+ ISLAMGREEN34 NEW WORLD » İSLAM-GREEN34 FORUM ZİYARETÇİLERİNE AYRILAN BÖLÜM - SERBEST KONU VE METİN YAZILARI KÖŞESİ  » İSLAM-GREEN34 FORUM ZİYARETÇİLERİNE AİT SERBEST KONU VE YAZILI METİNLER (Moderatör: İman_Power)
 İSLAM-GREEN34 ZİYARETÇİLERİNE AYRILAN BÖLÜME GİRİŞ İÇİN TIKLAYINIZ

Kullanıcı Adı: Beni Hatırla?
Şifre:
Sayfa: [1]
Konu: İSLAM-GREEN34 ZİYARETÇİLERİNE AYRILAN BÖLÜME GİRİŞ İÇİN TIKLAYINIZ  (Okunma Sayısı 25371 defa) Seçenekler Arama
« : Nisan 12, 2009, 05:45:39 ÖS »
admin
Ziyaretçi
İSLAM-GREEN34 ZİYARETÇİLERİNE AYRILAN BÖLÜME GİRİŞ İÇİN TIKLAYINIZ




İSLAM-GREEN34 ZİYARETÇİLERİ AİT
ÖZEL PAYLAŞIM BÖLÜMÜ


BÖLÜM HAKKINDA AÇIKLAMALAR

Sitemizde konu veya yazı nasıl yazılmaktadır
lütfen okuyunuz
Sitemizde konu yazmak için
ilk başta üye olmanız gerekmekt edir
çünkü forum sitelerin in genel yapısı itibariyl e
üye olunmadan yeni konu veya
mevcut konuya paralel bir yazı yazmak
teknik olarak mümkün değildir.
Bu durum site yönetiminden kaynaklan an
bir kural değildir
genel olarak bu tür forum sitelerin in
teknik alt yapı proğramları bu şekilde yapılmıştır.
Genel olarak bu tür
bir teknik proğramın yapılmasındaki amaç
ne olabilir diye düşünüldüğünde ise  
Etik olarak üye olunmadan yazı yazılması demek
site hakkında üye olunacak kadar
değerli bir site olmadığı düşüncesinin
taşındığı anlamına gelir.
İslam-green 34 grubu olarak bizler
herkesin böyle düşündüğünü sanmıyoruz
fakat,bu tür sitelerin
teknik proğramları yapılandırılırken
üye olunmadan yazı yazılamamasının temelinde de
bu gerçek yatmaktadır
Değer verilmeye n bir forum için de
yazılan yazının da bir hükmü
ve kıymeti olamayacağından  dolayı
konu veya yazı yazılması içinde
ek proğram hazırlanmasına da
gerek duyulmamıştır.
İslam-Green 34 Grubu olarak
bizi ziyaret eden herkesin fikir düşünce
ve eleştirilerine her zaman açığız.
Her tür konuda önerilerinizi yazabilir siniz
sitemizin genel konuları itibariyl e
eksik veya yanlış yönleri de olabilir
bunu gidermeni n bir yoluda
ziyaretçilerin yapıcı eleştirilerini
titizlikl e okumaktan geçmektedir.
Bundan dolayıdırki her tür konudaki
yazılarınız bizim için değerlidir
ve yazı yazmak için ilk etapta üyelik şarttır.
Üyelik için şartlarımız bölümünden
ve üyelik menüsünden
islam-green34 sitesine üye olduktan sonra
kendinize site içinden bir kategori
ve bir bölüm şeçiniz.
Sizin konunuza ve yazacağınız yazıya
uygun olan bir konu seçiniz
ve konunun altındaki " Cevapla "  
veya " Yanıtla " bütonunu
tıklayınız.
Buradaki konu başlığı bölümü
eğer sizin yazacağınız konu ile paralelli k arzediyor sa
konu başlığını değiştirmeden
aşağıdaki size ayrılan bölüme
yazınızı yazarak" Gönder " bütonunu tıklayarak
yazınızı siteye gönderebilirsiniz.
Göndermeden önce " Önizleme "
bütonunu tıklayarak
 son kontrolle rinizi yapınız.
Eğer buradaki konu başlığı bölümünde
yazan konu başlığından
çok farklı bir konu oluşturmak istiyorsa nız
konu başlığı bölümündeki
konu başlığını değiştirerek
aynı işlemleri tekrarlay arak bize yazınızı
gönderebilirsiniz.
Örnek olarak " Sanal Alem ve
Müslüman Gençlik " bir kategori adıdır
yada forum adıdır bu kategorin in altında
" Sanal Alem - Asrın Deccali Chat "
konu başlığı vardır
eğer sizin yazınız bu konuyla paralelse
değiştirmeden kendi yazınıza
bir başlık vererek gönderebilirsiniz.
Konu başlığınız çok farklı ise
bu mevcut konu başlığını değiştirerek
yazabilir siniz.
Ayrıca islam-Green34 Forum
ve Sohbet sitesinin
en alt bölümünde
Bizim üyelerimiz veya sitemizi
ziyarete gelenler için
serbest konu
veya  serbest içerikli yazılar yazabilme leri için
özel bir Kategori- Bölüm açılmıştır
o Köşeye ziyaretçilerimiz istedikle ri tarzda
yazılar yazabilir ler
belirlene n forum yazı kurallarımızın
dışına çıkmamak kaydıyla
değerli yazılarınız için şimdiden teşekkür ederiz

İSLAMGREEN34 NEW WORLD






MEZARLAR UZUN ANCAK NEDEN DAR  

FORUM ORTHODOX  GREGORYAN İSTANBUL  

VALERY CLARC MAİSON


Hristiyan İlahiyatına ait farklı konuların
Açıklandığı forumda
" Mezarlar uzun ancak neden dar "
sorusuna cevap verilmiştir
Bu konuda bir anektod aktarmak istiyorum
Amerikalı Teolog Albert Frank Dickinson
Washıngton Black Mary Teologie isimli dergide
Bu konuda şunları açıklamaktadır
İlk Çağlardan beri insanların uzunlukla rında
Değişim yaşandığını
Bu değişime göre mezarların uzunlukla rının
Sabit olmadığını
Ancak genişliklerinin darlıklarının genel olarak
Bu insanların boylarına uzunlukla rına göre
Normlandırılmadığını belirtiyo r
Yani gömülen insanın boyu çok uzun
Ve geniş yapılı bir insan olsada
Aynı ölçüde mezarları bulunmadığını
Mezarların uzun olduğunu
Ancak dar olduğunu belirtiyo r
Bunun bütün dinlerde aynı olduğunu
Hristiyan Musevi yada Müslüman mezarlıklarında
Aynı olduğunu belirtiyo r
Bunun sebepleri nden bazılarını şöyle sıralıyor

İSKELET YAPISI : Eski antik Yunan felsefesi ne göre
Hristyanlık öncesi yapılan mezarlard a  
İslamiyetten önceki Firavun dönemi Mısır uygarlığında
Müslüman olmadan önce Türk'lerin
" Kurgan " ismiyle bilinen
Eski Orta - Asya Türk mezarlarında    
uzun ve geniş mezarlar vardı
Bu mezarlar kişinin canlı olduğu dönemdeki
Biyolojik yapısı göz önüne alınarak inşa edilirdi
Ancak İbrahimi dinlerin  
Hristyanlığın islamiyet in ve
Museviliğin inancı gereği
İnsanların ölümden sonra
Et sinir kas gibi biyolojik halinin yok olarak
Ortada iskelet yapısının kalmasından ötürü
Mezar boyutlarının
İnsanın canlı olarak hacmine göre değil
İskelet yapısına göre belirlenm esinin
Doğru olacağı düşünülmüştür  
İskeletin uzunluğu canlı insan boyutuyla aynıdır    
Ancak genişliği canlı insan ile aynı boyutta değildir
İnce ve dardır
İslamiyete göre cenaze yan yatırılarak defnedili r
Canlı haliyle bile genişliği fazla olan insanın  
Mezarda işgal ettiği alan bu şekli ile zaten dardır
Genişliğe ihtiyaç yoktur

DUA ANINDA LAHİTE YAKINLIK : Mezarların çok geniş olması
Dua ederken lahite olan uzaklığı arttırdığı için
Mezarların uzunluğu ne kadar fazla olursa olsun  
Lahite yakınlaşılması için mezarların dar inşa edilmesi
Bir gelenek halini almıştır

ALAN İŞGALİ : İbrahimi dinlerde mezarların uzunlukla rının
ve darlıklarının
Belirli bir standarda oturtulma sı düşünülmüştür  
Uzunluğun sabit kalması
Ancak yer işgalinin önlenmesi için
Genişliğin mümkün olduğunca daraltılması
Uygun görülmüştür


MEZARLAR UZUN ANCAK NEDEN DAR  

FORUM ORTHODOX  GREGORYAN İSTANBUL  

VALERY CLARC MAİSON







 
« Son Düzenleme: Ağustos 13, 2023, 03:27:23 ÖS Gönderen: admin » Logged
« Yanıtla #1 : Mayıs 02, 2009, 12:15:20 ÖÖ »
buraksoylu
Yeni Üye
*

Mesaj Sayısı: 3


AHİR ZAMAN

Ahir zaman, kıyamete yakın bir vakitte
Kuran ahlakının tüm dünya üzerinde hakim olacağı
ve insanlar arasında yaygın olarak yaşanacağı bir dönemdir.
Geçmiş dönemlerde yaşanan ahlaksızlıklar
baskılar, zulümler, adaletsiz likler ve dejeneras yon
bu kutlu dönemde ortadan kalkacak
her türlü sıkıntının yerini bereket
bolluk, zenginlik, güzellik, barış ve huzur alacaktır.
Teknoloji de çok büyük gelişmeler yaşanacak
ve bunlar tüm insanların hayrı ve rahatlığı için kullanılacaktır.
« Son Düzenleme: Nisan 05, 2010, 05:51:18 ÖS Gönderen: admin » Logged
« Yanıtla #2 : Ocak 09, 2013, 12:40:26 ÖS »
admin
Administrator
Full Member
*****

Mesaj Sayısı: 105


ÇAĞDAŞ BATI MÜZİĞİ - DÖKÜMAN İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ

ÇAĞDAŞ BATI MÜZİĞİ DÖKÜMANI LÜTFEN ALTTAKİ LİNKLERİ TIKLAYINI Z

http://tr.wikipedia.org/wiki/Klasik_m%C3%BCzik#Modern_D.C3.B6nem_.2820._y.C3.BCzy.C4.B1l_ve_g.C3.BCn.C3.BCm.C3.BCz.29

Modern Dönem (20. yüzyıl ve günümüz)Modern dönem içerisinde Romantizm i sürdürenler (Richard Strauss, Gustav Mahler, Sergey Rahmanino v, Edward Elgar) olduğu gibi müziğin genel kimliğini değiştiren asıl Modern bestecile r (Claude Debussy, Zeljko Joksimoviç, Maurice Ravel, Bela Bartok, İgor Stravinsk i, Dimitri Şostakoviç, Sergey Sergeviç Prokofyev) kendileri ne has bir stil geliştirmişlerdir. George Gershwin klasik müzikle cazı birleştiren bestecile r arasında en ünlüsüdür. Edgard Varèse, elektroni k müzik akımını başlatmıştır. Arnold Schönberg ve öğrencileri Alban Berg ile Anton Webern atonal müzik akımının yaratıcısı ve ilerletic isi olmuşlardır. Carl Orff, ilkel çağların müzikleri ve metinleri ni yeniden canlandırıp modernize etmiştir. Ayrıca Türkiye'de çoksesli müziğin başlaması da bu döneme rastlar (Cemal Reşit Rey, Ahmet Adnan Saygun, Necil Kazım Akses). Günümüzde Krzysztof Pendereck i, Arvo Pärt, Zeljko Joksimoviç gibi bestecile r de modern dönemi sürdürmektedirler.


http://kemansitesi.wordpress.com/category/modern-donem-bestecileri/

CAĞDAŞ BATI MÜZİĞİ SANATÇILARI

http://www.gnoxis.com/klasik-muzikte-donemler-cagdas-donem-15693.html

Yeni bir yüzyılın başlaması ile müzik de yeni bir döneme adımını atmıştır. 20. yüzyıl, müzikte her türlü sınırın bilinçli olarak zorlanmasıdır: Teknikte, ifadede, biçimde, stilde, içerikte, özde tüm gelenekse l kurallar eğilip bükülmeye, eriyip çökmeye başlamıştır.
Bu müzik türünde Romantizm yada Barok dönemde olduğu gibi belli bir stil ya da kalıp yoktur. Bestecile r belli bir tekniğe bağlı kalmak yerine, birini denedikte n sonra bir başkasına geçmekte bir sakınca görmemişlerdir. Bu dönemdeki müzik, Alman - Avusturya romantizm ine ve onun temsil ettiği herşeye bir başkaldırıyı simgeler. Debussy, Ravel, Schönberg, Mahler, Stravinsk i, Carl Orff, Bela Bartok, Eric Satie, Prokofiev, Şostakoviç ve Gershwin gibi bestecile r müziğin kurallarını tekrar değiştirerek, farklı teknikler le başarılı örnekler oluşturmuşlardır. Her bir üretilen parça, müzikal filmler gibidir. Daha da önemlisi, 20. yüzyıl, besteci ve yorumcula rın birbirind en etkilendi kleri ve herhangi bir akıma bağlı kaldıkları bir dönem değil, aksine birbirind en tamamen bağımsız, gerçekçi ve ait olduğu kültürün kökenlerine inen sanatçıların çağı olmuştur.
Aynı zamanda birçok besteci geçmişteki bestecile rin yarattıkları müziğe göz atmaya karar vermişlerdir. Bazı bestecile r, geçmişteki, barok, klasik ve rönesans müziğini model olarak modern müziğe uyarlamışlardır.
Bu dönemde sadece orkastral müzikte değil, sahne müziklerinde de cesur yenilikle r yapılmıştır. 1.Dünya Savaşı sonrası bazı bestecile rin eserlerin de caz esintiler i de görülür. Örn: Stravinsk y “Ragtime19 18, Copland’ın “Two Blues1926 .
Bilimdeki gelişmelere paralel olarak radyo, konser salonlarına gidemeyen milyonları dinleyici haline getirmiştir. Randall Thompson’un, Süleyman ve Belkıs operası radyo istasyonl arı tarafından telif ödenerek yayınlanmıştır. 1929’dan itibaren sesli çekilmeye başlayan sinema filmleri bestecile re yeni imkanlar yaratmıştır. Fonograf’ın icadı ile dünyanın en izole bölgelerinde bile insanlara müziği istedikle ri repertuar la dinleme imkanı yaratılmıştır. Son olarak televizyo n kitle iletişimini en üst düzeye çıkarmıştır.

DONEM BESTECİLERİ

-BARBER
-BARTOK
-BERLIN
-BERNSTEIN
-BRITTEN
-COPLAND
-DEBUSSY
-DUKAS
-FALLA
-GERSHWIN
-KABALEVSKY
-KHACHATURIAN
-MILHAUD
-ORFF
-PROKOFIEV
-PUCCINI
-RACHMANINOV
-RAVEL
-RODRIGO
-SHOSTAKOVICH
-STRAUSS R.
-STRAVINSKY

MODERN ÇAĞDAŞ BATI MÜZİĞİ DÖNEM VE BESTECİLERİ

http://www.betanova.net/axoy-matu/insanliga-seslenis/486-klasik-bati-muziginde-donemler-ve-besteciler.html


Modern Dönem (1900 VE SONRASI )

 20.YY’ın gelişi ile teknoloji deki gelişmeler ve insan hayatına yansımaları ile ortaya çıkan durum  aynen daha önceden de olduğu gibi günümüz müziğinin bestecile rini etkilemiştir. Hatta kimi müzik  tarihçisine göre Çağdaş önemde yapıtlanan tüm eserler “ Modernizi m “ olarak anılabilirler. Modern Dönem müzisyenleri yenilikle ri denemekte n kaçınmamışlardır. Daha önceden yaşanmış akımlara bağlı kalmadan, belirli bir kalıp ve tarz olmadan, kendince bağımsız ve yenilikçi müzik yapmışlardır.  Bu anlamda bazıları geçmişteki bestecile ri ve eserleri incelemiş ve seçtikleri eserleri Çağdaş Müziğe uyarlamışlardır.
 
 
ÇAĞDAŞ BATI MÜZİĞİ ÖNEMLİ BESTECİLERİ

-Carl Orff
-Claude Debussy
-Belá Bartók
-Igor Stravinsk y
-Arnold Schönberg
-Alban Berg
-Anton von Webern
« Son Düzenleme: Ocak 09, 2013, 01:03:51 ÖS Gönderen: admin » Logged
« Yanıtla #3 : Ocak 09, 2015, 04:41:51 ÖS »
admin
Administrator
Full Member
*****

Mesaj Sayısı: 105


ANTİSİYONİZM - KONU İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ



ANTİSİYONİZM

http://www.haber10.com/makale/5741
 
Haber10 yazarlarından Peren Birsaygılı, Merkezler i Amerika Brooklyn de olan [ http://www.jewsagainstzionism.com] anti-siyonist Yahudiler in öndegelen isimlerin den Y. Cohen'le 07.01.200 7 tarihinde Siyonizm, Yahudilik ve kendi amaçlarına dair bir söyleşi yapmıştı. Politik bir algı ile değil de dini inanışları gereği siyonist İsrail devletini n tüm politikal arına ve aslında bölgede bir devlet fikrine tamamen karşı çıkan bu grubun zaman zaman protesto gösterileri ekranlara yansıyor, ancak tahmin edileceği üzere medya destekler i hiç yok . Filistin'e olan saldırılarda bir çok kereler müslümanlarla kol kola yürüyüşler yaptılar .
 

Uluslarar ası Yahudi topluluğu içindeki çelişkileri de ortaya koyan bu ilginç söyleşiyi Gazze katliamı vesilesiy le, tekrar ilginize sunuyoruz:

haber10
 
 

 

 

İSRAİL DEVLETİNE KARŞIYIZ ÇÜNKÜ ; BİZLER GERÇEK YAHUDİLERİZ …

 

 

Bay Cohen , öncelikle, bizimle röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.

 

İnanıyoruz ki, bu röportaj Türk halkının ilgisini çekecek ve ayrıca bizim içinde yararlı olacaktır.

 

 

Peren Birsaygılı

 

Faaliyetl eriniz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Organizas yonunuzun temel amacı nedir?

 

 

Y.Cohen:

 

Organizas yonumuz adı “Siyonizm’e Muhalif Gerçek Tevrat Yahudiler i” ve bizler iki temel amaç güdüyoruz:

 

1) Hedefimiz Diaspora’ya ilişkin Gerçek Tevrat görüşünü, kefareti ve İsrail Devleti’ni bundan bihaber olan Yahudiler e tebliğ etmek olmakla beraber inancımız, Sabatikal Milad’ın 69. yılında (Shemittah’a göre yaratılıştan 3829 yıl sonra) Kudüs’teki--420 yıl boyunca ayakta kalmış—(ikinci) tapınağın yıkılmasından bu yana çeşitli uluslar içinde sürgünde olan Yahudiler in Tanrı, Mesih’i gönderene kadar sürgünde yaşamaya devam etmekle mükellef olduklarıdır. Sürgün (Diaspora), Kutsal (Vaad Edilmiş) Topraklar’a ilişkin herhangi bir hak iddia etmememiz ya da (o topraklar üzerinde) herhangi bir siyasi egemenliğe kalkışmamamız inancımızın en önemli gereğidir. Bizim inancımızda Yahudiler in herhangi bir ulus ile savaşa kalkışması haramdır. Mesih, mucizeler ortaya koyan, tüm Yahudiler i Tevrat’a sadık kalmaya davet eden ve bir Mesih olarak meşruiyeti tüm insanlar tarafından kabul edilecek bir peygamber olacaktır. Üstelik, Mesih geldiğinde, diğer milletler in (topraklarının) fethedilm esi ve (topraklarından) sürülmesi diye bir şey de olmayacak tır. Tüm milletler birbirler iyle ve Yahudi milletiyl e barış içinde yaşayacaklar; Yahudi milleti kendi atalarından yadigar topraklar a kavuşturulacak ve Mesih onların kralı olacaktır. Yahudiler e düşen görev, yalnızca beklemek ve hiçbir siyasi ya da askeri faaliyet içinde bulunmama ktır. Bu, sırf bize ait olan bir inanç değidir; her yer ( ve zamandaki) Yahudiler in daimi inancı olagelmiştir. Sadece son zamanlard a, Siyonistl erin girişimleri vasıtasıyla, Yahudiler e bu inançları unutturul maya başlamıştır.

 

Biz, sitemiz (jewsagain stzionism .com), dağıttığımız basılı kitapçık, broşür ve yayınladığımız kitaplar ile Yahudiler e ulaşıyoruz. Halihazırda sitemizde bulundurd uğumuz Siyonizm’e ilişkin varolan kitaplara ilaveten, bize ait olan bazı kitapları da yayınlamaktayız. Siyonistl erin nerede yanlış yaptıklarına odaklanan ve hakiki manada ortaya koyan Tevrat üzerine İngilizce bir tefsir çok yakın bir zamanda çıkacak. Ayrıca, Siyonistl erin neden hatalı olduklarını ortaya koyan İncil, Talmud ve Haham öğretilerini muhteva eden yazmalar içindeki kaynakları ayrıntılı olarak ele alan 500 sayfalık İbranice bir kitabı da tamamladık. Umuyoruz ki, bu kitabı ingilizce ye de çevireceğiz.

 

Umudumuz ve hedefimiz, tüm Yahudiler in, Siyonizm’in Tevrat ve öğretilerine muhalif olduğunun farkına varıp pişman olmaları ve neticesin de, İsrail Devleti’ni hükümsüz kılıp barış içinde sürgünde yaşamalarıdır. Bu, sadece Yahudi ve Yahudi olmayan hayatları korumakla kalmayaca k, bununla beraber bizim için fevkalade önemi haiz Tevrat hükümlerine riayet etmek demek olacak. Yahudi milleti birdir.He pimiz birbirimi ze karşı sorumlulu k hissediyo ruz ve bu yüzden, sadece bizim Tevrat’a sadık kalmamız bizi memnun etmez; biz, her yerdeki Yahudiler in bunu yapmasını arzu ediyoruz.

 

Organizas yonumuz Yahudi olmayan dünyaya da ulaşmaya da gayret ediyor. Siyonist devlet (İsrail) tüm dünya Yahudiliğini temsil ettiğini iddia ettiği ve bu Siyonist devlete karşı olan bir çok insan netice olarak müştereken Yahudiler den nefret etmeye başladığı için, biz, Siyonizm’in Yahudilik (Judaizm) demek olmadığını dünyaya izah etmeye çalışıyoruz. Siyonizm, Yahudilik inancından kökten bir kopuş hareketid ir. Biz, kimsenin Yahudiler i, özellikle dindar Yahudiler i İsrail Devleti’nin yaptıkları yüzünden suçlamasını istemiyor uz.

 

 

Siyonist politikal ar ve İsrail Devleti’ne muhalif Yahudiler tarafından kurulan kaç organizas yon var ve sözü geçen organizas yon ya da gruplar ne zamandan beri faaliyetl erini sürdürmektedirler?

 

Y.Cohen:

 

Anti-siyonist ornanizas yonlar hakkında konuşmadan önce, bazı demografi k göstergeler vermeme müsaade edin; çünkü bir çok anti-siyonist Yahudi herhangi bir organize grubun parçası değildir. Bu gün, İsrail Devleti’nde yaklaşık 5 000.000 yahudi yaşıyor, ki bu nüfusun yaklaşık %20’si Tevrat hükümlerine sadıktır. Oysa, bunların çoğu biraz cahillerd ir ve Tevrat hükümlerinin tahrif edilmiş yorumlarına bağlıdırlar. Bu sebeple, (İsrail Devleti) sınırlarının her parçasına elde tutmayı ve bunun için savaşmayı savunan “dindar” Yahudiler olduğunu duyabiliy orsunuz. (İsrail) nüfusunun yaklaşık %10’u “hareidim”; yani Tevrat hükümlerinin gerçek tefsirini takip eden daha sağlam dindarlar dır. Bu insanlar, ‘Mesih gelmeden önce herhangi bir Yahudi devletini n kurulmasının bir günah ve vahim bir hata olduğu’na ilişkin inançlarımızı paylaşıyorlar.

 

Amerika, İngiltere, Belçika ve başka toplulukl arda muhtemele n 500.000 hareidim daha var. Nitekim, genel olarak dünyada yaklaşık 1.000.000 siyonist olmayan Yahudi var. Bunlar arasında, Siyonist ideolojiy e karşı açık muhalefet ve mücadeleyi savunan yaklaşık 150.000 kişilik daha küçük bir grup vardır. Bu, Satmar, Munkacz, Stolin, the Brisker schools of Talmudic study ve Siyonist kolonizas yon başlamadan önce 1800’lerde ‘Eski Şehir’ (Kudüs)’de yaşamış toplulukt an gelen dindar Kudüs Yahudiler i olan the Eidah Haredis toplulukl arını ihtiva ediyor. Bu son 150.000 grup, daha genel bakımdan tüm Siyonist olmayan Yahudiler i temsil etmemize rağmen, bizim organizas yonumuzun görüşlerini temsil ediyor.

 

Çok yakın işbirliği içinde olduğumuz Satmar hakkında bir kaç söz etmek gerekirse: “Satmar” adı, bizim muhterem önderimiz Haham Yoel Teitelbau m’un (1887-1979) II.Dünya Savaşı’ndan önce haham olduğu Macarista n’daki bir şehirden geliyor. II.Dünya Savaşı’ndan sonra Newyork’a yerleşti ve etrafında kendi okul ağı ve sinagogla rı ile geniş bir taraftar topluluğu kurdu. O, büyük bir bilge, yazar ve karizmati k bir kişilik idi ve tüm gayretini Siyonizm ile savaşa vakfetti. O’nun yazdığı her kitapta dinleyici lerine bir devlet kurmanın Yahudi kanunlarının korkunç bir ihlali olduğunu ve Yahudi halkına hiçbir fayda getirmeye ceğini; sadece onların durumlarını psikoloji k ve ruhsal olarak daha kötüleştireceğini göstermeye gayret etmiştir.

 

Ayrıntılı bir Siyonizm tanımı verebilir misiniz? Kökleri neye dayanıyor? Kabul edersiniz ki, Masonluk ya da Siyonizm’i, Yahudilik ile özdeşleştiren bir çok insan var. Bunun hakkında, Tevrat ve Talmud’a referansl a neler söylemek istersini z?

 

Y.Cohen:

 

Örgütlü anti-siyonizm’e gelince, zaten T.Herlz zamanında Avrupa Hahamları Siyonist plana karşı net bir duruş sergilemişlerdi. Siyonizme muhalif Hahamlar’dan Ohr Layeshari m adlı mektuplar derlemesi 1900 yılında basılmıştı ve daha sonra, Daas Harabanim ve Tikun Olam adlı bunlarla emsal iki kitap daha çıktı.

 

Ortodoks Yahudi organizas yon Agudath İsrail 1909’da kuruldu ve amaçlarından biri Siyonizm ile savaş idi. Bununla birlikte, Agudath İsrail daha sonra o kadar büyüdü ve çok geniş bir Yahudi yelpazesi ni o derece kuşatıcı oldu ki, git gide –Filistin’in kolonileştirilmesi vb. ile --Siyonist plana meyletmey e başladılar ve bu yüzden dindar Yahudiler Agudath’tan uzak durdular. The Eidah Chareidis of Jerusalem üyelerinin bir çoğu 1930 ve 40’lar da--1945’teki belirleyi ci oy ile-- Agudath’tan ayrıldılar. 1949’da İsrail Devleti ilk seçimini düzenlediğinde, Agudaht’ın müsaade etmesine rağmen, Eidah’ın üyelerine seçime katılmayı yasaklayınca bölünme derinleşmiş oldu. Eidah’ın anti-siyonist ideologla rı,”Şehir Muhafızları” anlamında gelen Neturei Karta olarak tanınmaya başladılar. Karta’nın bu gün Birleşik Devletler ve İngiltere’de şubeleri vardır ve kendi web sitesi (nkusa.org) ile faaliyet sürdürmektedir.

 

Aynı zamanda, Amerika’da 50, 60, ve 70’li yıllar süresince Haham Teitelbau m vaaz verdi ve Siyonisle r ve onların devleti (İsrail) karşı yazılar yazdı. 1979’da ölümünden sonra, bu iş devam ettirilem dei; ama O, takipçileri üzerinde iz bıraktı. O, Newyork’ta siyonistl ere karşı toplantılar düzenlemeye devam eden Birleşik Devletler ve Kanada Merkezi Hahamlar Konseyi’ni kurdu. Ayrıca, Satmar topluluğu, İsrail hükümetinden para kabul etmeyi reddetmel eri için kutsal topraklar daki okulları desteklem ek için milyonlar ca dolar göndermeye devam etti. Halihazırdaki yeni teknoloji’den faydalana rak son 10 yıl içinde Satmar aktivistl eri, kamuoyuna ulaşmak ve eğitme vasıtası olarak, “Siyonizm’e Muhalif Gerçek Tevrat Yahudiler i” ni kurdular.

 

Siyonizm, Judaizm’i geri plana iten Yahudiler tarafından kurulmuş bir hareket idi. Herzl gibi onların bazıları, çeşitli ülkelerde yaşayan Yahudiler in maruz kaldığı zulme bir çözüm bulmayı amaç ediniyord u. Rus Yahudiler i “aydınlanma” hareketi üyeleri gibi başkaları, eski dini terk edip yeni bir vatanda yeni bir dil konuşan yeni bir ulus kurarak, Yahudi halkını ıslah etmekle daha fazla ilgili idiler. Buna karşın, diğerleri Marks ve onun sosyalist prensiple rinin takipçileri idi.

 

Her halükarda, Yahudiler in eski vatanı Filistin üzerine ırkçı hevesleri ni odakladıkları gerçeğinin farkında olamadıkları sürece, tüm bu gruplar muhtemele n halihazırdaki Yahudi halkının şevk ve heyecanını kazanmayı başaramayacaklardır. Yahudi dini kutsal topraklar daki eski zamanlar üzerine bir çok vurgu yapar: Biz, dualarımızda tapınak adaklarını anarız; Tevrat’ın bir çok emri sadece orada ifa edilebili r ve biz sürekli olarak, o zaman geldiğinde Yahudiler in yine kutsal topraklar da yaşayacağı Mesih’in gelişi için umut besliyor ve dua ediyoruz. Bunun için, Siyonizm’in Yahudi halkın en hassas noktasından vurmasına ve bir çoğunun, dindar olanlarının bile, Siyonistl ere katılmasına şaşırtıcı değildir. Bu Yahudiler cahildile r ve beklentis i içinde olduğumuz şeyin, tanrı ve Mesih’in kefareti-- ki o zaman tüm insanlık huzur ve barış içinde olacak-- olduğunu idrak edemedile r. Biz, herhangi bir ülkenin fethedilm esi beklentis i içinde değiliz ;zira Yahudiler e başka halklarla savaşa kalkışmak kesin bir şekilde yasaklanmıştır.

 

Sorunun parçası, --ve burada’ siyonistl erin hedefleri ve fiilen varılan nokta arasındaki farka ilişkin sorunuzu atlıyorum-- Siyonistl erin ilk yıllarda projeleri hakkında çok toy oldukları idi. Onlar, Filistin’e göç edip bir devlet kurarlars a hiç kimsenin aldırış etmeyeceğini sanıyorlardı. Orada öteden beri yaşayan başka bir halk olduğunu idrak edemedile r. Bu toyluk, dindar Yahudi dünyası için de geçerli idi ve bu yüzden Filistin’ yerleşen bazı dindar Yahudiler kendileri ni Filistin’e karşı bir savaş açmış olarak görmediler. Seküler Siyonistl er nihayetin de şiddetli bir başkaldırı ile yüzleşecekleri gerçeğinin farkına vardıklarında, zaten iş işten geçmişti ve silahlanm aya başlayıp savaşa hazırlandılar. Bu, bazı dindar anti-siyonist toplulukl arı şaşırttı; çünkü onlardan bazıları topraklar a yerleşmeyi desteklem elerine rağmen, hiçbiri savaşa teşebbüs etmeyi desteklem iyorlardı.

 

Fakat, şu gerçektir ki, İsrail Devleti’nin kurulması ve onun kanlı tarihi boyunca bazı “dindar Siyonistl er” olmuştur. Bu insanlar Judaizm ile Siyonizm’i nasıl bağdaştırabilir? Bu sorunun iki parçalı bir cevabı vardır ve insan ve gruba bağlı olarak muhtelif dereceler de ikisi de gerçektir.

 

1) Biz, bu gün Tevrat’a inanan ve amel eden bununla birlikte, farklı bir ideolojiy i de desteklem ek isteyen bir çok Ortodoks Yahudi grup gözlemliyoruz. Bu insanlar, Tevrat’ı alacak ve kendi ajandalarına uydurana dek çarpıtacaklar. Örneğin, Evrim Teorisine inanan Yahudiler Genesis Kitabı’nı açacak ve onu kendi görüşlerine uyacak şekilde yorumlaya caklar. Yahudi feministl er, Yahudi kanunlarına riayet edecek ve aynı zamanda modern zamana uymak için değişiklikler yapacakla r: Sinagogda ibadetler i yürütmeleri gibi… Burada da dindar Siyonizm, melez bir ideolojid ir: Seküler düşüncelerde kaynak bulan ve aynı zamanda Tevrat’a itaati muhafaza eden Siyonizm doktrinin e inanma teşebbüsü. Ajandaları bu olduğu için, klasik metinlere bu zihin dünyası ile yaklaşırlar (yararlı bir doz cahillik). Talmud’a aşina olan bir kimse bilir ki, hemen hemen her alanda sözleri yanlış yorumlama yolları ve vasıtaları vardır. Talmud’un kendisi (Eiruvin13 b) der ki: Bir bilge vardı, ki ölmüş bir kertenkel e’nin (Gerçekte Tevrat açıkça temiz olmadığını söylerken) ritüel olarak temiz olduğuna ilişkin 150 sebep öne sürebiliyordu.

Bu dindar Siyonist liderleri n gerçeğidir. Bununla birlikte, takipçileri genel olarak metin ve kaynaklar hakkında hiçbir şey bilmez ve sadece onların açtığı yolda ilerlerle r.

2) Cevabın ikinci parçası, siyonizmi n, Judaizm açısından önemli olan belli konulara darbe vurmasıdır ve dikkatli düşünmeksizin bir kimse onu gerçek Judaizm ile karıştırabilir. Yahudiler, gerçekte, bir gün sürgünden dönmeyi ve Filistin’e yerleşme beklentis i içindedirler. Bununla birlikte, bu, siyasi ya da askeri bir hareket ile değil, tanrı’nın inayetiyl e olacaktır. Judaizm, tarihin şekillenmesinde tanrının iradesini görmeye önem atfetmekt edir. Nitekim, Siyonistl er, devletin (İsrail) kurulmasına vesile olan tüm olayların aslında tanrının tarihe yön vermesi olduğunu söyleyeceklerdir. Bununla birlikte, biliyoruz ki tanrı bazen günahkarlara başarı ihsan eder, ama böyle bir başarı haklılıklarına bir delili değildir. Tevrat ve Talmud’ta İsrail topraklarını öven, gerçekte bizi sürgünde olmaya yükümlü kıldığı halde, bir devlet kurmaya yönelik yanlış yol gösterecek bir çok malzeme vardır.

Web sitemizde, ziyaretçi yorumları, sorular ve cevaplar başlıklarından teşkil ‘hakkımızda’ denen bir bölüm vardır. Orada, insanların Siyonizm’i müdafaa etmek için yazdıkları bazı yazıları ve bizim onlara verdiğimiz cevapları görebilirsiniz.

 

 

Anti-Semitizm nedir? Sizce bu Yahudi düşmanı mı olmaktır ? Peki Madem ki Arap ulusları da Nuh Peygamber’in en büyük torunu Şem (Shem)’in soyundan gelmektel er, onlar da Semitik değil midir ?

 

Y.Cohen:

 

Anti-Semitizm nispeten son zamanlard a--son 200 yıl içinde—Yahudi düşmanlığı ve zulmüne ilişkin eski bir fenomen dolayısıyla uydurulmuş bir terimdir. Exodus kitabı’nı okursanız, Yahudiler in zulme maruz kaldıklarını ve Mısır’da köleleştirildiklerini göreceksiniz. Pers imparator u Ahasuerus’un danışmanı Haman, tüm Yahudiler i öldürmeyi planlıyordu. Suriyeli Grek kral Antiochus Epiphanes Yahudi hükümlerini gözetenlere karşı emirler çıkardı. Hristiyan lık muktedir bir dünya gücü olduktan sonra, anti-semitizm için yeni bir gerekçe yaratıldı; Yahudiler onların Mesihleri ni reddetmek le ve O’nu öldürmekle suçlandılar. Avrupa Yahudiler i Haçlı Seferleri’nden çok zarar gördüler; Engizisyo n ve başka bir çok katliam Hristiyan liderler tarafından tahrik edildi. Yahudi nefretini n en vahim ve en yakın zamandaki tezahürü, elbette Nazilerin Polonya, Rusya, Macarista n ve tüm doğu Avrupa ülkelerindeki yaklaşık 6.000.000 yahudiyi katletmes i idi.

 

Terim’in makul olmadığı konusunda haklısınız; çünkü Semitler hakikatte Şem (Shem) soyundan gelen tüm insanları ihtiva ediyor. Aynı manada, İbrani (Hebrew) terimi de hatalıdır; çünkü bu, Şem’in büyük torunu Eber’in bütün soyunu ima eder. Dil’in tabiatı böyledir; sözler gelişir ve yeni anlamlar kazanır.

 

Son zamanlard a Siyonistl er anti-semitizm suçlamasını muhalifle rini bastırmaya çalışmak için istismar ediyor ve biz bunun yanlış olduğuna inanıyoruz. Siyonistl er ve Filistinl iler arasındaki çatışma, din ya da ırklara ilişkin bir çatışma değil, siyasi ya da askeri bir çatışmadır ve bir insan sırf Filistinl iler yanında saf tutması yüzünden Yahudiler e karşı olmaz.

 

Anti-Semitizm, İsrail Devleti’ne muhalefet nedeni değildir; fakat kesinlikl e bir sonuçtur. Yani, devlete muhalefet leri yüzünden bir çok insan kesin olarak anti-semitik olmuştur. Bu, onların hatalı bir şekilde devlet, onun hedefleri ve faaliyetl erini Yahudi halkı ile özdeşleştirmeleri yüzündendir. Fakat bu hal, hakikat’ten daha fazla uzak olamazdı. Tevrat ve Talmud’u tetkik eden ve emirlerin e riayet eden Asli Yahudiler devlete karşıdır ve onun faaliyetl erinde hiçbir şekilde yer almamışlardır. Bu yüzden, bu zamanda bizim organizas yonumuzun çalışmaları çok önemlidir. Biz, Judaizm ve Siyonizm arasındaki farklar hakkında insanları eğiterek, anti-semitizm’in tehlikeli gelişimini önlemekteyiz.

 

 

Modern siyasi siyonizm’in 19.yüzyılın sonlarında ortaya çıkışını bir başlagıç olarak kabul edersek-- ki İlk Siyonist Kongre Theodor Hersl tarafından 1897’de Basel’de düzenlendi—ulaşılan arzu edilmiş hedef ve sonuçları arasında ne gibi farklar vardır? İsrail Devleti’nin, kimilerin in dediği gibi, “demir duvar arkasında” bir devlet olduğunu düşünüyor musunuz?

 

Y.Cohen:

 

Siyonizm’in asli hedefleri ve sonuçları arasındaki farkı soruyorsu nuz. Farklar çok çarpıcıdır. Gerçek Siyonistl er Yahudiliği zulüm ve tehlikede n korumayı amaç edinmişlerdi; fakat yarattıkları ülke bu gün Yahudiler in yaşaması için çok tehlikeli bir yere dönüşmüştür. Onlar Yahudi hayatlarını kurtarmayı istediler, fakat devleti ayakta tutmak onlara 28.000’i aşkın Yahudi hayatına mal oldu. Bu, hiç kimsenin tanrı’ya aklı ile üstün gelemeyec eğine olan inancımıza ilişkin bir kanıttır ve tanrı bizden sürgünde kalmamızı istiyorsa, biz kendi faaliyetl erimizle sürgünü sona erdirerek halihazırdaki durumumuz u iyileştirme çabasına giremeyiz ve girmemeli yiz. Biz tanrı’nın hükmünü beklemek zorundayız.

 

Diğer önemli fark, gerçek Siyonistl erin, yahudiler için seküler bir vekalet yaratmayı istemeler idir. Tevrat’a uymak yerine, Yahudiler şimdi kendi topraklarında yaşıyor, İbranice konuşuyorlar ve bu, kendileri ni Yahudi olarak farz etmeleri için kafi geliyor. Onlar, bir vatana ve dile sahip olduklarından bu yana, dünyada her günahı işlediler. Bu, onların vizyonu idi ve maalesef onu uygulamay a sokmak için bir çok şeyi seferber ettiler. Fakat, Yahudi tarihinde ki hüküm, Tevrat’a muhalif ideolojil erin tükenip ortadan kalktığına yöneliktir. Dindar bir Yahudi, çocuklarının ve torunlarının hepsinin dindar Yahudiler olmalarını gözetir; fakat seküler Yahudi bunu önemsemez ve bu sebeple, onun torunları çoğu kez yahu olamayaca ktır, ya da olsalar bile, onun ideolojis ini taşımayacaklardır. Nitekim, seküler bir ideoloji olarak Siyonizm hükmünü yitirmekt edir. Tevrat’a inanan Yahudiler, onlara Tevrat tarafından vaad edilmiş bir vatan için savaşmaktan bıkmışlardır. Adeta bundan vazgeçmeye hazırdırlar. Bu gün, haklarında endişe etmemiz gereken dindar Siyonistl erdir. Ulaşmaya ve eğitmeye gayret sarf ettiğimiz kişiler onlardır. Onlar zaten Tevrat’a inanıyorlar ve bu sadece Tevrat’ın gerçekte ne dediğini onlara gösterme meselesid ir.

 

 

Biz Müslümanlar , 2.Dünya Savaşı esnasında Naziler tarafından öldürülen insanları saygıyla anıyoruz. 2.Dünya Savaşı süresince, Nazilerin” Yahudi Sorununun Nihayi Çözümü” olarak adlandırdığı bir çok soykırım kurbanı olduğunu ve başka azınlık üyelerininde soykırımda can verdikler ini çok iyi biliyoruz . Peki sizce soykırımdan kim sorumludu r? Trajik sonuçlara yol açan soykırım hadisesin deki Siyonistl erin oynadığı anahtar rolü açıklayabilir misiniz? Sizin araştırmalarınıza göre, Siyonist planın bir parçası olarak kaç Yahudi kurban edildi?

 

Y.Cohen:

 

Soykırım’dan kim sorumlu idi? Hitler ve Nazi’ler. Hitler, herhangi bir bedel ya da rüşvet karşılığında, Yahudi soykırımından vazgeçmeye razı değildi. O’nun, önemli kaynakları ve insan gücünü Yahudiler i katletmek için dağıtması ve Rus Yahudiler ini katletme amacıyla zamanından önce Rusya’ya saldırması yüzünden, savaşı kaybetmes i dahi tartışılabilir. Generalle ri, o’na tren ve ikmal malzemele rini cephede kullanmak için yalvarmışlardı; fakat o, trenlerin Yahudiler i ölüm kampına taşınması için kullanılması emretmişti. Diğer Nazi subayları da programla mutabık idi, fakat program hakkında pek de iradeli sayılmazlardı ve rüşvetle ayartılabiliyorlardı. Örneğin; SS subayı Wisliceny, Slovakyalı Yahudiler den sorumlu idi ve Haham Michael Weissmand el, savaş boyunca Yahudiler i dışlamaması için ona sürekli olarak rüşvet verebiliy ordu. Nihayet, 1944 sonbaharında rüşvet vermeye devam etmeye muktedir olamadı ve Slovak Yahudiler inin hepsi Auschwitz’e götürüldü. O’nun diğer subaylara rüşvet verme ve daha bir çok insanı kurtarma planları vardı; fakat Siyonistl er o’na para göndermeyi reddettil er. Macar Yahudiler i sorumluluğuna atanan Eichman, siyonistl erden alacağı bir rüşvet için onların tümünü ( yaklaşık 800.000 ) öldürmemeye karar verdi. Eichman, Joel Brand adlı bir yahudiyi temsilci olarak İstanbul’daki Siyonist liderliğe onlardan “ kan karşılığı kamyonlar” istemesi için gönderdi. Macar Yahudiler i bin ton çay, bin ton kahve ve on bin kamyon karşılığında öldürülmeyeceklerdi. Fakat Moshe Sharet, Yitzchok Greenbaum ve Siyonist ajansın diğer liderleri, bu Yahudiler i kurtarmak için herhangi bir çabaya destek vermenin arzu edilir olmayacağına karar verdiler; çünkü bu, onların İngiliz müttefiklerini gücendirebilir ve kutsal topraklar da bir Yahudi devleti kurma planlarına engel olabilirl erdi. Bu yüzden, Brand’ın misyonunu saklamaya karar verdiler; onu Türkiye Suriye sınırı boyunca ayarttılar; İngilizler, onu Mısır’da hapse attılar ve orada elindeki teslim edilmemiş mesajı ile üç ay süresince, tüm Macar Yahudiler i yakılıncaya kadar, kederden bitip tükendi.

 

Genel olarak, Siyonistl er, başka yerlere götürerek Yahudiler in hayatını kurtarabi lecekken, esas olarak Filistin’e göç ile ilgili idiler. O zamanın büyük Yahudi organizas yonlarını kontrol ediyorlar dı ve büyük miktarlar da paralar emirlerin e amade idi.

 

Siyonistl er, bir devlet için çalışarak, Yahudiler i korumaya gayret ettikleri ni ve II.Dünya Savaşı’ndan önce bir devletler i olsaydı, hepsini kurtarabi lecekleri ni iddia ediyorlar . Fakat, hakikat bunun aksidir: Bir devlet için çalışarak, yerel Filistin halkını çileden çıkardılar. Filistinl ilerin öfkelenmesini istemeyen İngilizler, Yahudi göçüne sert bir şekilde sınırlama getirdile r. Eğer Yahudiler in ırkçı hevesleri olmasaydı, ayaklanma ve şiddet olmayacak tı ve İngilizler, kesinlikl e daha fazla yahudinin Filistin’e göç etmesine müsaade edecekler di.

 

Peki siz Bay Cohen İsrail’deki genç Yahudi neslin, İsrail hükümetinin uyguladığı politikal ar yüzünden, Tevrat prensiple rinden uzak büyüdüğünü düşünüyor musunuz?

 

Y.Cohen:

 

Genç nesil Tevrat’tan uzak mı yetişiyor? Bunun, çok daha uzun bir zaman önce, İsrail Devleti’nin kuruluşunun ilk yıllarında olduğunu düşünüyorum. Avrupalı Yahudi Siyonistl er İsrail Devleti’nin kurulmasından çok önce sırtlarını zaten Tevrat’a dönmüşlerdi ve İsrail devleti Sifardik (Sephardic; İspanya, Portekiz ve Kuzey Afrika’dan gelen) Yahudiler’e kapılarını açtığında, bu Yahudi evladın Tevrat eğitimi almamış ve mümkün olduğu ölçüde seküler yetişmiş olmalarını temin ediyorlar dı.

 

Günümüzde, bu mücadele bitmiştir; seküler Siyonizm çöküş içindedir ve İsrail devleti’ndeki bir çok Yahudi Tevrat’a dönmektedir. Şu an, Tevrat Yahudiler ini eğitmek ve onlara Siyonizm’in Tevrat’a muhalif olduğunu göstermek bir zorunlulu k olmuştur.

 

 

Bu gün, biliyoruz ki İsrail Devleti’nin uygulamak ta olduğu soykırımdan endişe duyuyorsu nuz. Filistinl i dini temsilcil er ve Filistin hükümet temsilcil eri ile ilişkileriniz nasıl? Filistin, acımasız batı emperyali zmi ve Siyonizm ile olan mücadelesinde yalnız mıdır?

 

Y.Cohen:

 

Filistin hükümeti ile ilişkilerimizi soruyorsu nuz. Aslında biz, siyasi değil, dini bir organizas yonuz ve hiçbir siyasi ilişki içinde değiliz. Biz, Filistinl ilere ulaşmaya, onlara sempatiyl e baktığımızı ve şiddetle İsrail’in onları maruz bıraktığı zulme karşı olduğumuzu bilmeleri ni temine çalışıyoruz. Daha çok müslümana ulaşmayı ve her iki tarafın, Judaizm ve İslamiyet’in güzel ve barışçıl doktrinle r olduğunu, bunun yanı sıra şiddet ve savaşın, kendi dinlerini suistimal eden ya da yanlış yorumlaya n insanlar yüzünden ortaya çıktığını idrak etmeleri için bir tür diyalog sürdürmeyi arzu ediyoruz. Bu yüzden bize, İslam dünyası’nda bunu ifade etme fırsatı verdiğiniz için memnunuz.

 

Bu, bizi Amerika’nın Ortadoğu’yu özgürleştirme arzusuna ilişkin olan sonraki sorunuza götürüyor. Böyle bir arzu, İslam’a karşı şiddetli bir önyargıya dayanıyor ve aslen, kendi önyargılarınız sebebiyle, başka halkların inanç ve kanunlarını değiştirmeye çalışmak yanlıştır. Biz Yahudiler bunu çok iyi anlıyoruz; çünkü tarihimiz de çok defalar prensiple rimizi terk etmemiz için zorlama çabasına girişen liderler yüzünden çok acılar çektik. Bu önyargının bir parçası, tıpkı Yahudi karşıtı algılara neden olan anti-siyonist algı gibi, Amerikalıların askeri çatışması ve belirli Ortadoğu ülkeleriyle (kısmen İsrail meselesi üzerine) alakalı menfaat çatışması da onların, İslam’ın bir şiddet doktrini olduğunu düşünmelerine sebep oluyor. Ayrıca, Amerika kadın ve erkek eşitliği bakımından çok müsamahakar ve liberal bir toplumdur ve onların çarpık bakış açılarından İslam, aşırı derecede kısıtlayıcı görünmektedir. Fakat yine de, herhangi bir ulusun başka bir ulusun kültür ve dini üzerine etkide bulunması yanlıştır.

 

 

Irak işgali’ne dair görüşlerinizi sormak isteriz. Amerika’nın asli hedefi nedir?

 

Y.Cohen:

 

Irak Savaşı hakkında, yorum yapamam; çünkü organizas yonumuzun bu meseleye ilişkin resmi bir duruşu yoktur. Yapacağım herhangi bir yorum, kendi görüşümle sınırlı olacak ve Tevrat’ı ya da organizas yonumuzu temsil etmeyecek tir. Barış aktivistl eri bazı takipçileri vardır, fakat Amerika’nın Vietnam Savaşı’ndaki kadar çok değildirler. Bu aktivistl erin, 2004’te Bush’a karşı galip gelememel eri size bir fikir verecekti r. Amerika’daki kamuoyu geniş ölçüde bilgisizl ikdir. Çok az insan, doğru bir görüş edinmek için gerçekleri yakından takip etmektedi r.

 

 

Dinler arası diyalog üzerine olan uluslar arası toplantılar son zamanlard a Türkiye’de gündem işgal etmekte. Sizin , siyonist kuruluş ADL tarafından desteklen en bu proje hakkındaki görüşünüz nedir?

 

Y.Cohen:

 

Dinler arası diyalog ilginç geliyor; fakat bunun hakkında şu ana kadar çok bilgi edinmedik . Eğer bize bilgi yollarsanız , belki yorum yapabilir im.

 

 

Elbette bu konudaki görüşlerimizi, bununla amaçlanan dair olan fikrimizi sizlerle paylaşmak bizi memnun eder , peki Bay Cohen Türkiye’ye son olarak ne iletmek istersini z?

 

Y.Cohen:

 

Bizler , bizimle ilişki kurarak röportaj yaptığınız ve mesajımızı Müslüman kamuoyuna ulaştırmaya olanak sağladığınız için size teşekkür ederim.

 

 

Bizler de tüm anti-siyonist Yahudiler in mücadelesinde başarılar diler , siyonist işgal karşısında cesurca durduğunuz için tüm Filistinl i kardeşlerimiz adına sizlere teşekkür ederiz.

 

Y.Cohen:

 

Bizler teşekkür ederiz

.
Logged
« Yanıtla #4 : Ocak 09, 2015, 04:43:53 ÖS »
admin
Administrator
Full Member
*****

Mesaj Sayısı: 105


İSLAM VE DÜNYASAL SERAMONİ




İSLAM VE DÜNYA

http://ifsa.blogcu.com/acaba-neden-hep-muslumanlar-aci-cekiyor/3485201

Daha çekilmeden kıyamet kopartan bir film; Arap İsa (as)!
Şu sıralarda mısır, Ürdün ve Suriye Hıristiyanları hop oturup hop kalkıyor. Yeri göğü birbirine katıyorlar… Efendim Muhammed Aziziye adlı Ürdünlü bir Yönetmen, Kuran’ın anlattığı İsa’yı filme çekiyormuş şu sıralar. Hiçbir hakaret, hiçbir saygısızlık falan da içermiyor… Ama bölge Hıristiyanları ‘aydını’ ile ‘dindarı’ ile birlik olmuş kıyamet koparıyorlar. Ortadoğulu Hıristiyanlar Birliği ile Mısırlı kiptiler ‘Sen bu filmi çekemesin” diyorlar “Çünkü İsa’nın çarmıha gerilmediği film akidemize saldırı amacı taşır”  Muhammet Aziziye, “elbette bir çarmıh sahnesi olacak” diyor ama Hıristiyanları ikna edemiyor. Onlar “illa da Hz. İsa’nın çarmıha gerildiğini izleyici anlamalı. Sen bunu muğlâk bırakamazsın. Kuran’ın,  ‘İsa asılmadı, onu astıklarını sandılar ama onlar da emin değiller. Aksine Allah Onu göğe çekti’ demesi bizi ilgilendi rmiyor”  diyorlar…
 
Mısır, filmi göstermeyeceğini açıkladı bile. Bahane de hazır. Mısır’da dini hususlar içeren filmlerin gösterime girip girmeyeceğine karar veren İslami Araştırmalar Birliği Genel Sekreterl iği’nin ‘senaryosunda peygamber lerin geçtiği filmlere izin vermeme’ yetkisi var. Onu kullanacağını deklare etmiş…. Aziziye de filmi çekmekte kararlı ama nerede nasıl çekeceği, filmi tamamlayıp tamamlaya mayacağı meçhul.
 
Ortadoğulu Hıristiyanlar Birliği Mısır ve Ürdün’e baskı yapmakla kalmamış, filmin bir kısım sahneleri nin çekileceği Suriye’nin devlet Başkanına da ulaşmışlar. Beşar Esad’a yazdıkları mektupta filmin Suriye topraklarında çekimine izin verilmeme sini istemişler…
 
Sizce dertleri ne bu Hıristiyanların? Çünkü Muhammed Aziziye’nin senaryosu Hz. İsa’ya hakaret içermiyor. Avrupalıların Hz. Muhammed (asv)’e yaptıkları gibi kötüleme veya ırz namus ve haysiyeti ne dil uzatma gibi bir kasıt taşımıyor.
 
Sadece çarmıha geriliş sahnesind e, izleyicid e bir ‘istifham” yaratacak bur durum söz konusu.. Evet gerçekten biri asılıyor ama bu asılanan gerçekten Hz. İsa olup olmadığı muğlak kalıyor. Hepsi bu! Ama kopardıkları kıyamete bakılırsa zanneders iniz ki, Muhammed Aziziye, tanrılarının yetkisini elinden alıyor.
 
Biliyorsu nuz, şurada burada, özellikle de Batı’da İslam’a, ve Özellikle Hz. Peygamber e yönelik, son derece adice, ahlaksızca ve insafsızca yakıştırmalar ve saldırılar olur. Ya sesimiz çıkmaz, ya da cahil cühela takımımız çıkıp ortalığı kırar döker. Yani maalesef hakkımızı savunmayı bile bilmiyoru z Müslümanlar olarak. Daha doğrusu, mukaddesl erimiz o kadar sahipsiz kalmış ki, ağlayanımız yok. Aydınımız kültür ve tarihimiz i, ulemamız dinimizi çekiştirip duruyorla r…
 
İslam yurtları başsız! Ümmetin şirazesi dağılmış. Her kavim kendi ölüsüne ağlar durma gelmiş. Bir baş yok. Hilafet güya TBMM’nin manası altında ‘mündemiç’tir ama Türkiye devleti, İslam’a sahip çıkma fikrinden vebadan kaçar gibi uzak duruyor! Oysa Hz. Peygamber, İslam’ı bir binaya benzetmiş Müslümanları da onun tuğlaları gibi vasfetmiş. Her biri diğerini güçlendiren tuğlalar. Şimdi tarumar olmuşuz. Her bir halk, yine kendisind en olan zalimleri n zünnar ipiyle bağlanmış. Diğerine ileni uzatamıyor. Yarsına merhem, derdine çare olamıyor.
 
Bu nasıl bir ilahi kahırdır ki, bir tek İslam yurdunda adil bir idare yok. Hiç birinin halkına ve insanlara saygısı yok. Girin Afganista n’dan ta Mağribe kadar, halkının gönül hoşluğu içinde yaşadığı bir yurt bulamazsınız. İslam beldeleri, mazlumların sığınabileceği yerler olmaktan çıkmış, zalimleri n cirit attığı eşkıyalık yurdu olmuş…Bizim zalimleri mizin yetmediği yerlerde ise İlahi kader, ta uzak diyarlard an ısmarlama zalimler getirip başımıza musallat etmiş… İşte Irak, İşte Afganista n, İşte Filistin. .
 
Biz oturup İsrail’e kahır Amerika’ya beddua okuyoruz. Hiç birimiz şu hadiseler in altındaki ilahi maksadı düşünmüyoruz… Neden kader bizi bu zalimler eliyle cezalandırıyor diye merak etmiyoruz . İşte şu film etrafında kopartılan kavgayı öğrenince neden Cenab-ı Hakk’ın Hıristiyan ümmetine nusret ve hayat verdiğini bir kere daha anladım…
 
Ve tabii Ali İmran suresi’nin 55. ayetini de…  Ne diyordu ayette: "Ey İsa, doğrusu seni Ben vefat ettireceğim ve seni Kendime yükselteceğim, seni inkâr edenlerde n temizleye ceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim”
 
Ayetin manası açık.. ‘Ey İsa, sana uyanları inkâra sapanların üzerine geçireceğim’ diyor. ‘İnkara sapanlar’ tabirine dikkat edin. Hz. İsa’nın salikleri bizim üstümüzde hükümran olmuşlarsa, inkâra sapanlar da biz oluyoruz demektir. Biz iyiyiz, Müslümanız demek, bizi kurtarmıyor. Adınızın Müslüman olması yetmiyor, vasıflarınızın ve sıfatlarınızın ‘kâfir’ olması halinde!
 
Bugün kendi topraklarında zulme uğrayan herkes Batıya veya Amerika’ya sığınıyor. Neden? Çünkü yine varsa, hâlâ insanlık oralarda var. Bizde değil.
 
Bizde, Taliban zulmü var, molla baskısı var, Vehhabi şeraiti var, Baas rejimleri var, Kemalist despotizm var ve müstemleke laikçiliği var ve bol miktarda gözyaşı var, ihtilaf var kahır var. Ve tabii cehalet, fukaralık ve tefrika var.… Neden mi? İşte bir hadis (mealen):
 
Peygamber efendimiz şöyle buyurur:
-“Bir gün gelir, diğer milletler benim ümmetimin üstüne, sinekleri n leşlere üşüştüğü gibi üşüşürler…”  yanında oturan sahabe sorar:
 
-Neden ya Rasulalla h. Senin ümmetin o gün çok mu az olacak? Cevap verir:
 
-Hayır!
 
-Peki nasıl olur ya Rasulalla h. (Yani ümmetin bu kadar çokken nasıl bu zilleti kabul edebilirl er?). Gül yüzlü gül peygamber cevap verer:
 
- Onların yüreklerini vehen kaplamış olacak!
 
-Vehen nedir ey Allahın elçisi?
 
Vehen yüreklere çöreklenmiş hayat ve dünya hırsıdır. (O, onlardan izzeti yok etmiştir…)
 
 
Bir anekdot daha aktararak yazıma son vereyim: İzak Şamir’e derler ki, “Kur’an’ın İsra Suresi’nde İsrailoğullarının uğrayacağı feci akibet haber veriliyor . Biliyor musun?”
 
Şamir “evet” der ve ekler:
-Ama ne siz o Müslümanlarısınız, ne de henüz biz o Yahudiler iz!
 
Ne güzel cevap! Şu anekdot, uydurma bile olsa halimizi ne güzel anlatıyor değil mi? Biz o Müslümanlar değiliz! Yoksa her yerde acı çeken biz mi olurduk!
/M. Ali BULUT
 
d=142699" target="_blank">http://www.haber7.com/artikel.php?artikel_i d=142699


.
Logged
« Yanıtla #5 : Ekim 21, 2017, 07:57:35 ÖS »
admin
Administrator
Full Member
*****

Mesaj Sayısı: 105


WİKİPEDİA VE TÜRKİYE'YE SAYGISIZLIK - KONU İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ



WİKİPEDİA VE TÜRKİYE'YE SAYGISIZL IK
WİKİPEDİA  BİR AMERİKAN KURULUŞUDUR

Wikipedia  Amerikan San Fransisko merkezli bir sitedir
Türkiye karşıtı propagand a ve saygısızlık yapmıştır
Wikipedia'yı yasaklaya n Kurum BTK ise
Türkiye Cumhuriye ti Devleti Kurumudur
Bizler Türkiye Cumhuriye ti vatandaşıyız
Ve elbette Türkiye Cumhuriye ti Devletini n yanındayız
Devletini n verdiği karara saygısızlık yapanlar
Nerede yaşadığınızı ve ne yaptığınızı tekrar düşününüz

ISLAMGREE N34 NEW WORLD
 

WİKİPEDİA  TÜRKİYE'DE YASAKLAND I  

http://www.haberturk.com/ekonomi/teknoloji/haber/1477869-wikipedia-engellendi

Dünyanın en büyük internet ansiklope disi olarak bilinen Wikipedia sitesine Türkiye'den erişim engellend i. Yasak sadece Türkçe versiyon olan Vikipedi sayfasına değil tüm alan adlarına uygulanmış görünüyor ve Wikipedia sitesinin hiçbir versiyonu na sabah saat 08:00 sularından bu yana giriş yapılamıyor.

Habertürk TV tarafından yetkilile rden alınan bilgiye göre, Wikipedia içerisinde Türkiye'yi terörle aynı düzlemde gösteren içerikler tespit edilerek bununla ilgili girişimler başlatıldı. Site yetkilile riyle gerekli yazışmaların yapılmasının ardından söz konusu içeriklerin kaldırılmadığı tespit edildiği için Wikipedia sitesine erişim engeli konuldu.

Ulaştırma, Denizcili k ve Haberleşme Bakanlığından alınan bilgiye göre, Wikipedia'ya söz konusu içeriklerin kaldırılması için uyarılarda bulunulduğu belirtild i.

Yetkilile r, "teröre karşı iş birliği yapmak yerine, Türkiye'ye uluslarar ası arenada karalama kampanyası yapan çevrelerin parçası olarak hareket eden bir bilgi kaynağı haline gelmesi" gerekçesiyle erişim engeli uygulamasına başvurulduğunu bildirdi

ADIM ATILIRSA ENGEL KALKACAK

İçeriğinde mahkeme kararları da bulunan Türkiye'nin talepleri nin yerine getirilme si halinde siteye erişim engelinin kaldırılacağı vurgulandı.

Türkiye'nin ilgili kurumları, son dönemde çeşitli sosyal medya şirketleri ve internet siteleriy le temaslarını yoğunlaştırırken, söz konusu mecralard an şu adımları atmalarını talep ediyor:

- Türkiye'de temsilcil ik açılması

- Uluslarar ası hukuka uygun hareket edilmesi

- Mahkeme kararlarının uygulanma

- Türkiye'ye yapılan karartma ve operasyon ların bir parçası olmamaları

Bilgi Teknoloji leri ve İletişim Kurumu (BTK) resmi internet sayfasının "Site Bilgileri Sorgu Sayfası" üzerinden yapılan sorgulama da Wikipedia sayfalarına idari tedbir kararı uygulandığı görülüyor. BTK sorgulama sında yer alan açıklama şu şekilde:

“5651 sayılı Kanun uyarınca yapılan teknik inceleme ve hukuki değerlendirme sonucunda bu İnternet sitesi (wikipedia .org) hakkındaki Bilgi Teknoloji leri ve İletişim Kurumu 'nın 29/04/2017 tarih ve 490.05.01 .2017.-182198 sayılı kararına istinaden Bilgi Teknoloji leri ve İletişim Kurumu tarafından İDARİ TEDBİR uygulanma ktadır.

( After technical analysis and legal considera tion based on the Law Nr. 5651, ADMINISTR ATION MEASURE has been taken for this website (wikipedia .org) according to Decision Nr. 490.05.01 .2017.-182198 dated 29/04/2017 implement ed by Informati on and Communica tion Technolog ies Authority .) ”

Wikipedia nedir

2001 yılında kurulan Wikipedia, kullanıcılar tarafından ortaklaşa oluşturulan ve birçok dilde içeriğin olduğu ücretsiz bir internet ansiklope disi olarak interneti n en çok ziyaret edilen web siteleri arasında yer alıyor

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU
25 - 06 - 2015

https://www.btk.gov.tr/tr-TR/Sayfalar/Kurulus

Telekomünikasyon sektörünü düzenleme ve denetleme fonksiyon unun bağımsız bir idari otorite tarafından yürütülmesi amacıyla 2813 sayılı Telsiz Kanununda değişiklik yapan 27.1.2000 tarihli ve 4502 sayılı Kanunla kurulan Telekomünikasyon Kurumu, 10.11.200 8 tarihli ve 5809 sayılı Elektroni k Haberleşme Kanunu ile yeni bir düzenlemeye tabi olmuş ve adı Bilgi Teknoloji leri ve İletişim Kurumu olarak değiştirilmiştir. 2813 sayılı Telsiz Kanunu yeni bir düzenleme ile Kanunun adı Bilgi Teknoloji leri ve İletişim Kurumunun Kuruluşuna İlişkin Kanunu olarak değiştirilmiştir.

Kanunlarl a verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve mali özerkliğe sahip özel bütçeli Bilgi Teknoloji leri ve İletişim Kurumu Bilgi Teknoloji leri ve İletişim Kurulu ile Başkanlık teşkilatından oluşur. Kurul Başkanı Kurumun en üst idarî amiridir. Kurumun yönetim ve temsil yetkisi Başkana aittir. Başkan gerektiğinde temsil yetkisini yazılı olarak devredebi lir.

Kurumun hizmet birimleri; hukuk müşavirliği, daire başkanlıkları ve müdürlükler şeklinde teşkilatlanan ana hizmet, danışma ve yardımcı hizmet birimleri yle bölge müdürlükleri şeklinde teşkilatlanan taşra teşkilatı birimleri nden oluşur.

Bilgi Teknoloji leri ve İletişim Kurulu Kurulu, Başkan ve İkinci Başkan dahil olmak üzere toplam 7 üyeden oluşur.

Kurum personeli kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdam edilir. Kurum personeli ücret, sosyal ve diğer mali haklar ile 5809 sayılı Kanunda yer alan hükümler dışında 657 sayılı Kanuna tâbidir.

Hizmet gerekleri nin zorunlu kıldığı hallerde, Ülke genelinde toplam sayısı onu geçmemek üzere, bölge müdürlükleri kurulabil ir. Halen 7 bölge müdürlüğü bulunmakt adır

  WİKİMEDİA TÜRKİYE FACEBOOK PAGE

https://www.facebook.com/notes/wikimedia-t%C3%BCrkiye/t%C3%BCrk%C3%A7e-vikipedideki-madde-say%C4%B1s%C4%B1-300000e-ula%C5%9Ft%C4%B1/489402584776744/?__tn__=H-R


Türkçe Vikipedi’nin içeriği  Türkiye'den erişim engeline rağmen gelişmeye devam ediyor. 13 Ekim 2017 gecesi Türkçe Vikipedi’deki madde sayısı 300.000'e ulaştı.  
Özgür ansiklope di Vikipedi'nin 299 farklı dil sürümü mevcut. Her bir dil sürümü, o dili konuşan gönüllüler tarafından elbirliği ile oluşturulup güncellenen birbirind en farklı birer ansiklope di. Türkçe Vikipedi, şu an 30.  büyük dil sürümü durumunda .
Tükçe Vikipedi'de madde sayısı,  4 Ağustos 2015'te 250.000'i geçmişti. 13 Ekim 2017'de 300.000'e ulaşıldı.  Emek veren herkesi kutluyoru z
INTER PLANETARY FİLE SYSTEM  AND WİKİPEDIA
https://www.donanimhaber.com/web-siteleri/haberleri/Turkce-Wikipedianin-engellenemez-surumu-yayinlandi.htm

29 Nisan 2017 itibariyl e Türkiye'den erişime tamamen kapatılan Wikipedia, engelleme karşıtı bazı grupları da harekete geçirmiş durumda. Yanlış gördükleri toplumsal veya politik sorunlara müdahale eden Hacktivis tler, buna tepki olarak Wikipedia'nın Türkçe versiyonu nun bir kopyasını hazırlayarak web içeriğinin yeni gösterim protokolü IPFS (InterPlan etary File System) üzerinden yayınladı.
 
Hükümetin bu kopyayı engelleye meyeceği, çünkü formatın bir dizi açık kaynak teknoloji si kullanara k tarayıcılarımızın veri alma şeklini değiştirdiği belirtili yor. IPFS temelde, aynı veri kümesinin birden fazla yerde bulunmasını ve tarayıcıların bunlardan herhangi birini yalnızca tek bir adresle bulmalarını sağlayan bir sistem olarak tanımlanabilir

Türkiye, Wikipedia'yı gerçek sunucuya yönlendirme yapan bir adrese sahip olduğu için engelleye bildi. IPFS sunucuları aramaktan ziyade içeriğin kendisini tanımlayarak arama yapıyor. Sistem içeriğin en yakın kopyasını bulmak üzerine kurulu. Bir kopyaya erişim engelleni rse başka bir kopyasını bulabiliy or. Bunu da bir nevi BitTorren t gibi diğer bilgisaya rlarla iletişime geçerek yaptığını söyleyebiliriz.
 
 
 
IPFS ekibinin yayınladığı ilk Türkçe Vikipedi kopyasına
buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Güncellenmiş sürümler kaydedili rse, en son kopya daima bu adreste bulunabil ir. IPFS geliştiricileri ileriki zamanlard a Wikipedia'nın okuyup yazılabilen bir sürümünü oluşturmayı umuyorlar . Bu sayede ansiklope di IPFS üzerinde HTTP'de olduğu gibi çalışabilecek ve erişebilen herkesin içeriğini düzenlemesine izin verecek

https://ipfs.io/blog/24-uncensorable-wikipedia/


ign=DonanimHaber&utm_mediu m=referral&utm_sourc e=DonanimHaber" target="_blank">https://ipfs.io/blog/24-uncensorable-wikipedia/?utm_campa ign=DonanimHaber&utm_mediu m=referral&utm_sourc e=DonanimHaber


IPFS üzerinde Unsensora ble Vikipedi
2017-05-04 Tarihinde IPFS Ekibi tarafından
Şimdi Vikipedi'nin İngilizce ve Kürtçe versiyonl arı yanı sıra Türkçe versiyon da IPFS'de. Bu YAML dosyasında Wikipedia anlık görüntülerimizin en son karmalarını bulabilir siniz
IPFS üzerinde Wikipedia'nın Türkçe versiyonu olan tr.wikipe dia.org'un bir enstantan esini yayınladığımızı duyurmakt an mutluluk duyuyoruz . Hemen Arapça, Kürtçe ve İngilizce versiyonl ar gelecek. Bu blog yazısı, bu anlık görüntülere nasıl erişebileceğinize, bunları nasıl yansıtmanıza yardımcı olabileceğinize ve bu gibi içeriği IPFS'ye koymanın neden bu kadar güçlü olduğuna ilişkin bilgileri içerir.
Wikipedia'nın anlık görüntüsünü IPFS'ye yerleştirme çabası, IPFS geliştiricileri tarafından üstlenilen bağımsız bir çabadır. Wikimedia Vakfı ile bağlantılı değildir ve Wikipedia makaleler ine katkıda bulunan gönüllülerle bağlantılı değildir.
Bu Duyuru Neyin Tetiğe Vurdu
Yerel saat sabahın 29'unda, Wikipedia herkes için karanlıktı. Bağımsız izleme grubu Türkiye Bloklarına göre, Türk hükümeti çevrimiçi ansiklope diye erişimi sürekli olarak kısıtlayan bir mahkeme kararı yayınladı
IPFS Projesini n asıl amacı insanlığın bilgiye erişimini arttırmaktır. Tarih, haberler, özgür düşünce, söylem ve Vikipedi gibi yaşamsal bilgileri n kompozisy onlarının sansürlenmesine şiddetle karşı çıktık. Bilgiye ücretsiz erişim, modern insan yaşamının, özgür bir topluma ve gelişen bir kültüre önemli. Nerede olursanız olun, sivil özgürlüklerin azalması bizi endişelendiriyor; sıkılaştıran bir demir yumruk karşısında bile, Türkiye vatandaşlarının bilgi özgürlüğünü korumaları gibi insanlara yardım etmek istiyoruz .
Haberleri dinledikt en sonra Wikipedia'nın anlık görünümlerini IPFS'e yerleştirme çabalarımızı yeniden canlandırdık, böylece insanlar bunu merkezi olmayan ve dağıtılmış bir şekilde okuyabile cektir. Bu, Wikipedia .org'un kendisine ulaşamasa dahi, insanların en azından tüm Wikipedia içeriğini görüntülemelerine yardımcı olabilir


WİKİPEDİA VE TÜRKİYE'YE SAYGISIZL IK
WİKİPEDİA  BİR AMERİKAN KURULUŞUDUR

Wikipedia  Amerikan San Fransisko merkezli bir sitedir
Türkiye karşıtı propagand a ve saygısızlık yapmıştır
Wikipedia'yı yasaklaya n Kurum BTK ise
Türkiye Cumhuriye ti Devleti Kurumudur
Bizler Türkiye Cumhuriye ti vatandaşıyız
Ve elbette Türkiye Cumhuriye ti Devletini n yanındayız
Devletini n verdiği karara saygısızlık yapanlar
Nerede yaşadığınızı ve ne yaptığınızı tekrar düşününüz

ISLAMGREE N34 NEW WORLD
http://www.social-worlds.tr.gg


« Son Düzenleme: Ekim 21, 2017, 07:58:34 ÖS Gönderen: admin » Logged
Sayfa: [1]
 
Gitmek istediğiniz yer:  

Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2008, Simple Machines
LinkBacks Enabled by LordReco | FoRuMBoL Themes