+ ISLAMGREEN34 NEW WORLD » KÜLTÜR ______________________________________________________________________________________ » İSLAMİ DEFORMASYON ve ÇOK FARKLI KÜLTÜREL VE İSLAMİ KONULARA AİT DÖKÜMANLAR (Moderatör: İman_Power)
 İSLAMİ DEFORMASYON - KONU İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ

Kullanıcı Adı: Beni Hatırla?
Şifre:
Sayfa: [1]
Konu: İSLAMİ DEFORMASYON - KONU İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ  (Okunma Sayısı 8833 defa) Seçenekler Arama
« : Mayıs 29, 2009, 09:20:43 ÖÖ »
admin
Ziyaretçi
İSLAMİ DEFORMASYON - KONU İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ

İSLAMİ DEFORMASY ON İLE İLGİLİ KONU İÇİN
LÜTFEN ALTTAKİ YAZIYI OKUYUNUZ
VE VERİLEN LİNKLERİ TIKLAYINI Z

Diyanet’te neler oluyor?
29 MAYIS 2009
CUMA
MİLLİ GAZETE
TAKVİMDEN SAYFALAR
MEHMET ŞEVKET EYGİ

BBC'nin Ankara'da yapılan devrim çapındaki hadîs revizyonu yla ilgili
yazısının tercümesini okudunuz.
Dünyanın en ciddî ve güvenilir medya kuruluşunun
bu konudaki iddia ve beyanları şunlardır:

1. Türkiye, İslâm'ı temelden yorumlaya n bir yayının hazırlığındadır.

2. Bu çalışma ve teşebbüs, radikal (kökten) olduğu kadar da tartışmalıdır.

3. Diyanet İşleri Başkanlığı Ankara Üniversitesi'nden bir grup ilâhiyatçıyı
hadîsleri kökten revize etmek (gözden geçirmek) ile görevlendirmiştir.

4. Bu çalışma Hıristiyan reform hareketin e benziyor.

5. İslâm ilâhiyatının temelleri değiştiriliyor.

6. Türkiye rejimi, çağdaşlaştırma sıkıntısı çektiği bir toplumda
hadîslerin çoğu zaman olumsuz etkileri olduğunu fark etti.

7. İslâm'ın gerçek değerlerinin gizli kalmasından hadîsler sorumlu tutuluyor .

8. Hadîslerin önemli bir kısmını, Hz. Muhammed'in söylemediği iddia ediliyor.

9. Bir kısım hadîslerin de yeniden yorumlanm ası gerektiği iddia ediliyor.

10. Diyanet Başkan yardımcısı söylüyor: Kadınların
kocasının izni olmadan yalnız başına seyahat etmemesiy le ilgili
sahih hadîs tarihseld ir.
Peygamber zamanında yol güvenliği yoktu
şimdi var
o halde kadınlar kocalarının izni olmadan tek başına seyahat edebilir. ..

11. Yorumcula r, radikal (kökten, tümden) bir islâmî yenilenme için
islâm ilâhiyatının yeniden yorumlandığını söylüyor.

12. Projenin destekçileri 1400 yıl önce İslâm'ın özünde bulunan
mantık ve akıl ruhunun yeniden keşfedildiğini belirtiyo r.

13. Bazıları bunun İslâm'da bir reform için
bir başlangıç olabileceğini düşünüyor.

14. Gelenekçi Müslümanlar arasında tartışmaya sebep olabileceği için
bugüne kadar projeye dair açıklama yapmak istemeyen
Türk resmî makamları BBC'ye konuştular.

15. Tartışmalı hadîs projesini n bilimsel araştırmaları
Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi'nde yürütülüyor.

16. Projeyi izleyen Hıristiyan ilâhiyatçı Peder (Cizvit rahibi) Felix Körner
 hadîs olarak bilinen bazı sözlerin Hz. Muhammed'in vefatından
yüzlerce yıl sonra, toplum çıkarlarına uygun olarak uydurulduğunun
ispat edilebile ceğini söylüyor.

17. Cizvit rahibi Körner
 "Bugün maalesef hadîs kabul edilen sözler yoluyla
kadın sünneti denilen İslâmî veya sözde İslâmî uygulamayı
bile haklı çıkartabilirsiniz diyor.

18. Cizvit papazı Körner
 "Bu Peygamber in bize emr ettiği şeydir, şeklinde rivayetle r görürsünüz.
Fakat bu emirlerin, nasıl diğer kültürlerin etkisiyle ortaya çıktığını
ve sonradan hadîslere haml edildiğini tarihsel olarak gösterebilirsiniz"
diye ilave ediyor.

19. Diyanet'in hadîs projesi yöneticileri, sonraki nesilleri n
hadîsleri hayal ürünü şeylerle doldurduk larını
bu arada Peygamber'i siyasî emellerin e âlet ettikleri ni iddia ediyor.

20. Bu projenin devrimci bir doğası vardır.

21. Türkiye, "Kültürel yükü" üzerinden atmak istiyor.

22. Türkiye (Ankara İlâhiyatçılarına göre)
Peygamber e uygun bir İslâm'a dönmek istiyor.

23. Gerçekten Hz. Muhammed s.a.v tarafından söylenmiş olduğu
kabul edilen bazı hadîsler de değiştirilip yeniden yorumlanıyor.

24. Türkiye, iddialı yenileşme programının bir parçası olarak
450 kadına ilâhiyat eğitimi verip bunları
 "vâize" olarak atamıştır.
Bu vâizelere, geniş Türkiye topraklarının ücra köşelerindeki
halka İslâm'ı anlatma vazifesi verilmiştir.

25. Bu vâizelerden Hülya Koç
bugün kadınlara reva görülen şiddetli baskıyı meşrulaştırmak için
İslâm'ın çokça kullanıldığını söylüyor.

26. Londra'daki Chatham House'ın Türkiye uzmanlarından
Fadi Fakura'ya göre Türkiye'nin yaptığı
İslâm'ı yeniden yaratmakt an başka bir şey değil.

27. İslâm, kurallarına uyulması gereken bir dinden
çağdaş seküler (lâikleşmiş) bir demokrasi de yaşayan
insanların ihtiyaçlarına karşılık verecek bir din haline getiriliy or.

28. Türkiye devleti yeni bir din inşa ediyor.

29. Bu, Hıristiyan reformasy onuna benziyor. ..
Tam olarak aynısı değil ama yakından baktığınızda görürsünüz ki
İslâm ilâhiyatının temelleri değiştiriliyor.

30. Türkiye'de yeni bir İslâm oluşturuluyor.

31. Projede çalışan Ankara Ekolü İlâhiyatçıları Batı'nın
eleştirisel teknikler ini ve felsefesi ni kullanıyor.

32. Ankara Ekolü ilâhiyatçıları, İslâm fıkhının temelleri nden olan
 sonradan gelen nassların öncekileri geçersiz kıldığı kuralını reddettil er.

BBC'nin 32 maddede özetlediğim iddiaları doğru mudur?
Bence maalesef doğrudur.
Diyanet'in devrim çapındaki hadîs çalışması
Ankara Ekolü mensubu Fazlurrah mancı ilâhiyatçılara verilmiştir.

Bu çalışmalar, Müslümanların tepkisind en korkulara k gizlenmiştir.

Daha sonra BBC'ye Ankara resmî otoritele ri bilgi vermiştir.

Ankara'da ikamet eden Cizvit papazı Körner bu projeyi "izlemekte dir".

Ankara'da lâik bir İslâm türetilmek istenmekt edir.

Sahih olan hadîsler beğenilmemektedir.

Ankara'da İslâmî bir reform hareketi başlatılmıştır.

Şimdi bir Müslüman olarak soruyorum:

Bu kadar önemli bir proje çalışmalarının uzun müddet
İslâm ulemâsından ve Müslüman halktan gizlenmes i doğru mudur?

Bu iş niçin sadece Ankara Ekolü ilâhiyatçılarına verilmiştir?

Bu proje için ne miktarda bir bütçe oluşturulmuştur
ve şimdiye kadar ne kadar para dağıtılmıştır?

Fikirleri, görüşleri
tezleri tartışmalı bazı ilâhiyatçılar niçin bu ekibe alınmıştır?
Onları tenkit eden Sünnî hocalar niçin saf dışı edilmiştir?

Hadîs çalışmaları içinde niçin icazetli muhaddisl er yoktur?

Bu kadar ehemmiyet li bir projede bütün dünyanın
Sünnî ulemâsından ve muhaddisl erinden yardım
ve katkı istenmesi gerekmez miydi?

Biz reform yapmıyoruz diyorlar
ve sonra sahih hadîsleri tenkit ediyorlar
yahut bugün hükmü yoktur diyorlar. Böyle şey olur mu?

Bu konu alabildiğine tartışılmalıdır.
Durumdan bütün İslâm dünyasına bilgi verilmeli dir.

Ortada gerçekten çok üzücü
çok şüphe ve kaygı verici bir durum vardır.

Bu konularda kimsenin taqiyye yapmaya
Müslümanları aldatmaya veya şaşırtmaya hakkı yoktur.

Bu iş burada bitmez.
Gelenekse l Ehl-i Sünnet ve Cemaat İslâmlığına bağlı
bir Müslüman olarak bu konuda yazmaya devam edeceğim.

Benim yüce dinim, Ankara Ekolü ilâhiyatçılarının
Tarihselc ilik mezhebini n, Fazlurrah mancıların, reformcul arın ellerine bırakılamaz.

Diyanet, devrim çapındaki bu hadîs projesi işinde
çalıştırılan ilâhiyatçıların listesini yayınlamalıdır.
Bunu öğrenmek bütün Müslümanların hakkıdır.
Böyle bir çalışma gizli tutulamaz, gizleneme z.

Bir hakikat kalmasın Allah'ım âlemde nihan...
http://www.milligazete.com.tr/makale/diyanette-neler-oluyor-127729.htm

BBC’nin, Diyanet’in Hadîs Çalışması Hakkındaki Makalesi
28 MAYIS 2009
PERŞEMBE
TAKVİMDEN YAPRAKLAR
MEHMET ŞEVKET EYGİ


Aşağıda, dünyaca ünlü BBC'nin Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı'nın
devrim mahiyetin deki hadîs çalışmaları ile ilgili makalesin in
tercümesini okuyacaksınız.
İngilizce bilen okuyucula rım ve ilgilenen ler internett en orijinal metne de ulaşabilir.

BBC çok ciddî bir medya organıdır.
Olabildiğince âdildir, tarafsızdır, objektift ir, güvenilirdir.
Bu yazıyı kaleme alan Robert Pigott,
 dinî konularda uzmanlığı, sağlam kültürü
ve birikimi olan bir kimsedir.
Yazı yalandan, iftiradan, abartmada n uzaktır.
Diyanet'in, devrim ve kökten reform mahiyetin deki
çalışmalarını tenkit ederken bendeniz bu gibi yazılardan
ve başka sağlam kaynaklar dan bilgi edindim.

Gerçekten İslâm tarihinde bu hadîs taraması
(veya ayıklaması) çapında bir reform hareketi
bu güne kadar görülememiştir.
Bunu Fazlurram ancı Ankara Ekolü ilahiyatçıları yapmaktadır.
Bu konunun mutlaka tartışılması gerekir.
Böyle bir hadîs çalışması bütün Ehl-i Sünnet Müslümanlarını
çok yakından ilgilendi rir.

Elimde bu yazı gibi hayli doküman ve belge bulunmakt adır.
Bunları (bir kısmını yabancı dillerden tercüme ettirerek) 
peyderpey okuyucula rımın ve âmme-i müslimînin dikkatler ine arz edeceğim.

Yarın, BBC'nin yazısını tahlil edeceğim.
Adıgeçen yazının tercümesi aşağıdadır, buyurunuz tedkik ediniz.
(Mehmed Şevket EYGİ)

"Turkey in Radical Revision of Islamic Texts",
 http://news.bbc.co.uk/2/hi/europe/7264903.stm


Türkiye İslamî metinleri radikal bir şekilde revize ediyor

Robert Pigott

BBC din işleri muhabiri

26 Şubat 2008

Türkiye İslam'ı temelden yeniden yorumlaya n
ve radikal olduğu kadar da tartışmalı bir şekilde
modernize eden bir yayının hazırlığında.

Ülkenin güçlü Diyanet İşleri Başkanlığı Ankara Üniversitesi'nden
bir grup ilahiyatçıyı,
Kuran'dan sonra İslam'ın en mukaddes ikinci metni olan hadîsleri
kökten revize etmek üzere görevlendirdi.
Hadîsler Peygamber'in söylediği farz olunan binlerce
deyişin derlemesi nden oluşuyor.
Bu metinler Kur'an'ın tefsirind e en önemli yol gösterici olduğu gibi
İslam hukukunun (Şeri'at) büyük bir bölümüne de kaynaklık etmektedi r.

Fakat devlet, modernize etme sıkıntısı çektiği
bir toplumda hadîslerin çoğu zaman olumsuz etkileri olduğunu
fark etti ve İslam'ın gerçek değerlerinin gizli kalmasından
hadîsleri sorumlu tutmaya başladı.
Şimdi bu deyişlerin önemli bir kısmını Muhammed'in söylemediği
bir kısmının da yeniden yorumlanm ası gerektiği iddia ediliyor.

"Bir şekilde Hıristiyan reformasy onuna benziyor.
Tam olarak aynısı değil, ama... İslam ilahiyatının temelleri ni değiştiriyor."

Fadi Hakura
(Türkiye uzmanı, Chatham House)

'Reformasy on'

Yorumcula r, radikal bir İslamî yenilenme için
İslam ilahiyatının tümden yeniden yorumlandığını söylüyorlar.
Projenin destekçileri 1400 yıl önce İslam'ın özünde
bulunan mantık ve akıl ruhunun yeniden keşfedildiğini belirtiyo rlar.
Bazıları bunun İslam'da reform için bir başlangıç olabileceğini düşünüyor.
Gelenekçi Müslümanlar arasında tartışmaya sebep olabileceği için
bugüne kadar projeye dair açıklama yapmak istemeyen
Türk resmî makamları BBC'ye konuştular.

Tartışmalı hadîs projesini n bilimsel araştırmaları
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde yürütülüyor.
Projeyi izleyen Hıristiyan ilahiyatçısı Peder Felix Körner
hadîs olarak bilinen bazı sözlerin Muhammed'in vefatından
yüzlerce yıl sonra, toplumsal çıkarlara uygun olarak
uydurulduğunun ispat edilebile ceğini söylüyor.
Peder Körner
"bugün maalesef hadîs kabul edilen sözler yoluyla
kadın sünneti denen
İslamî -veya sözde İslamî- uygulamayı bile haklı çıkarabilirsiniz" diyor.
Körner, " 'Bu, Peygamber'in bize emrettiği şeydir.'
şeklinde rivayetle r görürsünüz.
Fakat bu emirlerin
nasıl diğer kültürlerin etkisiyle ortaya çıktığını
ve sonradan hadislere hamledild iğini tarihsel olarak gösterebilirsiniz." diyor.


Okucuyu yorumu:
Pek çok hadîs 1400 sene önce Orta Doğu hayatıyla ilgili olup güncelliğini yitirmiştir.
Brian, London

İddiaya göre,
İslamî gelenek ve görenekler, dini kullanara k
toplumu kontrol altında tutmak isteyen farklı -çoğu kez de muhafazakâr-
kültürler tarafından zaman içinde yok edildi.
Proje yöneticileri sonraki nesilleri n
hadîsleri hayal ürünü şeylerle doldurduk larını
bu arada Peygamber'i
kendi siyasi emellerin e alet ettikleri ni iddia ediyorlar .

"Bazı rivayetle r kocasının izni olmaksızın
kadının seyahatin i yasaklıyor... Fakat bu dinî bir yasak değil.
Yasaklama
sadece kadının kendi başına seyahatin in
emniyetli olmamasından kaynaklanıyordu."

Prof. Mehmet Görmez

(Hadîs uzmanı, Din İşleri Dairesi)

Devrim Çapında

Türkiye, bu "kültürel yük"ü sırtından atmak
ve aslî kıymetlerine ve Peygamber'e uygun bir İslam'a dönmek istiyor.
Projenin devrimci doğası tam da bu noktada ortaya çıkıyor.
Gerçekten Muhammed tarafından söylendiği kabul edilen
bazı hadisler de değiştirilip yeniden yorumlanıyor.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı
ve hadîs uzmanı Prof. Mehmet Görmez'in verdiği örnek çarpıcı:
"Kocalarının izni olmaksızın kadınların üç günlük
veya daha uzun süreli seyahatin i yasaklaya n sahih rivayetle r var.
Fakat bu dinî bir yasak değil.
Yasak, sadece Peygamber zamanında
kadının bu şekilde kendi başına seyahatin in
güvenli olmaması sebebiyle konulmuştur.
Fakat güvenlik endişesiyle konulan bu geçici yasak
zaman içinde genel-geçer hale getirildi ."

Proje, hadîslerin 1400 yıllık muhtevasına
böylesine cesur müdahalelerin
ancak titiz akademik araştırmaların ışığında
yapılabileceğini savunuyor .
Prof. Görmez, diğer bir rivayette Peygamber'in
"kadınların uzak mesafeler e
kendi başlarına seyahat edebilece kleri günü
özlediği"ne dikkat çekiyor.
Görmez'e göre Peygamber'in buradaki niyeti açıktır.

"Kadınlar aile içinde cinsel taciz de dahil olmak üzere
şiddete maruz kalıyor...
Bunun İslam'da yeri yok... Bunu onlara anlatmalıyız."

Hülya Koç, Vaize.

Aslî Ruh

Ama bu yasak hâlâ bir hadîs olarak mevcut
ve bazı Müslüman kadınların serbestçe
yolculuk yapmasını kısıtlamaya devam ediyor.

Türkiye iddialı yenileşme programının
bir parçası olarak 450 kadına ilahiyat eğitimi verip bunları
"vaize" olarak atadı.
Bunlara, geniş Türkiye topraklarının
ücra köşelerindeki halka İslam'ın aslî ruhunu anlatma vazifesi verildi.
Bu vaizelerd en biri olan Hülya Koç, Anadolu'daki bir şehir mitingind e
örtülü kalabalıklara bakıp
onlara revize edilmiş hadîslerin ışığında yapılan
doğru bir Kur'an yorumunun
eşitlik adalet ve insan haklarını garanti altına aldığını anlatıyor.

Hülya Koç, bugün dahi kadınlara reva görülen
şiddetli baskıyı meşrulaştırmak için
İslam'ın çokça kullanıldığını söylüyor.
"Namus cinayetle ri var," diyor Koç.
"Yanlış biriyle evlenen
veya sevdiğine kaçan bazı kadınların öldürüldüğünü duyuyoruz .
Kadınlar aile içinde de şiddete maruz kalıyorlar.
Akrabaları tarafından cinsel tacize uğruyorlar..
Bunun İslam'da yeri yok... bunu onlara anlatmalıyız."

'Yeni İslam'

Londra'daki Chatham House'ın Türkiye
uzmanlarından Fadi Hakura'ya göre
Türkiye'nin yaptığı, İslam'ı yeniden yaratmakt an başka bir şey değil.
İslam'ı, kurallarına uyulması gereken bir dinden
çağdaş seküler bir demokrasi de
yaşayan insanların ihtiyaçlarına karşılık olacak bir din haline getiriyor lar.

Fadi Hakura, devletin bunu başarmak için
yeni bir İslam inşa ettiğini söylüyor.
"Bir şekilde Hıristiyan reformasy onuna benziyor" diyor
Fadi Hakura ve devam ediyor:
"Tam olarak aynısı da değil
ama yakından baktığınızda görürsünüz ki
İslam ilahiyatının temelleri değiştiriliyor."

Fadi Hakura
sekülerist Türkiye'nin bugüne kadar
yeni bir İslam siyaseti oluşturmaya niyetlend iğini düşünüyor.
"Şimdi ise yeni bir İslam oluşturmaya uğraşıyorlar" diyor.

Önemli bir nokta
projede çalışan "Ankara Ekolü" ilahiyatçılarının
Batılı eleştirel teknikler i ve felsefesi ni kullanıyor olmaları.

Daha da cesur bir adım atarak İslam fıkhında
yerleşmiş bir usul olan
sonraki (ve çoğu zaman daha muhafazakâr)
nassların daha evvelkile ri geçersiz kıldığı kuralını reddettil er.

"Bunları bir bütün olarak görmelisiniz," diyor Fadi Hakura.
"Mesela şiddetten bahseden ayetlerin barıştan bahsedenl eri
geçersiz kıldığını söyleyemezsiniz.
Orta Doğu'da bu çeşit ideolojik yaklaşımlar çokça kullanılmıştır.
" Ve ekliyor: "[Bu değişimin] ne denli önemli olduğunu ifade etmem zor."



http://www.milligazete.com.tr/makale/fazlurrahman-mezhebi-126892.htm
http://www.milligazete.com.tr/makale/galatasarayli-musluman-ogrenciler-127180.htm
http://www.milligazete.com.tr/makale/fazlurrahmancilar-taqiyye-yapmasinlar-126792.htm
http://www.milligazete.com.tr/makale/abnin-baskisiyla-127088.htm
http://www.milligazete.com.tr/makale/cehennemlik-muslumanlar-126669.htm

Fransa'nın meşhur ajansı AFP, 20 Haziran 2006 tarihli bir haberinde
Avrupa Birliği'ne katılmak isteyen Türkiye'nin
kadınlara yapılan şiddete karşı çıkması
ve kadın erkek eşitliğini sağlaması konusunda baskılara maruz kaldığını
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 35 uzmanı
yeni bir hadîs külliyatı hazırlamakla vazifelen dirdiğini
Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez'in NTV televizyo nuna
kadınları ayrı gören hadîslerin geçmiş asırlarda uydurulduğunu
beyan ettiğini yazıyor.
Beş ciltlik yeni hadîs külliyatı, AFP'ye göre 2007'nin
sonunda yayınlanmış olacakmış.

Bu haberden anlaşılan şudur:
Bir Hıristiyan birliği olan AB, Türkiye'ye
İslâm'da birtakım değişiklikler yapması konusunda baskı yapıyor
Türkiye de bu baskılar karşısında yeni bir hadîs külliyatı hazırlatıyor...

Avrupa Birliği, Papalığa Katolik dininde değişiklik
yapması için baskı yapabilir mi? Yapamaz.
Yapmaya yeltenirs e dehşetli tepki görür.

Avrupa Birliği Seferad Yahudiler in
kadınla ilgili dinî hükümlerde değişikliğe gitmesini isteyebil ir mi?
Kesinlikl e isteyemez .

Öyleyse AB, İslâm dinine nasıl karışabilir?
Türkiye, yapılan baskılara nasıl boyun eğebilir?

AFP haberin başlığında
"La Turquie expurge les Hadith tradition nels" cümlesini kullanmış.
Expurger fiilinin mânâsı: Bir kitabın, bir metnin, bir filmin
bir ahlâk sistemine, bir dogmaya uygun olmayan
ters düşen taraflarını çıkartmak, sansürlemek, ayıklamak...
Türkiye gelenekse l hadîsleri ayıklıyor, sansürlüyor...

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın böyle bir şeye hakkı var mıdır?

İlâhiyatçıların böyle bir şeye yetkisi var mıdır?

Birtakım reformcu ilâhiyatçıların, Sahih-i Buharî'de
bile mevzu hadîs bulunduğuna dair gülünç iddiaları vardır.
Bu gibi ilâhiyatçıların eline fırsat ve imkân verilirse
ayıklamayacakları hadîs, bâtıl şekilde te'vil etmeyecek leri ayet kalmaz.

Avrupa Birliği'nin din konusunda Türkiye'ye baskı yapmasını
hiçbir haysiyet sahibi Müslüman kabul edemez.

Bir kısmı Hıristiyan, bir kısmı Yahudi, bir kısmı ateist
olan Avrupalılar neler istiyor?

1. Allah katında tek hak din İslâm'dır ayetinin
cuma namazlarında okunmamasını istiyor.

2. Kadın hakları konusunda, İslâm normlarından vaz geçilmesini
AB normlarının esas kabul edilmesin i istiyor.

3. Bu maksatla ayıklamalar yapılmasını istiyor.

Atatürk ve İsmet Paşa zamanında bile yapılmayan
bir devrim/inkılap yapıldı ve kadın müftü yardımcıları tayin edildi.

Kadın Kur'ân kursu hocalarından ve vaizelerd en
oluşan müzikli ilâhî koroları kuruldu.

Camilerin arka tarafına, ihtiyaçtan fazla
sandalya konuldu ve secde etmeden namaz kılma modası çıkartıldı.

Harran ovasında bir medresede papazlar
ve sarıklı bir müftü çan ve ezan sesleri içinde
havuz üzerindeki salaş bir köprüden geçerek diyalog yaptılar.
(Güya bu köprü Sırat Köprüsü'nü temsil ediyormuş
ve cümleten cennete giriliyor muş...)

Yeni bir hadîs külliyatının ehliyetli din ulemâsı
ve muhaddisl er tarafından hazırlanmasına
evet deriz ama ehliyetsi z ilâhiyatçıların hadîs ayıklamalarına hayır...

Avrupalılar istemiyor diye bir tek sahih hadîsten bile vaz geçmeyiz.

İslâm kadına şiddet uygulamaz .

Kadına asıl şiddet uygulayan lar çağdaşlardır.
Türkiye, Uluslarar ası Kadın Hakları Sözleşmesine imza koymuştur.
Bu sözleşmeye göre, kadınlara resmî vesikalar vererek fuhuş yaptıramaz.
Halbuki ülkemizde resmen fuhuş yaptırılmakta
bundan da KDV ve gelir vergisi alınarak bütçeye konulmakt adır.
Avrupalılar, kadın hakları konusunda samimî iseler
önce bu çirkinliği protesto etsinler.

İslâm dini kadınların resmî vesikalı fahişe olarak
çalıştırılmalarına asla izin vermez.

Tesettür bir baskı değildir, kadın haysiyeti nin sembolüdür.

Kadın hakkındaki bütün ayetlerde ki
kadın hakkındaki bütün sahih hadîslerdeki hükümler doğrudur.
Bunlara aykırı olan hükümler yanlıştır.

Kadın hakkındaki ayet ve hadîslerin doğru yorumları
Ehl-i Sünnet ve Cemaat ulemâsının yaptığı yorumlardır.
Cumhur-i ulemânın yorumlarıyla çatışan yorumlar geçersizdir.

Bugünkü Avrupa medeniyet i seks konusunda çok yanlış bir yoldadır.
Bunu bir Müslüman olarak ben söylemiyorum.
Katolik kilisesin in ileri gelenleri söylüyor.

İslâm'da esas olan iffet ve hayâdır.
İslâm seks konusunda aşırılığı ve azgınlığı kabul etmez.

Nakil vasıtalarında kadınlar için ayrı yer ayrılması onları aşağılamak değil
tam aksine haysiyetl erini ve iffetleri ni korumak
ve onlara büyük değer vermektir .

İslâm dini, mayolu kadınlarla erkekleri n plajlarda
beraberce denize girip güneşlenmelerine izin vermez.

İslâm dini, bulûğa ermiş kız ve erkek çocukların
birlikte okumasını uygun görmez.

Hürriyet demek her şeyi yapabilme k değildir. Hürriyetin sınırları vardır.

En güzel ve doğru hürriyet şer'î hürriyettir.

Ankara Ekolüne ve Tarihsell ik mezhebine mensup
hiçbir ilâhiyatçının hadîs ayıklamaya hakkı ve salahiyet i yoktur.

(AFP haberinin orijinal metnini tetedetur c.com'dan okuyabili rsiniz.
La Turquie expurge les Hadith tradition nels.)

ÇAĞDAŞ KARMA EĞİTİM

YAŞANMIŞ vak'a...
Cuma günü internet sitelerin de okudum.
Özeti şu: Bir ilköğretim okulunda üç erkek öğrenci iki kızı helâya götürmüş
ve bilmem ne seksi yapmış... Mesele duyulmuş
oğlanlar da kızlar da okuldan atılmış.

Beş çocuk okuldan atıldı da problem halledild i mi? Heyhaaat!..

Karma eğitim bizim toplum yapımıza uymaz.

Kızlar ayrı okullarda, erkekler ayrı okullarda okutulup eğitilmelidir.

Büluğ çağında, şehvetleri galeyan halinde çocukların kanına giriyoruz .

Neymiş çağdaşlık yaygın hale gelmeliym iş...
Oğlanlar kızlar haşir neşir olmalıymış...
Feminizm olmalıymış... Hurafeler ortadan kalkmalıymış...

Bu ülkede birileri iffete, hayâya sanki savaş açmıştır.

Çirkin vak'aların binde biri bile medyaya aks etmiyor.

Çocuklar suçlu ve kabahatli değildir.
Toplum kabahatli dir, aileler suçludur
eğitim sistemi bozuk mu bozuktur.
Büyük medyaya bakınız
böyle iğrenç haberleri verirken sanki zil takıp oynayacak .
Bu gibi seksî haberler çok reyting yapıyormuş...

Aman gençlik dindar olmasın.

Aman okullarda öğrenciler namaz kılmasın.

Aman, iffet ve hayâ gibi çağdışı değerler bir kenara atılsın.

Çağdaşlık olsun... Çağdaşlık olsun...

Dünyanın çivisi çıkmış.
Kaç çivisi çıkmış? Bütün çivileri çıkmış. Türkiye'nin de öyle.

Bir ülkenin çocukları, genç nesilleri bozulursa
dejenere olursa ne olur? O ülkenin geleceği kararır.

Uyuşturucu okullarda 11 yaşına kadar inmiş.

Çocuklar, eskisine ve normale nispetle
bir iki sene önceden bâliğ olmaya
seks bakımından çok erken uyanmaya başlamış.

Okullarda yeterli bilgi ve kültür
yeterli ahlâk ve karakter terbiyesi, yeterli görgü verilemiy or.

Aman karma eğitim olsun...
Aman Saylan'ların ruhu şad olsun, aman çağdaşlık olsun...

Beton binalar olsun, bunlar beş katlı olsun
bol bol dershane olsun, öğretmen olsun
öğrenci olsun, ders kitapları olsun....
Lakin ilim olmasın, irfan olmasın, ahlâk olmasın
bilgelik ve erdem olmasın, tarih şuuru olmasın...

Aman aman aman!.. Kızlar mini etekli olsun...
Erkek öğrenciler okulun çıkışında kravatlarını gevşetsin
gömleklerinin eteklerin i pantolon üzerine çıkartsın, laubali olsun, apaş olsun.

Türkiye'de okullarda doğru dürüst edebî
kültürel zengin, yazılı Türkçe okutulmasın.
Genç nesiller atalarının mezar taşlarını okuyamasın.

Eğitim bizde ne demektir?
1928'den önce yazılmış basılmış Türkçe kitapları
dergi koleksiyo nlarını, arşiv belgeleri ni, mezar taşlarını
bina kitabeler ini okuyamama k, anlayamam ak demektir.
Bin yıllık Türkçe'nin câhili olmak demektir.

Bırakın bu boş şeyleri... Önemli olan ideolojid ir.
İlim, irfan, edebiyat, mantık, sanat tarihi, terbiye, görgü
efendilik olmasa da olur. Yeter ki, ideoloji olsun.

Ah Şimon Zvi, yaktın bizi...

NOT: Şimon Zvi ile ilgili ayrıntılı bilgi aşağıdaki linklerde dir
http://www.milligorusportal.com/showthread.php?t=11221
http://www.vahdet.com.tr/filistin/dosya2/0399.html
http://www.masonluk.8m.com/sabataizm/sabataycilar.htm
http://www.islamforum.net/oku-dusun-anla/17158-hitlerde-turk-cikti.html
http://www.enfal.de/dinlertarihi/dinler%20tarihi/dinler2/Sebetaizm/1.htm



« Son Düzenleme: Mayıs 29, 2009, 10:35:09 ÖÖ Gönderen: admin » Logged
Sayfa: [1]
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2008, Simple Machines
LinkBacks Enabled by LordReco | FoRuMBoL Themes