« Yanıtla #1 : Ekim 06, 2010, 02:04:17 ÖS » |
|
SANAL ALEM VE İSLAMİ TEBLİĞ 2. BÖLÜM
SANAL ALEM BATAKLIĞI - MÜSLÜMANLARIN BİRLİK VE BERABERLİĞİ
Sanal alemde islam için çalışan değerli müslüman kardeşlerimizden Allah c.c razı olsun ve başarılarının devamını nasip eylesin inşallah Sanal alemde islamı temsil etmek için kurulmuş sitelerde n ve burada islam için görev yapanlard anda Rabbim razı olsun ve başarılarının devamını nasip eylesin inşallah
http://www.islam-green34.com
SANAL ALEM BATAKLIĞI - MÜSLÜMANLARIN BİRLİK VE BERABERLİĞİ
MUHAMMED HÜSEYİN - YASİN BERLİN - DEUTSCHLA ND
http://www.social-worlds.tr.gg
Değerli müslüman kardeşlerim uzun bir zaman sanal alemde ve bazı sohbet chat sitelerin de bir ilahiyatçı gözüyle teşhis ettiğim kadarıyla Sanal alem ve bazı sohbet chat diyalogla rı müslümanlar için bir bataklık haline gelmeye başlamıştır Sivrisine k üreten bu SANAL ALEM bataklığının kurutulma sının Müslümanlar için birtakım spesifik zorlukları vardır ama yine de gerekli çabaların gösterilmesi için meşru yol ve yöntemlerin bulunması gerekir. bazı dini sohbet chat sitelerin de sürekli dini konular yazılmasının yanında artık gerçeklerinde yazılması gerekmekt edir Müslümanlar hakkı temsil etmektedi rler. Bir kişinin hakka tabi olması için hidayetin e vesile olmak büyük bir sevap olmasına karşın bir kişinin haktan ayrılmasına sebep olmakta çok daha büyük bir vebaldir. bu yüzden sohbet chat olayında bu vebalinde göz önünde bulunduru lması gerekmekt edir Bu yüzden hak dava içerisinde kötülük etmek, zarar vermek maksadıyla bulunan münafıklar ve ne yaptıklarından habersizc e davranara k mümin bir müslümanken fasık bir müslüman haline dönüştüğünün farkına varamayan lar ve münafılklık alametler i gösterenler suret-i haktan gözükerek fitne, fesat çıkartıp tahribat yaparken bile kendileri açığa çıkıncaya kadar tahammül edilip yakalarına yapışılmaması gerekir. Çünkü kimin gerçekten münafık olduğunu ancak kalplere agâh olup hükmeden Allah bilir. Bu nedenledi r ki herhangi bir maksat ve kötü niyetle de olsa Müslüman olduğunu söyleyen biri hakkında zan ve şüphe ile hareket ederek hayır sen Müslüman değilsin demek kabul edilemez bir yaklaşım olarak bizzat Hz. Peygamber (SAS) tarafından yasaklanmıştır. Hiç şüphesiz ki bunun birçok hikmetler inden biri imtihan-ı kebirin sırrıdır. Sanal alemde ve bazı dini sohbet chat sitelerin de münafıkların çıkardığı fitne-fesat, müminlerin denenmesi ni, ferasetin i, basiretin i, dirayetin i göstermelerine imkân sağlayan çok önemli fırsatlar sunması bakımından Allah’ın bir lütfü olarak telakki edilmelid ir sanırım bazı sohbet chat sitelerin de yaşananların Allah’ın bir lütfü olduğunu, Müslümanların sanal alemde ve bazı dini sohbet chat sitelerin de psikoloji k yönden içinde bulundukl arı hastalıkları teşhis etmesini bilinçlenmesini ve sanal alemde zuhur eden hastalıklara karşı bağışıklık kazanıp şerbetlenmesini, şuurlanmasını ve çelikleşmesini sağladığı bir gerçektir Ancak bu fırsatları doğru değerlendirip isabetli hareket edemeyenl erin imtihanı kaybedip elenmeler i kaçınılmaz bir mukadder neticedir . Nitekim Yüce Allah bu hikmeti gereği İblis’i imtihan hikmeti ile yaratıp insanlara musallat kılmıştır. Ancak Yüce Allah İblis’in muttaki müminlere asla zarar veremeyec eğini, yalnızca cehennem için yaratılmış olanları ayartıp eleyeceğini bildirmiştir. Böyle bakıldığında hak dava içerisinde fitne çıkarıp ayrılık ateşini körükleyen münafıklar İblis’in avenesi olarak mukadder görevlerini ifa etmiş olmaktadırlar. Fitne aynı zamanda deneme anlamına da gelmekted ir. Münafıkları tanımak ve tanıtmak çok zor olduğu için onlarla mücadele etmek de son derece zordur. Bediüzzaman hazretler i Bakara Suresinin tefsiri olarak yazdığı İşarât’ül-İ’caz isimli eserinde Yüce Allah’ın müminleri baştaki ilk 5 ayetle, kâfirleri müteakip 3 ayetle veciz olarak tarif ettiğin ancak münafıklara gelince 13 ayetle uzun uzadıya anlatarak itnâb (sözü dolandırıp uzatmak) ettiğine dikkat çekmektedir. Bediüzzaman Hazretler i bu açıklamasıyla müminleri ve inkârcıları bilip tanımanın kolay ve fakat inkârlarını gizleyere k inanıyor gibi yapanları müminlerden ayırt edip tanımanın ve tanıtmanın fevkalade zor olduğunu ifade etmektedi r. Bu yüzden kendileri ortaya çıkıp düşmanlıklarını açığa vurmadıkça ve gerçek durumlarını netleştirmedikçe de yakalarına yapışıp hesap sormak mümkün olmaz. Yalnızca feraset ve basiretle bakıp davranışları hakkında değerlendirmelerde bulunmak ve teyakkuz halinde bulunmak gerekir. Münafıklar ilânihaye ikircikli hallerini gizleyeme zler, eninde sonunda mutlaka bir şekilde renk verip ortaya çıkar taraflarını açıkça belli ederler. Ancak samimi müminlerin onların saptırmalarına maruz kalmamala rı için ilim ve irfan erbabı tarafından doğru bilgilerl e aydınlatılmaları ve uyarılmaları gerekir. Bunun için de ilim erbabının emr-i bil m’aruf ve nehy-i an’il münker farizalarını hakkıyla yerine getirmele ri gerekir. buda bu konuda ehil ilahiyatçıların ve daha sonrada bu konuda bilinç sahibi olan bütün müslümanların görevidir Eğer ilim erbabı nemelazımcılık edip risk almaktan çekinir ve kişisel çıkarlarını gözeterek bu son derece önemli iki farizayı ifa etmekten çekinirlerse o takdirde tuz kokmuş demektir. Bu yüzden irşattan yoksun bırakılan müminlerin yanlış yapmaları söz konusudur . islam alimleri aslında islamın bir emri ve gereği olmayan sanal alemde kız erkek bir arada yapılan bazı dini sohbet chat olayı gibi ihtilaflı konulara uzak durarak, bigâne kalarak bildikler i doğruları çekinmeden açıklamaktan imtina etmişlerdir. Böylece müminler kimin doğru kimin yanlış yaptığını anlamakta büyük zorluk çekmişlerdir. bu konuda gerekli açıklamaları yapan islam alimlerin i tenzih ederiz ve Allah c.c onlardan binlerce kere razı olsun İşte bu bir gerçek İslam âlimlerinin yerine getirmekt en asla geri duramayac ağı maruf olanı emir, münker olanı nehiy farzlarını ifa etme görevi aslında bütün müslümanların yerine getirmekt e zorunlu oldukları ve dinimizin gereği bir görev ve sorumlulu ktur bazı islam alimleri ve bazı müslümanlar hangi beklenti ve endişelerden ötürü bu farizayı ifa etmekten çekinip korktuda olup bitenin uzağında durdu, hiç oralı olmadı veya müminler arasındaki bu iç kavgayı neden uzaktan seyretti? ve neden Sanal alemin müslümanlar için bir bataklık haline dönüşmeye başladığını gördüğü halde neden bu endişelerini açıkça beyan etmekten kaçındı bunu anlamak gerçekten zordur Peki, bu niçin böyledir? bazı dönemlerde müslümanlar ve yüce Hak Din İslam’ın baskı, zulüm ve tahakküm altında bulunduğu, zorbalığın egemen olduğu, Kur’an ahlakının yaşanmadığı, hak ile batılın iç içe geçtiği, hak ve hakikatle rin bu şekilde mülevves edildiği, müminlerin korumasız kaldığı olmuştur bu belki küffarın osmanlı imparator luğunun yıkılışıyla birlikte oluşturdukları dünya egemenliği ve ekonomik-siyasi ve bilim-teknolojik olarak müslümanların üzerinde yapmış oldukları sistemli çalışmalarındanda kaynaklan mıştır veya müslümanların bazı konularda bilinçsiz oluşlarından gerçekleri göremeyişlerindende kaynaklan mıştır veya müslümanların nefs-i emareleri nin çizgisinin islami eğitim-kültür-ahlak iman ve takva seviyeler inin üstünde yer almasından dolayıda kaynaklan mıştır veya müslümanların çağın getirdiği bilimsel ve teknoloji k gelişmelerin çok uzağında olduklarından küffarın bilimsel ve teknoloji k olarak ürettiklerini yine islam ve müslümanların dünyadan tecrit edilmesi ve etkisizleştirilmesi ve sömürülmesi için ne şekilde kullanabi lecekleri ni kestireme yişlerindende kaynaklan mıştır ve küffarın müslümanları sömürmek için müslümanların ahlaki ve dini değerlerinin çökertilmesi için bilimsel ve teknoloji k gelişmeler ışığında ürettikleri doneleri alıp müslümanlar islami formasyon dan geçirmeden kullandıklarından ve müslümanların bu konuda ehil dini ve bilimsel kapsamda yetişmiş elemanlarının olmayışı yüzünden zarar görmüşlerdir ve gördükleri zararlar karşısında direnemem işlerdir ve zararlarıda bertaraf edememişlerdir ve müslümanlar bilimsel ve teknoloji k olarak konu hakkında yeterince ilim sahibi olmadıklarından dolayı gelen tehlikeni n boyutunud a kapsadığı alanıda bu yüzden en başından beri kestireme mişlerdir ve işte böyle olduğıu dönemlerde yetişen ve toplumun gerçekleri bilmediğinden dolayı gerçekleri görenlerin üzerinde oluşturdukları baskıdan dolayı korkutulu p sindirilm iş, temkinli, ihtiyatlı davranmayı itiyad edinen İslam uleması ve bazı müslümanlar ciddi, riskli konularda fikir beyan etmekten çekinir hale gelmişlerdir. Bazı islam alimleri ve müslümanlar daha çok başını ağrıtmayacak, sıkıntıya sokmayaca k magazin nitelikli meseleler le oyalanmayı, vaaz ve nasihatte bulunmayı yeğlemişlerdir. bunun yanındada bazı islam alimleri ve müslümanlar vardırki inancının çilesini çekmiş ve çekinmeden hak ve hakikatte n yana tavır koyup yapılan yanlışlara dirayetle parmak basması ve ilgililer i hakkında sert uyarılarda bulunması gibi çok değerli bir hizmetler vermişlerdir. Buna karşın tatlı su Müslümanlarının netameli konulara uzak durmasının başlıca nedeni nefs-i emareleri nin seviyeler inin islami eğitim-kültür-ahlak-iman ve takva seviyeler inin üstüne çıkarak dünyevi korkularının, endişelerinin ve beklentil erinin ayyuka çıkmasındandır. Her devirde o devrin aslında müslümanların isteği veya islamın gereği olmayan donelerin de uzlaşmış bazı din uleması veya müslümanları toplumun gerçeklerden yoksun olan bazı kesimleri nce oluşturulan baskı ile müslümanların şahit oldukları zulümler, haksızlıklar ve önemli tartışmalı konular karşısında pasif kaldıkları ve bu pasif kalışları yüzünden müslümanların bazı konularda yanılmalarınada istemeyer ekte olsa sebep oldukları görülmüştür. Bu dönemlerin bir özelliği de cihad farizasını yerine getiren müminlerin içlerinde yer alan provokatör unsurların faaliyetl erinden etkilenme leridir. Bunun için de basiret, feraset ve dirayet sahibi ehli İslam ulemasının ve müslümanların hiçbir çıkar gözetmeksizin, hiçbir mülahazada bulunmaksızın ve de gözünü daldan budaktan sakınmadan bildikler i hakikatle ri haykırıp müminleri uyandırmaları gerçekleri haykırmaları ve irşat etmeleri fevkalade önemli bir hizmettir . ve bu hizmet sadece islam alimlerin i değil bu konuda içinde müslümanların bu SANAL ALEM bataklığında boğulmasına seyirci kallmak istemeyen bütün müslümanların görev ve sorumlulu k alanındadır sadece dini sohbet chat ile ve dini konuları yazmakla sanal alem bataklığı kurutulam az artık tarihi süreç içinde islamın ve müslümanların yaşadıkları her dönemi iyi inceleyip araştırıp küffarın müslümanlar üzerinde denediği bilimsel-teknolojik oyunlarıda ve tüm gerçekleride müslümanlar gücü yettiğince birbirine tebliğ etmek zorundadır ve müslümanların artık cemaat taassubun dan kaynaklan an farklı fikir ve düşünceleri islam potasında eriterek birbirine kardeş gözüyle bakarak hareket etmeli ve müslümanların bu konuda birlik ve beraberli k içinde hareket etmeleri için çalışılmalıdır yoksa korkarımki Küffarın üretip bize lanse ettiği bu sanal alem bataklığında müslümanlar olarak islam kardeşliği çatısı altında birleşemezsek ve eğer birlik ve berbarlik le hareket edemezsek bizlerde boğulacağız ve boğulan müslüman kardeşlerimizede bu birliktel ik olmadan yardım edemeyeceğiz Allaha emanet olun Selamün aleyküm
MUHAMMED HÜSEYİN - YASİN BERLİN - DEUTSCHLA ND
http://www.social-worlds.tr.gg [/b][/b][/size][/color] .
|
|
« Son Düzenleme: Ekim 06, 2010, 02:08:19 ÖS Gönderen: administratör »
|
Logged
|
|
|
|