lam, dostun İbrahim aleyhisse lam, sırdaşın Mûsâ aleyhisse lam, Kelîme ve ruhundan olan Îsâ aleyhisse lam hürmetine, Mûsâ’ya inen Tevrat, Îsâ’ya inen İncil, Dâvûd’a inen Zebûr, Muhammed aleyhisse lâma inen Kur’ân hürmetine, bütün peygamber lerine yaptığın vahiy hürmetine, Mahlûkâtın üzerindeki kazâ ve takdîrin, senden isteyenle re verdiğin, fakir ettiğin zenginler, zengin ettiğin fakirler, hidâyete ulaştırdığın kimseler hürmetine; Mûsâ Aleyhisse lâma bildirdiğin, kulların rızıklarını böldüğün yeryüzünün, harekette n sükûna erdirdiğin dağların, ayakta tuttuğun, arş-ı âzamı taşıttığın ism-i âzamın hürmetine; Kur’ân-ı Kerîmde nâzil olan samed, ahad ve tâhir isimlerin in hürmetine; gündüzleri aydınlatıp geceleri karartan ismin hürmetine; azamet-i Kibriyân ve nûr-i vechin hürmetine,Senin kuvvet ve kudretinl e Kur’ân-ı Kerîmi okuyup anlamağı ve onu bütün vücûduma duyurmanı ve bütün hareketle rimi ona uydurmamı senden dilerim. Kuvvet ve kudret ancak sendendir . Yâ erhamerra himîn.
Bildiğimiz-bilmediğimiz bütün iyilikler i ver, bildiğimiz-bilmediğimiz bütün kötülüklerden muhafaza et, her işimizin sonunu güzel eyle, dünya sıkıntılarından ve ahıret azabından bizi koru!
Bizi dostlarına dost, düşmanlarına düşman olanlarda n ve sabreden ve şükredenlerden eyle!
Ey hayy u kayyûm olan Allahım! Bütün işlerimi düzeltmeni, bir an bile beni kendi başıma bırakmamanı, rahmetine sığınarak senden isterim.
Kulağıma, gözüme sıhhat ver! Küfürden, fakirlik ve kabir azabından, zulmetmek ten ve zulme uğramaktan sana sığınırım.
Ya Rabbi, bize dünya ve ahırette güzellik ver ve Cehennem azabından bizi koru!
Ya Rabbi, faydasız ilimden, makbul olmıyan ibâdetten ve kabul edilmiyen duâdan, acizlikte n, tembellik ten, korkaklıktan, cimrilikt en ve her çeşit hastalıktan, gece ve gündüz gelecek kötülüklerden, sıkıntılardan kötü arkadaştan ve kötü komşudan sana sığınırım!
|
|
« Son Düzenleme: Mart 18, 2012, 02:56:49 ÖS Gönderen: administratör »
|
Logged
|
|
|
|
« Yanıtla #1 : Kasım 05, 2017, 12:44:39 ÖS » |
|
DUA VE İSLAM
http://www.nurludualar-com.tr.gg
Dua , Allaha kendimiz veya başkası adına Yalvarmamız anlamına geldiği gibi Aynı zamanda Dua , bir arzuhaldi r bir dilekçedir Nasılki resmi bir kuruma dilekçe verirken Matbu olan bir şekli varsa , onu doldururu z Veya yoksa bir dilekçe örneğine göre doldururu z Ve elbette dilekçe yazarken verilecek makama " Saygılarımla arz ederim " diye ifade kullanırız Allaha verilen dilekçeninde bir adabı olacaktır mutlaka Allah c.c bizi yaratandır ve kuluyuz Ona yalvarırkende halimizi arz ederkende Kulluğumuzdan ve saygımızdan asla kusur edemeyiz Boynumuzu büker halimizi yaradana arz ederiz
Dua etmek için , nerede olursak olalım Ellerimiz i Allaha açarak duaya başladığımız an Allah c.c yarattığı tüm mahlukatın ettiği duayı duyar Duanın gereğini , ya bu dünyada yada ahirette nasip eder Müminin mümine edeceği dua Allah katında makbul ve mübarektir Müminlerin içinde ve dua edenlerin içinde Allaha yakın olan ve Allaha dost olan birileri olabilir Kimin Allaha daha yakın olduğunu bizler bilemeyiz Allah cc. herşeyi bilen ve görendir
DUANIN MAKBUL OLANI BAŞKASI ADINA EDİLEN DUADIR
Allahtan bir şey isteyecek sek Dua ederek istiyoruz ve Dua bir dilekçedir Duanın makbul olanı kişinin başkasına ettiği duadır " Günahsız bir ağızla Dua ediniz " buyurulmuştur Günahsız ağızdan kasıt ise şudur : Herkes başkası için Dua ederse Kendisi içinde Dua edenler olacaktır mutlaka Ve kişi başkası adına günah işleyemeyeceği için Başkası adına ettiği Dua İşte günahsız ağızla edilen Duadır Bazen Rabbimizi n katında sizin duanız değil Başkasının sizin için ettiği dua daha makbuldür Rabbim kimin adına edilen ve kimin ettiği duayı kabul eder Bunu biz bilemeyiz Rabbimiz bilir Rabbim tüm dualarımızı ve dilekleri nizi kabul eylesin inşallah
Dua , kaderde yazılan ve niyetimiz le eylemleri mizle Husule gelen her türlü hadiseye karşı tedbirdir Dua deyince , dua zaten iki türlüdür kavli dua ve fiili dua Kavli dua zikirdir ve Allaha verilen dilekçedir Müslümanın düşüncesidir Ancak fiili dua olmadan yani duanın gereği olan eylem olmadan Düşünce eyleme dönüşmeden Kavli duanın gereği fiiliyata dönüşmeden Duanın gereği için çaba sarfedilm eden hiç bir şey olmaz
Peygamber imiz Hz.Muhamm ed sav Efendimiz zikir çekmeyi bilmiyorm uyduDua etmeyi bilmiyorm uyduda Hudeybiye Uhud Bedir'de savaştı Fatih Sultan Mehmed niye döktürdü şahin toplarını madem Akşemseddin ve Molla Gürani birer dua okurdu İstanbulu alırdık Demekki dua dışındada çalşmak üretmek emek harcamak gerekiyor değilmi Fakat bazı zikirmati k ehlinin bunlardan haberi yoktur veya işine gelmiyord ur
Osmanlı varken ve dünyaya hükmederken sadece zikirmati k olabilird i Çünkü müslümanları ayakta tutan ve islamiyet in sancaktarı Osmanlı vardı Ama artık Osmanlı yok ve dünyayı siyonizm yönetiyor Sadece zikirmati k ile siyonizm yenilgiye uğratılamaz Bazı tarikat ehli ise siyonizmi n bilim ve teknoloji k olarak Silah gücünün çok yüksek olduğunu ifade ederek Rabbimizd en yardım istemek için tesbihat tavsiye etmektedi rler Akan müslüman kanının böyle durdurula cağını düşünmektedirler Allah c.c Kuran-ı kerimde sürekli ayet-i kerimeler de " Ey akıl sahipleri " demektedi r Siyonistl er akıllarını kullanara k silah üretiyorlarsa Allah c.c aynı aklı müslümanlarada vermiştir Müslümanlarda silah üretmek zorundadırlar Siyonistl erden daha üstün silah teknoloji si mutlaka müslümanlarda olmalıdır O zaman işte siyonizm müslümanlarla savaşmak ve kan dökmek yerine Farklı yöntemler kullanmak zorunda kalır Ancak silah üretmek içinde bilim ve teknoloji ehli müslümana ihtiyaç vardır Dua tüm tedbirler alındıktan sonra Takdiri Allah'tan beklemekd ir Duanın kavli olanını ve fiili duanın gereğinide yerine getirmek için çabalamalıyız
DUA VE KADER
https://www.ahmedhulusi.org/tr/kitap/dua-ve-zikir/dua-ve-kader DUA söz konusu olduğu zaman, hemen pek çoğumuz yanlış bilgiyle şartlanmak yüzünden, “Aman canım kaderde ne varsa o olacak, DUA’ya ne gerek var ” deyiverir iz.
Oysa, bu tamamıyla yanlış bir görüştür
Kader konusunda gerçek bilgileri, Kur’ân-ı Kerîm âyetlerine ve tamamıyla Hz. Rasûlullâh (s.a.v.)’in buyruklarına dayanan biçimde “İNSAN ve SIRLARI” isimli kitabın kader konusuyla ilgili bölümünde okurlarımıza açıkladık. KADER kesindir ve hiç kimse bunun dışına asla çıkamaz. Nitekim, Hazreti Rasûlullâh(s.a.v.) açıklamalarında, bunu en dar anlayışlıların dahi fark edebileceği bir biçimde vurguluyo r. Ne yazık ki, bu gerçeği yansıtan hadîs-î şerîfi, hadis kitapları hariç, hiçbir kitapta bulamıyorsunuz. Yazamıyorlar!.. Ama gerçek, yazılmasa da, söylenmese de gerçektir. Hele Rasûlullâh (s.a.v.) tarafından da en yalın bir biçimde açıklanmışsa
Burada çok önemli olan husus şudur: KADER’in tekniği!..
KADER-DUA ilişkisini izaha girmeden önce, bu konudaki Rasûlullâh’ın birkaç buyruğunu nakletmey e çalışalım size...
“KADER'i ancak DUA değiştirir. Ömrü ise ancak iyilik uzatır. Şüphesiz ki, kişi işlemiş olduğu günah sebebiyle rızıktan mahrum edilir.”
“KAZA’yı ancak DUA geri çevirir... Ömrü ise iyilik uzatır.”
“Tedbirin kadere faydası olmaz; DUA’nın ise gelmiş ve gelmemiş musîbetlere faydası vardır; şüphesiz ki belâ iner, DUA onu karşılar ve kıyamete kadar çarpışırlar.”
Evet, bir yandan, kaderin değişmeyeceği belirtili yor; diğer yandan DUA’nın kaderi, kazayı geri çevireceğiaçıklanıyor. Bu iki hususu nasıl birleştirip, nasıl bir sonuç elde edeceğiz
Bilelimki .İnsanların kaderi takdir edilmiştir. her şey gibi... Ne var ki, DUA faktörü de bu KADER sistemi içinde yer alan bir faktördür; DUA ederseniz, kaderdeki olayı geri çevirebilirsiniz, kazayı reddedebi lirsiniz; ancak bu DUA’yı yapmak, gene kaderiniz in elvermesi yle mümkün... Yani, kaderiniz müsaitse DUA edebilirs iniz ve böylece de o gelecek olan olayı geri çevirebilirsiniz.
Kaderiniz de kolaylaştırılmışsa DUA etmek, size o belâ veya musîbet gelmeden önce DUA edersiniz ve o olayın zararından korunmuş olursunuz .
Dolayısıyladır ki, tedbirle takdiri değiştiremezsiniz; fakat, takdirde varsa tedbir alır ve böylece de kazayı geri çevirmiş olursunuz .
Bu hususta Halife Ömer (r.a.), bize bir uygulamasıyla son derece önemli bir uyarıda bulunmuştu… Orduyla Şam’a giden Halife Ömer (r.a.) şehre yaklaştığı zaman, veba salgını olduğunu haber alınca orduya geri dönülmesi talimatını verir. Bu durum üzerine, kader kavramını anlayamay an ve işin şeklinde kalanlar şaşırırlar ve sorarlar:
— Allâh’ın kaderinde n mi kaçıyorsun yâ Ömer
Kaderin tekniğini anlamış olan Hazreti Ömer (r.a.)’ın cevabı hepimize bir derstir:
— Allâh’ın kazasından Allâh’ın kaderine kaçıyorum!..
İşte yukarıda anlatılan cevap, bu kader konusunun “püf noktası”dır.
Kader mutlak ve kesindir!..
İnsan ise, kendisind en meydana gelenleri n neticesin i görecektir.
“...İNSAN İÇİN YANLIZCA ÇALIŞMALARININ (kendisind en açığa çıkanların) SONUCU OLUŞACAKTIR!” (53.Necm: 39) âyetini hatırlayalım
İşte bu sebepledi r ki, siz ne yapabiliy orsanız, elinizden ne geliyorsa onu yapmak zorundasınız... DUA edebiliyo rsanız, hemen ediniz Bir çalışma yapma imkânına sahipseni z, hemen yapınız Korunmak için elinizden gelen bir şey varsa, hemen tatbik ediniz.
Biliniz ki; yapabildiğiniz, kaderiniz in müsaade ettiğidir ve yaptığınızın sonucunu da mutlaka görürsünüz.
Bu yüzden denilmiştir; “DUA kazayı reddeder”, diye... Yani, o kazanın reddi sizin duanıza bağlıdır!.. O musîbetin size isâbet etmemesi, sizin o hususta dua etmenize bağlıdır. Dolayısıyla, dua edersiniz ve o kaza veya hoşlanmadığınız olay size isâbet etmez; ya da umduğunuz, olmasını istediğiniz olay o duanız vesilesiy le gerçekleşir.
Hazreti Rasûlullâh (s.a.v.) “keşke” demeyi şeytan ameli olarak nitelemiştir. Bunun mânâsını çok düşünmek ve bu hususu iyi anlamak mecburiye tindeyiz Niçin, “keşke” demek yasaklanmıştır
Bilelim ki DUA, kader sistemi içinde yer alan çok önemli bir unsurdur
DUA edebiliyo rsanız, edebildiğiniz kadar DUA ediniz; hepsinin de faydasını, dünya hayatında anlayamay acağınız kadar fazlasıyla göreceksiniz. Zira, Allâh, kulunda ortaya çıkartacağı pek çok özelliği DUAşartına bağlamış; takdir ettiği pek çok şeye DUA’yı vesile kılmıştır. Bu yüzdendir ki, “DUA müminin silahı”olmuştur.
DUA, takdirin tüm güzelliklerinin size ulaşmasına vesile olan en değerli nimettir. Onu elden geldiğince çok ve güçlü olarak kullanan, en büyük nimetlere kavuşacak olandır.
Kaderi anlamayan cahil ise, DUA’yı terk eder; tüm mahrumiye t ve çileler de onu bekler!..
Konuyu Rasûlullâh AleyhisSe lâm’ın şu açıklamasıyla bağlayalım :
“İçinizden her kime DUA KAPISI AÇILMIŞ ise, muhakkak ona rahmet kapıları açılmıştır ve Allâh’tan, kendisind en âfiyet istenilme sinden daha sevimli bir şey istenmemiştir.”
“DUA, inen belâya ve inmeyen belâya karşı faydalıdır. Ey Allâh’ın kulları, DUAYA SIMSIKI SARILINIZ ”
https://www.ahmedhulusi.org/tr/kitap/dua-ve-zikir/dua-ve-kader
DUA NEDİR
http://www.enfal.de/dua.htm HAZIRLAYA N : FAMİLY ARSLANER Ibrahim Ates'in konferans indan notlar
Dua ibadetin özü, inanan insanin her an hakka yönelen sözüdür, yakarisid ir. Dua ibadetin beynidir ya da iligidir Özlü ibadet istiyorsa n duaya yönel ve duanin kabul olmasi için en yakin yer secdedir. "Duaniz olmasaydi Allah size ne diye deger verirdi" ( Furkan Suresi 77. Ayet ) "Allahim, beni sana fakir olmakla zengin kil ve senden müstagni olmakla fakirlest irme ya Rabbi." (Hadis) "Kullarin sana beni sorarlars a bilsinler ki ben onlara yakinim.I steyenin istedigin i kabul ederim. Artik bana yönelsinler, benden istesinle r." (Bakara 186) "Kul, kötü bir istekte bulunmadi gi, istegi aile bagini koparmaya yönelik olmadigi ve acele olmadigi sürece duasi kabul olur." (Hadis) "Dua ederken ümidi kesmeden sürekli istemek. Kim israrli olarak kapiyi çalarsa içeri girer." (Hadis) Duada kararli ve israrli olmak gerekir. "Rabbimiz, biz ve bizden önce imanla göçenleri de bagisla." (Ayet-i Kerime) Itikadin dogru olmasi, haramdan sakinmak ve ihlasli olmak 1. Duadan önce iyi is yapmak. 2. Temiz olmak. 3. Abdestli olmak. 4. Kibleye yönelmek. 5. Dua basinda Allah'a hamdetmek, Resullull ah'a salavat getirmek. 6. Elleri açip yalvarmak . 7. Azalari hareketsi z sükun içinde ve boynu bükük, mütevazi,kalbi korku içinde olmali. 8. Alçak sesle ve gizlice dua etmek. 9. Resululla htan intikal eden, Kuran'da geçen dualarla niyaz etmek. 10. Resulu ve salih kullari vesile etmek. 11. Dua ederken kalbinden ne geliyorsa o sekilde dua etmek. 12. Kalbi baska düsünceden temizleme k. 13. Herkese dua etmek ve üç defa tekrarlam ak. 14. Duanin kabulünün ümidi içinde olmak. 15. Kötü dilekte bulunmama k. 16. Salavat getirmek. "Ey Rabbimiz, bizi dogru yola ilettikte n sonra kalplerim izi (Haktan) saptirma. Bize kendi cânibinden bir rahmet ver. Süphesiz bagisi en çok olan Sensin Sen." "Ey Rabbimiz muhakkak ki Sen, hiçbir süphe olmayan bir günde insanlari toplayaca k olansin. Süphesiz Allah sözünden caymaz."
DUA ADABI http://ibadettakvimi.org/dua-adabi/
Hz. Peygamber’in (s.a.v) mescitte oturdukla rı bir gün adamın biri içeri girerek namaza durdu. Namaz içerisinde “Rabbiğfirlî ve’rhamnî (Eyl Beni bağışla ve bana merhamet eyle)!” diye dua etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v) ona:
“Ey namaz kılan kişi! Acele ettin. Namazını tamamlayıp oturduğunda, Allah Teâlâ (c.c)’ya şanına yakışır bir şekilde hamd edip bana da salât u selam getirdikt en sonra Allah (c.c)’tan iste” buyurdula r. Daha sonra bir başkası gelip namaz kıldı. Namazı bitirdikt en sonra Allah’a hamd edip Hz. Peygamber (s.a.v) ‘e de salât ü selam getirdi. Hz. Peygamber (s.a.v) bu kişiye: “Ey namaz kılan kişi! Allah (c.c)’tan iste. O senin duanı kabul edecektir!” buyurdula r. (M. Yusuf Kandehlev i, Hayatü’s-Sahabe, 4.c., 85-86.s.)
Âlimlerin çoğunluğunun görüşüne göre duâ etmek müstâhabdır. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Rabbınız buyurdu ki, bana duâ edip isteyin, kabul edip size vereyim.” (Mü’min s. 60)
Yine Allah Teâlâ “Yalvararak ve gizlice Rabbinize duâ edin” (A’raf s. 55 ) buyurmuştur.
İmâm-ı Gazali Hazretler i şöyle demiştir: Allah’ın takdir ettiği hüküm geri çevrilmeyeceğine göre, duânın faydası nedir? Sorusuna; “Belâyı duâ ile geri çevirmek de kader cümlesindendir. Duâ, belânın geri çevrilmesi için ve rahmetin bulunması için bir sebeptir. Kalkanın, silâhı geri çevirmeye, suyun, yeryüzünde nebatîn çıkmasına sebeb olması gibi. Duâ ile belâ da böyledir. Silâhı taşımamak, kaza ve kaderi itiraf etmenin şartından değildir” cevabı verilir.
Duâdan maksat kalbin huzurudur . Ebû Hûreyre (r.a.)’dan yapılan rivâyette Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdula r: “Kabul edileceğine inanarak Allah’a duâ edin. Biliniz ki Allah Teâlâ gafil olan dalgın bir kalbden duâyı kabul etmez.”
Ebu’d-Derdâ (r.a.)’dan yapılan rivâyete göre, Resûlullah (s.a.v.)’in şöyle dediğini dinledi: “Herhangi bir Müslümân kul, gıyabında kardeşine duâ ederse, muhakkak (görevli) melek: Ettiğin duâ kadar sana da var, der.”
Hz. Ömer (r.a.)’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demişlerdir: “Hz. Ömer (r.a.) hacc yapmak için Peygamber (s.a.v.)’den izin istedim. İzin verip şöyle dediler: “Ey kardeşciğim, duanda bizi unutma.” Peygamber (s.a.v.) (bana) bir söz söyledi ki, onun karşılığında dünyâ bana verilse, beni bu kadar sevindirm ezdi. Bir rivâyette de şöyle demiştir: “Ey kardeşciğim, bizi duana ortak yap.”
Ebû Hûreyre (r.a.)’dan yapılan rivâyette Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Sizden biriniz acele edip: Duâ ettim de, duâm kabul edilmedi, demedikçe, onun duâsı kabul edilir.” Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Kullarım sana benden sorunca, ben rahmetiml e yakınım duâ edenin duasını bana duâ yapınca kabul ederim.”
Âişe (r.a) validemiz şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.v) bir gün bana “Ey Âişe! (r.a) Sen, Allah Teâlâ (c.c)‘nın bana, kendisiyl e dua edildiğinde kabul edileceği ve istenilen lerin verileceği ism-i a’zamı öğrettiğini biliyor musun?” buyurdula r. Bunun üzerine “Anam babam sana feda olsun ey Allah’ın Rasûlü (s.a.v), bunu bana da öğretir misiniz?” dedim. Hz. Peygamber “Ey Âişe! (r.a) Bu senin için uygun değildir!” buyurdula r. Böylece onun yanından ayrıldım. Ancak bir saat kadar sonra yine gelerek mübarek başlarını öptüm ve “Ey Allah (c.c)’ın Rasûlü! (s.a.v) Ne olursunuz bana da öğretin!” diye yalvardım. “Hayır, ey Âişe! (r.a) onu sana öğretmem doğru olmaz. Çünkü onunla herhangi bir dünyalık isteyebil irsin!” buyurdula r. O zaman kalkıp abdest aldım ve iki rekat namaz kılarak “Allâhümme ed’ük’allah, ve ed’ûke’r-Rahmân, ve ed’ûke’l-Berri’r-Rahîm ve ed’ûke biesmâike’l-hüsnâ küllihâ mâ alimtü minha vemâ lem a’lemü en tağfir lî ve terhamnî (Ey Allah (c.c)’ım! Senden Allah (c.c), Rahman, Berr ve Rahim isimlerin le, bilmediğim ve bildiğim tüm güzel isimlerin le beni bağışlamanı ve bana merhamet etmeni istiyorum)” diye dua ettim. Bunları işiten. Peygamber (s.a.v) gülümseyerek “Ey Âişe! (r.a) İsm-i a’zam işte bu söylediğin kelimeler in arasındadır” buyurdula r.
Resululla h (s.a.v.) buyurdula r ki: “Ezanla kâmet arasında yapılan duâ reddedilm ez (mutlaka kabule mazhar olur).” “Öyleyse,” dendi, “ey Allah’ın Resulü, nasıl dua edelim?” “Allah’tan,” dedi, “Dünya ve ahiret için afiyet isteyin!”
(M. Yusuf Kandehlev i, Hayatü’s-Sahabe, 4.c., 85-86.s.; İmam Nevevi, Dualar ve Zikirler)
"Bana (halis kalb ile) dua ediniz. Duanıza icabet ederim." (Mü'min sûresi: 60) "Mü'minin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır dua kabûl olur. Bir melek, "Allahü teâlâ, bu iyiliği sana da versin! Âmin" der. Meleğin duası red edilmez." (Hadîs-i şerîf-Riyâz-üs-Sâlihîn)
DUA "bir kimsenin kendisi veya başkası hakkında bir dileğine bir arzusuna kavuşması için Allah'a yalvarması" olarak tanımlanabilir http://www.nurludualar-com.tr.gg
|
|
« Son Düzenleme: Kasım 08, 2017, 11:11:44 ÖÖ Gönderen: admin »
|
Logged
|
|
|
|