« : Ekim 28, 2008, 10:23:30 ÖÖ » |
|
SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ ZARARLI ETKENLER - 2 BÖLÜMDEN OLUŞAN BİR YAZI DİZİSİDİR ALTTA 1. BÖLÜM VE ONUN SONUNDADA 2. BÖLÜM YAZI METNİ BULUNMAKT ADIR LÜTFEN OKUYUNUZ
SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ ZARARLI ETKENLER - 1. BÖLÜM
SANAL ALEM - Sanal Alemdeki Zararlı etkenler için lütfen alttaki linkleri tıklayınız http://www.afsinagcasar.com/siteyazarlari/2008yazilari/sengularslan/yazilar/bencillik.html BENCİLLİK VE ERDEM İnsan kişiliğinde tezatlıklar ve ikilikler i bir arada bulunmakt adır. Şöyle ki; cesarette n dem vurur ama çoğunlukla korkularının esiridir. Bilgiden dem vurur ama büyük çoğunluğun dayandığı en büyük sermaye cehalet ya da onunla beslenen ruhtur. Adalet duygusunu hep savunur ama her zaman hep kendi kefesinin ağır basmasını gözetir. Dürüstlük erdemlik üzerine hep nutuk atar ama kendisine daha fazla yontmaya çalışır vs. vs. Bireyde iyi veya kötü sayılabilecek pek çok özellik vardır. Bencillik ve erdemlili kte bireyde bulunan iyi ve kötü iki özelliktir. Her bireyde “ben” duygusu vardır. Çocukluktaki “ben” duygusu masum olan bir duygudur. Yaşla birlikte mevcut olan “ben” duygusunu n eğitilmesi (terbiye edilmesi) yerini erdem ve paylaşım kültürüne, eğitilmemesi (terbiye edilmemes i) yerini bencilliğe (egoizm) bırakmaktadır. Bencillik hemen hemen her insanda bir şekilde vardır. Sözcük anlamında bencillik; yalnızca ya da öncelikle kendi çıkarını, yararını düşünmek olarak tanımlanabilir. Yaşamak için kendini koruma refleksi gerek insanlar gerekse de hayvanlar için kaçınılmazdır. Bu aşamada bencillik ön plana çıkmaktadır. Bir çok düşünür bencilliği insanın doğal bir özelliği olarak görür. Örneğin; 17. yy. Fransa’da yaşamış olan La Rochefouc auld “Bencillik kolunda tutmasa, erdem pek uzaklara gidemezdi”, “ikiyüzlülük kötülüğün erdeme olan saygısıdır” demekle insanın kötülük yapmasını doğal ve kaçınılmaz olarak görmektedir. Yine Fransız olan Bernard de MONDEVİLLE “Genel Zenginliği Yapan Kişisel Kötülüklerdir” adlı eserinde “Mutluluk erdemsiz olmaya bağlıdır, kişiyi mutlu kılan bencilliğidir” demektedi r. Bencil bireyler ahlak ve erdemi de kendini koruma içgüdüsü biçiminde kullanırlar. Dolayısı ile kendi çıkarını düşünmeyi bütün eylemleri nin haklı ve doğru amacı olarak görür ve bunu yaşamının değişmez ve kesin ilkesi yaparlar. Bencilliği gelişen bireyde her zaman ve her yerde her şeyin merkezind e kendisi vardır. Kendileri ne kişisel maddi ve manevi çıkar sağlamanın peşindedirler. Hep bir şeyler almanın ve bir şeyler vermemeni n telaşındadırlar. Tüm ilişkilerinde kurgu kendi çıkarları üzerine kurulu olup topluma hiç bir şey vermemekt edirler. Bencilliğin marifetle rine gelince; Bencille kollektif bir çalışma yapılamaz. Çünkü ekip çalışması diye bir şeyi tanımak, bazı ilkelere bağlanmak ve paylaşım kültürü ona göre değildir. Hep o haklıdır. Herkes onun haklarını elinden almak için uğraşmaktadır. Bencilin doymak bilmeyen açgözlülüğü, bitmek tükenmek bilmeyen hırsı, kapitalis t sistemin günümüzde yarattığı en büyük sorundur. Bencil “biz”i bilmez, hep “ben” der. Kaz gelecek yere tavuk esirgemez . 1 lira verse bile, 1000’i nasıl alacağının hesabı ile verir. Bencilin bencilliği geliştikçe yolu “şovenizm”e “ırkçılık’a kadar çıkmaktadır. Erdem; insan iradesini n gerektiğinde büyük özveride bulunarak, ciddi engelleri aşmak pahasına ahlaki iyiliği amaçlayan, iyilik uğruna hareket etme gücü olarak tanımlanabilir ve insanın “tek”liğinde kendini gösteren, paylaşma kültürünün gelişmesi ile ortaya çıkan bir özelliktir. İngiliz düşünür Locke göre erdem, bir otoriteye uymaktı. Erdem, ancak, insanın kendisini bir otoriteye bağımlı kılması ile var olabilird i. Oysa birey özgür olmalı herhangi bir otoriteni n baskısı altında olmamalıdır. Bireyin kendi duygularının esiri olmaması da bireyin özgürleşmesi kapsamında ele alınmalıdır. Buda kişinin bireysell eşmesi ile mümkündür. Bireysell eşme, bireyin kendini bilmesi başkalarının görüşlerinden fazla etkilenme den kendi rotasını belirleye bilmesi olarak tanımlanabilir. Bunun temelinde de farklı seçeneklerin ve değerlerin bilincind e olmak yatar. Çok dar bir toplumsal ilişki çerçevesinde yetişen, farklı görüşlere alışık olmadığı için “öteki”lere karşı korku-öfke-nefret duyan bireyin bireysell eştiği söylenemez. Bu nedenle farklı toplumsal ilişkilerin parçası olmak ve hiçbir kimliğin esiri olmadan çok sayıda kimliğin taşıyıcısı olmak, çelişen rolleri dengede tutmayı becerebil mek ancak insanın toplumsal laşması ile edinebile ceği özelliktir. Yani bireysell eşmenin temelinde cemaatçiliğe hiç de benzemeye n başka bir toplumsal laşma vardır. Yine bir İngiliz olan William Wollaston erdeme, nesneleri n tabiatında bulunan objektif bir ölçü aramaktadır. Ona göre erdem doğru bir yargıdır. Doğru olmayana (yalana) dayanan bir yargı ise erdemsizl iktir. Tüm erdemler doğru yargılara, tüm erdemsizl ikler de yalan yargılara dayanır. Yani erdemin ölçüsü mantıksal doğrulardır. Erdemin insanı mutlu kılmasının nedeni de doğruculuk olmasındandır. Çeşitli erdemsizl ikleri düşündüğümüz, bunların altında her zaman bir yalancılığın (doğru olmayan bir yargının) gizlenmiş olduğunu görürüz. Bir başka İngiliz olan Shaftesbu ry de erdeme estetik açıdan bakmaktadır. Ona göre erdem güzelle iyinin uyuşmasıdır. Erdemli insan kendini biçimlendirebilmiş insandır. Bencil ve özgecil içgüdüler insanın doğal nitelikle ridir. Gereken ne birinin eksikliği ne de ötekinin fazlalığı, her ikisinin de en uygun oranda uyuşmasıdır. İnsan elbette kendini düşünecektir. Ama gereken odur ki, kendisi ile birlikte başkasını da düşünmesidir. Erdemli insan uyumlu bir bütün olarak yetişmiş insandır. Bu uyumda güzel ile iyi birleşir. Uyumlu bir bütün olarak yetişmiş insanda töresel yargılama gücü vardır. Joseph Butler, Shaftesbu ry’nin töresel yargılama gücünü vicdan olarak adlandırmıştır. Akılla yönetilen ve uyuşturulan bencil ve özgecil eğilimler vicdanın sesiyle yargılanır. Bu sürekli yargılama insanı erdemli kılar. Aslında çevremize şöyle bir baktığımızda, kendimizd e dahil olmak üzere herkesin sözde (yani en azından söylerken) haktan, hukuktan, adaletten, dürüstlükten, dostlukta n, sevgiden, insan severlikt en, çevrecilikten… kısacası her türlü erdemden yana olduğunu (Hatta bu erdemleri n sahibi olduklarını söylediklerini J) görürüz. Oysa pratikte insanlar biraz açgözlü, biraz bencil, biraz haris, biraz kıskanç, biraz kendine yontan hatta bu yüzden biraz öldürücüdür. Peki insan oğlu neden bu kadar bencil ve haristir. Kötülük iyiliğe göre bencillik te erdeme göre kısa vadede kişiye daha iyi rant sağladığından daha çekicidir de ondan. Nitekim pratikte birincile rin (kötülük ve bencillik) ikinciler e (iyilik ve erdem) galip gelerek yürürlükte olduğu artık sosyoloji k bir gerçek halini almıştır. Bencilliğin günümüzde yaptığı tahribatı, anti toplumcu gelişmenin hepimize verdiği zararı her gün görüyor ve yaşıyoruz. Erdem ve paylaşmanın zıttı olan bencillik kişisel mutluluk getirse de başka bireyleri n hak sınırına dayandığından toplum için büyük sorun olmakta ve yine insana zarar vermekted ir. Ortak yaşamda bencillik bir dikendir. Bunun en bariz şekliyle kapitaliz min gelişmeyi ilerlemey i sağlayan çatışmacı dinamizmi nde görürüz. Kapitaliz m pastayı hep büyütür ama pastayı asla adil bölüştürmez. Fazla bencil olanlar ve daha açgözlü olanlar (diğerlerini de sömürerek) daha çok biriktiri r ve elde ederler. Birileri zenginleşip mutlu oldukça başka birileri de fakirleşip mutsuz olmaktadır. İnsan bencillik ten kurtulduğu oranda insanlaşır. Paylaşmayı bilmeyen, hoşgörüsüz ve toplumcul uğa karşı olan bencil insan diğer insanlar için daima sorun olmaktadır. Zira bireysel çıkarlar, genel çıkarlarla çatışmasaydı asırlardır erdemlili k mücadelesi verilmezd i. “Ben”i değil “Biz”i, “Millet”i veya “Din”i değil İNSANI merkez alan anlayışların egemen olması dileği ile. *** Şengül ARSLAN (BÜYÜKGÜL) 20 Ağustos 2008 Ankara http://www.multimsn.net/Forum/sanal-hayatlar-t33137.html Sanal Hayatlar Kolay hayat ister olduk kolay... Sevgimizi, aşkımızı bile kolay yaşamak istiyoruz .. Bizi yormasın, zorlamasın, başımıza bela olmasın... İstediğimiz zaman olsun, onun dışında yok olsun.. Bir kumandanın ucunda olsun herşey, bir bilgisaya rın düğmesinde, bir telefonun tuşlarında... Ulaşmak, yaşatmak, canlandırmak, hissetmek için çaba harcamaya lım... Sanal dünya giriverdi hayatımıza tam da bu günlerde, çok da işimize geldi. Sanal alemin, sanal insanları olduk hemen. Duygularımızdan korkar olduk... Hissetmek yok... Herşey bir yalan... Sanal alem değeri yok... Düşünemedik ki kablonun diğer ucunda gerçek insanlar oturuyor. .. dokunmaya hissetmey e göz göze gelmeye korkar olduk... bir bilgisaya r, bir msn, bir kamera herşey tamam... İnsan başka ne isterki.. . Böylesi daha güzel, sanal bir gerçeklikte sorumlulu k duygusu yok, bağlanma yok, hesap vermek yok deyiverdi k... Canın isterse varsın, istemezse yok... Ne güzel, tam bu çağın insanına göre... Kolay işin, hangi yoldan elde edildiğinin hiç önemli olmadığı kolay paranın peşinde koştuğumuz, hayata direk tepeden başlamak istediğimiz bu günlerde, kolay seks, kolay ilişkilerde giriverdi usulca yaşantımıza.. Zora gelemiyor uz, gerçek ilişkiler sıkıyor biraz... Biri azıcık duygularından söz ettiğinde birden itici oluveriyo r, hemen pılımızı, pırtımızı toplayıp arkamıza bile bakmadan ordan uzaklaşıveriyoruz.. Neden peki, bünyemizde barındırdığınız şeyden kaçmak niye, yok saymak, derinlere göndermek... Kimsenin gözüne gerçek anlamda bakmak istemiyor uz, korkuyoru z birilerin in gözlerine bakmaktan . Mekanik hayatlar, mekanik ilişkiler, mekanik sevişmeler istiyoruz ... O kadar rahatladık ki artık.. sevmeye bile üşenir olduk... ben gelemem ama gelirsen de hayır demem... burdayım, isteyen gelip alsın... ben kılımı kıpırdatmam... uğraşamam... çaba harcayama m... ama şöyle yakınlarımda olsan o başka... aşk aramıyorum, sevgi aramıyorum, ilişki aramıyorum sadece seks arıyorum deyiverec ek kadar bir yerlerde unuttuk duygularımızı, yitiriver dik insanı insan yapan ruhumuzu. .. Sevmekten korkar olduk… Ne oldu bize, ne zaman, nerde kaybettik sevmeyi, kimlere bırakıverdik ruhumuzu, kimler acıttı canımıza da bu kadar acımasız oluverdik ... Ben uğraşamam ama sen buralarda olursan da hayır demem yani, diyecek kadar korkar olduk birşeylerin peşinde koşmaya.. Bencil oluverdik ... Birgün yalnız uyanmanın ne kadar korkutucu olacağı aklımıza hiç gelmiyor nedense. Kendi doğamıza hasret yaşadığımızı bile anlayamadık…
Alara Yürekli http://www.sanalpsikologum.com http://www.egitimhane.com/konu-5008-0.html Konu: İnternet Bağımlılığını Ciddiye Alın (Okunma Sayısı 529 defa) zelihagok Uzman Üye Mesaj Sayısı: 384 İnternet Bağımlılığını Ciddiye.. . 10 Ağu 2007 11:01:09 Teşekkür: 2 Bilgisaya r oyunu ve internet bağımlılığı, ciddi tıbbi bağımlılıklar arasına girdi. Babası ölen bir çocuğun söylediği 'Sadece bir canı varmış' cümlesi, durumun vahametin i gözler önüne sermeye yetiyor Hacettepe Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ferhunde Öktem, bilgisaya r oyunu ve internet bağımlılığının giderek büyüyen bir tehlike olduğuna dikkati çekerek, "İnternet ve bilgisaya r bağımlılığı, tıbbi bağımlılıklar arasına alındı. Artık hastaneye çok ağır, hastane koşullarında tedavi edilmesi gereken çocuklar gelmeye başladı" diyor. Prof. Dr. Öktem, ekran karşısında çok fazla vakit geçiren çocukların gerçek dünyayı öğrenemediklerini, sanal dünyanın, çocukların yalancı kişilikler geliştirmesinde de etkili olduğunu belirtiyo r. Bu etki, zamanla çocukların aileleri ve arkadaşlarıyla arasındaki paylaşımlara da yansıyor. Öktem, ailelerin kendileri ne en çok çocuklarını ekran karşısından kaldıramadıkları şikâyetiyle başvurduklarını söylüyor. Küçük yaşlardan itibaren çok fazla bilgisaya r oyunu oynayan çocuklar yaşama duyarsızlaşıyor, yapaylık içinde büyürken gerçek dünyadaki dostluk, arkadaşlık duygularından da yoksun kalıyor.
'Güvenlik endişesiyle göz yumuluyor' Babasını kaybetmiş küçük bir çocuğun hayretler içinde kendisine, "Babamın sadece bir canı varmış" dediğini anlatan Öktem, "Çocuklar, bilgisaya r oyunlarındaki gibi, bir tuşla tekrar yaşatılan kahramanl arın hayatlarıyla gerçek hayat arasındaki farkları algılamakta zorlanabi liyor" diyor. Öktem, "Çocuklarımıza en çok onlarla paylaşımda bulunduğumuzda bir şeyler öğretebiliriz. Bu çocuklarsa odaya kapanıp bilgisaya rla vakit geçiriyorlar. Böylelikle ailenin deneyimi, ortak yaşantıları, olanakları onlara sunulamamış oluyor" diye konuşuyor. Güvenlik endişesiyle çocuğun evde bilgisaya r oynamasını mazur gören anneler bulunduğunu hatırlatan Öktem, bunun çocuk için ileride çok ciddi sorun yaratabil eceğini söylüyor. Çocukların bilgisaya r karşısında sadece parmaklarını ve gözlerini kullandıklarını kaydeden Öktem, bedensel hiçbir güç kullanılmadığı için çocukların vücutlarının gelişimlerinin de aksadığını belirtiyo r: "Kaslar, göğüs kafesi gelişmiyor. Kemik yapılarında bozulma, eğrilik, çarpıklıklar görülebiliyor." Öktem, bilgisaya r oyunları nedeniyle çocukların kilo almaya başladıklarını ya da yemek yemeyi unuttuğu için ciddi kilo kaybı yaşadıklarını anlatıyor.
'O iyice ölmedi, bir daha ez!' Öktem'e göre, bilgisaya r oyunlarının içerdiği en büyük tehlikele rden biri de şiddet. Zaman zaman internet kafelerde ki konuşmaları dinlediğini anlatan Öktem, çocukların birbirler ine "Sen kaç kişiyi öldürdün?", "O iyice ölmedi, bir daha ez" dedikleri ne şahit olmuş. Bilgisaya r oyunlarının çocuklara, gerçek yaşamın yaşatma, düzeltme, iyileştirme gibi değerlerinin tam tersi değerleri öğrettiğini ifade eden Öktem, oyunlarda ki şiddetin çocuğun gerçek şiddete duyarsızlaşmasına yol açtığını vurguluyo r. Öktem'e göre, herkes ciddi biçimde 'oyun' denilen şeyin amacı ve olumsuzlu klarının farkında olmalı ve bu konuda toplumda bilinç yaratılmalı. Televizyo nlarda yayımlanacak spotlar ya da oyunların üstüne yazılacak uyarıların yanı sıra anne-babanın da çocuğu denetleme siyse çok büyük önem taşıyor ------------------------------------------------ Uçurumun kenarında olsanda hayata inat gülümse.. birfuzuli Üye Mesaj Sayısı: 32 Ynt: İnternet Bağımlılığını Ci... 10 Ağu 2007 11:15:51 Teşekkür: 1 önceden ne kadar iyi bilgisaya r kullandığımı düşünürdüm şimdi ise BİLGİSAYARIN BENİ KULLANDIĞINI ANLADIM.. . Teknoloji insanı kölesi yapıyor.... Dikkatli olmak gerek.... . ------------------------------------------------ Sizi aç kalmanız rahatsız etmiyorsa; aptal kalmanız da rahatsız etmeyecek tir. AKSA Uzman Üye Mesaj Sayısı: 697 Ynt: İnternet Bağımlılığını Ci... 10 Ağu 2007 11:16:41 Teşekkür: 80 "İnternet Bağımlılığı"nın nasıl bir rahatsızlık olduğunun net bir şekilde anlaşılması açısından bu rahatsızlığın belirtile rinin açıklanması gerekmekt edir. Eğer bir birey 12 ay boyunca aşağıdaki belirtile rin 4 veya daha fazlasını gösteriyor ise bu kişide İnternet Bağımlılığı olduğu düşünülmektedir. * İnternete bağlı değilken bile internet hakkında olan düşünceler * Tatmine ulaşılması için giderek artan bir şekilde İnternet kullanımı * İnternet kullanımını kontrol edememe * İnternet kullanımını kesmeye veya harcadığı zamanı düşürmeye çalıştığında kişinin huzursuz hissetmes i ve daha çabuk sinirlenm esi * İnternet kullanımını gerçek hayat problemle rinden bir kaçış gibi görmesi * İnternette daha fazla zaman geçirmek için ailesine ve arkadaşlarına yalan söylemesi * İnternet kullanımı yüzünden eğitim, iş veya kariyer fırsatını riske atması * İnternet erişimi için harcanan olağandışı ücretlere rağmen kullanıma devam edilmesi * İnternete bağlı olmadığı zamanlard a kişinin sosyal yaşamdan geri çekilmesi veya içine kapanması * İnterneti ilk kullanmay a başladığı zaman ile karşılaştırıldığında şu anki kullanım süresinin uzaması Eğer birey yukarıda açıklanmış olan belirtile ri 12 aydan kısa bir süre için gösteriyorsa bu kişi internete bağımlı değil diye adlandırılmaktadır. Ayrıca yukarıdaki belirtile ri gösteren bireyleri n eğitim, meslek, sosyal ve finansal alanlarda güçlük çektiği açıkça görülmektedir. ------------------------------------------------ Sevgide güneş gibi ol, Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, Hataları örtmede gece gibi ol, Tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, Her ne olursan ol, YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN,YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL.. zelihagok Uzman Üye Mesaj Sayısı: 384 Ynt: İnternet Bağımlılığını Ci... 10 Ağu 2007 11:22:38 Teşekkür: 2 komşumun çocuğu böyle aynen valla ne desek kar etmiyor kadın ne yapacağını şaşırdı artık 24 yaşında ve 1 yıldır bütün zamanını internet başında geçiriyor psikoloğada gitmiyor ama zorla götürmek lazım yoksa sonu ii değil ------------------------------------------------ Uçurumun kenarında olsanda hayata inat gülümse.. AKSA Uzman Üye Mesaj Sayısı: 697 Ynt: İnternet Bağımlılığını Ci... 10 Ağu 2007 11:38:52 Teşekkür: 80 Eğer bu bir bağımlılık halini aldıysa ve bu bağımlılık bir “davranış bağımlılığı” olduğundan bazı davranışsal düzenlemeler ve müdahaleler yapmak gerekir. Kişinin günlük İnternet kullanım saatlerin i değiştirmek, örneğin bir mutfak saati yardımıyla bilgisaya rı kapatmasını hatırlatmak, haftalık İnternet kullanımı hedefi çizelgeleri yapıp bunları kaydetmek, İnternet orucuna girmek, küçük hafıza kartlarına İnternet'in faydaları ve zararlarını yazmak, destek grupları gibi yöntemler önerilmektedir. ------------------------------------------------ Sevgide güneş gibi ol, Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, Hataları örtmede gece gibi ol, Tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, Her ne olursan ol, YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN,YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL.. ali2037 Bilge Üye Mesaj Sayısı: 2484 Ynt: İnternet Bağımlılığını Ci... 21 Tem 2008 10:20:32 Teşekkür: 670 Yazık çocuklarımız internet kurbanı oldu! İnternet bağımlısı gençler yemiyor, içmiyor, uyumuyor,yıkanmıyor ve kimseyle konuşmuyorlar Balıklı Rum Hastanesi Anatolia Kliniği, yaklaşık iki yıldır internet bağımlılarını da tedavi ediyor. Hastaların önemli bir kısmı ise gençler. Yemiyor,içmiyor, yıkanmıyor ve kimseyle konuşmuylar. Getirilme nedenleri ise 'internet bağımlısı' olmaları. Bu gençlerin büyük bir kısmı ailelerin in zoruyla merkeze getiriliy or. Sayıları ise, için her geçen gün daha da artıyor. Balıklı Rum Hastanesi İnternet Bağımlılığı Servisi'nin sorumlusu Doç.Dr.Özkan Pektaş’ın Habercocu k.com'a yaptığı çarpıcı açıklamaları şöyle: Bu kliniğe başvuranların bir profili var mı? Her yaş grubundan başvuran var. Türkiye'de interneti en çok ergenler kullandığı için 12-18 yaş grubundan daha çok hasta geliyor. 'Oyunu bırakmamak için okulu kırıyorlar' Ne tür şikayetleri oluyor? Daha çok ergen gruptakil er, online oyununu bırakmamak için okula gitmek istemiyor . Gece de uyanık oldukları için ders başarıları düşüyor.Aile bize, 'çocuğumuzu bilgisaya r başından alamıyoruz" şikayetiyle geliyorla r. Saatlerce hareketsi z kaldıkları için obezite olanların sayısı da çok fazla. 'Sanal oyunlara dikkat' Oyun bağımlısı çocuklarda şiddet eğilimi artıyor mu? Özellikle stratejik oyunlara dikkat. Küçük çocuklar oynamasın.Bu oyunları küçük yaşta oynayan çocuklarda ‘şiddet’ işlemi eğilimi artabilir . 'Oyun bağımlısı genci ambulansl a getirdile r' Uç örnekli hastalarınız oldu mu? Hastalarımdan biri 13 yaşında erkek çocuğuydu.Günün 14 saatini internett e geçiren bir çocuktu. Evden dışarı çıkmıyordu, ailesi bilgisaya rı kapatmak istediğinde onlara saldırıyordu. Bir başka genç. Annesi, bizi ağlayarak aradı. Çocuğu gece gündüz internett eymiş. Bilgisaya rın karşısından kaldırmadıkları için sonunda yardım istediler . Çocuk ambulansl a servisimi ze getirildi ve birimimiz de tedavi oldu. 'Çocuğunuzu spora yönlendirin' Hastalığın tedavisin den bahseder misiniz? İnterneti sınırlamak, bu tür oyunları yasaklama k etkili çözüm değil. Anne ve babalar da hatalı. Çocukla iletişim kurmuyorl arr. Çocuğun internett e vakit geçirmesini ‘kurtuluş’ olarak görenler bile var. Çocuğun lan enerjisin i atabileceği sosyal kanallara örneğin spora yönlendirmeli. İNTERNET BAĞIMLISI HASTALARI N VİZİTE NOTLARI KORKUTUYO R EVİNDEKİ EŞYALARI SATTI '14 yaşındaki O.C.; 'Counter Strike' adlı oyunun bağımlısı.Saatlerce bilgisaya r karşısında vakit geçirdiği için oyunu oynamaya başladığından beri kilo almış, okula gitmiyor, günlerce yıkanmıyor.İnternet kafeye para yetiştiremediği için evden eşyalar çalıp, eskiciler e satmaya başlamış. Sonunda ailesinin zoruyla hastaneye yatırılan gence müdahale edildi. İNTİHAR ETMEK İSTEDİ 17 yaşında olan, lise ikinci sınıfta öğrenimine devam eden bir kız çocuğu. Son iki yıldır, günlük ortalama 5-6 saatini bilgisaya r başında kalıyor. Son dönemde, kişinin okuldaki derslerin de düşüş ve okula devamsızlık ettiği gözlemlendi. Kişinin ailesiyle yaşadığı tartışmalar sonucu, birkaç kez ilaç kullanara k intihar girişiminde bulunduğu belirtilm iş. BİR GÜN BİLE OKULA GİTMEMİŞ O.Ç. 18 yaşında. Üniversiteyi kazanmış, kaydı yapılmış ancak son iki yıldır internet bağımlılığı nedeniyle bir gün bile okula gitmemiş. Hastaneye ailesinin imzasıyla, onun istemi dışında yatırıldı. Bilgisaya rdan uzaklaşmamak için fast food dışında yemek yemiyor. Arkadaşlarıyla özellikle son bir buçuk yıldır hiç diyaloğu yok. Telefonun u bir yıldır hiçbir şekilde kullanmıyor. UYUŞTURUCUDAN KURTULDU İNTERNET BAĞIMLISI OLDU 17 yaşında erkek çocuğu. Hiperakti vite tanısıyla uzun süre tedavi gördü. Uyuşturcu bağımlılığı tedavisi görmüş ve düzelmiş. Şimdi bir başka bağımlığı var. İnternet. Geceleri de uyumuyor. Yaşam kalitesi düştü. Kilo aldı. Arkadaşlarıyla asla görüşmüyor.Tedavi oluyor. habercocu k.com ------------------------------------------------ ayl52 Uzman Üye Mesaj Sayısı: 342 Ynt: İnternet Bağımlılığını Ci... 03 Ağu 2008 23:59:47 Teşekkür: 185 Bugün gazetede okuduğum bir okur mektubund an konuyu çok güzel ele almış Peki ne bu bağımlılığın sebebi? iş yoğunluğumuz arttı, maddi sıkıntılarımız bizi boğmaya başladı, nereye para yetiştireceğimizi bilemiyor uz, büyük şehirde yaşıyorsak yaşamımızı zor kılan o kadar çok ağır şartlar var ki tüm bunlar maalesef aile içi iletişimlerimizi koparmaya, candan olan dostluk ve paylaşımlarımızın yerini çıkar ilişkileriyle sentezleşen bencil dostlukla ra sürükledi sanırım. Böylece yaşadığımız çevredeki iş ve insanlara tahammülümüz kalmadı, kendi yaşamımızın tadını alamıyoruz. Çevremizdeki bir grup insanın sahip olduklarına özenmeye başladık. Yani kendi örf âdet ve gelenekle rimizi, Türk aile yapımızı unutup, kendi kimliğimiz içinde zıtlaşıp(burası çok önemli), insan olarak kendimize saygımızı mı yitirdik, tam da gelişmiş toplumlar son yıllarda Türk aile yapısını temel alırken acaba? Çözüm, bilgisaya rlara gömülüp dış dünya ve çevremizdeki insanlarl a iletişimi kesip hiç tanımadığımız, gerçek adını dahi bilmediğimiz bize anlık heyecan, coşku veren ama sonrası kendi gibi sanal olan hayatlara sarılmak mıydı, içimizdeki boşlukları bu denli doldurmak daha mı kolaydı acaba? Kendi hayatlarımızın rehberi olmaktan bu kadar mı yorulmuştuk? Bu belirtile r baş gösterdiğinde işin uzmanı doktorlar dan yardım almak daha kalıcı ve doğru çözüm olmayacak mıydı? İş ve aile yaşantımızın parçalanmasına, maddi ve manevi zararlar almaya bu tarz sanal yalanlarl a izin vermeyeli m lütfen. Hiçbirimizin hayatı tek tuşla yitirilec ek kadar basit ve ucuz olmamalı. Yaşanmış bu kadar acı örnek varken hep ağır faturalar ödemeyi tercih etmeyelim bu kez. Çünkü filtrelem ek ya da yasak koymak yeterli değil... Özgür Gün ağcan Uzman Üye Mesaj Sayısı: 729 Ynt: İnternet Bağımlılığını Ci... 04 Ağu 2008 13:22:40 Teşekkür: 378 İnternet bağımlılığının manevi değerlerimizi yitirmede büyük etken olduğunu düşünüyorum. Ne kadar şifre filtre olursa olsun evimizin içerisine dahil oldu. Hele o internet kafelerde küçücük çocukları görünce,iştince içim cız ediyor.İzledikleri olumsuz görüntüler küçücük ruhlarında ruhsal rahatsızlık oluşturacak. Bir nesil nasılda çöküntüye uğruyor farkında değiliz. Sanal aldatmala r artık bir boşanma gerkçesi. Sanal alem, sanal arkadaşlık, sanal kitap, sanal aşk ,sanallar çoğalıp gidiyor. Sanal alemin içerisinde kaybolmam ak dileğiyle........ ------------------------------------------------ En uzak mesafe , Ne Afrika'dır, ne Çin, Ne Hindistan, Ne seyyarele r, Ne de yıldızlar geceleri ışıldayan, En uzak mesafe, İki kafa arsındaki Mesafedir birbirini anlamayan .... öğretmen_m Çalışkan Üye Mesaj Sayısı: 121 Ynt: İnternet Bağımlılığını Ci... 04 Ağu 2008 23:33:07 Teşekkür: 9 Sadece çocuklarımız mı internet kurbanı olanlar? Hepimiz zaman zaman kendimizi kaybetmiy or muyuz internett e? Hatta bu bağımlılık yüzünden yıkılan yuvalar olduğunu bile duydum. Allah sonumuzu hayır etsin. http://www.islamforum.net/konu-disi/7428-msn-ve-zararlari.html Msn Ve Zararlari -------------------------------------------------------------------------------- Günümüzün tutkusu haline gelen, telefonun bile önüne geçen MSN sohbetini n zararları ortaya çıktı. Amerika’da yapılan bir araştırma, sanal sohbet (chat) yapmanın depresyon u artırdığını ortaya koydu. Konuyla ilgili bilgi veren Trakya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, “Bu araştırmaya göre, sanal sohbet geçici bir mutluluk meydana getiriyor fakat uzun vadede yalnızlık hissini ve depresyon u artırıyor” dedi. ‘BAĞIMLI OLMAYIN’ Prof. Dr. Yorulmaz, internet uygun kullanılması gerektiğini vurgulaya rak, internet başında gereğinden fazla zaman harcayan, onu uygun kullanmay an insanların iş, okul, aile ve sosyal hayatlarının bu durumdan olumsuz etkilendiğini söyledi. Prof. Yorulmaz şöyle konuştu: “Sanal sohbeti alışkanlık haline getirenle rin öz güven problemi olduğu ve içe dönük kişiliğe sahip, konuşkan olmayan kişilerden oluştuğu gözlendi. Sanal sohbette, çok sosyal olmayan kişiler daha çok vakit harcıyorlar. Bağımlılık yapan tüm maddeler gibi internet de bağımlılık yapabilir . Bu uyku kaçırıcı, bellek bozuklukl arına yol açan bağımlılıktır. İnternet bağımlılıkları, internett e fazla vakit harcarlar ve internete giremedik lerinde kendini kötü hissederl er. Diğer uğraşlardan zevk almazlar. Okul ve işle ilgili sorun yaşar, bununla ilişkili olarak yalan söylerler.” Prof. Dr. Yorulmaz, her şeyde olduğu gibi ‘chat’in de aşırıya kaçılmadan ve gerçek hayattan kopulmada n yapılması gerektiğini söyledi. http://www.benimblog.com/metude/ 11/9/2006 - Internet Yasaklanm alı mı?
Gençlik, 'sanal alem'in tehdidind e Hem yararları, hem de zararları bulunan internet, içerisinde her şeyi barındıran koca bir sanal dünya. Bu dünyada aradığınız her şeyi bulduğunuz gibi istemediğiniz şeylerle de karşılaşabilirsiniz. Özellikle müstehcen filmler ve resimleri n, gençliğin önünde en büyük tehdit olduğu kaydedili yor. Halkın özellikle de gençlerin dilinde interneti n tanımı, kolay erişim ve argo tabiriyle "beleş" iletişim. Gençlerin ödevlerini hazırlamada, daha ziyade chat ve oyun oynama da kullandığı internet son yıllarda hayatımızın büyük bir bölümünü işgal etmektedi r. Hem yararları, hem de zararları bulunan internet, içerisinde her şeyi barındıran koca bir sanal dünya. Bu dünyada aradığınız her şeyi bulduğunuz gibi istemediğiniz şeylerle de karşılaşabilirsiniz. Özellikle müstehcen filmler ve resimleri n, gençliğin önünde en büyük tehdit olduğu kaydedili yor. Bu tehdit ne kadar kaale alınıyor bilinmez ama uzmanlar bu tehlikeye kulak verilmesi ni ve buna karşı önlem alınması gerektiğini söylüyor. İnternet kafelerde neler yasak Türkiye'de, henüz kişisel bilgisaya r kullanımı gelişmediğinden, bilgisaya r kullanıcılarının ortak adresi internet kafeler oluyor. Basık ve karanlık ortamlard a, sigara dumanları altında, insanlar interneti n nimetinde n (!) faydalanm aya çalışıyorlar. Daha önce kafelerde yapılmaya çalışılan düzenlemeler ne kadar etkili olmuştur tartışılır; ama hergün yeni kararlar alınıp, uygulanma k için yürürlüğe giriyor. Sanal dünyanın, kişisel kullanıma sunulduğu internet kafelerde, bilgisaya r dışındaki bütün elektroni k ve mekanik eşyaların kullanıma sunulması yasak. Bilgisaya rlarda oyun oynatılması, internet üzerinden zararlı yayın yapan internet sitelerin e girmek yasak. Kumar, bahis ve pornograf ik siteleri kullanmak yasak. Devletin bölünmez bütünlüğünü ve anayasal düzeni yıkmaya yönelik yayın yapan sitelere erişim yasak. Lisanssız ve denetim pulu olmayan her türlü film, yazılım, bilgisaya r oyununu, çoğaltmak ve satışa sunmak, sayılan yasaklar arasında. Gençlik tehdit altında Kafelerin açılış ve kapanış saatlerin in valilik tarafından onaylanıp belediyel er tarafından belirlenm esi gerekmekt edir. Sabah saatlerin den, 24.00'a kadar açık olan kafelerde hatta bazen kapalı kapılar ardından 24 saat boyunca açık olan kafelerde, dünya elleriniz in ve klavyeniz in ucunda. Bütün bu kurallar varken ve bu kurallara riayet edildiğinde interneti n bir zararının olmadığı görülüyor. Evet, kurallara uyulsaydı bugün hapishane ler boş kalır, suçsuz günahsız insanlar hayatını kaybetmez, insanlard a birbirler ine karşı duyulan güvensizlik, yerini güvene ve kardeşliğe bırakırdı. İnternet kafelerde de hayatın her alanında olduğu gibi kural ihlalleri yaşanmakta. Daha çok para kazandıran bilgisaya r oyunlarını tercih eden kafe işletmecileri bunun yasak olduğunu belki de bilmiyorl ardır. Son zamanlard a artan internet kullanımından dolayı haber bültenleri, yeni cinayetle rle, boşanmalarla ve kavgalarl a tanışıyor. Özellikle Chat diye tabir edilen, Türkçesi sohbet olan internet odalarının kullanımından çıkan bu problemle r, gençlerimizin ve aile kültürümüzün temelleri ni dinamitle yen öğelerden biri olmaya başladı. Bu gelişmelerin aldatmala rı kolaylaştırdığı ve örttüğünü, daha gizli konuma getirdiğini söyleyen uzmanlar, bu problemin önüne geçilmesi gerektiğini söylüyor. Eskiden buram buram hasret kokan mektuplarımızın yerini, şimdilerde alan e-posta (mail) mektup kültürümüzü de yok etme tehdidi taşıyor. Henüz birkaç kuşaklık ömrü daha kalan mektup yeni yetişen neslin artık tercihler i dışında kalıyor. Askerler yavuklula rına artık saf aşklarının barındığı mektupları değil, soğuk sayfalarl a, ilginç karakterl er barındıran e-postalar gönderiyor. Sanal çöpçatan görevini de gören internet, karşınızdaki insanın gerçek kişiliğini örten, onu melek sıfatıyla tanıtan, maskeler ardına gizleyen bir perde. Çeşme başında tanışmalar yerini renkli sitelerde samimiyet siz buluşmalara terk etti. Korsan yayınların yaygın olduğu bu sitelerde, emek hırsızlığı da had safhaya ulaşıyor. İstediğiniz sanatçının, istediğiniz albümünü, gösterime girmesini sabırsızlıkla beklediğiniz filmlerin, ilk önce izleme ve dinleme fırsatının sunulduğu bu teknoloji (!) sizi birkaç dakikada emek hırsızı yapabiliy or. Öğrencilerin aklı fikri oyunda Konu ile ilgili düşüncelerini sorduğumuz Abdulkadi r Uztürk İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Burak A. interneti bir eğlence ve iletişim aracı olarak tanımlıyor. Kitap okumaya vakit ayıramadığını söyleyen Burak A. "İnternete gitmezsem ders çalışamam ve oyunlarda aklım kalır" diyerek interneti n aslında bir de farklı yönüne, bağımlılık yapma özelliğine dikkat çekti. İnternetin zararlarının ise gözleri bozması ve dersleri aksatması olduğunu söyleyen Burak A., evinde bilgisaya rının olmadığını fakat olduğu takdirde daha fazla vaktini harcayabi leceğini söylüyor. İnternetin önem bakımından yüzyılın buluşu olduğunu söyleyen Sefa Saygılı ise, "İnternetin kapsadığı bilgi sonsuz denecek kadar çoktur. İnternet sayesinde dünyanın dört bir tarafına kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz ve en önemlisi de tekel medyaya muhtaç değilsiniz. İstediğiniz bilgiyi istediğiniz ölçüde elde edebilirs iniz. Bu kadar faydalı olan interneti n tabiî ki bir de zararı vardır" dedi. İnternetin zararlarını şöyle sıralayan Saygılı, "Sanal sohbet özellikle gençleri esir almaktadır. Karşılıklı, genellikl e lüzumsuz tartışmalar zamanı boşa harcatmak ta ve zihinleri gereksiz yere işgal etmektedi r. Bilgisaya rda saatler süren karşılaşma ve yarışmalar, bazen kumar oynamaya dönüşmekte, öğrenme, eğitimle beceri ve yetenekle ri geliştirme çağı olan bu çağı boşa harcanmak tadır. Böylece üniversite eğitimi baltalanm akta ve bazen de yarım kalmaktadır" dedi. Tarih kaynaklarında iletişim üzerine birçok söylenti var. Rüzgârla, dumanla, kuşla, habercile rle. Teknoloji nin gelişmesiyle birlikte zor şartlarda yapılan iletişim, masa başına, cebimize hatta parmaklarımıza kadar indi. Telefonla başlayan bu kolaylık, daha sonra cep telefonun a ve ardından da çağın iletişim kaynağı olan internetl e son noktasına ulaştı. Günümüzde iletişimin gelişmesi ile insanların arasında muhabbeti n ve sohbetin değerini yitirdiği, akşamsefası sohbetler inin yerini kan ve gözyaşı dolu haber programla rı, sanal dünyalarda kurulan hayatlar aldı. Teknoloji zararlı mı dersiniz? Eskilerin anlattığı sıra geceleri, dostlukla r, kardeşlikler, aile bağlarının yerini bugün ne aldı sizce? Biz çağımızda büyük bir nimet olan; fakat yanlış kullanıldığında hayatı tamamen altüst eden internet diyoruz. Ya siz? 'www' ile başlayan, hayatınızın tamamını içine aldıktan sonra bir 'nokta' (.) koyup, com, net, org veya gov'la biten ve bir tıkla yeni bir hayat başlatan interneti n, ne manaya geldiğini ve nasıl kullanıldığına bakalım. Bugüne kadar üzerinde uzlaşmaya varılmış ortak bir tanım olmamasına karşın çeşitli elektroni k arşivlerdeki dokümanlara bakarak interneti n dünya üzerindeki mevcut milyonlar ca ağın ortak bir protokol çerçevesinde iletişim kurmasını ve birbirler i ile kaynaklarını paylaşmasını sağlayan ağlararası ağ olduğu söylenebilir. Diğer bir tanımda ise internet, 'TCP/IP protokolünü tanıyan ağların oluşturduğu büyük bir ağdır.' diye tarif ediliyor. Bu protokolü tanıyan ağlardan erişebilecek bir kaynaklar kümesidir. Kullanılan ortak protokol TCP/IP'dir. Bu akademik ve bilimsel tanımdan sonra interneti n halk arasından dolaşan tarifi ise, "haber takibi, mesajlaşma, ucuz olduğu için sesli ve görüntülü görüşme, dosya aktarımı, kolay bilgiye ulaşma yolu, bir konu hakkında bilgi toplamak için tarama yapma" diye tarif ediliyor. Bu tarif meslek dallarına göre de değişim gösteriyor. Örneğin; site tasarımcıları interneti; "hayatım, elim ayağım, haber kaynağım, dünyaya açılan kapım, ekmek teknem" diye tarif ediyor. İlköğretim çağındaki öğrenciler ise interneti eğlence aracı olarak tarif etmektedi rler. Son on beş yılda bu kadar gelişme kaydeden çağın teknoloji harikası internet, acaba ne kadar zararlı, ne kadar faydalı? 2 Yalnızlık ve depresyon a sürüklüyor Yapılan araştırmalar sonucu, "chat"ın ilk dönemlerde insanlard a geçici bir hoşluk meydana getirdiği, sonrasında ise yalnızlık ve depresyon la karşı karşıya bıraktığı tesbit edilmiş. Bilgisaya r kullanımı, özellikle de interneti n hayatımızdaki yeri sizce nedir? Cansız olan her nesne fayda ve zarar açısından nötr bir işleve sahiptir. Bilgisaya r da, donanım dediğimiz birçok elektroni k aygıtın bir araya gelmesiyl e belli birtakım işlevleri yerine getiren bir nesneler bütünlüğüdür. Bu açıklama bilgisaya rı kullanmak yararlı, mı zararlı mı sorusunun cevabı olarak düşünülebilir. Günümüz internet kullanımında istatisti kler bireysel ve geçici doyumun internet kullanımında büyük bir orana sahip olduğunu göstermektedir. İnternet kafelerin kullanım amacıyla ilgili Chip dergisi tarafından internet üzerinden yapılan bir ankette; kullanıcıların yüzde 81,16'sı oyun, sörf ve chat yapmak amacıyla interneti kullanmak tadır. Bu oran eğitim içerikli siteleri ziyaret edenlerin arasında yüzde 38 civarındadır. İnternet hayatımızın her yerinde ve gençliği kendisine mecbur kılmaktadır. Birçok insanın hayatında bir yaşam tarzıdır. Zihinsel kirlenmen in yanında zaman israfı, aile ilişkilerinde yalnızlaşma, duygusal ilişkilerde eşiyle yetinemem e, var olan eş yerine daha farklı alternati fler arama ve bulma gibi olumsuzlu klara sebep olmaktadır. Yapay ilişkiler bağları zayıflatıyor Bir psikoloji k danışman olarak sizce interneti n zararları var mıdır? İnternetin zararları ve yararları çok tartışılan konularda n biridir. İnternetin etkileri hakkında bir görüş; teknoloji nin sunduklarından mahrum kalmamak, sonsuz seçeneklerden yararlanm ak biçiminde düşüncesini ifade ederken; diğer bir görüş ise, insanların zaten izole edildiğini, interneti n bu izolasyon u arttırdığını ileri sürmektedir. Buna da cevap: "Zaten izole hayatlar yaşıyoruz, internet bu izolasyon u kırıyor. İnternet aracılığıyla bile olsa, yeni insanlar tanıyoruz" şeklindedir. Ancak, sanal sohbetin bir yaşam tarzı haline gelmesi gerçek hayatta adaptasyo nu oldukça olumsuz etkiler. Suni gündem oluşturur, yapay ilişkiler ve gerçekle bağların zayıflamasına sebep olur. Amerika'da yapılan bir araştırma, Chat'ın geçici bir hoşluk meydana getirdiğini ama uzun vadede yalnızlık hissini ve depresyon u arttırdığını ortaya çıkarmıştır. Ruh sağlığını olumsuz etkiliyor İnsanlar sanal sohbete neden ihtiyaç duyar ve neden kendini kontrol edemez? Bu sorunun cevabını yukarıda çeşitli satır aralarına serpiştirdik. Genel eğilimle ilgili analitik bir değerlendirme yapacak olursak şunlar söylenebilir. İlkel arzular her insanda vardır. Bu arzular sürekli doyum sağlama eğilimindedirler. Karşı cinsi arzulamak ilkel benliğin bir arzusudur . Alt benlikte, kişi karşı cinsi arzular. Onun yanında olmak, onunla iletişime geçmek kişiyi hoşnut eder. Sorumsuzl uk ve kuralsızlık alt benliğin hoşlandığı bir başka durumdur. Kişi saldırgan olmak ister. Bu saldırgan içgüdüsünü bazen dijital oyunlarla bazen sanal odalarda küfrederek deşarj etmeye çalışır. Sanal âlemde sanal sohbetler; bu duygulara (cinsellik, saldırganlık ve sorumsuzl uk) doyum sağlar. Üst benliğin bu noktada güçsüz olması kişide oto kontrol kaybına sebep olur. Peki, bu sorunları sıraladıktan sonra neler yapılabilir? Kontrollü bir şekilde interneti kullanmak zarar vermez. Otokontro l olmalı. İnternette geçecek zaman ve sohbetler belirli saatlerle sınırlandırılmalıdır. Araştırmalar için daha çok kütüphaneleri kullanmalısınız. İnternet kütüphane öncesi çalışmalarınızda size ön hazırlık imkânı sunmalıdır. İletişim için chat kanallarını kullanmak yerine, sadece tanıdıklarınız MSN Messenger adresleri ni listeleri nize ekleyip, geçici ve kısıtlı bir süre sohbet edebilirs iniz. Tanımadığınız mail adresleri nin listeleme talebini olumlu onaylamayınız. İnternette tanışılan kişilere resimleri nizi yollamayınız. Çünkü bir internet kullanıcısı şunu ifade ediyor: "… Kız rumuzları ile Chat odalarına girip bize fotoğraflarını yollayan erkekleri n 1–2 dakikada kafalarını kesip, yine internett eki porno sitelerde n indirdiğimiz fotoğraflara monte edip onlara geri yolluyord uk." Bu durum bayanlar için de aynı -hatta daha fazla- riski taşımaktadır. Photoshop çıktıktan sonra birçok yorumcu resmin delil olma özelliğini kaybettiğini söylüyor. Yani Photoshop'la dileyen dilediğini dilediği kılığa sokabilir . İnternet; asosyalleşmeyi tetikliyo r İnternet sosyal hayatımızda da birçok olumsuzlu klara yol açabilir. Bu konuyu psikoloji k danışman ve www.psiko lojikdani sma.net sitesi editörü Maruf Beçen'e sorduk. Beçen, verdiği cevaplarl a "sanal alem"in çarpıcı fotoğraflarını koydu önümüze. Chat veya Sohbet'in bu kadar problem olması ve yaygın olmasını neye bağlıyorsunuz? Genelde Sanal Sohbeti hayatında bir tarz olarak kalıcı hale getiren kişilerde gerçeğe karşı bir özgüven problemin in varlığı dikkati çekmektedir. Genelde sosyal hayata açık kişilerin internett e çok zaman geçirmedikleri gözlemlenmiştir... Daha çok içe dönük insanlar sanal sohbetle daha ilgililer . Chat bu yapıyı daha çok besliyor. Gerçek hayatta konuşamayan, beğenilmeyen, dışlandığını düşünen bir kişi zamanının çoğunu internett e, chat yaparak geçirmektedir. Beğenilme ve kabul görme problemi olmayan kişiler de chat yapmakta ancak; bir yaşam tarzı halinde değil. Bunlarla beraber chat yapmanın zararları konusunda dikkate değer bir başka konu ise aile hayatına olan negatif etkileri. Gelenekse l algıda evlilik kutsal bir kurum olarak kabul edilir. Bu bütün toplumlar da böyledir. Evliliği sonlandıracak gerekçeler çok güçlü sebeplere dayanmak durumunda dır. Ancak internett eki sohbet ve çöpçatan siteleri vasıtasıyla artık birçok alternati f söz konusudur . Evliliğin sıkıcı olması durumunda sıkıcılığı oluşturan problemi çözme noktasındaki girişimler ya çok az ya da az kararlı bir anlayışla ele alınmaktadır. Çözüm noktasındaki isteksiz girişimler, farklı alternati fler vardır mantığıyla sonlandırılmaktadır. Eşiyle çok yüzeysel tartışmalar yapıp problem yaşayan birçok kadın ve erkek internet üzerinden tanıştıkları kişilerle bu problemle ri paylaşmaktadır. Bu paylaşım farklı cinsleri birbirler ine yakınlaştırarak yeni bir ilişkiye kapı aralamakt a ve var olan bir kurumu yıkmaktadır. Bazen bu durum aile kurumunu dağıtmasa da aldatma diye ifade edilen bir başka soruna sebep olmaktadır. 3 Ebeveynle r dikkat! İbn-i Sina'nın tabiriyle "çocuklar muma benzer, çocukluklarında kolay şekil alır, geleceğe bunları sağlam taşırlar". Dolayısıyla çocukluk yaşantıları insanın geleceği ile ilgili çok büyük önem arz eder. Böyle hassas bir dönemde çocuklarımızın her konuda olduğu gibi internet konusunda da ebeveynle rinin rehberliğine ihtiyacı var. Okulların kapanmasıyla öğrenciler ve çocuklar özellikle yazın kavurucu sıcağından evdeki bilgisaya rlara ve internete sığınmış durumdala r. Çocuk gelişimi nazarıyla bu konuyu değerlendirir misiniz? Öncelikle çocuk ve internet konusunu gündemine aldığı için gazetemiz i, bu röportajı okudukları için tüm gençlerimizi ve onların geleceğini özenle hazırlayan ebeveynle rimizi tebrik ederim. Konu çok önemlidir. Çünkü daha geçen hafta çocuğumuzun seyretmes i için internett en indirdiğimiz bir çizgi filmi müstehcen görüntüler sebebiyle silmek zorunda kaldık. Bunun şokunu atlatmada n bir arkadaşımızın çocuklarının bu tür sakıncalı videolar izlemiş olduğunu dehşetle öğrendik. Tüm anne babalara sesleniyo rum. "Güven çok önemlidir ama kontrol her şeydir". Okullar kapanmış, bilgisaya rların modelleri yükseltilmiş, internet hızlanmış ve kesintisi z sınırsız imkânlar sunulmaya başlamıştır. Bilgisaya r karşısında 10 yaşındaki çocukla 30 yaşındaki yetişkin eşit bir konuma gelmiş, aynı bilgiye ulaşmada benzer bir mesafeye erişmişlerdir. İnternetin hızlanmasıyla video dosyaları popülerleşmiş, indirilen videolar pornograf ik görüntülerle kirletilm iştir. İnternette kapitaliz m reklâm ve marka ile körüklenmiş, yanlış ve eksik bilgi bombardımanıyla bilgi kirlenmes i yaşanmıştır. Böyle korkunç bir ortamda çok dikkatli olmak, dipsiz kuyulara taş atmamak gerekmekt edir. İbn-i Sina'nın tabiriyle "çocuklar muma benzer, çocukluklarında kolay şekil alır, geleceğe bunları sağlam taşırlar". Dolayısıyla çocukluk yaşantıları insanın geleceği ile ilgili çok büyük önem arz etmektedi r. Böyle hassas bir dönemde çocuklarımızın her konuda olduğu gibi internet konusunda da ebeveynle rinin rehberliğine ihtiyacı vardır. İnternet birçok bilgisaya rın birbirine bağlanması, bilgisaya r aracılığıyla bilgileri n paylaşılması demektir. Evinizin görünmeyen penceresi, çalınmayan kapısı demektir. İnternet de diğer birçok unsur gibi kullanıma bağlı olarak çocuğun gelişimini olumlu ve olumsuz olarak etkileyeb ilmektedi r. Çocuğun özgüveni zedelenme meli Kullanım bağlı olarak derken neyi kastettiğinizi biraz açar mısınız? Kullanıma bağlı olmaktan kastımız; kullanım amacı, türü, süresi, tekrarı, yöntemi ve kullanıcının kendisidi r. Aslında internet çocuğun zihinsel, sosyal, akademik, dil gelişimine olumlu katkı sağlayabilir. Teknoloji yi kullanma, zaman yönetiminde tecrübe, bilgiye ulaşma yollarını kavrama gibi artılar da kazandırabilir. Burada dikkat edilmesi gerekilen nokta; dinimizin ön gördüğü yaşam tarzında her şeyi yerli yerince ve ölçüsünde yapmanın daha faydalı olduğunun hatırlanmasıdır. Eğer bazı ölçülere riayet edecek olursak interneti n zararlarını minimuma indirir faydalarını da nispeten arttırırız. İnternetten kaçış yok, ancak kontrol altına alabiliri z. Bir önceki kuşağın televizyo nlara verdiği tepkiyi hatırlayalım. Şimdi herkesin evinde en geniş ekranlarından en son modelleri nden televizyo nlar var. Özel televizyo n kanalları açıldığında ülkemizin başbakanlarından birisi kötü içerikli yayınları seyretmek istemeyen lere kumandayı göstererek kanal değiştirmesini öğütlemişti! Burada maksadımız haddimizi aşıp aynı saygısızlığı tekrarlam ak değil. Buradaki kastımız kontrolün önemini vurgulama k. Öyle bir kontrol ki, çocuğun özgüvenini zedelemey ecek, lakin haberi olmadan da izlenecek . "İnternetteki Çocuğun Riskleri. .." Dedikleri nizden internet çocuk gelişimi için faydalı bir şey değil manasını mı çıkaracağız? İnternette çocuk güvenliği diye bir kavram var sebepsiz değil muhakkak. Symantec ve Internati onal Crime Analysis Associati on (ICAA) tarafından çocukların internett e dolaşırken karşılaştıkları riskleri ve buna tepkileri ni tespit etmeyi amaçlayan 'İnternetteki Çocuğun Riskleri' adlı araştırma sonuçlarına göre: Çocuklar pornograf ik bir materyall e karşılaştıklarında sadece yüzde 24'ünün olumsuz bir durumla karşılaştığını düşünmekte, yüzde 30'u böyle bir materyall e karşılaştığında merak duyduğunu söylerken, bunu olumsuz olarak algılamayanların oranı ise yüzde 46'dır. Çocukların yüzde 27'sinin İnternet'te tümüyle denetimsi z dolaşmakta. Uzmanlar uyarıyor İnternetin sosyal hayatımıza etkilerin in büyük olmasının yanı sıra özellikle gençlerimizin gelişiminde, çocukluk döneminden itibaren başlayan bu süreçte büyük etkilerin in olduğu uzmanlar tarafından vurgulanm aktadır. Bu etkilerin olumsuz olanlarının dışında, olumlu etkileri de söz konusudur . Onların gelişme ve eğitim sürecine birçok alanda katkı sağlayan, çağın iletişim kaynağı, internet; sunduğu kolaylıklarla hayatımızdaki yerini korumaya devam ediyor. İnsan hayatının özellikle de gençlerin gelişim sürecindeki etkilerin i çocuk gelişim uzmanı, psikoloji k danışman Ömer Akgül'le konuştuk. Çocuk gelişimi ile ilgili interneti n fayda ve zararlarını bizlerle paylaşan çocuk gelişim uzmanı, psikoloji k danışman Ömer Akgül çarpıcı bilgiler verdi. 4 'Sınırsız internet' yanlışa yönlendiriyor En önemli sorunlard an biri de internet kullanımının süresi ve sıklığıdır. Sınırsız bağlantı propagand ası sebebiyle internett en düşmeyen gençler sosyal hayattan bir bir düşmeye başlıyorlar. Kişiliğin gelişmesinde asosyal bir boyut kazanan genç ileriki yaşlarda içinden çıkılması zor bir sarmala yakalanıyor. Peki çocuk gelişimi açısından incelediğimizde somut olarak ne tür zararlard an bahsedebi lirsiniz? Bunları kategoril er halinde söylemenin daha faydalı olacağı kanaatind eyim. Mesela çocukların % 10'u interneti araştırma amaçlı kullanırken diğerleri sohbet, oyun ve vakit geçirmek için web sitelerin de zaman öldürmektedir. Hâlbuki bizim medeniyet imiz "zaman geçirme" medeniyet i değil "zaman değerlendirme" medeniyet idir. Somut olarak birinci tehlike: Sohbet (chat; msn, icq, vs…): Çocuklar tanımadıkları insanlarl a sohbet ettikleri nde ne de olsa sanal bir ortam diyerek yalan söyleyebilmekte, kendileri ni farklı şekillerde tanıtmakta, kimlikler iyle ilgili yanlış bilgiler vermekted irler. Kişilik gelişimlerinin oluştuğu dönemlerde bu tür asılsız sunumlar kimlik gelişimlerini olumsuz etkileyeb ilmektedi r. Zamanla oluşturdukları bu hayali kişiliğe bürünme ihtimalle ri bulunmakt adır. İkincisi ise çevirim içi (online) oyunlar: Knight (korkunç yaratıklarla, başka korkunç varlıkları öldürdükçe rütbenizin arttığı, arttıkça daha kolay adam öldürebildiğiniz, yalan dolanla başkalarından çaldığınız silahlarl a oynanan oyun, üyesi olduğunuz klanla –adam öldürme topluluğu- özdeşleşme), omarta (hırsızlık, öldürme gibi davranışları yaptıkça rütbe kazanılan suç işlemeyi özendiren mafyavari oyunlar) ve bu oyunlarda hızlı yükselmek için silver ve gold gibi paralı üyelikle belli başlı internet risklerin den olan kumara özendirmektedir. Üçüncüsü ise internett e vakit geçirmek için amaçsız dolaşma, yani şeytanın musallat olmasını teşvik etmek gibi bir şey. Nedir musallat olan şey. Uygunsuz içerik: Pornograf ik resim, video, ses dosyalarının istenerek veya beklenmed en aniden karşınıza çıkması, satanizm, intihar, kafa kesme, ameliyat, kadavra inceleme gibi çocukların duygusal gelişimlerini olumsuz etkileyec ek içerikler internett e bazen açıktan bazen masum isimler ardında kullanıcılara ulaşmaktadır. En büyük sıkıntılardan biri ise kafelerde internete girilmesi: Gençlerin bir kısmı evde internet bağlantısı olduğu halde internet kafeye gitmeyi tercih etmektedi r. Tercih sebepleri, eve gelecek olan yüklü telefon paralarını azaltarak aile içi çatışmaları aza indirmek, kendi kullanım sürelerini kısıtlamak ve internet kafedeki ağ grubuyla birden fazla kişiyle oyun oynamak şeklinde sıralanabilir. Evde aşırı kontrol, baskı ve yasaktan sıkılan çocuklar denetimsi z kafelere gitmekted ir. İnternet kafenin ortamını daha rahatsız edici bularak evde daha sağlıklı kullanıldığını düşünen ayrı bir kesim de var. "İnternet kafelerde gürültü, sigara, beni rahatsız ediyor. Evde bilinçli ve sağlıklı kullandığım için interneti olumlu buluyorum . Ev daha sağlıklı bir mekan" diyebilen aklı selim gençleri tebrik etmek lazım. Bir diğer tehlike internet kullanımının süresi ve sıklığıdır. Sınırsız bağlantı propagand ası sebebiyle internett en düşmeyen gençler sosyal hayattan bir bir düşmeye başlıyorlar. Kişiliğin gelişmesinde asosyal bir boyut kazanan genç ileriki yaşlarda içinden çıkılması zor bir sarmala yakalanıyor. Bazı gençler interneti kontrollü kullandıkları, dolayısıyla sosyal hayatlarını engelleme diklerini ve bu vesileyle de internett e yeni insanlarl a tanışmış olmalarının kendileri ni hayattan koparmadığını da söyleyebilmektedirler. Diğer bir sıkıntı ise güvenlik. Düşünün bir kameranız var. Sizin haberiniz yok. Casus programla rla web camdaki canlı görüntüler bilgisaya rınız aracılığıyla başkalarına ulaşıyor. Veya aile fotoğraflarınız var… Veya kredi kartınızla alışveriş yapıyorsunuz. Çocuğunuzu casus programla rı kurması için kandıran kişiler işbaşında aman uyanık olun. İnternette en çok karşınıza çıkan olgu ise reklâm ve propagand adır. Dezenform asyonun çok yüksek olduğu bu iletişim aracı birden çocuğunuzu nike veya barbie sitelerin de marka bağımlısı haline getirebil ir. Sorunlar nasıl aşılabilir? İnternet kurulu bu konuda bazı açıklamalar yapmıştı: 1. İnternet kullanımına ilişkin yalnız ergenleri n değil, ailelerin ve tüm toplumun bilinçlendirilmesi, 2. Toplumun bilinçlendirilmesi için çeşitli iletişim araçlarında (medyada) halkı bilgilend irecek fakat endişelere yol açmayacak nitelikte yayınlar hazırlanması, 3. Okullara bilgisaya r kullanımını geliştirecek dersler konulması, 4. İlgili sektörlerin ve servis sağlayıcılarının Türkçe içerikli referans sağlayacak ve eğitim konusunda yardımcı olacak siteler hazırlamaları, 5. "Zararlı" olarak nitelendi rilen sitelerin denetlenm esi ve bu siteleri hazırlayanların eğitilmesi, 6. Sosyo- ekonomik düzeyi düşük olan yerlerde okuyan öğrenciler için devlet eliyle okullara bilgisaya r laboratua rları kurulması ve internet bağlantısının sağlanması, 7. Eskiden bilgiye ulaşmada zorlanan insanlar internet sayesinde sınırsız bilgiye ulaşıyor fakat bu sefer maharet faydalı bilgiyi ayıklamak olarak ön plana çıkıyor. O kadar bilgi bombardımanından doğru bilgiye ulaşmak çok zorlaştı. Gençler ve çocuklar iyi ve faydalı siteleri ziyaret etmek isteseler bile bu konuda gerçek bir kılavuz yok. Vicdan sahibi ehil kişilerce kılavuzlar hazırlanmalı, millî ve manevî değerlerimiz ışığında internet kullanım kılavuzları yazılmalı. Bu tür çözüm önerilerinin daha büyük çapta çalışmalarla daha kapsamlı hazırlandığı ve uygulandığı takdirde, internet kullanımı hem sağlıklı hem de yaygın bir şekilde kullanılacaktır. Kültür, toplumsal bir olgu olup, interneti n kendi kültürünü oluşturabilmesi ancak toplumun geniş bir kesimiyle paylaşılmasıyla mümkündür. Uygun önlemler ve politikal arla interneti n sağlıklı bir şekilde yaygınlaşması mümkündür ve aynı zamanda gereklidi r. Gerekli politikal arın ve önlemlerin saptanıp hayata geçirilmesi için gecikmeks izin kaynak ayrılmalı ve bir uygulama planı hayata geçirilmelidir. Sorumsuz bir özgürlük Çocukların büyük bir çoğunluğu sohbet odaları, haber grupları ve diğer interakti f servisler gibi, yabancılarla iletişim kurabilec ekleri ortamları düzenli olarak ziyaret etmekte, Araştırma kapsamındaki çocuklar cinsellik le ilgili konulara ilgi duymakta, Ebeveynle rin % 47'si çocuklarının internett e ziyaret ettiği siteleri nadiren denetleme kte, Çocukların % 27'si tümüyle denetimsi z internett e dolaşabilmekte, Çocukların % 34'ü Internet kullanım prensiple ri konusunda büyüklerinden hiçbir bilgi ve öneri almamakta Durum bu. Zararlı mı faydalı mı? Bu tespitler zararlarından korunmak için ifade edilmiş. Zaten DSL bağlantısı sayesinde "sınırsız internet" propagand asıyla çok büyük bir hata yapıldığını düşünüyorum. Burada "sınırsız" olan "bağlantı süresi"dir. Hâlbuki körpe zihinler bundan "hiçbir sınırın olmadığı" anlamını çıkartarak sorumsuz bir özgürlük anlayışını internete aksettirm ekteler. 5 Ailelerin kontrolü nasıl olmalı Yasak konulması bilinçsiz kullanımın önünü açtığı gibi, tamamını kaybetmem ek adına kontrollü bir kullanıma da teşvik edebiliyo r. O zaman kontrol her şey diyoruz. Fakat çocuğa güvenilmediği anlamına gelecek bir kontrolde n bahsetmed iğimizin altını çiziyoruz. Ailelerin kontrolü nasıl olmalı peki? Ailelerin kontrolü konusunda, görüşülen gençler farklı görüşler sunmuşlardır. Bir grup genç bu durumu olumlu karşılamış ve ailelerin in koyduğu yasakların gençleri daha düzenli bir kullanıcı yapacağını savunmuşlardır. Diğer bir grup ise, bu tür yasaklard an ters etki yaptığını ve gençleri interneti daha çok ve gizlice kullanmay a yöneldiği belirtmişlerdir. Bu gençlerden biri bu yasaklama ların gençleri internet kafelere yönlendirdiğini söyleyerek görüşlerini şu şekilde özetlemiştir: "Aileler bizlere güvenmiyor, bu nedenle bu tip bir fırsat elimize geçtiğinde daha çok kullanmak istiyoruz . Bu nedenle bize güven duygusu aşılanmalı. Ergenlik dönemindeki aşırı korumacı tutum bizleri kısıtlıyor. Ben istediğim zaman kafeye gidip internete girebilir im. Evde kısıtlayınca kafeye giderek bu sorundan kurtuluyo rum". Bir diğer grup ise, Aile yasaklarını olumlu bulmakta, diğer yandan internet kullanımı üzerindeki inisiyati flerini yitirmeme k için kendi kendileri ni kontrol etmeleri gerektiğini savunmakt adırlar. Bu gençlerden biri görüşlerini şu şekilde ifade etmektedi r: "Aslında kendi kendimizi kontrol etmemiz uzun vadede bizim işimize yarar. Aileler fazla Chat gibi şeyler yaptığımız için bize bunları yasaklaya biliyorla r ama ileride gerçekten ihtiyacımız olduğunda bu imkânı kullanama yacağımızı düşünmüyoruz. Daha bir sene önce chatten başka bir şey yapmazken, şimdi web sayfası tasarımı ile uğraşıyorum. Şimdi de Chat yapıyorum ama kendimi sınırlıyorum". Gençlerin aileleri ile yaşadığı sorunlara ilişkin dikkat çekici bir diğer tartışma konusu ise ailelerin bu yeni gelişme karşısında bilgisiz olmalarıdır. Özellikle hem interneti tanımayan ve çocuk yetiştirmek konusunda tecrübesiz olmaları nedeniyle gereğinden fazla kontrole ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir. Bu görüşe karşı çıkan öğrenciler ise ailelerin güvenini kazanmanın kendi ellerinde olduğu görüşünü savunmakt adırlar. Bu öğrencilerden biri "Bu bizlerin yaptığı bir seçim, sorumlu bizleriz. Eğer biz ICQ'yu yükleyip chat yapıyorsak, bunu sorumlusu ICQ'yu programla yan değil, biziz. İnternet kullanmak hata değil, böyle bakılmamalı ama Chat gibi şeyleri belirli sınırlarda yaparsak sorun olmaz" diyerek, kişisel bilince sahip olmanın önemini vurgulamıştır. Bu noktada gençler 'zararlı' sitelere girdikler ini belirtirk en, konu hakkında bilgilend irilmemel erini sebep olarak göstermektedirler. Çözüm için toplumun bilinçlendirilmesi şart. Ayrıca illa ki başkaları bizi sınırlandırmak zorunda kalmamalı, kendi sorunlarımızı çözebilmeliyiz. Televizyo n, radyo gibi araçlarla interneti n sadece chat ve oyundan oluşmadığı anlatılmalı. İnsanlar hayatları boyunca seçimler yapıyorlar, duygu ve düşüncelerini dizginley ebilecek kapasited eler (otokontro l). Toplum bilinci artırılmalı böylece otokontro l kolaylaşır. Özetle anlaşılacağı gibi yasak koyması bilinçsiz kullanımın önünü açtığı gibi, tamamını kaybetmem ek adına kontrollü bir kullanıma da teşvik edebiliyo r. O zaman kontrol her şey diyoruz. Fakat çocuğa güvenilmediği anlamına gelecek bir kontrolde n bahsetmed iğimizin altını çiziyoruz. Peki iyi niyetli çocuklar içinde aynı tehlikele r geçerli mi? Ergenler interneti derslerin e yardımcı olamaya ve entelektüel birikimle rini artırmaya yönelik kullanmak isterler; fakat bu tür kaynaklar a nereden ulaşacaklarını bilemedik leri için daha çok oyun ve Chat amaçlı kullanıma yönlenmektedirler. Son dönemde internet kullanımıyla ilgili haberler özellikle internet kullanımının yaygın olmadığı ailelerde endişeyi artırırken, aile içinde çatışmaların artmasına da sebep olmuştur. Yapılan araştırmalarda ergenler, genel olarak yasaklara karşı ve yasaklama ların internet ortamını daha çekici hale getirdiğini ve asıl çözümün bilinci artırarak otokontro lü sağlamak olduğunu vurgulamışlardır. Bu anlamda en çok yardım bekledikl eri kurum okullardır. Okullara bilgisaya r derslerin in konulması temel talepleri dir. Gençlerin denetim konusunda ki düşünceleri iki grup altında toplanmak tadır: * İnternet üzerinde yasaklama lar yoluyla denetim sağlanmasını isteyenle r. * İnternetin bir özgürlük ortamı olduğunu ve yasaklama lar yerine toplumsal bilicin artırılması gerektiğini savunanla r. Birinci düşünceyi savunan öğrencilerin hepsi sosyo-ekonomik düzeyleri düşük ailelerde n gelmekte olup, evlerinde kendi bilgisaya r ve internet bağlantısına sahip değillerdir. Bu grup, internet konusunda bir deneyime sahip olmamaları nedeniyle medyadaki söylemlerden olumsuz etkilenme kte ve internete karşı olumsuz bir tutum sergileme ktedirler . Ülkemizin yarınlarının sorumluluğunu taşıyacak gençlerimizin, internet hakkında yanlış önyargılar geliştirmesinin engellenm esi hızla gelişen bu teknoloji ni ülkemizdeki geleceği acısında önem arz etmektedi r. Bu noktada, okullarda düzenlenecek seminerle r ve medyada yayınlanacak programla r, gençlerin internet ile doğru bir biçimde tanıştırılarak bilgilenm elerinin sağlanması açısından olumlu bir adım olacağı kanısı internet otoritele ri tarafından belirtilm ektedir. İkinci gruptaki öğrenciler, interneti n özgürlük olduğunu ve internet ortamında yapılacak yasaklama ların interneti n doğasına aykırı olduğunu savunmakt adırlar. Bu alana ait sorunların toplumsal bilincin artırılması gibi uzun vadeli bir çalışmaya ile çözülebileceğine inanmakta dırlar. Gençler bu tür yaklaşımın gerçek çözüm olduğuna inanırken, bu uygulamanın ne kadar zor olduğunun da farkındalar. Örneğin, bir gencin "Otokontro l gerekli yasaklar işe yaramaz ama Türk milletind e bu da işe yaramaz" ifadesi durumun farkında olduklarını ve Türkiye'de internet kullanımı konusunda ki görüşlerinin ne denli olumsuz olduğunu yansıtması açısından önemlidir. Bu gruptaki gençlerin, internet kullanımı konusunda olgun bir kültür geliştirdiği ise altı çizilmesi gereken bir noktadır, bu özellikleri ile internet hakkında bilgisi olmayan gençler için eğitici bir rol üstlenebilirler. Bir öneri olarak, bilgisaya r ve internet donanımı konusunda yeterli denetimi olan okullar ile bu donatıma sahip olmayan liseler arasında "kardeş lise" eşleştirilmesi yoluna gidilerek, internet kullanımı konusunda gençler arasındaki eşitsizliğin giderilme si sunulabil ir. İnternet yasaklanm alı mı? Aşırı sınırlama ve yasaklama daha zararlı. Çocuk otokontro lünü geliştiremiyor. Dıştan denetimli kişiler çoğu zaman aldatmaya meyillidi r. Bu çocuklar daha sonra sağlıklı bir internet kullanıcısı olamıyorlar, tıpkı küçükken televizyo n izlemesi yasaklanmış çocukların ileriki yaşlarda televizyo nkolik olması gibi. Mesela çocukların bu konudaki fikirleri ne bakarsanız çok nettir: İnternet kurulunun "Gençlerin internet kullanımı" konusunda yaptığı araştırma sonuçlarına göre çocukların interneti değerlendirmesinde 2 farklı fikir ön plana çıkmaktadır. Birinci grup interneti n zararlı yönlerine vurgu yaparken, diğer grup internete daha olumlu bir bakış açısı sergilemiştir. İnterneti boşa zaman harcamak olarak gören veya hiçbir şekilde bilmeyen ve müsaade etmeyen ebeveyn çocukları ise internete karşı olumsuz tavır sergileme kte internet olgunluğunu daha yavaş kazanmakt adır. Ailelerin internete bakış açısı çocuklarınkini etkilemek te; interneti bilen ve olumlu yaklaşan ailelerin çocukları internet olgunluğunu kolay kazanmakt adır. Ailenin eğitimli olması, evde bilgisaya r ve interneti n bulunması gençleri interneti n kullanıma ilişkin olgunlaştırmakta, olumlu kullanım kültürünü edinmeler ini kolaylaştırmaktadır. Yasaklama nın çözüm olmadığını tekrar hatırlatır bir öğrencinin sınırlamayı nasıl olumlu karşıladığını size onun cümleleriyle şöyle ifade edebiliri m: "Ben küçükken (9 yaşındayken) benim gelişimimde olumsuz bir rol oynamaması için babam ya monitörü saklardı, ya bir kablosunu saklardı. Birey olma vasıflarım yerine gelince tekrar geri verdi. İnsan tamamen kaybettik ten sonra bir saat kullanıp yerinden kalkmasını öğreniyor".
Hazırlayan: Selim AKDUMAN
http://www.zehirliok.com/chat/chat-mindardir.html#comment-10060 CHAT MINDARDIR! imdat sezer tarafından Cum, 2007-02-02 02:50 tarihinde gönderildi. Chat Selam aleyküm Zehirliok .Com/chat/ sayfasina hosgeldin iz.. Bugun chat odasi acip oradan islami hizmet edecegini sanan gaflet icindeki aciz ve bicare insanlar chatten meded ummaya devam ediyorlar . - Chat odasina giren bir cok kisi tanismak ve karsi cinsden birini bulmak icin giriyor. - Niyeti evlilik olmasada bir bayan yahut bay oraya girdigind e gayesi kendince mesru buldugu bu pislik ile karsi cinsle sohbet ederek kendini tatmin etmeye calisiyor!!! - Kasaptan bir parca düser gibi ciger bekleyen kediler gibi chat odasina girerler bir enayi düserde tavlarim misali oralarda dolasiyor . IYI NIYET ASLA YOK!! Sinek kücüktür mide bulandiri r. Senin kücük gördügün bir cok aileyi yikiyor. Bir cok gencin hayalleri ni bitiriyor . Zinaya yol actigi icin chat sitesi yapan herkes ahirette agir bir hesap verecekle rdir. Onlarin bu ziyaretci cekme hit kazanma hevesleri yani dünyalik menfaatle rinin bedelini cok agir ödeyeceklerdir.. CHAT MINDARDIR ... Hala sitende chat sayfasi mi var? Iyi birsey yapamiyor san bari cehennemi garantile yek isler pesinde kosma
» Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun 36375 okuma ASLIHAN BEYAZ-DIM tarafından Pzt, 2010-03-08 22:35 tarihinde gönderildi. vicdan azabın ve utancın aldığın zevki bastırıyorsa yanlışının farkındasın zaten. klişe gelebilir ama hiçbirşey için geç değil. bunun sadece sana ve sevdiğine olan zararını düşünme. ahirette o insanlarl a yüzyüze gelebilec ekmisin? onların veballeri ni üstlenebilecekmisin? kendine bunları sor. eleştiriden ziyade tavsiye sözlerim. ve başını kaldır dik yürü, sen böyle değilsin... » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun chat yasak değildir srhnc tarafından Salı, 2010-02-02 21:17 tarihinde gönderildi. Chat yapmak yasaklanmış bir durum değildir, olmayacak tır da. Şu sözü çok severim : "İnsan birşeyi ya nefsi için yapar ya da Allah için yapar" neyi yapıp neyi yapmayacağınızı, nelere ne şekilde niyet edeceğinizi bu sözden anlamak gayet basittir. İnternet şeytan işi filan değildir. Ben pek çok kişiye pek çok defa Allah'ın kelamını msn/chat aracılığıyla ulaştırmaya çalışmışımdır. 'Asla iyi niyet yok' diyerek Allah yolunda olanların da günahını almayınız. Asla unutmayınız ki insanın interneti / teknoloji nin getirdikl erini kullanması değildir mübah/haram/günah olan. Bunu nefsinin kötü niyetleri yle kullanmasıdır ki bunu teknoloji olmadan eline yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'i alarak yapanlar çoktur. Günahları da hesap edilemeye cek kadar daha büyüktür. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun az daha ayağı kayanlard an oluyordum .. hatalıkalp tarafından Çar, 2009-11-25 13:01 tarihinde gönderildi. ben bu siteyi ayağım kaymak üzereyken buldum.zi na diye yazdım google den bu site çıktı karşıma.iyikide çıkmış.çünkü bende hatalar yaptım.az daha zinaya kadar gidiyodu bunalım içindeydim eğer bu site karşıma çıkmasaydı belki bunalımın eşiğinde olurdum.b enim gibi buhranlar içinde bir çok insan varmış.ben kendi olayımıda paylaşmak isterim.çünkü ben yaşadım siz yaşamayın isterim ondan dolayı.yani başka bi amcım yok.bide eğer kınamdan yorumyapa bilicek bana yol gösterebilicek birileri varsa onların yorumlarını okuyup yolumu aydınlamak isterim.çünkü kişinin kınadığı şey başına gelmedikçe ölmiyceni ben bilirim umarım herkeste biliyodur .yada bilmesi gerekir.b ende yaklaşık 6 ay önce birisiyle tanıştım.chatte.ozamanlar eşimle aram çok kötüydü.bende can sıkıntımı gidermek birazda meraktan girdim bir siteye ve başladım konuşmaya.zaten sapıklara hiç cevap yazmıyodum ama bunun konuşmaları bana çok düzgün biri imajını verdi.msn ler verildi.c am açılmıycana söz verildi.k onuşmaya başladık.arkadaşlıktan başka bi niyet yoktu bana göre.ama bunla konuşmadığım zamanlar kendimi boşlukta hisettim. sonra eşimle problemle rimiz büyüdü ve ben evi terkettim .1 ay eşimden ayrı yaşadım annemde.çünkü boşanmaya kararlıydım.artık yeterdi.a nlaşamıyoduk şiddetli geçimsizlik vardı.ben durumu msdeki arkadaşıma söledim oda telini ver dedi konuşuruz derteleşiriz.verdim bende hegün konuşuyodk bana çok yakın davranıyodu.iyiki karşıma çıkmış diyodum kendi kendime.s onra eşim kendisini affettird i bana bida ha deniyelim dedi.bend e çocuklarımın hatrına bidaha denemeye karar verdim.ev e döndüm ama yine yazışmaya devam ettim.ark adaşlığımızın boyutları değişmeye başladı.adam artık götüşmelyiz ve cinsal birliktel ik olmalı demeye başladı.işin kötü tarafı bende buna çok bağlanmştım ve onsuz yapamıyordum.ama alah bi türlü görüşmemize izin varmedi.b eni ikna etmeye çalıştı bend imanımdan kaynaklan an durumlard an doleyı buna hiç yanaşmadım.ben istemedikçe bu gerginleşti.madem beni seviyosun neden hayır diyosun dedi.en sonunda bitirmeye karar verdi.ben de ndan ayrılmanın hüznüyle bu siteyi buldum.be lkide çok yanlış işler yapıcaktım.ama burdaki yazıları okuyup teselli buldum.şimdi beni kınıycak çok kişi çkıcak biliyorum ama .şeytan aramızda bunu kimse unutmasın.ve chat sitelerin de dolaşmasın.inşallah unutabili rim bu kişiyide bir daha başlamaz.şimdi yapıcı yorumlarınızı bekliyoru m.selam ve dua ile.. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun zeminiz sağlam olursa ayağımız kaymaz inşallah. tahkik tarafından Cts, 2009-11-28 16:32 tarihinde gönderildi. Kardeşim rabbine şükret ki o zina sürecini hafif atlatmışsın.be kardeşim eşinle barıştıktan sonra niye hala devam ettirdin bu süreci.eşin çocuklarının babasıydı.bu bir aylık ayrılıkta düşünüp taşınsaydın.yanlışlarını hatalarını kusurlarını eksiklikl erini,sorun neydi acaba hakkını veremedim mi evliliğin.saygıyı sevgiyi eksiltmim mi.vazife lerimi ihmal mı ettim.eşinle birleştiktensonra bu süreci devam ettirmen zaten hatalı olan kısım.tabiki eşine karşı bir şey değişmeyecekti.çünkü gönlün kalbin aklın fikrin başkasına kaymış.eşin sadece konu mankeni. Kapılmışsın yalancıbir adamın ttalı sözlerini yalancı iltifatla rına desas oyunlarına.rabbine şükür etki vicdanın hakikat perdesini aralamış gözünden uyanmışsın.niceleri bu yolda uyanamadı.iffetini imanını dinini yaraladı.zina süreci öyle tehlikeli bir süreçtir ki insan kontrolü kaybedebi lir.insan nasıl ki freni patlayan bir arabayı yokuş aşağı gitmekten kurtarama z.yani kontrolü kaybeder çünkü yokuş aşağı iniyor.büyük hızla zinada öyledir.şehvetin freni patladımı insan yokuş aşağı büyük hızla zinaya doğru gider.har ama toslar.in san kontrolde n çıkar.mıknatıs gibidir zina nasıl ki mıknatıs metalleri kendine çeker onları esir eder yakalar.öylede zinada mıknatıs gibidir.o şehvetin arzunun çekim alanı insanı çeker yakalar bırakmaz esir eder.deme k siz o alana tam girmemişsiniz ki kurtulmuşsunuz.kardeşim bir ev düşünün ışıklar sönünce nasıl ki içerisi karanlık olur öylede aklın ışıkları şehvet ile sönünce arzular ile sönünce göz hiçbir şeyi görmez,o anda göz önüne ne eşi ne çocuğu ne karısı ne kocası ne dini ne imanı ne cehennem ne ahret gelmez.sa dece aklında kör bir lezzetin ısısı vardır.göze perde iner.rabb im sizin bütün vicdan ışıklarınız sönmeden sizi uyandırmıştır.gözünüzü açmış.dikkat kardeşim. Kardeşim gönüller hayatlar aynı mevsimler e benzer.na sıl ki mevsimler farklı farklı olur,bir günde bazen yaz kış sonbahar yaşanır.öylede gvönüllerde öyledir.bazen hüzün yağmurları yağar sinsice yürekler yakar,bazen soğuk elem fırtınaları eser,bazen neşe sevinç yelleri eser,bazen ruhda fırtınalar kalbte yağmurlar akıllada şimşekler çakar.yani hiç bir şeyin kararında kalmadığı hercü merç bir dünya burası işte.bir saniye sonraki zamandaki mekan zaman olaylar bir değildir.kişi bazen sonhbahar gibi sevgileri ni döker.bazen sonbahar gibi hüzünlerini döker,bazen ilkbaharın ümidini yaşar,ama hiç bir şey karada kalmaz.in sanlar mekanlar çocuklar eşler ruhumuz kalbimiz aklımız hep bir çalkantı içindedir.bizler bu dağdağalı çalkantılı imtihan dünyasında imanın kuranın sahil selametin e çıkacağız.iman ve kuranın sünnet limanına sığınacağız.ancak oralarda sükunet bulabilir iz.kısa bile olsa rahata ereriz.bi zlerin burada yaptığı insanları yargılayıp asmak değildir.sadece İslam adına hakikat adına yargılayıp güzel hükümler vermeye çalışmak.yol iz açmak.bizim yaptığımız sadece o hüzün yağmurları altında ıslananlara şemsiye uzatmak.o keder fırtınalarda savrulmay asanız diye elinizden tutmak.ışığınızı ümit ışığınızı kaybetmey e başladığınız anda sizleri şarj etmek takviye etmek,önünüzü karanlık gördüğünüz zamanlard a size hakikat feneri ile yol göstermek Kardeşim eşinden ilgi görmeyen yada aralarına şeytanın ve nefsini oyunları giren kardeşler hemen soluğu nette alırlar. Şeytanın hazırladığı senarloda yerini alırlar.halbu ki şeytan önce eşleri birbirine düşürmüştür sonra da aralarına başkalarını sokma planlarını devreye sokmuştur.gelinen süreçlerde en büyük pay şeytanın ve nefsindir .belki bütün evlilikle rin sorunu başı sonu ve ortası bir olmamasıdır.yani eşler evlenince Allah rızasını gözetmediği için belki sorunlar olur.evli lik dene şeylerin şimdi başı cici olmuş yani başı yaz oluyor ortası sonbahar sonu kış oluyor üşütüyor.ama bu değil evlilikte evliliğin başı ilkbahar ise ortası ve sonu yaz olması gerekir.e vlilikler kışa dönüyor sevgi muhabbet aşk sadakat çiçekleri ölüyor.meydan kurtlara kuşlara fırtınalara soğuklara kalıyor.rabbin rızası için evliliğini kış mevsimind en çıkar yaz mevsimini n cıvıl cıvıl havasına sokmaya çalış.sevgi muhabbet eşk sadakat çiçekleri ek büyüt yeşert.gönül bahçenin çiçeklerini götürüp yabancılara koklatma onlar sadece koklamazl ar kopartırlar soldurlar .unutma. Kardeşim kadın evinde ilişkilerinde sonbahara düştüğü zaman gönlüne bahar getirecek sadece üç tane tatlı yalancı menfaatçi yabancı söz değildir.o yabancı gözler ve sözlerin maksadı kadını kullanmak sonrada netlerin rezil kahramanl arı yapmaktır..iman kuran ve sünnettir..rabbim gönlünüzde ruhunuzda hüzün değil keder değil sevinç mutluluk çiçekleri açtırsın.hüzün çiçekleri gözyaşları ile büyür.gözyaşlarını dökerek o çiçekleri büyütmeyin..zikir fikir şükür ile marifet sabır çiçeklerini büyütün.hüzünlerinizi içinizde akıtın illaki hüzün başa gelip çattıysa onları gizli akıtın ki evdekiler üşümesin ıslanmasınlar. kardeşim hüzün gelip çöreklenince başına ,kader kara bulutları toplanınca başına,acı fırtınaları esmeye başlayınca gönül bahçende ,yardıma salavatle ri çağır.tekekkülü çağır,en güzel vekili çağır..çağırrısan haramiler i onlar namusun çalarlar,dinini çalarlar iki yalancı sözle. bizler bu imtihan dünyasındaki hayat sinemasının yönetmenini iyi seçeceğiz.iyi olursa yönetmen.hayat filmimiz mutlu sonla biter.ama bu hayat sinamasının yönetmenliğine şeytanı senoryasına nefisi tayin edersek o hayat filmi mutlu sonla bitmez.ve hep hüzün kareleri ile dolu bir film olur.isya nı bol günahı bol dalaleti bol kederi bol acısı bol bir film çevirmiş oluruz.be lki kullara cennete gidince dünyadaki yaşadıkları sahneleri izledikle ri zaman.diy eceklerdi r.keşke şurda hüzünlü iken daha çok dua etseydim. daha çok tövbe etseydim. kardeşim insanı nefsi hissi meyelanla r batırır.hepimiz dikkat edeceğiz.güneşi bir kefeye dünyayı başka kefeye koysanız belki ikisi eşit gelecek ama dünyanın kefesine bir tüyü koysanız ağır basacak.küçük bir meyil mizan tüy ağır bastıracak bir tarafı.dikkatli olmak gerekir.n iyetin iyi diyerek nefis ve şeytan nice haram yollara kapı açar.nice nefis ve şeytanın desiseler i oyunları vardır.tahrik olan gözler bedini kalbi arzuları teşvik ederek harama sevk eder.naza rlar niyetleri tahrik eder.tahr ik olan niyetler arzuları teşvik ederler zinaya harama günaha heyecana. nefisin gözde kalpte vicdanda küçülttüğü şeyler insanın ebedi hayatını mahveder. bitirir.b atırır.bir anlık bir dakikalık bir saatlik bir günlük bir senelik bir yatımlık lezzetler için bizlere binleri on binleri yüz binleri milyonları trilyonla rı feda ettirir alçak nefis. Düşün kardeşim 60 senelik ömrü acaba kaç cildlere sığdıracağız.acaba 60yıllık hayatımızın dosyaları olayları kelamlarını kaç kamyona sığdırabiliriz..belki 60yıllık yaptıklarımızın kaydını görsek bu kadar hesabı nasıl vereceğiz deriz.dünyada küçük maddi yükleri ve manevi yükleri kaldıramıyoruz sırtımızda çöküyor.acaba 60yıllık ömür yükü nasıl kalkar.içinde isyanlar günahlar dalaletle r dolu.rabb im yükümüzü hafif etsin.işte o yevmi mahşerde bize bir vesileci bir kurtarıcı bir büyük lazım ki yardım etsin.bu benim telebem desin bu benim ümmetim desin. insan olaylar ve hadisatla r karşısında sabretmel i nefsin arzuların hissiyatl arın tahakkümü ile hemen vartaya düşmemeli sabretmel i.onu mutlu edecek kişiyi sabırlı beklemeli istemeli dilenmeli rabbinden .bulunduğu ortamın baskıları karşısında direnmeli o ortamlard a fazla durmamalı.direnmeli.kaçmalı.uyanacak olan hevesatla rı söndürmelidir.insan haktan uzaklaştıkça batıla kayar,insan haram ortamlara girince haramlara meyleder. insan haram ortamlara girince haram duyguları depreşir.uyanır.onu uyarır.çünkü bulunan ortamda herkes aynı düşünen bir cemaattir .bir nevi fısk küfür haram cemaatidi r o ortamlar. evde insan başkadır sokakta başkadır çünkü sokaktaki hayat başkadır evdeki hayat başkadır.sokaklarda okullarda müminler garip kalırlar acayip olurlar. Kardeşim insan yaptıklarını yapmadan önce düşünmeli sonuçlarını göz önünde almalı,insan bir harama girerken bir anda belki bir çok günahı bir anda işler.yalan söyler,riyakarene davranır,yemin eder,beddua eder vs vs önüne çıkan engelleri ve mesajları belki görmez,görmelidir.o yoldana dönmesi için belki gelmiştir mesajlar,ama o nefsin tahakkümü ile görmek istemez görmez,nefsi onu haklı çıkarır hemen.vic danı kırmızı ışığı yakmıştır,ama o şehvet arzunun hız tutkunluğu ile kırmızı çizgileri ışıkları görmez çiğner.günahın haramın hatalı sollamala rını yapar,din vicdan kurallarını tanımaz uyarı işaretlerini görmez zarar eder. Şunu unutmayın ki, nasıl ki insanın evinin perdesi kapısı penceresi açık olmaz.çünkü kapı pencere perde duvar ardında onun mahremiye ti gizlidir. bir nevi namusunu iffetini gizler .o kapılar arkasında sırlar mahrem işler açağı çıkarmaz.öylede insanın msn si bilgisaya rı telefonu da bilgileri de ismi bile bir nevi onun mahremidi r.mahremi yetinin kapısıdır.o msn ye köşeye eve telefona kardeş arkadaş diye birilerin i alırsa o kapıları açarsa o insana bütün mahremeyi tini vermiş olur.sırlarını vermiş olu.evine kadın nasıl izinsiz başkasanı almıyorsa öylede telefona ve msn sine bilgisaya rına öyle başkalarını almayacak .alırsa imanı dini namusu yağmalanır ortada kalır. Unutmayın nefis zalimdir kafirdir divanedir .bizim yargıladığımız nefsimizi n bu halleridi r. serkeştir gafildir ahmaktır.kanmamaya çalışacaksın sadece.vi cdan terazini hassas tutacaksın.6 milyar insanı gören işiten bilen duyan besleyen unutmayan rabbim benide unutmaz diyeceksi n.6 milyarın 6 katrilyon ihtiyacını karşılayan benim sesimi duyar diyeceksi n.elmas dururken kömüre razı olmayacak sın.helal dururken harama razı olmayacak sın. İnsanı riyaya ve günaha ve harama sevk eden sevk eden sadece tuli emeldir.i nsan sanki ölmeyecekmiş gibi tevehhüme atar.insa nın her gün bir hazır zamanı anı vardır yaşadığı başka bir şeyi yoktur.el inde.acab a insan her an her saniye her dakika ölme hesabını göz önünde tutsa boş işlerle uğraşırmı.size denilse son 24 saatin hazırlık yap denilse.n eyi düşüneceksin.şu adamla hemen evleneyim arzularımı gidereyim .onu sarayım öpeyim. mi hasret gidereyim mi gezeyim, tozayım şu dünyalık işi bitereyim mi dersin,diplamı olamadım,okulumu biteremed im emekli olamadım,gençliği yaşayamadımmı dersin yoksa borçlarımı ödeyeyim,kazalarımı kılayım,helalik alayım insanlard an.tövbe edeyim.mi dersiniz. o anda aklınıza ne evlat na baba ne ana ne kariyer ne ev ne araba ne para ne sevgili gelir.sad ece gelip canınızı alacak olan azrail gelir.end işeli olursunuz .borçlu gideceğim.kulluğu hakkıyla yapmadım.ibadetimin hakkını vermedim. rabbimi unuttum.h atırlamadım.işte böyle diyerek düşünen insan riyaya girmez tuli emele girmez.hiç olmazsa rabitayı mevti bu şekilde yapmak gerekir. bak eğer günahlarını küçük görmüyorsan büyük görüyorsan o zaman hakkıyla ibadet hakkıyla tövbe et hakkıyla hakkıyla kul ol.hakkıyla şükür et.hakkıyla ibadet et.hakkını ver..sade ce yalpalama şaşırma gelgitler yaşamamaya çalış.herkes bu haletleri yaşayabilir. Kardeşim dikkatli olun nefis ve heva bazen insana gereksiz şeyleri büyüttürür.fuzuli meraklara sevk eder.muts uzluk tevehhümü verdirir. içindeki suni fırtınalarda onu boğdurmaya çalışır.şeytanın verdiği bu suni küçük kalp gönül fırtınalarında boğulma.gündüzü gece tasavvur etme.suyu ateş tasavvur etme.herk esin iç dünyasında hep bahar değildir.bazen sonbahar bazen kış bazen ilkbahar bazen fırtınalar bazen dolu tipiler eser.hüzün yağar kalbine şimşekler çakar ruhunda.a ma bu haller kalıcı değildir.elbet gelir ilkbahar yaz. Kardeşim gitmek için geldik şu dünyaya anne karnında öldük dünyada dirildik dünyada öleceğiz kabirde dirileceğiz kabirde ölüp haşirde dirileceğiz.haşirde ölüp cennette yada cehennemd e dirileceğizişte gelip gitmeler gelen gider,hayatın çemberinde yuvarlanır.eleme kedere acıya sevince umuda isyana kedere,böyle çalkatılar dağdağalar içerisinde insan biçare aciz fakir halde.had siz düşman hadsiz ihtiyaç içerisinde yuvarlanır durur.25 bin senelik bir mesafeyi bir senede kat eden dünyanın içerisinde ömrü şimşekten hızlı sudan süratli akar gider ama o bunun farkında olmaz.dünya gemisinde gider haşir meyadırdına sahil selamet limanına yada cehennem limanına doğru. kardeşim sınavlar bir değil binler.eşle komşuyla düşmanla nefsinle mevki makam kariyled sabir tevekkül acı keder elem ile çepe çevre çevrilmiş bir imtihan dünyasında yaşıyoruz.imtihanlar bitmez.düşünün dünyevi bir makam için kariyer için günlük 5 saatini vermeyen çalışmayan bir insan sınavı kazanamıyor yada diploma alamıyor.insanlar üç kuruşluk mevkiler için 5 kuruşluk insana zahmet çile veriyor.a ma rabbimiz öyle değil kadına diyor iffetini koru ibadetini yap orucunutu t eşine itaat et cennete istediğin kapıdan gir.erkeğe diyor farzları yap kebairi terk et 24 saattten birini allaha ver ondan sonra cennete gir.ama insan nankör anlamıyor.idrak edemiyor. rabbinin merhameti ni görmüyor.insanın e çok muhabbet ettiği şeyleri onun güzelliği gençliği mutluluğudur.halbuki bunları karşılayacak hangi diploma hangi kariyer hangi makam para vardır.bu sevdiğimiz şeyleri bize kazandıracak ise sadece rabbimizd ir.çünkü zamana saate asıra mahkumdur insanın kendisi ve eserleri,taştan çelikten yaptığı heykeller i bile eskiyor bozuluyor sağlam kalmıyor.bizler fani isek fani olanı istemeyec eğizfani isek fani olanı kıymeti kadar seveceğiz.kıymet vereceğiz değer vereceğiz. Kardeşim hayatımız sınavlarla örülü olduğu gibi hayatımız yasaklarl a doludur,girdmek yasak geçmek yasak durmak yasak bakmak yasak vb gibi her yerde karşımıza çıkar bu işaretler.bizler biliriz ki kırmızı işıkta geçmek yasaktır ehliyetsi z araba sürmek yasaktır.kırmıza geçince cezası vardır.öylede rabbimini z koyduğu yasak levhalarına dikkat etmezken o kırmızı haram ışıklarında geçerken,alacağımız cezayı düşünmeyiz,ama kırmızı ışıkta geçmeyiz dünyada rabbimin kırmızı ışıklarında geçersek kırmızı çil çil ateşlere sunulucağımızı bilmeyiz. acaba o zaman ateşin alacağı zevki düşünebiliyormuyuz.gel bakalım sen misin rabbimin emirlerin i çiğneyen sen misin beni hafife alan sen misin beni umursamay an sen misin beni unutan sen misin beni hesaba katmayan. sen misin bana meydan okuyan.di yerek insanları zevkle belki yakacak ateş.rabbim narlara müstehak değil nurlara müstehak etsin. Kardeşim hayatıımızın her anını kuşatmıştır danışmalar müracat yerleri insanlar oralara bilmedikl eri yerleri sorarlar.öğreniler bilmedikl erini kitaplard an açarlar öğrenirler yolu yönü bilirler iyi kötüyü aeyırt eder.öylede insanlar ebedi hayatın yolunu ebedi hayatın yerini sormaz olmuşlar,nerden gelip nereye gittikler ini bilmez olmuşlar.kabire doğru gidin kul kabri sorması gerekir.k abirden sonrası nere sorması gerekir.a ma kurana müracaat etmiyor,sünnetin danışmasına gelmiyor. nasıl yolu belmiyen kaybolur öylede islamın yolunu kuranın yolunu bilmeyend e haşirde kaybolur yerini yönünü bulamaz.s ahipsiz ortada kalır.bir gün kendini şöyle düşün kabirde haşirde yapayalnız.o mahşeri kalabalık içerisinde yapyalnız düşün kendinizi .ürperirsiniz. İşte kardeşim sınavlarla kuşatılmış hayatımız .rabbim ebedi sınavlarımızı kolay etsin.o sınavlarda kolaylık versin.ko lay değil belki 60 senelik bir ömrün hesabı var. hayat insana somurtsad a o hayata acı bile olsa gülmelidir,hayat insana yüz çevirsede insan hayata küsmemelidir,eşi ona sırtını dönsede o yüzünü dönmelidir,mutluluk saadet ondan yüz çevirsede o gülmelidir,çektiğiniz çileleirin kutsal bir dava kutsal bir yer için değilmi,kim var ömür boyu sürenin,kim var ömür boyu nöbet tutan,kim var ömür boyu ağlayan,kim var ömür boyu ceza çeker,kim var ömür boyu hüzünlenen,kim var,ömür boyu ayrılık çeken,elbet her başlangıcın sonu olacaktır.hayattan teskere alacaktır insan.gid ecektir ebed alemine,insan kış memleketi ne giderken yanına kalın giysiler alır,insan sıcak memlekete giderken yanına yazlık şeyler alır,insan uzun yola gidecekse ona göre azığını alır,yolun uzunluğuna göre meşakatine göre tedarik yapar,bavullarını hazırlar,bizlerde tuli emel hastalığı yüzünden yolculuum uzu yolumuzu unutmuşuz,gideceğimiz yerin meşaketlerini unutmuşuz,halbu ki dünyada yaşayacağımız bütün şeylerden daha korkunç olacaktır ilk kabir gecemiz,o gün için azık hazırlık tedarik endişesi çekelim,halbu ki haşirdaki zahmet meşakket acı kader dünyadaki bütün insanların çekeceği zahmetler den daha fazladır.o alemdeki korkularımız kabirdeki korkularımız burada ki bütün insanların korkularını toplasan onlara denk gelmez.bu rada ki ümitsizliklerimizi toplasak orda kilere denk gelmez,halbu ki sıratta ki yolun uzunluğu burada ki bütün yolların toplamından yüz milyarlar ca fazla olacaktır,o zaman tasamız kaygımız endişemiz dünya değil dünyadaki asıllar niçinler değil o alemlerde bizi bekleyen dehşetli anları geçme olmalı,çünkü nefis ve şeytan yüzünden uzun yaşama gafleti yüzünden dünyadaki acılar yüzünden belki onları hatirlayıp onlara hazırlık yapamıyoruz,ama yapacağız kardeşim o dehşetli uzun sıkıcı boğucu zahmetli ahiret alemini aşıp cennete gitmeye çalışma sıkıntısını çekeceğiz.aklımıza nefis ve şeytan haramı günahın attığı zaman bizde hemen onun önüne ölümü ahireti cehennemi kabiri getirecez,o şehveti getirdiği zaman bizde ateşi getireceğiz,şehvetin ateşi beni yaksada cehennemi n ateşi daha kötü yakacaktır diyeceğiz,ne geleceğin endişesini nede geçmişin elemini çekmeyeceğiz çünkü gelecek gelmemiş ve elimizde hiç bir senet yok,ona yetişmek için garanti yok,geçmiş zaten gitmiş,giden zamanın sadece ibretini alacağız ki gelecek için tedbir alalım.düşülen hatalara düşmeyelim.öğreticisiz tarif edicisi olmayan bir hayat bir din bir yaşam boş kitap gibidir.o nun için allah ya habibim sen olmasaydın bu kainatı yaratmazdım demiş.yani sen mübelliğ olmasaydın sen tarif edici olmasaydın kainatın muğlakını sırlarını keşf edecek kimse olmazdı.seni yarattım ki kainatı tarif et,beni tanıt.işte bizler kainatı hakikatı hayatı tanıtırıcı tarif edici olan peygamber i bilirsek hayatı çözeriz..elmasa elmas kömüre kömür değeri veririz.. her şeyin mahiyeti bilinmediği zaman belki zarar verir. Bir şeyin hakikatin i öğrendikçe zararını azaltabil iriz. Sığınağımız yegane sığınımaz rabbim olacak öncelikle çünkü kula sığınınca üçret bekler.o beklemezs ede nefis peşin çalışmaya alışmışsa hemen ücret bekler,yani şefkati merhmati iyiliği karşılıklı olur.ama rabbimin olmaz.çünkü kulun verecekle ri sınırlıdır.kulun eli gözü kulağı her yere yetişmez,ama rabbin kudreti ilmi her yeri kuşatır.gözetir duyar bilir.yet işir.ona sığınacağız.öncelikle.belki insan seccadesi ne sığınıp ona akıtır gözyaşlarını onu kucak görü,belki ona açar dertlerin o şahit o olur niyazlarına yakarışlarına.belki insan rabbine açar dertlerin i kimseye açamadıklarını anlatır.ama bazende bir kucak arar içinde sadakat teslimiye t tevekkül olan bir kucak arar,bazen bir sırdaş arar bir yoldaş arar,kendi cinsinden çünkü rabbiyle irtibatını zevale uğratan şeyler mesafeler i belki artırır.ama bazen yanındaki kimseden bekler o şeyleri bulamaz.eğer zeminimiz bastığımız yerler sağlam olursa ayağımız kaymaz.am a çürük tahtalara ,kaygan zeminlerd e oyun oynarsak ayağımız kayar başımız imanımız dinimiz kırılır. Hz fatma babasına sormuş "benim cennette komşum kimdir.ef endimiz demiş senin komşuh falan kadındır Hz fatma meraek etmiş kadını bulmuş kapısını çalmış kadın kapı arkasından kim o demiş ben peygamber in kızıyım deyince Hz fatma .içerideki yaşlı sesli kadın demiş.kocamdan izin almadan seni içeri alamam.al ayım yarın gel demiş yarın izin almış.Hz fatma gfelince kadın kapıyı yine açmamış çünkü yanında hz hüseyin varmışsadece senin için izin aldım demiş.yarın gel demiş yarın gelincede açmamış çünkü bu sefer yanından hz hasada varmış.yine açmamışkapıyı çünkü senni ve oğlun için aldım izin öteki çocuk için almadım demiş.tekrar yarın gelince kapıyı açmışkapıyı açınca genç bir kadın buyur etmiş Hz fatmayı.kadın gençmiş.Hz fatma sesin çok kalın ve yaşlı geliyordu deyince .kadır ağızama taş koyarım ki sesim kalın çıksın genç olduğum anlaşılmasın demiş.Hz fatma anlamış niye bu kadının cennette komşusu olduğunu.işte herkes bu kadın gibi kalbini gjözünü ruhunu bedenini kapatıp kimseye açmasa.işte böyle Hz fatmaya komşu olur.ama açanlar.gözünü açanlar yarın gönlünü açar,gönlünü açan kollarını açar.kollarını açan ise yatağını açar.yatağını açan ise imanını açar saçar.rabbim açanlardan saçanlardan eylemesin .şeytanın zehirli oklarını yemek istemeyen kadın kalbini bedenini hayasını kapatsın.yoksa manevi yaralı berdeli bir halde gider rabinin huzuruna. günaha harama kör sağır olanlar hakikatle re ilme hikmete açık olurlar.h aramla hikmetler i hakikatle ri duyguları arzuları kalbi bedeni köreltip sağır dilsiz edenlerin hali dilsiz sağır kör insanlara benzer.ma hremiyet bir sırdır sırrını ifşa denin malı yağmalanır.gıybet edilir haset edilir.ma hremiyet insanın hazinesid ir onu teşhir eden onu kaybeder paralatır gasp ettirir.m ahremiyet kadının kefenidir onu yırtıttıran çıplak kalır ortada kalır.mahremiyet kadının ruhudur canıdır kanıdır.ruhsuz kansız insan ölüdür. işte kardeşim asrı saadetten bir tablo.bu tabloyu gönlümüzün vicdanımızın en yüksek yerine asmalıyız ki her daim göz önünde bulunsun. gafil ahmak divane başı bozuk nefsimiz kör sağır dilsiz hevamız gidip ona çarpsın aklını başına alsın.gözünü açsın.rabbimin verdiği hazineler i ona teslim ederken sağlam temiz teslim etmeyi bizlere nasip etsin. Kardeşim rabbimize nasıl ki hayvanlarımızı kurban ediyoruz öylede rabbimize malımızı canımızı hayatımızı zamanımızı da kurban edeceğiz.çünkü acaba nasıl gideriz rabbin huzuruna diye düşünmeliyiz.Sorsa rabbim insanlara yevmi mahşerde" neyi kurban ettiniz bana" şehitler der rabbim hayatımı kimisi der kolumu kimisi der bacağımı kimisi der gözümü ya biz ne deyeceğiz.acaba diyebilir miyiz , rabbim malımı hayatımı feda edemedim ama gözyaşlarımı Feda ettim rabbim, kalbi ruhi olarak sıkıntı çektim,ümmet için üzüldüm,ümmet için ağladım,ümmet için sıkıntı çektim, belki onların izi vardır kalbimde. rabbim açınca o kalbi acaba içinden ne çıkar dünyanın kariyer, makam sıkınıları mı yoksa aşk meşk muhabbet izlerimi kasılmalarımı stersleri mi ne dersin ,ne vardır acaba kalbimizd e? neyin izleri ,çiziklerii vardır.şüphelerin attığı çiziklermi küfrün harmın izlerimi var .malumdur ki, bilgisaya ra foırmat bile atılsa geçmişin izi bütün bütün silinmiyo r sadece belleği yada ramı yakacaksın ki, izi kalmasın demek bize öyle amel tövbe lazım ki, izi kalmasın o günahların haramların isyanların,gözyaşları ile yakmak gerekir o izleri,nedamet figan ateşleri ile yakmak gerekir o izleri,gözyaşları rabimiz için olunca elmasa döner,bizim için ahirette kalkana döner,belki cennete saraylara döner,ahiret hesabına,ama dünya için ve dünya içindeki sevgilile r için mal için olursa o zaman feryada belaya döner,ahirette ise azaba döner.rab için gözyaşı dökenlerden eylesin rabbim. kardeşim dünyanın küçük bayramlarına eriştiren rabbimize hamd edelim ve niyaz edelim ki bizleri ebedi gençliğe erme ebedi saadete erme ebedi mutluluğa erme bayramlarına ulaştırsın.bizleri cennetil firdevs ve cemilini görme bayramına ulaştırsın,bizleri haşir meydanında beraat senedi alma bayramına erdirsin,bizleri sırattan berk suretiyle burak üzerinde vennete erme bayramına erdirsin. bizleri peygamber imeze ve al ve ashabine komşu olma bayramına erdirsin. işteo zaman bayram bayram olur.o bayramlar a ermenin yolu ise allaha kurban olmadan geçer.rabbim sana yılda bir kere kurban keseriz.b izleri her gün sana kurban olanlarda n eyle.ibra himin sadakatin i,ismailin tevekkülünü ve koyunun teslimiye tini bizlere ver rabbim.am in. Boş ve abes sözlerin maskaralığını yapmaktan sa güzel sözlerin hamallığını yapmayı tercih ederim. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun Konu chat olunca birkaç Edeb bir tac imiş tarafından Çar, 2009-11-11 22:01 tarihinde gönderildi. Konu chat olunca birkaç cümle düşmek istedim bende... Chat konusunda gerçekten çağımızın acı bir bataklığa sürüklenişi var adeta.Sev giye aç olan gençlik ilgiyi sanal ortamlard a arıyor ve çoğu zaman yazık ki tatmin duygusuyl a bulduğunu zannediyo r.Chat ortamları gerçekten diken gibi ne türlü koysan bir yönünden zararı dokunuyor insana.İnsan psikoloji si,sanal ortam olunca karşımdaki nasılsa görmüyor diye gerçekten edebin, hayanın sınırları fazlaca zorlanıyor. Kişi her ne kadar kendine bu konuda güven içinde de olsa, sadece sohbet,geyik amaçlı girsede sonuçta denk geliyor ve birkaç kişiyle, olmayan muhabbet ilerliyor .Nedir pc karşısında başlayan muhebbet zamanla kalbi, beyni oyalıyor.Böyle oluncada direk nefs tetiklene rek devreye giriyor.Y azık ki her an insanı menfiliğe sürüklemeye çalışan nefsin eline bir koz daha verilmiş oluyor.. Hani, dinimizde birinci bakışa ikincisin i bile eklememek gerektiği konusunda bir hassasiye t varken diilki bu yaşananlar günümüzde.Bazen nette öyle şeyler okuyorum ki gerçekten yazık, hangi düşünce baz alınarak yapılıyor.. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun chat yalancıdır. divane aşık tarafından Çar, 2009-05-27 03:16 tarihinde gönderildi. En olmayacak denen kızlar bile bu chat ortamından itina ile kandırılabilmektedir.İnsanlar ne kadar dirayetli olsada karşı cinse karşı zayıftır.Zayıflığımızı görüp yılanın başını baştan kesmek gerekir.E jderha olduktan sonra yapacak bir şey yok.Günaha giden yollar tıkanmalı.Aklınızı kullanın gerçek hayatla sanal ortamı ayırt edin. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun Yalancı ve mındar olan chat değildir.. manidar tarafından Salı, 2009-08-04 10:16 tarihinde gönderildi. Değerli arkadaşlar, bu isim altındaki yazılara şöylece bir nazar ettim. Sürekli olarak chat (sohbet) hakkında menfi tahşidatlar var, tâ ki insanlar uzak dursunlar . Bunun içinde örnekler itinayla seçilmiş, kötü yönleri gösterilmiş. Chat yapmayınız, etmeyiniz, şöyle zararları var deniliyor vesselam. Ama benim alemimde chat denilince hiç de kız-erkek münasebetleri kavramları yok. Chat kanalları öylesine büyük bir nimet ki, hayırlı mecralard a kullanıldığında neler yapılabiliyor şaşmamak elde değil. Her zaman kötü tarafını gören arkadaşların ağızları acaba neden bu kadar yanmıştır ki devamlı kötü cihetleri nden bahsediyo rlar? Dünyanın bilmemner esindeki pek çok insanın sohbet kanalları vesilesiy le müslümanlığı tercih ettiğine dair haberler yer alsa, insanların chat'i nasıl etkin ve ahiretler ine yatırım maksadlı kullanabi lecekleri gösterilse daha iyi olmazmıydı? Tamam, bugüne kadar pek çok masum evladımızın bu tür sohbet odalarında kandırıldıkları ve aile saadetler inin yıprandığı doğrudur, ancak yapmayın etmeyin demek ölçü değildir. Akla kapı açılıp bu chat mecrasının hayırlı yönlere kanalize edilmesi daha yararlıdır. Ben kendim uluslarar ası chat kanallarında zaman zaman dolaşıyprum. Vietnamda, İslamiyet denilince aklına ilk önce terörizm gelen 22 yaşında bir genç şimdi Kur'an meali okumakla meşgul. Bu misal sadece denizden bir katre hükmünde. Nasıl ki ateş, amacına uygun kullanıldığında sana hizmet eder yemeğini pişirir. Eğer doğru kullanılmazsa evini yakar, kül eder. Bunun gibi chat yerinde ve etkin şekilde kullanılırsa zararından ziyade menfaati olacaktır. Sadece biraz daha dikkat. Lüzumsuz yere vaktinizi ve hissiyatınızı çalmasın! » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun benim esim bazen onunla arayan tarafından Paz, 2009-05-17 19:29 tarihinde gönderildi. benim esim bazen onunla beraber chat yapmami istiyor ben istemiyor um ama beni zorluyor ne yapmaliyi m yardim edin lütfen » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun esiniz olacak olan insana omer_35 tarafından Çar, 2010-02-10 13:54 tarihinde gönderildi. oncelikle size selam saygi. birincisi esiniz farkli dunyalar icinde bastirilm is duygulari ni cahta vasitasiy la tatmin etmeye calisir kendi bastirilm is duygulari ni hayal fantazi dunyasina sizide uyarlamay a calisiyor .esiniz sizi farkli bayan ve erkeklerl e tanistiri yorsa bilinki butun duygulari butun amaci cinsleik icindir.k endi gizli dunyasind a size yansitigi ve yansitmad igi fantazile r vardir. sizi buna zorliyaca ktir.sunu unutmayin iz erkek egemen zihniyet 5 bin yillik egemen tecevuz kulturund e geliyor. esinizin amaci sizi kendine benzetmek sizin duygulari nizi kendi emeleri dogrultus unda kanalize etmek istemesid ir. sizin yapabilec egin en guzel sey katiyen ve katiyen chat yapamyi red etmektir ve buna karsi direnme azmi ve gucu gostermek tir. yok eyer tam tersini esimi kirmiyayi m bir defa 2 defada ne cikar diye dusunurse niz sizi felaket beklemekt ir denebilin ir.yuregi nize beyninize benligini ze kisiligin ize karsi hic kimsenin tahkumu yoktur duygulari niza beyninize yureginiz e kisiligin ize sahip oldugunuz surece babanizda olsa esinizde olsa kim olursa olsun sizin onurlu durusunuz karsisind a sizi baska bir seye zorliyama z.saygi hurmet » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun chat bengüsu tarafından Per, 2010-02-18 12:45 tarihinde gönderildi. oncelıkle selam ve saygılar musluman kardeşlerımızı bende chatı iyi bulmuyoru m gazete haberlerd e okuyorunm ne olaylar oluyor ilk once arkadaşlarıyla giriyor bişi olmaz diyor ama bunda da kendıne hakım olamıyor ve bu tekrar tekra ama bunda başına gelmeyen kalmıyor » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun Arayan Kardeşim, eşiniz.nette hiçte helal olan şeylen aramıyor. tahkik tarafından Çar, 2009-05-20 08:01 tarihinde gönderildi. Kardeşim cenabı hak her şeye bir sınır çizmiştir.namaz ile namazsızlığın arasına şirk sınırını koymuş,zina ile gözün arasına bakma yada bakmama sınırını koymuş,helal ile haram arasına ,iyi ile doğru arasına küfür ile iman arasına sınırlar koymuştur.nasıl helal haram yasaklar arasında sınır varsa dünyalık işler arasında da sınırlar vardır.namus ile namussuzl uk arasında sınır,çalma ile çalmamak arasında vicdan sınırı vardır.bir insan eğer askeriyen in sınırını çiğnerse vurulabil ir,bir insan ülke sınırını aşarsa düşman askeri tarafından vurulabil ir,bir insan uçurumun sınırına gelirse aşağı düşebilir.bir insan azgın bir nehirin sınırına aşarsa suya düşüp boğulabilir,bir insan bir adamın namusuna dil uzatırsa öldürülebilir,yada ona iftira ederse cezaya müstehak olabilir,yani bunu herşeye kıyas edebilirs iniz. Şimdi cenabı hakkın bizlere çizdiği namus din iman islam vicdan şeref iffet haya sınırları vardır.o sınırları nefis hesabına,şeytan hesabına,hevasatlarımızın hayvani zevkleri hesabına çiğnemeyiz.yada kocamızı memnun etmek için çiğnemeyiz.onu tatmin etmek için onu istediği gayri meşru yollarda kullanama yız.kocanızın sizden istediği meşru olan şeylere itaat etmeniz gereklidi r.mutlulu k için ama onun gayri meşru zevklerin e hizmet için şerefnizden imanınızdan rüşvet veremezsi niz.onu memnun etmek demek onun istediği kişileride memnun etmek demektir. onu memnun ederken nefsini,şeytanının ve o konuştuğu insanları memnun ettiğinizi unutmayın.cenabı hakkın ve vicdanınınız memmun olmadığı bir yerde eşiniz memnun olsa kaç para eder.evli lik sadece hayvani bir arzuya bütün şerefleri namusları paralatma k için değildir.cenabı hakkın rizasını kazanmak içindir. Hayatını interneti n ve sefih medeniyet in çirkef pis alçak fantezile rine göre şekil vermeye çalışıp,şehvetini zevkini arzularını onlara uyduran bir adamın sizden istediği şeylerin bedeli ağır olacaktır.zevklenmek için haram olan yollara başvuran ve bu yollara kendini şartlandırarak mutluluk ve hazzın yolunu bu işlerde gören bir adamın ödeyeceği bedelin izzetini şerefini namusunu kaybetmek olduğunu bilmesi gerekir.o na uyacak olan sizinde kaybedece klerinizi n az olmayacağını bilmeniz gerekir.z aten birkaç sınır çiğnediğinizi söylemişsiniz.bu sınır ötesi hareketle r bitmez unutmayın.ne acı bir şey ki bir insanın eşiyle beraber oturup chat etmesi ve onu böyle bir işten vazgeçirmek yerine ona tavır sergileme si yerine onunla oturup onun pis fantazile rinin bir piyonu olmak.bir şehvet taşı olmak. Kardeşim eşinizin sizden istediği şeyleri denetleme ölçünüz kuran ve sünnet olacaktır.zinaya yaklaşmayının muhatabı sen o biz değilsek kimlerdir,harama bakmayın diyen ayet burada kimler muhatabı olacaktır.zina şeytanın pislikler idir ayetinin muhatabı kimlerdir .bizim zevk ve fantezile rimizin dine imana islama adaba kurana uyup uymadığını denetleme k vazifesin i iyi yapın..kocaların memnuniye tinin sonu gelmeyece ktir.her fantezi yeni fantezile re kapı aralayaca ktır.eğer bir erkek yetiyordu da ne niye bir kadın chatta bulduğu 300 erkekle yatmış.bu haberi duymayanınız kalmamıştır. demek şeytan bir nihayet insana vermiyor,batırdıkça batırıyor,alçattıkça alçaltıyor.eşinizin istekleri cüretkar bir şekilde artacaktır.bir gün kendinizi başka kollarda bulmak ihtimalı sizin kalbinizd en geçirdiğinizden daha yüksektir.bu nasıl namus şeref sevgi anlayışıdır anlamadım.eşini başkalarına peşkeş çekme arzusu taşıma,onu başkalarına paralatma arzusu,onu başkalarıyla beraber olma hayali ile konuşturmak.Evlenirken Allah ve peygamber huzurunda böylemi söz verilmişti,kanını canını çocuklarının anasını götürüp başka erkeklere peşkeş çekme deyyusluğu ne zaman şart koşulmuştu.elbisesini ve giyeyeceğini başkasıyla paylaşmayan insan eşini nasıl başkalarına peşkeş çekme düşüncelerine girebilir .onu ahlaksızlık namuzsuzl uk ifietsizl ik imansızlık uçurumlarına itekleyeb ilir.kuts al emanetler ini başkalarına yağmalatma peşine düşebilir.5 dakikalık zevk uğruna insanlığın en alçak mertebele rine inebilir. Allahın emanetini böyle zay edebiliyo r.eşinizin aldandığı o alem varya şeytanın insanları artık en çok helak ettiği ortamlardır.insanlığın ruhuna fatihe değil lanet okunduğu mekanlardır.cinsel tatmini gayri meşru yollara bağlayan fikirleri n mekanıdır.islamın o insanlara taktığı iffet şerefi namusunun o şehvet zina haram çarşılarında 5 dakikakilık lezzetler e tercih edildiği yerlerdir . Kardeşim yarın yevmi mahşerde kocamın mutluluğu için onun tatmini için bunları yaptım deseniz bu sözünüzün kıymeti olmaz.çünkü siz kendinizi den mesulsünüz.namusu iffeti şerefi size emanet olarak veren rabbinizd i ve o emaneti sahibine teslim ederken sağlam temiz nezih olarak vermeniz gerekirdi .bir kadın koca hatırı için günaha harama girmez.küfre girmez imanını tehlikeye atmaz.onu n helal meşru arzularına evet diyebilir ama gayri meşru istekleri ne asla evet diyemez.k ocanın iffeksizl iğe hayasızlığa günaha teşvik eden emirlerin i tutup cenabı hakkın ali emirlerin i çiğneyen yarın yevmi mahşerde nursuz kalır.çünkü ehlinin dışında örtüsünü açana Allah rahmet nazarı ile bakmaz kardeşim.yarın yevmi mahşerde eşin hem senden kaçacak hemde ateşi azabı dehşeti görünce yapmasaydı aklı fikri vardı diyecekti r.ahirett e birbirini ze düşman olmak istemiyor sanız onu gayri meşru emirlerin e itaat etmeyin.ölüm sizi en yüksek kulelerde de olsa,saraylardada olsa yakalar,isterseniz bütün dünya orduları emrinizde olsun,bütün toplar tüfekler size hizmet etsin.ölüm sizi yine gelip yakalar.ölüme günah üzere,haram üzere zina üzere yakalanma k daha elim feci bir sondur.kör adamın elinin altına elmasla cam parçaçıklarını koysanız o kör el yordamıyla ikisini ayırt eder tefrik eder.kıymetini anlar.ins an namusun kıymetini kör ama sağır da olsa bilir.öyle üç kuruşluk cam parçacıkları hükmündeki lezzetler e değişilecek bir şey değildir namus.. Kardeşim eşinizle konuşun ona deyin ki, senin bu tatminsiz liğinin sebebi bu internett e bulduğun şeylerdir.aradığın şeyler bize çok şey kaybettir ecek.iman ,din iffet şeref namus.şimdi öyle zannediyo rsun ki bunlar cinsel mutluluk için şarttır.bunları yapmayınca mutlu olunmaz.şeytanın askerleri öyle pislikler icat ediyorlar ki öyle pislik fantezile ri çıkarıyorlar ki insanları insanlıktan çıkarıyorlar.bu tatminsiz likler neticesi olarak insan kendini mutsuz zanneder. cinsel mutluluk için karşısına çıkan onlarca yalancı şartlar onu aldatır.aklı fikri görüntülerle yada konuştuğu kadınlarla kirlendiği için yada zina ettiği kimselerl e kirlendiği için eşiyle beraberke n tam bir motivasyo nla eşine bağlanamaz şeytan belki yüzlerce hayal,görüntü olay hatırayı arzuyu kişilerle yaşadıklarını getirir önüne böyle bir durumda bir insan kiminle ne yaptığını bile bilemez.N asrettin hoca ikinci eşiyle evlenince karısı yatakta ah eski eşim dermiş,hocada ah eski eşim demiş,bu atışmadan rahatsız olan hoca sonra demiş "bu yatak dört kişiye fazla değimli kadın".şimdi bir yatakta onlarca kadının hayalleri varsa eşininiz sizin yerinize mazideki yada görüştüğü kişeleri koyuyorsa o evde yatakta nasıl mutluluk olur.zihn i fikri aklı hayelleri temizleme dikten sonra bu tatmin olmaz.unu tmayın.helal olan geniş daireleri bıraktırıp bu leşlere saldırtıyorlar.bu pislikler in sonu yoktur kardeşim,dünya mukafat yeri değil ücret yeri değildir.bir erkek 1 milyar kadınla yatsa sanki bir kadınla yatmış gibi zevk alır.çünkü imtihan tecrübe meydanına gönderilen insana her şey kısıtlı verilmiştir ki asıl olanı tercih edip iştiyakı olsun.bur ası mükafat yeri olsaydı ahirete ne gerek vardır.şehvetin vazifesi her önüne geleni mahvetmek değildir.insandaki şehvet neslin devamı için olunmakla beraber zahmetin karşılığı olsun diye bir muaccel ücrettir.yoksa iffetsizl ik ile iffetleri paralamak için değildir.yada hayvanları taklit edip onlara benzemek için değildir.şehveti azdırıp sonra etrafına saldırmak için değildir.şehvetni azdırıp namusunu yıkmak için değildir.şehvetini azdırıp sınırları çiğnemek için değildir.helal dairesind e ehline istimal etmek içindir. Kardeşim eşinizi yaptığı işten men edin.çünkü dinimiz bırak böyle çirkeflikleri bir kadının kendini nasıl başka erkekleri n hayalleri nde gezmekten koruması gerekirse,eşinide başka kadınları hayelleri nde gezdirmes ine müsaade etmemeli,onun yaptığı helal olmayan işlere musade etmemeli,mazur görerek yada riyakaren e bir surete girmemeli sırf eşimin muhabbeti ni kaybetmem ek için.namusunuz şerefinizin bekçisi eşiniz değil sizsiniz.çünkü gözünüz kulağınız bedeniniz kalbiniz ruhunuz iffetiniz size aittir. Malumdur ki,en ala bir şey bozulsa en alçak bir şeyin bozulmasından daha ziyade bozuk olur,süt ve yoğurd bozulsa da yine yenilebil ir. Amma yağ bozulunca zehir olur yenilmez.öylede mahlukatın en mükkeremi olan insan eğer bozulsa bozuk hayvandan daha bozuk olur.müteaffin kokuşmuş maddeleri n kokusuyla lezetlene n haşeretler ve ısırmakla lezzet alan yılanlar gibi günah haram bataklığındaki şerlerle ,kötülüklerle pis ahlaklarl a lezzet alır ve onlarla iftihar eder teşvik eder.git gide adeta şeytanın mahiyetin e girer.işte kardeşim interneti n eşinizi düşüreceği son nokta.dik kat edin artık onu helal temiz nezih şeyler tatmin etmiyor,lezzet vermiyor bu şer batakhane lerinin çirkeflikleri tatmin etmeye başlamış. Risalei nurdan Hanımlar rehberind en bir kaç ihtar bayanlara yazıyorum. Kadın ve erkek ortasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alâka, yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet, bir kadın, kocasına yalnız hayat-ı dünyeviyeye mahsus bir refika-i hayat değildir. Belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayattır. Madem hayat-ı ebediyede dahi kocasına refika-i hayattır; elbette, ebedî arkadaşı ve dostu olan kocasının nazarından gayrı, başkasının nazarını kendi mehâsinine celb etmemek ve onu darıltmamak ve kıskandırmamak lâzım gelir. Madem mü'min olan kocası, sırr-ı imana binaen, onunla alâkası hayat-ı dünyeviyeye münhasır ve yalnız hayvânî ve güzellik vaktine mahsus, muvakkat bir muhabbet değil, belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayat noktasında esaslı ve ciddî bir muhabbetl e, bir hürmetle alâkadardır. Hem yalnız gençliğinde ve güzellik zamanında değil, belki ihtiyarlık ve çirkinlik vaktinde dahi o ciddî hürmet ve muhabbeti taşıyor. Elbette ona mukabil, o da kendi mehâsinini onun nazarına tahsis ve muhabbeti ni ona hasretmes i, mukteza-yı insaniyet tir. Yoksa pek az kazanır, fakat pek çok kaybeder. Şer'an koca, karıya küfüv olmalı, yani, birbirine münasip olmalı. Bu küfüv ve denk olmak, en mühimi, diyanet noktasındadır. Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetin e bakıp taklit eder; refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmem ek için mütedeyyin olur. Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetin e bakıp "Ebedî arkadaşımı kaybetmey eyim" diye takvâya girer. Veyl o erkeğe ki, saliha kadınını ebedî kaybettir ecek olan sefahete girer. Ne bedbahttır o kadın ki, müttakî kocasını taklit etmez, o mübarek ebedî arkadaşını kaybeder. Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki, birbirini n fıskını ve sefahetin i taklit ediyorlar, birbirine ateşe atılmasında yardım ediyorlar . Bir ailenin saadet-i hayatiyes i, koca ve karı mabeynind e bir emniyet-i mütekabile ve samimî bir hürmet ve muhabbetl e devam eder. Demek saadetin şartı emniyet güven sadakatte dir. Yoksa her gün yeni bir maceraya atılmak yeni bir heyacan dalgasına kapılmak, yeni bir adamın kollarına atılmak yâda kadının kollarına atılmak, sefihane hayvanları taklit etmek lezzet değil zillettir . Hayvanlığı kabul edenin cennette ne işi olabilir ki. Cenabı hak eşlerinizi fazlından rahmetind en ıslah etsin. Dinin olmadığı evlerde şeytan karargâhını kurmuştur. O evde namaz esirdir. Ahlak esirdir. Sadakat esirdir.o ruç esirdir.d ua esirdir.y ani dine imana ait her şey tutsaktır.günah haram unsurları ise serbestti r.szler neyi kimi esir edip kimi neyi serbest bıraktığınızı artık sorgulama ya başlayın.yazının uzun olmasının sebebi aynı dertlerde n muzdarip olan başka kardeşlerimde var onlarda okusun diye. Boş ve abes sözlerin maskaralığını yapmaktan sa güzel sözlerin hamallığını yapmayı tercih ederim. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun Kusura bakmayın ..Acım o SADECE ALLAH tarafından Cum, 2009-05-15 18:53 tarihinde gönderildi. Kusura bakmayın ..Acım o kadar büyük ki ancak erkek lerin böyle olduğuna inanırsam hatalar yapmam. Sonuç değişmiyor yani ortada hep günahlar var.Bu erkekleri n gerçeğiyse ben artık istemiyor um o gerçekleri.Doğru birisini bulsam bile başkalarına bakacak ne de olsa değil mi...Sade ce ALLAH o zaman... Ayrıca kadınların da suçsuz olduğuna elbette innamıyorum.Hatta erkeklere hep şunu söyler dururum:Şimdiki kızlar erkeklerd en daha fazla ihanet ediyor. Ama şu bir gerçek ki haketmiyo ruz....O zaman herkese hakettiğini veren yalnızca ALLAH...B ende artık beşeri aşkı değil ilahi aşkı istiyorum ...ALLAH bulmamızı nasip eylesin.A MİN » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun sevgi açlığı ve chat şeytanı SADECE ALLAH tarafından Per, 2009-05-14 21:38 tarihinde gönderildi. S.a Öncelikle bu devrin en çok kanayan yarasına bu şekilde yazılar ve yorumlarl a açıklık getiren ve tuzakları bizlere gösteren herkesten Allah razı olsun diyorum. Bende onca zeki ve akıllı bilmeme rağmen kendimi,bu belaya bulaştım ve şimdi içim sızlıyor. Ne gelirse başımıza sevgi açlığından.Ben bunu ALLAH(C.C.)sevgisiyl e kapatmayı düşünemedim,Hep bir karşı cins olsun yanımda dedim.Aşka çok değer veren ve sevdiğini yürekten seven bir insandım.O kadar safmışım ki izlediğim aşk filmlerin i,romanları masalları gerçek sanmışım...Gerçek sevgi,sadakat,iyiniyet her şeye yeter sanmışım... Çocukluğumdan beri kimseden bir sevgi görmedim.Ailem beni hiç umursamadı.Depresyona girdim kimi zaman sevgisizl ikten yine de gözyaşlarımı gördükleri halde bir şey yokmuş gibi davrandılar.O kadar kopuk bir aileyiz ki.Haliyl e bende sevgiyi dışarda aradım ama hep yüzüstü bırakıldım.Çocukken yaşadığım cinsel tacizlerd e buna eklenince içime kapandım.Hep bir gün biri anlar beni dedim... Olmadı.!!! 1 sene kadar önce bir oyun sitesinde biriyle tanıştım.Öğretmendi.Ben çok severim öğretmenleri.Önce msn sonra telefon ve sonra ilk defa bu ortamda birine inandığım için defalarca geleyim tanışayım dedi ama ben kabul etmezken en sonunda evet dedim.Hep ciddi olduğunu söyledi bana.Ben çok hassasım bana değer vermeyece ksen bırak peşimi dedim.Öyle güzel sözlerle kandırdı ki beni.Geld i tanıştık.İlk defa bir erkeğe kendimi bu kadar yakın hissettim .Hep geleceğe dair sözler söyledi durdu.İkinci gelişinde ailemle tanışmak istediğini söyledi.Daha da çok sevindim niyeti ciddi diye.Bu arada hep cinsellik ten konuşuyordu,yanyana gelince benden farklı şeyler istiyordu ama ben izin vermiyor tertemiz bir sevgiyle bağlanmak istediğimi söylüyordum.Ya ayrılırsak o zaman ne olur başımı önüme eğmek istemiyor um diyordum. Beni kandırmak için her yola başvurdu.Baktı ki elde edemeyece k 4 gün kadar önce ben artık sana karşı hiçbirşey hissetmiy orum deyip beni terketti. Kendisi ıssız adammış.Yapamıyormuşşş başka türlü.. Yani demem o ki kız kardeşlerim.İnanmayın bu insanlara .Biraz kafa dağıtmak için bile olsa girmeyin o chat sitelerin e.Acım çok büyük ama çok şükür kötü emellerin e alet edemedi beni.Tek şükrüm budur artık.Ama artık herşey bitti.Gönlümde sevgiye sadakate aşka ait o güzel temiz hisler mahvoldu. Artık sadece ALLAHIM var diyorum ve erkekleri n hiçbir sözüne inanmıyorum.Rabbim bizi onlardan korusun.S okakta bile karşıdan bana baktıklarını gördüğümde tiksintiy le başımı çeviriyorum. Artık benim için sadece ALLAH var.Ondan başkası da yalan.... Son sözüm size erkekler. O kadar büyük günahlar işliyorsunuz ki bir gün gelecek rabbim hepsinin intikamını alacak sizden... O güne kadar bize yalnız sabretmek düşer.... » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun sadece AALLAH diyen kardeşim şeyma08 tarafından Salı, 2009-08-25 16:07 tarihinde gönderildi. henüz bitmedi kardeşim.o kişi seni tekrar arayacak. bunlar böyle.senin ona bağlandığından emin.peşinden koşacağındanda.dua et.Rabbin e sarıl.inançlı düzgün dostlarından kopmamaya çalış.için darldıkça mümkünse çık yürü.bu çok iyi geliyor.v e buarada sevgiyi düşün.seven sevdiğine zarar vermek istemez.gözzünden sakınır.ama dediğin gibi niyetleri sadece cinsellik .ve onlara göre sanaldaki kadınlar.kolay avlardır.biraz zorlarlar .baktılarki olmuyor.t erkederle r.bir süre sonra yine aynı sözlerle geri dönerler.oyunun kuralı bu ablası.özledim sensiz olmuyor diye.belk i bu kez amacına ulaşma umuduyla. yani diyeceğim.işin bundan sonra daha zor.ama bir uzman yardımı.dostların ve en önemlisi Rabbimiz bizimle.e minimki harama bulaşmaktan gerçekten korkuyors an Allahın yardımı bir şekilde gelecek.z aman ve sabır ve dua.hiç bir şey ahiretimi zi yakmaya değmez ablası.ğüçlü ve umutlu ol.gerçekten sevdiyse adam gibi gelir.nik ahını yapar.ken dini ispatlar. yoksa sonrası senin için bir ömür utanç,pişmanlık,azap olacak.ah ireti söylemeye bile gerek yok değilmi ablacım.RABBİMİZE EMANET OL. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun O kadar haklısın ki şeyma08 kardeşim SADECE ALLAH tarafından Paz, 2009-09-20 23:44 tarihinde gönderildi. Sevgili kardeşim.Bu yazını okumak öyle bir zamana nasip oldu ki ne kadar haklı olduğunu anlamam için bundan daha iyi bir gün olamazdı.Nitekim aylardır aramayan beyefendi(!)bugün bayram dolayısıyla önce aradı,sonra hiçbir şey yokmuş gibi güya iyi niyetli bir bayram mesajı gönderdi.İkisine de cevap vermedim ve uzun zamandır bu siteye uğramadığım için yazdıklarımı ve cevapları yeniden hatırlamak istedim.K arşıma senin yazın çıktı.Bu Rabbimin bir işareti mi? Aylardır Rabbimden daha güzel bir şey bulmadım hayatımda.Rabbimde buldurmasın.Ben gerçek aşkı da,sevgiyi de buldum.Ki mse olmazken yanımda benimle olan SADECE ALLAH'tı.HERKESİN YÜZ ÇEVİRDİĞİ YERDE BÜTÜN HATALARIM A,NANKÖRLÜKLERİME,ZAMANINDA YAŞADIĞIM İSYANLARA RAĞMEN BANA ŞEFKAT VE SEVGİ KAPISINI AÇAN,BENİM İÇİME HUZURU KOYAN ALLAHIMDI .Şimdi ben nasıl olur da beni gözyaşları dökerken,çok severken,kıymet bilirken bile sevmeyen,acımayan biri için Rabbimi unuturum. Rabbim korusun kendi aşkını unutup helak olmaktan beni,hepimizi. Onun bana tekrar dönme sinyali verdiği bu gün bu mesajını okumuş olmam da Rabbimin bana yeni bir hatırlatması,ihtarı ve ihsanıdır bence.Rab bime sonsuz kere sonsuz şükürler olsun.İsterse bu dünyada hep yalnız kalayım önemli değil.Yeter ki rabbimden ebediyen ayrılmayayım.Ben kendime Rabbimi vekil görüyorum.O NE GÜZEL VEKİLDİR. Allah binlerce kere razı olsun kardeşim.Hepimizi hidayete ve ilahi nuruna,sevgisine gark ettikleri nden eylesin.S ENDE ALLAH'A EMANET OL. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun sadece Alah diyen kardeşim şeyma08 tarafından Pzt, 2010-01-25 19:36 tarihinde gönderildi. bende yazını şimdi gördüm.inşaallah iyisindir şu anda.ve dediğin gibi inşaallah işe yaramıştır tavsiyele rim.bunla r benim tecrübelerim değil .çevremde yaşanan olaylarda n gördüğüm ve birazda psikoloji yle ilgileniy or olmam ve bu durumda uzmana gidenleri n yaşadıklarından edindiğim tecrübe.işe yaramasına sevindim:)ALLAHIN yardımı ablası:) » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun Internet ve Chat Günah Defteri tarafından Pzt, 2009-08-24 09:25 tarihinde gönderildi. Sitenize yeni üye oldum. Kullanıcı adımdan anlaşılacağı gibi günahlarla dolu defterim. Nedeni de en başta cahillik ve nefis mücadelesinin nasıl yapılacağını bilmemem. Internet insanı yalnızlığa iter, yalnızlık ta insanı günaha çeker. Kendinize ne kadar güvenirseniz güvenin yalnız kaldığınızda savunmasız duruma düşersiniz. İnternet te bir insanın düşebileceği en savunmasız ortamlard an biridir. Genellikl e internete girdigimi zde yalnız oluruz. Karşınızda çok güçlü ve donanımlı bir ordu düşünün ve siz yalnız tek başınıza bu orduya galip gelmeye çalışıyorsunuz. Akıl ve mantığa ters. O halde ilk yapılması gereken, mümkün olduğunca internete yalnız girmemekt ir. Eğer mecbursanız veya yalnız yaşıyorsanız mümkün olduğunca internett e az kalmaya gayret etmelisin iz, işiniz biter bitmez interneti kapatıp daha faydalı şeylerle meşgul olmaya çalışmalısınız. Bir söz vardır "Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz" diye. "Allah'tan korkma" bölümüne girmeyeceğim ama kuldan utanmaya gelince, en azından toplum olarak az da olsa bir utanma bilincimi z var. Internete girerken yalnız olmayalım dememdeki kasıt da bu yüzden. Şöyleki; eğer internete girdiğinizde yanınızda birileri olursa en azından utunma duygusund an kaynaklan abilecek bir çekingenlikle sizi günaha yaklaştırabilecek ve günah işlemenize sebep olabilece k şeyleri yapmazsınız, yapamazsınız. Bunları neden yazıyorum; çünkü ben, internete hep yalnız giren biriydim ve bu yalnızlığın verdiği rahatlıkla, kimseden korkmadan? ve çekinmeden her türlü yanlışa, harama ve günaha yöneliyordum ve elbette sonunda günah batağında çırpındıkça daha da batıyordum. Sonra da herkesin ağzına sakız yaptığı gibi "Pişmanlık!" duyoyordu m ve kendi kendime bir daha yapmayacağım sözleri veriyordu m. Ne kadar komik ve o kadar da acı. Yalnızlık, hayatta insanın başına gelebilec ek en üzücü ve en tehlikeli şeylerden biridir. Hani hep denir ya, "modern çağ insanları yalnızlığa itiyor" halbuki biz kendimizi yalnızlığın kollarına atıyoruz. İnsanın istemeyer ek yalnız kalması ayrı bir konu elbette ama yalnızlığı bilerek ve isteyerek seçmek insanın nefsinin bir oyunundan başka birşey degildir. "Beni kimse anlamıyor" bahanesi de bu işte nefsimize en başta yenildiğimizin göstergesidir. Şeytan için ne kadar kolay ve basit bir aldatma yolu degil mi? Şeytanın uğraşmasına gerek yok biz baştan yoldan çıkmaya hazırız. Beni kimse anlamıyor öyleyse anlayan birini bulayım. Nasıl mı? Aç bilgisaya rı, dal internete, gir chat odalarına, bul seni anlayan, sana değer veren, sevgi ve saygı gösteren birini veya birilerin i. Bak artık yalnız değilsin, hem de sana değer verildiğini hissediyo rsun, ne güzel degil mi? Hayatın gerçeklerinden kaçmakla sorunlar çözülmüyor aksine daha da çoğalıp büyüyor. Internett esin, yeni insanlarl a tanıştın, artık yalnız da değilsin, seni dinleyen, dertlerin i paylaşan, hayatında olmadığına inandığın sevgi ve saygıyı sana veren, seni sen olarak kabul eden birini de buldun, gözünaydın! Mutlu olmak senin de hakkın. Hayattan zevk alma zamanı şimdi. Bir söz: Gerçekler acıdır, şeker de tatlı, öyleyse şeker gerçek değildir. Şeytan seni kendi çöplüğüne çekti birkere, şimdi istediği gibi öter, sen de dinlersin . Hani dalmıştınya internete, derine dalarsan vurgun yiyebilir sin ya da bir bakmışsın bir oltanın ucundasın ya da birilerin in ağına takılmışsın, çırpınmak fayda getirmez, bak yalnız da degilsin artık; oltayı tutanla ya da ağı atanla berabersi n. Hayattan zevk alma zamanı şimdi. Bir söz daha: Internet insanı vezir de yapar rezil de. Alkollü araba kullanmak, araba kullanırken aşırı sürat yapmak, önüne değil de ağzı açık sağa sola ya da havaya bakmak ne kadar tehlikeli dir bilmeyen yok. Tehlike sadece arabayı kullanan için degil arabada bulunanla r ve elbette başkaları için de aynıdır. Maddi ve manevi bir sürü zarar ve yıkım. Interneti de araba kullanmay a benzetebi liriz, kullanmanıza bağlı olarak zarar da fayda da görebilirsiniz. Zehirliok .com'a yazılanları okuyarak bir fikir sahibi olunabili r. Son söz: Her gördüğün sakallıyı baban sanma. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun her insan masum doğar KAR TANESİ tarafından Cum, 2009-05-15 19:58 tarihinde gönderildi. kardeşim yazını okudum ve üzüldüğümü söyleyebilirim ama şunuda belirteyi m hayatta asla ümidini yetirme 1 değmez biri için bütün herkesi aynı keseye koyma 2 onda var sa sendede var suç 3 şimdi bunları açalım birincisi kardeşim ALLAH büyüktür bunlar sana tecrübe olmuş şükürki ucuz atlatmışsın ümidini yitirme rabbim ümidini yitireni sevmez ona kaldımı mutlaka günahların vardır cehenneme gireceğin kesinmi?ozaman sevap işleme hiç işte kardeşim sevabında vardır günahında ozaman napmalı günaha tövbe etmeli sevabıda çoğaltmalıki rahmana yakın olalım değilmi? ikincisi herkes aynı değildir bende evliyim konuşarak evlendim ama halime hergün şükrediyorum ne kadar düzgün birisiyle evlenmişim diye çokta seviyorum eşimi bir gün gün gelir dürüst biri çıkar karşına çıkarsada kaçırma evlenmeye bak çünkü flört insanı günaha sürükler ve işin içinden çıkamazsın üçüncüsü tek suçlu erkekler değilki kardeşim bizlerded e var kabahat değilmi ne işimiz var chatla falan ondan sonra uyarız şeytana sonrası hayal kırıklığı v.s ama bunlar bizi doğru yola iletir tecrübe yani yanlış anlama artık bunu tekrarlam azsın rahman ve rahım olan RABBİME dua etki doğru bildiğimiz onun yolundan ayırmasın hayırlı kımse olabilmeyı hayırlı kimselerl e konuşabilmeyi nasip etsin » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun Erkek cavabi Azeri1974 tarafından Cum, 2009-05-15 00:12 tarihinde gönderildi. Kardesim, hic de bütün günahlari erkeklerd e görme. Ve senin düşündüyün tek bütün erkekler ayni deyil. Ancaq ben senin dusunduyu nun tam tersini düşünüyorum. Benim de kadinlara hec bir güvenim yok. Beni eski eşim beni aldatdı internetd e bulduğu birine. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun Aaah, ah.. MathmadX tarafından Per, 2009-05-14 22:16 tarihinde gönderildi. Siz bir bayan olarak anlamaya bilirsini z,- fakat erkegin içinde gerçekten çok büyük bir birlesme istegi vardir. Bu insani her gün mesgul ediyor.. Erkek kendini bunlara kaptirmam ak için gerçekten ve gerçekten büyük bir mücadele vermesi gerekiyor .. tabii bayan olarak anlayamaz siniz. Bir erkegin bayan arkadasi olacakta,- onunla birlesmed en(veya herhangi bir yakinlasm adan) duracak ha? Bu gerçekten çok zordur. Size ben bu nasihatla ri yaziyorum,- fakat ayni nefsin alaa si elbette ki bende de var. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun CANLARIM. .......CA NLARIM... .... CANLARIM. ..... abdullah_ 13 tarafından Paz, 2009-05-10 20:24 tarihinde gönderildi. SELAMÜN ALEYKÜM....BENİM CANIM DİNDAŞLARIM..... ÖNCELİKLE ÇOK YERİNDE BİR ZAAFİYYETİ , BİR HASTALIĞI , EVLERİ OCAKLARI, HUZURLARI BOZACAK BİR NEFSİN AÇIK KAPI BULABİLECEĞİ ( HANİ VİRÜS GÖNDERENLER BİR AÇIK ARARLAR Yaa VE TÜM SİTEYE VUCUDA SİRAYET EDER YA ) HAH ONUN GİBİ BİR ŞEY.... CAHT OLAYI BİR ANLAMDA BÖYLE BİR ŞEY....AMA BUNU TUTUPTA TAMAMİYLE BÖYLE BİR KILIFA SOKMAK, BÖYLE Bİ CEPHEDEN BAKMA DA YANLIŞ OLUR KANAATİNDEĞİM..... ( KALDI Kİ O AÇIKLARI , ARALIKLAR I ARAYANLAR DA HEPDE KÖTÜ, HIRSIZ, ARSIZ, SOYGUNCUL ARDA DEĞİL DEMİ..... ) YANİ DİYECEĞİM SORUN NE CAHAT, NE MSN , NE İNTERNET, NE BAŞKA BAŞKA BİR ŞEYLER..... SORUN ŞU ACİZANE, FAKİRANE OLARAKTAN DİYORUM Kİ ŞU NET DÜNYASI HAKKINDA ; _______ ''' KİŞİNİN İÇ DÜNYASIYLA HESAPLAŞMASIDIR.......................... ''' YANİ BİR ADAM ARSIZSA VEYA HIRSIZSA CEBİNİZDEN PARAYI ÇALMAK İÇİN ELİNİ ZAHİREN SOKAR BİR SAĞA BİR SOLA BAKAR CUKA AT CEBE, HA ADAM HIRSIZSA VE NET ALEMİNİN İLMİNİDE BİLİYORSA PARMAKLAR IYLA CEBİNİZE ELİNİ ATIP ÇALMA ZAAFİYYETİNİ BELKİDE MADDİ OLARAKTAN DAHA Bİ ÇOĞUNU ŞU PC ORTAMINDA N DA YAPANLARI DUYUYORUZ ....VEYA ARSIZSA SEN PC DENDE TANIŞSAN , NORMAL OLARAK GELSE İSTEMEYE ARSIZ ARSIZDIR. ... ÖNEMLİ OLAN BİZLER HANGİ YAKADA DURUYORUZ .....VE BUNUNLA BERABER ''' !!!! İRADE !!!! ''' SAHİBİ OLMAK , GÜÇLÜ OLMAK.... VESSELAMM M........ ..... » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun CHAT KİŞİYE GÖRE MURDARDIR . hak_dostu tarafından Per, 2008-12-11 21:06 tarihinde gönderildi. CHAT SİTELERİNİ AÇANLARIN CEHENNEMLİK OLDUĞUNU SÖYLEYEN BİR İNSAN İSLAMİ SOHBET VE CHAT SİTELERİNİ MÜSLÜMAN GENÇLERİN ZARARLI SİTELERE GİRMEKTENSE İSLAMİ KONULARIN KONUŞULACAĞI FİKİR ALIŞVERİŞİNDE BULUNULAC AĞI VE EBEDİ SOTLUKLAR IN HATTA HAYIRLI EVLİLİKLERİN OLABİLECEĞİ NİYETLE AÇAN MÜSLÜMANLARA CEHENNEMİ GARANTİLEYEN İNSANLARDAN DAHA ZALİM KİM OLABİLİR? SEN İNTERNETİ KULLANMAS INI BİLMİYORSAN KENDİNE VE EŞİNE GÜVENMİYORSAN O ZAMAN DEĞİL İNTERNETİ BİLGİSAYARI BİLE EVİNE SOKMA. BEN DE CHATTEN TANIŞTIĞIM BİRİYLE NİŞANLANDIM VE ŞU ANDA ÇOK MUTLUYUM. NİŞANLIMIN AİLESİ DE İLK ÖNCE KARŞI ÇIKMIŞTI SİZİN GİBİ AMA ŞİMDİ HEPSİ DE MAHCUP OLDULAR. BENİ DE ÇOK SEVİYORLAR. AMA BİR DE GERÇEKTE NİŞANLANAN KIZLARI VAR KAN KUSUYOR. BU DURUMDA SUÇ İNTERNETİN Mİ? YOKSA İNTERNETİ KULLANAN ART NİYETLİ İNSANIN MI? AMA BİZ TAMAMEN ALLAH'IN RIZASI İÇİN ÇIKTIK YOLA. BENİM ŞAHİT OLDUĞUM İNTERNET EVLİLİKLERİNİN TAMAMI EVET TAMAMI MUTLU SONLA BİTTİ AMA GERÇEKTE TANIŞARAK EVLENENLE RİN SONLARINI BİR DE SİZ GÖRÜN. BÖYLE KURU KAFA SALLAMAYI N DA İNSANLARI İYİ NİYETLE YAPTIKLAR I İŞTEN DOLAYI ONLARA CEHENNEMİ BİÇMEYİN. ALLAH'TAN KORKUN ALLAH'TANNN!!!! » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun chat denilen iblis.... RecepBatt al tarafından Paz, 2008-11-02 22:46 tarihinde gönderildi. s.a. bu chat denilen iblis benim ailemi dağıttı...eşimi "allah" ile aldattılar..kanına girdiler. ..ve çıkılmaz yolların içine girdi..ne kadar çırpınsamda kurtarama dım..ve yuvam yıkıldı..Rabbim, Chat e girip .. evli .. bekar bacılarımıza sarkan ve onları "Allah" ile kandıran "Allah" ile akıllarını boyayıp "Allah" ile onları büyüleyip kanını emen, önce "Allah" kelamı ile yaklaşıp sonrasında asıl maksadını ortaya çıkaran fakat artık dönülmez yollara sokan ve yuvasından eden zalimlerd en cümle ümmeti müslümanları korusun inşaallah... Ailelere yıkan ve içlerini kemiren söz "bizim yaptığımız günah değilki..birbirimizi görmüyoruz..Allah kelamı konuşmak yanlış mı ?.. ve Allah için birbirimi zi seviyor olamamız neden günah olsun ?" dikkat edelim müslüman kardeşlerim dikkat edelim lütfen.. müslüman kardeşlerim Duanızı eksik etmeyin inşaallah... Allah'a Emanet olun.. » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun .. feyza44 tarafından Per, 2008-10-30 01:31 tarihinde gönderildi. Öyle ınsanlar varkı cevremızde şahıt oluyoruz, dıni ve ıbadetlerınde o kadar guzel yerıne getırmeye calısıyorlar, haram yemmemeye ozen gosterıp reel hayatlarında ınsanlara karsıda adıl davranan kısı, bır bakıyorsunuz; chat yapıyor:( ve yakıstıramıyor sunuz. bu muhabbetı gercek hayata tasıma olayına kadar gıden bır boyut.nasıl bır ıllet dır. Bırcok sıtede,mesaj ve kısa msj kısımları varmış, var.bunla ra sınırlama getırilemıyor mu? veya ıs yerlerınde sıteler engellenm elı,ozallıkle bu chat ortamları ucretlendırılmesı en azından caydırıcı olabılır dıye dusunuyor um » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun bu chat msn sohbet gönül hezeyanda tarafından Cts, 2008-10-25 02:07 tarihinde gönderildi. bu chat msn sohbet kavramını kökten kaldırıcan aslında rezillik başka hiçbişey dedğil artık herşey kötüye kullanılıyor keşke öyle bi imkan olsa » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun Konusmak bize mahsus, olsada gönül hezeyanda tarafından Cts, 2008-10-25 02:00 tarihinde gönderildi. Konusmak bize mahsus, olsada bir güzel süs, Ya hayır de, Ya da sus, dili incitme gönül.. evet kardeşlerim bu chat benim hayatımıda bitirdi kurucam yuva yıkıldı sevdiğimin bu chat ve sohbet odaları sevgisi yüzünden...dua edelim bütün mümin kardeşlerimize çok ihtiyaçç var çünkü çooookkkkkkkkkk!!!!!!!! » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun teknoloji zeynep61 tarafından Paz, 2008-09-21 15:32 tarihinde gönderildi. günümüzde hersey teknoloji den ibaret genclerin oraya kaymsı cok dogal bide günümüzün en önde geleni chat askları bunda malesefki biz erkekler kızları cabuk kndırıyoruz kızlarımızıda inanıp hemen duygusallık yasayabil iyor bundada hakka girmiş oluyoruz chatten uzak dursak ne olacak bi sekilde forum siteleri var msn var bence öncelikle kızlar uzak durmalı » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun baş belası ukde tarafından Per, 2008-08-07 11:28 tarihinde gönderildi. chat günümüz evlilikle rinin baş belasıdır...daha önce içinde eşini aldatmak duygusu olupta yapamayan lar için bir fırsat oldu ne yazıkki chat.kadınlarda erkeklerd e hiç utanmadan tanımadıkları insanlarl a sohbet ediyorlar ve sonrada eşimle problemle rim var..dert leşiyoruz diyerek vicdanlarını rahatlatm aya çalışıyorlar..yaa tanımadığın insanla nasıl dertleşebilirsinki..birbirinizi ne kadar tanıyorsunuz..hadi erkekler yapıyor..kadınlara ne oluyor böyle..kadınlarımızda afedersin iz yoldan çıkmaya başladı...maalesef üzülerek söylüyorumki benim eşimde chat kanallarına giriyor.. .aramızda bir problem yok ama neymiş canı sıkılıyormuşda vakit geçiriyormuş...ben bu konuda evli olupta chat yapan kadın erkek herkese hakkımı helal etmiyorum ..ve inşaallah öbür tarafta hesap soracağım...ne diyim..AL LAH hepsini bildiği gibi yapsın... » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun neden bunu yapıorum bilemioru m lütfen yardımcı olun!!!! aslihan tarafından Cum, 2008-10-24 20:45 tarihinde gönderildi. ben üniversite 1,sınıf öğrencisiyim.yaklaşık 1,5 yıldır nişanlıyım kısmettse yaza düğünümüz olacak.on u çok seviorum hem de o kadar çokki anlatamam onun için babamı bile karşıma aldım.ama o beni hiç yanıltmadı ve doğru karar verdiğimi için allaha binlerce kez dua ediorum.b enim sorunum kendimle. ben ona layık bi eş olamıcam çünkü ona layık bi nişanlı bile olamadım. her şey iyi gidiodu.t a ki eve internet bağlanana kadar.gerçi interneti nişanlım istemişti.iyi de oldu hem okula hemde onla ilişkimiz için..ama sonra ben başka iğrenç sitelere girmeye başladım.alışkanlık oldu.bu zamana kadar elime erkek eli değmedi yani o tarz yetişdim.ortamımda her şey müsait olmasına rağmen kimsele muhatab olmadım.o tarz bana yaklaşan erkeklere de çok sert davranıp etrafımdan uzaklaştırdım.hatta nişanlımla bile el ele tutuşmadık.çünkü nişanlım islama göre nikahımız olmadan doğru olmayacağını düşünüo ve hiç dokunmadık birbirize . her neyse işte ben sadece ilk gece hakkında bilgi edinmek için bazı sitelere girdim.sa dece merak ve evleneceğim içindi.eşimi mutlu etmek istiodum ve çok bilgisizd im bu konularda .zamanla dediğim gibi iğrenç sitelere bulaştımmm.çok kötü bişey bu biliorum. ilk zamanlar iğreniodum böle görüntülere bakmaktan .sadece evleneceğim için bikaç kere görim bişey olmaz die düşünmüştüm iğrene iğrene baktım.sonra zamanla zevk almaya başladım.olay farklı yerlere gidiodu.k endimde iğreniorum.her defasında bu son diodum ama nafile.ha tta bu siteler yüzünden bilgisaya ra virüs girdi pc çöktü bile.ama ben hala uslanmamıştım...her defasında son diyerek girdim..s onra daha da kötü şeyler yaptım.nişanlımdan habersiz bi msn adresi alıp internett en bulduğum seks manyağı erkekleri ekledim ve sabah akşam onlarla seks konuşuodum.ama adımı falan değiştiriodum.kendimi orda tatmin ediodummm yani kısaca nişanlımın namusunu kirlettim .yine elime erkek eli değmedi ama daha kötü bişey yaptımmm.çok üzgünüm.üstelik bunu hiç haketmeye cek birisi benim nişanlım.kendimden nefret ediorum bana böle yaklaşan islamı bilip bana öğüt veren bi insana ben nasıl böle yaptım.anlamıorum.zamanında öpüşmek diyemeyen derken bile yüzü kızaran dizilerde bile ufacık bişey görse utancımdan yere giren ben yaptığım şeylere inanamıorum.üstelik hem allah karşı suçum büyük hemde nişanlıma.o beni her an mutlu etti ama ben ona naptım ya?gerçi konuştuğum kimseler fotoğrafımı falan görmediler ama olsun çok kötüyüm yaa. önceden böle değidim bu internet beni mahvetti. resmen bi bulaşıcı bi hastalık ama geçmio.önceden islamı biilen namaz kılan kuran okuyan en ezından aklından böle şeyler geçmeyen karakterl i bni insandım.demekki karakteri m sağlam deilmişşş.ne yazık..ben bu illetten nasıl kurtulcam kardeşlerim..gerçi artık msn benim adresimi açıo ama o gizli aldığım adresi açmıo.allah mı beni bu beladan korumaya çalışıo anlamdım.işe bakarmısın.. ne olur yardım edin.iyi bi insan olmak istiorumm m.bu beladan kalkamdığım için ne ders yapıorum ne ibadet ne de aileme zaman ayırabiliorumm artık?en azından eskisi gibi oluyum.ya rdımınız bekliorum .allah yar ve yardımcınız olsunnn.şimdiden çok saolun » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun bişey olmaz kingbulls hite tarafından Pzt, 2010-02-08 16:43 tarihinde gönderildi. o senin suçun degil » Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun 12345sonr aki ›son » Yorum izleme seçenekleri Düz liste - katlıDüz liste - açıkParçacıklı liste - katlıParçacıklı liste - açık Tarih - en yeni ilkTarih - en eski ilk Her sayfada 10 yorumHer sayfada 30 yorumHer sayfada 50 yorumHer sayfada 70 yorumHer sayfada 90 yorumHer sayfada 150 yorumHer sayfada 200 yorumHer sayfada 250 yorumHer sayfada 300 yorum Yorumların gösteriminde tercih ettiğiniz şekli seçerek değişiklikleri etkinleştirmek için "Ayarları kaydet"i tıklayınız.
Lezzet Vadisi sitemizi favoriler ine ekle Son yorumlar BEYAZ-DIM 1 gün 9 saat önce Mutluluk evlilikte ... 1 gün 15 saat önce ... 2 gün 5 saat önce ASLIHAN 2 gün 5 saat önce ters ilişkiye giren.... 2 gün 16 saat önce kurtuluş insanda bitiyor 2 gün 16 saat önce yardımcı olursanız sevinirim 3 gün 3 saat önce tehlikeli bir iş 3 gün 10 saat önce ....... 5 gün 12 saat önce 2. evlilik.. . 5 gün 17 saat önce . . . . . . . . . . . . . . Iste Zehirli Ok'lar . . . . . . . . . . . . . Alkol · Flört · Porno · Seks · Zina · Göz Zinası · Şehvet · Aşk · Chat · Dans · İftira · Nefis · Medya · Televizyo n · Şeytan · Büyü ve Sihir · Cincilik · Fal · Kehanet · AIDS . . . . . . . . . . . . . . Panzehirl er . . . . . . . . . . . . . Amel · Dua · Namaz · Oruç · Zekat · Evlilik · Eğitim · Hayat · Aile · Gençlik · Kadin · Tesettür · Sevgi · Maneviyat · Ahlak · Bela ve Musibet · Edep · Haya · iffet · Sabır · Tevbe · Şefeaat· Nasihat · RIZIK · Sağlık Perde arkası · Güvenlik · Haber · Hikaye · Kitap Tavsiyesi · Soru-Cevap · Şiir · Asrı Saadet · Osmanlı Anket Chat, forum ya da messenger den tanıştıkların ile sohbetin boyutu ne kadar?: Hiç tanışmışlığım ve sohbetim olmadı Çok nadir selamlaştıklarımız oluyor Havadan sudan konuşuyoruz Özelimi paylaştıklarım oluyor Cinsel boyutta sohbetler imiz oluyor Bu konu bende saklı kalsın!
SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ ZARARLI ETKENLER - 1. BÖLÜM SONU LÜTFEN 2. BÖLÜMÜ OKUYUNUZ
|
|
« Son Düzenleme: Mart 12, 2010, 09:09:00 ÖS Gönderen: admin »
|
Logged
|
|
|
|
« Yanıtla #1 : Mart 12, 2010, 08:58:40 ÖS » |
|
SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ ZARARLI ETKENLER - 2. BÖLÜM
http://www.pdrforum.net/index.php?topic=240.0 Chat ve msn, evlilikle ri tehdit ediyor « : Temmuz 27, 2006, 12:18:03 ÖÖ » -------------------------------------------------------------------------------- Chat veya MSN, web kamera ile hem görüntülü hem de sesli chat yapma eşlerin arasına giren teknoloji k bir ayrık otu. Chat ve msn giderek daha çok evliliğin yıkılmasına sebep oluyor. Eşleri buna en çok, boşlukta kalmak, eşinden ilgi görememek ve iyi bir iletişim kurulamam ası sürüklüyor. Yeni doğum yapmış Sena hanım, yıllık iznini alıp gününü eskisinde n daha fazla bilgisaya r başında geçiren eşi Hamdi Bey’in kendisine karşı olan bu ilgisizliğinden dertlidir . Sena hanım eşinin dürüstlüğüne çok güveniyor ve onun kendisini aldatacağına inanmıyor. Ama güveni gittikçe sarsılmakta ve eşine rahatsızlığını surat asarak göstermektedir. Bu durum eşinin kendisind en daha fazla uzaklaşmasından başka işe yaramaz. Nihayet eşiyle konuşmaya karar verir, eşi de yalan söylemek istemez ve doğrusunu anlatır. Bir arkadaşının link verdiği bir bayan internett e chatleşerek kendisind en bazı ailevi sıkıntıları için yardım ister. Başlangıçta amacı sadece o bayana ailevi sorunlarında yardımcı olmaktır. Fakat kendisini bu yardıma o kadar kaptırmıştır ki, şu anda yardımına ihtiyacı olan eşini ihmal etmektedi r. Karşılıklı yazışmalar arttıkça, kişiler özel konularla ilgili bilgi alışverişinde bulundukça; bu durum karşısında eş de tavır alıp soğuk davrandıkça bilgisaya r diğer eşe bir kaçış olarak görülüyor. Mazeret de eşin ilgisizliği olup kişi kendisini haklı görmeye başlıyor. Kişi eşine doğru cevap verirse, sorunlara yol açan nedenler de görülüp bunlara çözüm yolları üretilebilir. Eğer sanal âlemdeki konuşmalar ilişkiye dönüşmeden bitirilir se evlilikle rin devamı da sözkonusu olabilir. Nitekim eşi Hamdi beyden şüphelenen Sena hanım, sorunlarını eşiyle tartışmış, eşiyle birlikte çözümler üretmişti. Böylelikle sanal alemdeki diyalogla r bir yakınlaşmaya dönüşmeden son bulmuştu. Buna rağmen ilişkiye dönüşen birçok olumsuz örnek vardır. Uygun çözüm üretemeyen, kendisini koruyamay an birçok kişinin evliliği tehdit altındadır. Sanal âlemde kişi, aldatmaya yol açacak dürtülerine karşı daha savunmasız ve yenik düşmeye daha müsaittir. Başlangıçta belki kişi karşısındakini karşı cins olarak düşünmez. Özel konularda konuşulup samimiyet ilerledikçe hatalar yumağı büyümektedir. Bazen de bir taraf bırakmak istese de diğer taraf bırakmamakta, bu da problemi daha da içinden çıkılmaz hale getirmekt edir. Aslında sanal ortamda kişinin karşılaştığı problemle r hayatın her aşamasında vardır: İşyerinde, akraba, dost ve komşulukta, aile ortamında, diğer sosyal ortamlard a. Sanal ortamda genelde ses ve görüntü olmadığından mahremiye t dairesine girmek söz konusu değilmiş gibi göründüğünden kişiler daha az çekinip daha rahat kendileri ni ifade ediyor Birçok kişi, gerçek hayatta fırsat vermeyeceği sorunlarl a karşılaşıyor. *Psikolog, Tel: 0216 386 06 66, Faks: 0216 386 68 54, e-posta: t.artir@zaman.com.tr Dikkat edin, evliliğiniz chat’ırdayabilir! Bilmediğiniz, tanımadığınız kişi ile (kurumsal yazışmalar haricinde) bir problem çözmeye yönelik de olsa chatleşmeyin. Karşınızdaki kişi size bir konuda soru sorduğunda sadece sorusuna cevap verin. Özel olarak sürekli görüştüğünüz kişilerle ilgili eşinize veya yakın aile üyelerine bilgi verip, konuştuğunuz kişilerin tanınmasını sağlayın. Evlilikle ilgili sorunlarınız varsa sanal âlemdeki tehlikele re karşı daha açıksınız demektir. Evliliğinizi monotonlu ktan kurtarmay a çalışın. Sanal âlemdeki tehlikele re karşı hazırlıklı olun ve problemi problemle çözmeye çalışmayın. Eşiniz ile problemle rinizin sürüncemede kalmasına fırsat vermeyin. Bazı duygusal ihtiyaçlarınız karşılanmıyorsa, kendinizi meşgul edecek meşguliyetler bulun. Hayat kolaylıklar ve zorluklar la dolu; hayat arkadaşınızın işini zorlaştırmayın, kolaylaştırın. 24.07.200 6 Farika Teymur Artır
(zaman) Moderatöre Bildir Logged -------------------------------------------------------------------------------- pdrforum. net Pdr'nin Buluşma Noktası arif_ozke n Admin Üye
Karizma 9240 Offline Mesaj Sayısı: 211
ben ve ben...
ilginc... « Yanıtla #1 : Ekim 05, 2006, 02:03:51 ÖÖ » -------------------------------------------------------------------------------- gercekten yazı cok ilginc geldi.... bir bakıma insanlar herzaman ilgi bekler... (bay bayan fark etmez) bu sadece evlilikle rde degil arkadaslıklarda, dostlukla rda da böyledir....kendisine karsı ilginin azaldıgını gören kişi baskalarından yakınlık bekler, farklı okyanusla ra yelken acarlar, cünkü bu kolay olandır... zor olan ise bunun tam tersi, karsımızdaki kişinin ilgisini yeniden cekmektir ve bizimle yeniden ilgilenme sini saglamaktır.... neden herzaman kolayı seceriz? « Son Düzenleme: Ocak 31, 2007, 11:23:24 ÖÖ Gönderen: SehzadeYa vuz (GTP Niğde İL Başkanı) » Moderatöre Bildir Logged -------------------------------------------------------------------------------- Merkezind e insan iletişimi olan bir işin sınırları insan kadar sınırsızdır... sule Yeni Üye
Karizma 0 Offline Mesaj Sayısı: 7 Ynt: Chat ve msn, evlilikle ri tehdit ediyor « Yanıtla #2 : Ekim 08, 2006, 02:43:59 ÖS » -------------------------------------------------------------------------------- Konu çok güzel. Fakat benim anlamadığım bir şey var o da, sanal ortamda konuştuğumuz kişiler haricinde okulda bir çok arkadaşla konuşuyoruz, sohbet ediyoruz ve geneli bekar. Biz bu arkadaşlarla aynı mekanı da paylaşıyoruz. Fakat bunlarla aramızda bir şey olacağını düşünmüyoruz ama nette sohbet ettiğimiz birine ilgi duyacağımızı düşünüyoruz. Yani ikisi de aynı şey değil mi? O halde sorun çevremizde ve nette değil de, (evlilik) ilişkimizde mi? Moderatöre Bildir Logged -------------------------------------------------------------------------------- Her doğan gün bir umuttur.. . mtcanbay PDR Forum.Net Yönetim Üye
Karizma 3292 Offline Mesaj Sayısı: 830 Ynt: Chat ve msn, evlilikle ri tehdit ediyor « Yanıtla #3 : Ekim 08, 2006, 05:14:01 ÖS » -------------------------------------------------------------------------------- internet sanal. okulda korkular var... acaba yanlış anlaşılır mı? yüz yüze iken daha zor.. ama sanal bir ortamda zarar gelemeyec eğini bildiğiniz için çok rahatlıkla istediğinizi yapabilir siniz... istediğiniz herkese her lafı söyle söyleyebilirsiniz. deneyin bir chat sayfasına girin önününze her gelene hakaret edin. bunu gerçek hayatta sakın denemeyin ama « Son Düzenleme: Ocak 31, 2007, 11:22:26 ÖÖ Gönderen: SehzadeYa vuz (GTP Niğde İL Başkanı) » Moderatöre Bildir Logged -------------------------------------------------------------------------------- pdrforum. net Pdr'nin Buluşma Noktası arif_ozke n Admin Üye
Karizma 9240 Offline Mesaj Sayısı: 211
ben ve ben...
dogru söze ne denir.... « Yanıtla #4 : Ekim 08, 2006, 10:39:02 ÖS » -------------------------------------------------------------------------------- evet hocam sanal alemle gercek hayatı karıstırmamak gerekir.. .. sanal alemde de cok iyi arkadaslıklar dostlukla r kurulabil ir ama bu cok zordur... cölde tas aramak gibi bişeydir... [iyi örnekler üretemiyorum, kusuruma kalmayın « Son Düzenleme: Ocak 31, 2007, 11:22:10 ÖÖ Gönderen: SehzadeYa vuz (GTP Niğde İL Başkanı) » Moderatöre Bildir Logged -------------------------------------------------------------------------------- Merkezind e insan iletişimi olan bir işin sınırları insan kadar sınırsızdır... sule Yeni Üye
Karizma 0 Offline Mesaj Sayısı: 7 Ynt: Chat ve msn, evlilikle ri tehdit ediyor « Yanıtla #5 : Ekim 09, 2006, 09:20:34 ÖS » -------------------------------------------------------------------------------- Galiba haklısınız Moderatöre Bildir Logged -------------------------------------------------------------------------------- Her doğan gün bir umuttur.. . arif_ozke n Admin Üye
Karizma 9240 Offline Mesaj Sayısı: 211
ben ve ben...
malesef.. . « Yanıtla #6 : Ekim 10, 2006, 11:23:09 ÖS » -------------------------------------------------------------------------------- aslında; malesef haklıyız! keske sanalda olsa insanlar biraz daha kendileri gibi olsa ve kişiliklerinden ödün vermese!!! « Son Düzenleme: Ocak 31, 2007, 11:21:32 ÖÖ Gönderen: SehzadeYa vuz (GTP Niğde İL Başkanı) » Moderatöre Bildir Logged -------------------------------------------------------------------------------- Merkezind e insan iletişimi olan bir işin sınırları insan kadar sınırsızdır... no_educat ion Üye
Karizma 0 Offline Mesaj Sayısı: 29 Ynt: Chat ve msn, evlilikle ri tehdit ediyor « Yanıtla #7 : Nisan 26, 2007, 08:25:13 ÖS » -------------------------------------------------------------------------------- evet bence de güzel tesbitler de bulunulmuş bir yazı. hatta klavye delikanlılığı diye bir de tabir vardır:) internete bağlılık günden güne artmakta ve insanlara rası ilişkiler monitor başlarında ortaya çıkmaktadır. beraber bir yerlerde oturup iki laf etmeyi, birbirini n gözüne bakarak tavla oynamayı, zar tutmayı:) yüzüne şakacıktan tokat atmayı çok özleyeceğiz. geç olmadan, ileride özlemini duyacağımız şeyleri şimdiden yapmaya başlamalı ve onlara sıkı sıkıya bağlanmalıyız.. Moderatöre Bildir Logged Esra Erbudak Esra Erbudak Üye
Karizma 1671 Offline Mesaj Sayısı: 144 Ynt: Chat ve msn, evlilikle ri tehdit ediyor « Yanıtla #8 : Nisan 27, 2007, 01:28:56 ÖS » --------------------------------------------------------------------------------
Chat ve msn sadece evlilikle ri değil aile içi iletişimi ve tüm insan ilişkilerini tehdit ediyor. İletişimde sözel olmayan iletişimin, tüm iletişimin %80 ini oluşturduğu düşünülürse msn'in ne kadar yetersiz bir iletişim aracı olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor. Msn'de ses tonu, beden duruşu, ten rengi, jest ve mimikler karşı tarafa geçirilemediği için nitelikli bir iletişim kurulamıyor. Mimikler için kullanılan ifadelers e duygu ve düşünceleri anlatmada son derece yetersiz kalıyor. Böyle olunca bir dolu yanlış anlama ve yanlış anlaşılma kırgınlıklara, kızgınlıklara yol açıyor ve iletişimi bozuyor.. Bunların düzeltilmesi de ne yüzyüze ne de msn aracılığıyla pek mümkün olmuyor Moderatöre Bildir Logged -------------------------------------------------------------------------------- Ağacı kanla sulamayın, dalları sizden intikam alır. Firdevsi. mtcanbay PDR Forum.Net Yönetim Üye
Karizma 3292 Offline Mesaj Sayısı: 830 Ynt: Chat ve msn, evlilikle ri tehdit ediyor « Yanıtla #9 : Nisan 27, 2007, 05:48:46 ÖS » --------------------------------------------------------------------------------
İnternet bir iletişim aracı olarak kullanılırsa hiç bir sorun yok fakat bir iletişim amacı olunca sorunlar o zaman ortaya çıkmakta. Chat sitelerin in ve chat yapanların evlilikle rinin çatırdayışına ve bir ailenin ise evlilikle rinin son buluşuna malesef kendi gözlerimle şahit oldum. Malesef karşınızda kim var bilemiyor sunuz. Son hatırladığım bir olay ise chat ile tanışarak yapılan bir evlilğin boşanma ile sonuçlanmasıydı. http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=184600 bu olayı sizlerde hatırlarsınız. İnternette tanışıp evlendiği eşine, 18 gün sonra boşanma davası açan hâkim "Fotoğraftaki haline hiç benzemeye n, çok yıpranmış biriyle karşılaştım" dedi. Elbette resme benzemeye bilir fakat bu kişiyle acaba hiç yüz yüze görüşmenden mi evlendi? İnternette sağlıksız insanlar malesef oldukça fazla. Bu nedenle internett e karşınıza ne çıkacağını kestirmen iz çok zor. Fakat bence yinede bilgi paylaşımı, taşınması ve saklanması konusunda harika bir sistem. Yüzyılın buluşlarından bir tanesi de denilebil ir. Gerçekten uzaklarda güzel insanlarl a tanışmanıza vesile olabiliyo r. Bunun en güzel örneği burda bu konuyu tartışabildiğimiz siz arkadaşlar. Herkese teşekkür ederim Moderatöre Bildir Logged -------------------------------------------------------------------------------- pdrforum. net Pdr'nin Buluşma Noktası ocakar Yeni Üye
Karizma 0 Offline Mesaj Sayısı: 4
Ynt: Chat ve msn, evlilikle ri tehdit ediyor « Yanıtla #10 : Mayıs 10, 2007, 12:49:03 ÖÖ » -------------------------------------------------------------------------------- bence arkadaşlar sorun chat yada sanal ortamda değil, sorun kişide bence. eğer zayıf yönleriniz varsa, derinlerd e gizlenmiş bir arayış söz konusuysa sanal alemde aynı gerçek dünyada aynı ve mutlaka bu zayıflık hata yaptıracaktır, gerçek dünyada tamamen safça balayan bir samimiyet in bir yıkıma neden olduğuna şahit olmadınızmı hiç ? yada bozuklukl arın, ahlakın yozlaşmasının, iyi niyetin çoğu zaman kötüye kullanılmasının sebebi neden sanal ortam olsunki ? evet haklısınız sanal ortam kesinlikl e her şeyin rahatlıkla dile getirildiği bir ortamdır, fakat unutmayın ki insan kendine yakıştırıyorsa her şeyi yapar eğer kendine yakıştırmıyorsa sanal alemde de yapmaz, bu konuda herkes konuşur interneti n sanal alemin zararları vb. bence düzeltilmesi gereken bi durum varsa önce kendi içimizde kaybettiğimiz değerleri yeniden kazanmak olmalı sevgiyle kalın... http://www.delikanforum.net/konu/91358-kiz-ile-erkek-arkadas-olamaz.html http://www.delikanforum.net/konu/102566-internette-durustluk.html SANAL ALEM SANAL ALEMDEN CANLI TELEFON BAĞLANTISINA
Allah c.c sanal alemde islam için çalışan sitelerde n ve buradaki yetkilile rden razı olsun başarılarının devamını nasip eylesin inşallah
http://www.islam-green34.com
SANAL ALEM SANAL ALEMDEN CANLI TELEFON BAĞLANTISINA
http://www.social-worlds.tr.gg
MUHAMMED YASİN
BERLIN-DEUTSCHLAND
selamün aleyküm kardeşlerim aşağıdaki yazıyı buraya monte etmekteki amacımız bazı müslüman kardeşlerimizin özellikle bayan kardeşlerimizin sanal alemde yazıştıkları bazı kişilere güvenerek ev veya cep telefonla rını vermeleri sonucu başlarına gelebilec ek nahoş hadiseler e bir örnek teşkil ederek uyarmaktır
DİNİ FORUM İSLAMGÜNEŞİ MEKKE
NURSEMA YAZICILAR
Selamün aleyküm müslüman kardeşlerim ben bu İSLAMGÜNEŞİ MEKKE forumunun dört aylık üyesiyim ve bu İSLAMGÜNEŞİ MEKKE sitesinin forumunda n bir çok dini bilgiyi elde ettim Allah c.c yayıncılarından ve emeği geçenlerden razı olsun inşallah ben 6 aydır sanal alemdeyim daha önce ara vermiştim kardeşlerim yaklaşık 9 yıldır sanal aleme veya msn ye girmiyord um ve eskiden girdiğim bazı dini sohbet chat sitelerin ede 9 yıldır girmiyoru m sadece altı aydır iki dini foruma üye oldum o forumlard a dini konular yazıyorum ve işin doğrusu sanal alemden nefret ediyorum biliyorum bu İSLAMGÜNEŞİ MEKKE Dini web sitesi çok değerli insanların olduğu bir yer ve yazılan yazılardan bu hemen göze çarpıyor Allah c.c bu sitenin yetkilile rinden razı olsun amaçlarının gerçekten islam olduğuna inanıyorum artık ancak daha önceki yaşadığım bir hadise yüzünden sanal alemden nefret etmiştim ve uzun bir süre bunu hafızamdan silemedim ama artık huzurluyu m o dönemde neden böyle oldum bunu sizinle paylaşmak istiyorum artık bu yaşadığım ve piimanlık duyduğum olayı sizlere anlatmak istiyorum yaşadığım farklı bir olaydı aktarmak istiyorum ve benim gibi hata yapmaya meyilli olanlarad a bir uyarı niteliğindedir inşallah kardeşlerim ben 3 çocuk annesi bir bayanım kardeşlerim ben uzun zaman önce bazı dini sohbet chat sitelerin e giriyordu m dini konular yazıyordum bu arada benimle msn de yazışmak isteyenle rede msn adresimi çekinmeden veriyordu m aslında msn adresimi herkese vermiyord um elbette insanları sanal alemde tanımanın çok zor olduğunu biliyordu m yinede sanal alemde ve bazı dini sohbet chat sitelerin de samimi olarak dini konularda n bahsedenl erin gerçekten bu amaçla yazıştıklarını dini sitelerde yazdıklarına bakarak değerlendiriyordum ve kafamdaki soru işaretlerine yanıt aldıktan sonra güvenerek msn adresimi veriyordu m ve bir süre msn de yazıştığımız bir erkek kardeşimiz benden cep telefonum u ve ev telefonum u istedi sanal alemde sohbet chat sitelerin de ve msn de artık yer alamayacağını çünkü net aboneliğini kapattıracağını o yüzdende görüşemeyeceğini ancak beni bir kız kardeşi gibi gördüğünü ve bağlantımızın kesilmesi ni istemediğini buna çok üzüleceğini söyledi ve benden ev ve cep numaramı istedi telefon bağlantımız olursa yine eskisi gibi dini konularda n bahsedebi leceğimizi söyledi bende onun sanal alemde yani o girdiğimiz dini sohbet chat sitesinde yazdığı yazılara ve bana karşı olan saygılı davranışlarına güvenerek ona ev ve cep telefonum u verdim ve aslında verdiğimede o an pişman oldum ancak iş işten geçti ve bana telefon etti ve gerçekten ilk önce dini konularda n bahsetti daha sonra ise bana " ben seni bir kardeşim olarak seviyordu m ancak bu sevgim farklı boyutlara ulaştı seni çok seviyorum " dedi ben şaşırdım bunu duyduğumda bu hiç beklemediğim bir şeydi ve ne diyeceğimi bilemedim bir şey demedim o konuştu ve kapattı daha sonraki günlerde ben evli olduğum için ve böyle bir lişikiyi düşünmediğimi bunun yanlış olacağını kendisini nde evli olduğunu ve eşi olan bayanın hakkına girdiğini dini açıdanda bunun yanlış olduğunu ve benim eşimin bu olayı duyarsa yuvamın yıkılabileceğini söyledim ondan beni aramamasını istedim yalvardım yakardım ama beni dinlemiyo rdu daha sonraları beni aradığında hep o konuştu ben bir şey söylemedim bu seferde bana kendisini kaale almadığını halbuki kendisini n beni çok sevdiğini ifade ederek telefonda benimle içten konuşmamı istedi ben bunu yapamadım daha sonraki aramalarında ise bana cinsellik ten bahsetmey e başladı ve telefonu yüzüne kapattım yine aradı benimle konuş dedi hayır dedim yine aradı ve beni tehdit etti aramızdaki olanları eşime anlatacağını ve eşime ait bilgilere internett en ulaştığını söyledi mecbur kaldım onunla görüşmeye ve aradığı zaman telefonda olmamı söyledi bana ulaşamadığı zaman sinirlend iğini ve eşime ulaşacağını söylerek yine tehditler e başladı mecbur onunla görüşüyordum ve anladımki ben sanal alemde ve bazı dini sohbet chat sitelerin de insanları hiç tanıyamamışım ve tanımanında mümkün olamayacağını bu başıma gelen olayla anladım ve çok pişman oldum hem eşimi aldatmış oldum hem dinimi ahlakımı yıkmış oldum ve ondan nasıl kurtulabi lirim diye düşünmeye başladım hiç bir şey yapamıyordum Allaha gece gündüz dua ettim ve bir gece beni bir daha aramayacağını ve bu olaydan asla kimseye bahsetmem em gerektiğini yoksa beni herkese anlatacağını söyledi yapabilec eğim bir şey yoktu sanal alemden ve insanlard an uzaklaştım sevdiğim ve değer verdiğim msn de yazıştığım bir sürü kişiyi yüz üstü bırakmıştım ve bunuda onlara anlatamadım helalleşemedim ve bunu kimseyle paylaşamadım geceleri bu yaptığım hatayı sürekli düşündüm ve bunu ancak 9 yıl sonra bu İSLAMGÜNEŞİ MEKKE forumunda ilk kez sizlere açıklıyorum çünkü bu forumdaki yetkilile re güveniyorum ve asla benim bu forumdaki üye olduğum msn adresime bu konuyla ilgili bir yazı yollanmasını istemiyor um sadece ben bazı müslüman bayanları uyarmak için bu yazıyı yolladım okumalarını ve düşünmelerini rica ediyorum asla sanal alemde bazı dini sohbet chat sitelerin deki yazıştıkları kişileri tanıdıklarını sanmasınlar belki gerçekten iyi insanlar olabilir ancak sanal alemde bunu tesbit edemezsin iz bu tür yaklaşımlardan vaz geçiniz ilk önce iyi biride olabilir ancak bir erkektir nihayetin de ve nefsinin etkisiyle farklı düşüncelerede saplanabi lir ve sizi peşinden sürükleyebilir engel olmaya çalıştığınızda ise beni bu sanal alemde tanıştığım erkeğin telefonla tehdit ettiği gibi sizi tehdit edebilir ve daha sonraki sonuçlarını kestireme zsiniz bile Allaha emanet olun değerli kardeşlerim selamün aleyküm
DİNİ FORUM İSLAMGÜNEŞİ MEKKE
NURSEMA YAZICILAR
Evet değerli müslüman kardeşlerim üstteki yazıyı okudunuz ve bu tür acıları yaşayanlar pişmanlık duyanlar sanal alemde ve bazı dini sohbet chat sitelerin de oldukça fazla siz siz olun kim olursa olsun isterse değerli bir ilahiyatçı olsun asla sanal alemdeki yazışma tarzına güvenerek kimseye ev veya cep telefonun uzu vermeyini z bu çok tehlikeli bir şeydir siz cep veya ev telefonun uzu vererek ve verdiğiniz kişiyle istemeden de olsa yada karşınızdaki kişinin zorlamasıyla tıpkı eşinizle görüşür gibi görüşmek zorunda kalırsınız bunun dindeki anlamı ise duyu zinasıdır hem dinimize aykırıdır hem bu yeni yasalara göre boşanmak için bir delil teşkil ettiğinden eşiniz bunu duyduğunda bu bir boşanma sebebidir Allah c.c muhafaza yuvanız yıkılabilir ayrıca şunuda hatırlatalım artık teknoloji çok gelişti ve sadece msn adresiniz den IP numarası tesbiti yapılıyor ve kişisel bilgileri nize buradan ulaşılabiliyor evliyseni z eşiniz sizden şüphe duyduğunda savcılığa vereceği bir dilekçe ile sizin bütün msn veya dini sohbet chat sitelerin deki serverlog kayıtlarınızı isteyebil ir ve bu yeni yasaya göre boşanma sebebidir Allaha emanet olun selamün aleyküm
http://www.social-worlds.tr.gg
MUHAMMED YASİN
BERLIN-DEUTSCHLAND
Üyelik tarihi: 29.08.200 8 Yaş: 23 Mesajlar: 2.683 Teşekkür etti: 411 564 Teşekkür 309 Mesaja aldı Kız ile erkek arkadaş olamaz ! -------------------------------------------------------------------------------- Selamun aleykum kardeşlerim Bismillah essalatu vesselamu ala Rasulilla h Günümüzün en büyük ve en tehlikeli hastalıklarının birinden bahsedeceğim. Bazen okulda bazen okulda bazen otobüste gördüğümüz bir tablo. Birbirine yabancı olan kız ve erkek arasındaki ilişkinin boyutu nedir? Malumdur ki dehşet verici boyutlara ulaşan ve gitgide vahimleşen bu tablo hiç de içimizi açmıyor siz bir de bu tablonun içinde malzeme olmuşların çığlıklarına kulak verin. Muhakkak yakınlarınızda, tanıdıklarınızdan bazıları bu tabloda bir öğe olmuştur ve siz de neler yaşadığını duymuş yahut dinlemişsinizdir. Masumca başlayan ve herkesin iyi niyetle çıkmış olduğu bu mutluluk yolu!! Karanlık ve kabuslarl a mündemiç bir bataklığa dönüşmekte çoğunlukla. Bazen "biz sadece arakadaşız" sözü bazen de "Şimdilik birbirimi zi tanıyoruz" sözü bu yolun en büyük tetikçisi olmaktadır. Neyse biraz daha somut ve canlı örneklere geçelim. Gündelik hayatta karşıma çıkan birkaç örneği sizinle paylaşmak istiyorum . A arkadaşım 6 kızı birden arkadaş edinmiş (idare etmekte argoca) ve zavallı kızların hepsi çocuğun sadece kendisini sevdiğini ve gözü olduğunu düşünüp kendince ileri doğru ciddi şeyler düşünmektedir. Ama baya maharetli olan arkadaşımız alacağını alıp kendisine ters gelen bir durumda kolayca kişileri silmekted ir fakat bu sayı asla düşmemekte tabii işin bir de diğer boyutuna bakalım böyle bir durumdan çıkmış B arkadaşımız da bir sonraki erkeğe asla önceki olan olayları anlatmaz ve ondan da hep bir yamuk bekler yine karşısındakinin onu bırakacağını düşünür. Bazen bu düğün öncesine kadar varır iş ciddiye ulaşınca kız durumu anlatır ama durum tam bir cinayete dönüşür kendini yaktığı gibi genci de yakar ve ondan da olur nitekim leke çıkacağı yerde tüm vücuduna yayılır. Hatta bazen her iki taraf evlilik öncesi veya sonrası ciddi itiraflar da bulunur ki bu itiraflar bazen zinaya kadar varabilir çok örnek gördük yaşantımızda. Kısaca şunu demek istiyorum kız ile erkek asla arkadaşlık yapmamalı (ne kadar duygusal ve masumca birşeylerin arkasına sığınılsa da) çünkü kız ile erkek tek bir kez arkadaş olur o da hayat arkadaşlığına dönüşür bu yüzden herkes kardeştir. Sadece elmanızın yarısı olan eşiniz hayat arkaşınızdır. Yukarıda anlattıklarıma dikkat edin uzunca süren mutluluğunuz saniyede karalara bürünebilir. Şeytanın işi bu çünkü. Sorun ne mi? Yine diyorum çok basit Kur'an uzak hadisten bihaber magazin ve yaban bir hayat sürdürmek. Giysiden tutun karşılıklı ilişkiye yansıyor zaten bu durum. Çözüm mü ne? Bunu söylemeye görevli değilim sadece İSTEYİN ve OLUN!!! Çünkü Rabbimiz kûn fe yekûn sahibidir . Eburudeyh a 03.03.200 7 16:00 Siz bir de bu yazıyı sanal alem için düşünün http://yenisafak.com.tr/yazarlar/?t=07.02.2008&y=GokhanOzcan Gökhan Özcan gozcan@yenisafak.com.tr07 Şubat 2008 PerşembeErdemler ve maskeler Eskiden sıklıkla kullanılan bir "medeni cesaret" nitelemes i vardı, severdim. Medeni bir tavır sahibi olmak ve onu cesaretle sergileme k, görünür kılmak... Bu tanımlayıcı cümleleri okurken kolaymış gibi görünebilir, ama medeni cesaret göstermek gerçekten zor iştir. Hele "medeni" sözcüğünün artık neredeyse hatırlanmaz hale geldiği böyle bir dönemde... Binlerce kişinin okuduğu bir gazetede hasbelkad er bir şeyler karalıyor olmak, hiç kuşku yok ki, bana ve diğer yazar dostlarımıza "medeni" olma sorumluluğu yüklüyor. Şu bir gerçek ki, yazı yazan insanlar herkesten daha farklı bir hayat yaşamıyor. Erdemli olmak konusunda herkes hangi güçlüklerle karşılaşıyorsa, yazar milleti de aynı güçlüklerle karşılaşıyor. Bu elbette insani anlamda çok ağır bir imtihandır. Geçer not alıp almadığımızı her gün, her an kendimize sormak durumunda yız. Bir insan olarak... Peki ya bir yazar olarak... O noktada durum daha da kritik... Bir yazar, erdemli olma konusunda ki imtihanından hangi neticeler le çıkıyor olursa olsun, işgal ettiği sütunu erdemli olanla doldurmak durumunda dır. Bu basit bir kural ve günümüzde epeyce örselenmiş durumda.. . Ancak, ben kendi adıma bu kuralı kitleye dönük fikirler serdeden herkes için olmazsa olmaz saymaya devam ediyorum. Doğru olmak noktasında hangi zafiyetle re sahip olursak olalım, medeni cesaret göstererek doğrunun yanında durmak mecburiye timiz var. Erdemli olmak ve erdemlerd en yana olmak... Bu iki parçayı bütünlemek için belki de ömrümüz boyunca büyük iç çatışmalar yaşamak durumunda kalacağız. Erdemlerd en yana olma cesaretin i gösteremeyenler bulunduğu yerin, işgal ettiği sütunun hakkını verememiş, hitap ettiği insanlara haksızlık etmiş olacaklar . Dahası bu insanlara tamiri zor zararlar da vermiş olacaklar . Peki yazı yazanların sorumluluğu bu kadar ağırken, okuyanlar a düşen hiçbir vicdani yük yok mudur? Elbette var. Bunlardan en önemlisi hakkaniye t sahibi olmak... Yazının doğruları ile samimiyet le ilgilenme k... Yanlışlara karşı doğru fikirler geliştirmeye çalışmak... Hadiseyi eğer doğrudan kişisel değilse asla ve hiçbir sebeple kişiselleştirmemek... Yazar, adıyla sanıyla, fikirleri yle duygularıyla, hatalarıyla sevaplarıyla ortada duruyor. Onun hukukunu korumak da okurun sorumluluğu... Tıpkı yazarın erdemli olanın yanında durma samimiyet ini ve cesaretin i gösterme sorumluluğu gibi... Bu ilişkinin medeni bir zeminde yürümesi gerekiyor . Neden gerektiğini anlamak için sanal alemde işlerin yürüdüğüne bakmak yeterli mesela... Kimlikler in maskelend iği bu alemde, tarafların ahlaki ve vicdani sorumlulu klarını ne büyük bir hızla kaybettik lerini hayretle müşahede ediyoruz. Çünkü sanal alem insanların ortaya bir söz koymak için medeni cesaret göstermek zorunda olmadıkları bir alem... Orada kişilikler değil, maskeler var ve söylenen sözün maliyetin i hiçbir kişilik yüklenmiyor. Maskeler örter mi, çıplaklaştırır mı? Bu soru da, yazıyı bitiren soru olsun! http://halityilmaz.azbuz.com/readArticle.jsp?objectID=5000000001358582 http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=sa&haberno=1284 Pornograf i raporu 06/10/2003 (390 defa okundu) N2H2 firması tarafından yürütülen bir araştırmanın sonucuna göre internett e son beş yıl içinde pornograf ik içeriğe sahip site sayısı yüzde 1800 artış gösterdi. Buna göre 1998 yılında 14 milyon adet sayfa pornograf iyle ilgiliyke n bu rakam 2003 yılında 260 milyona yükseldi. Geçtiğimiz haftalard a Microsoft'a sohbet alanlarını kapattıran sorun olan çocukların porno sitelere erişimi konusuysa hâlâ çözülememiş bir sorun. Bu tip siteleri kullanan çocukların yaş ortalaması 11. Sekiz ile 16 yaş arasındaki çocukların yüzde 90'ı bir şekilde bu sitelere erişmiş. Birçoğu da ev ödevi için araştırma yaparken bu adreslere 'düşmüş'. Sadece geçtiğimiz eylül ayı içinde 28 milyon yeni pornograf ik sayfa internet içeriğine eklenmiş durumda. Bu sektörün büyüklüğüylse 2.5 milyar dolar. http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=sa&haberno=1285 Web çocuklara emanet 06/10/2003 (156 defa okundu) Nielsen/NetRatings'in araştırmasına göre sadece Avrupa'daki çocuk internet kullanıcı sayısı bir yıl içinde üçte bir oranında artış gösterdi. Şu anda bölgede büyük kısmı Britanya'da olmak üzere 13 milyon çocuk kullanıcı bulunuyor . Bu gidişatın tek sorunu siber dünyadaki sübyancıların yarattığı olayların artması. Bu yüzden çocuk eğitim gönüllü kuruluşları, velileri denetim için uyarıyor. Kullanıcı artışındaki lider Britanya'yı Almanya ve Fransa izliyor. En popüler siteler arasında sohbet siteleri başı çekiyor. İkinci sıradaysa evcil hayvanlar la ilgili yayın yapan neopets.c om adresi bulunuyor . Diğer popüler sitelerse aşağı yukarı web'in genel yapısına uygun. Arama motoru Google, bilgi ağı About.com ve dosya paylaşım ağı Kazaa diğer popüler siteler arasında.
http://www.polisolmakistiyorum.com/polis-haber/emniyetten-sanal-alem-uyarisi-2.html EMNİYETTEN 'SANAL ALEM' UYARISI İnternetin dolandırıcılıkta da yeni yöntemlerin odağı haline geldiğine dikkat çekenKaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, “İnternet üzerinden dolandırıcılık suçu mağdurlarında büyük artış olduğu gözleniyor” uyarısında bulundu. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı yoğun şikayet üzerine vatandaşları, “internet üzerinden arkadaş edinilen, anlık görüşme yapılan ve üyelik isteyen sitelerde” farklı dolandırıcılık yöntemleriyle maddi ve manevi zararlar yaşandığına dikkat çekerek kişisel bilgileri ni vermemele ri konusunda uyardı. İnternetin dolandırıcılıkta da yeni yöntemlerin odağı haline geldiğine dikkat çeken KOM (Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele) Daire Başkanlığı, “Son dönemde internet üzerinden işlenen dolandırıcılık suçu mağdurlarında büyük artış olduğu gözlenmiştir” diyerek vatandaşları uyardı. İnternet üzerinden arkadaşlık edinme ve anlık görüşme imkanı veren sitelerde n bazılarından hizmet almak için kişisel bilgileri n de istendiğini vurgulaya n emniyet yetkilile ri, “üye olunurken kimlik bilgileri, kredi kartı bilgileri, e-posta adresleri ve e-posta adresleri ne ait şifreler istenmekt edir. Bu işlem sonrasında ise üyelik sözleşmesinde belirtilm emesine rağmen kredi kartından hamilinin bilgisi dışında para çekilmekte veya sözleşmede belirtile n miktardan çok daha fazlası çekilmektedir” dedi. Bu tip dolandırıcılık amaçlı kurulan sitelerin yöneticilerinin iletişim bilgileri nin sahte olduğu bu nedenle de haksız çekilen paraların mağdurlarının karşısında muhatap bulamadığının altı çizilen yazıda, “Mağdur kişilerin birçoğu bilgi yetersizl iğinden adli mercilere başvurmamakta, kimileri ise bürokratik süreci bahane etmekte ve zararlarını sineye çekmektedirler” denilerek şu konulara dikkat edilmesi istendi: “Özellikle üyelik gerektire n internet sitelerin e kayıt olunurken, istenilen bilgileri vermekte temkinli olunmalıdır. Eğlence sitelerin e üyelik için detaylı kimlik bilgileri nin istenmesi veya sözleşmede ücrete dair bir açıklama olmamasına rağmen kredi kartı bilgileri istenilme sinin şüphe uyandırıcı bir durum olduğu unutulmam alıdır. Üyelik işlemleri için kişisel bilgileri talep eden sitelerin güvenliğinden emin olunmalıdır. Site tarafından sunulan hizmet ile üyelik aktivasyo nu için talep edilen bilgiler arasındaki oran, sürekli şüpheci bir tarzda sorgulanm alıdır. İnternet dolandırıcılığı mağduru olan kişilerin en yakın Cumhuriye t Başsavcılığı’na başvurmaları gerekli yasal işlemleri başlatmasının hem mağduriyetin giderilme si; hem de başka kişilerin mağdur olmasının engellenm esi açısından önemininde büyük olduğu unutulmam alıdır.” http://www.mbirgin.com/?Ctrl=PodcastView&HTMLID=256 http://www.haberci53.com/a_article_view.php?idx=78 İNTERNET NEDİR, İNSANLIGA FAYDASI MI VAR ZARARI MI -------------------------------------------------------------------------------- Öyle bir dönemde yaşıyor, öyle teknoloji k gelişmelere şahit oluyoruz ki, adeta teknoloji başımızı döndürüyor. Gaz lambalarının kullanımını da gördük, teknoloji de (özellikle bilgisaya r ve internet alanında) gelinen son noktayı da gördük. Bilmiyoru m bu denli hızlı teknoloji k gelişmelere şahit olacak başka bir kuşak gelir mi? “Bilgi otobanı” olarak da adlandırılan internet, bilgi çağının en anlamlı teknik ve toplumsal kazanımlarından biridir. Tüm dünyada milyonlar ca ana bilgisaya rı birbirine bağlayarak olağanüstü büyük bir ağ oluşturmaktadır. Yaklaşık 160 ülke bu ağa bağlanmış durumdadır. Bir iletişim ağı olan internet aracılığı ile dünyanın herhangi bir yerindeki bir bilgisaya rla bağlantı kurarak karşılıklı bilgi alışverişi sağlamak mümkündür. Yine internet aracılığı ile dünyanın herhangi bir yerindeki bir kütüphaneden yararlanm ak, ya da bilimsel bir toplantıya katılmak da mümkündür. Yerinden alışveriş, yerinden bankacılık, hatta işe gitmeden evden çalışma vb gibi kullanımlar insanın sosyal yaşamını etkileyeb ilecek unsurlardır. Artık evlerimiz deki her eşya da internetl e etkileşimli olacak. Yani interneti n kullanım alanları her geçen gün genişleyecek. Belki de gelecekte hava ve su insanlık için neyse internet de öyle olacaktır. Ancak teknoloji k gelişmeler insana her zaman arzu ettiği huzuru vermeyebi lir. Vaktiyle bir köye çok geç de olsa elektrik bağlanır. Bütün köylü bunun sevinciyl e köy meydanında toplanara k ellerinde ki tüm gaz lambalarını kırarlar. Ancak köyde elektrik kesintisi başlar. Tüm gaz lambalarını da kırmış olan köylünün durumu daha da kötüdür artık. İnternet'in sundukları çok geniştir ve bu kadar bilgi arasında, bilinçsiz bir kullanımla, insan yolunu çok kolay kaybedebi lir. İnternet'in, şu an için çok fazla güvenli olduğu söylenemez. Nadiren de olsa, kişisel iletiler (e-posta, e-mail) kötü amaçlı kişiler tarafından yasal olmayan yollarla ele geçirilebilir. Özellikle (çok güvenli olduğu söylense de) internet bankacılığı sebebiyle insanlar büyük maddî zarara da uğrayabilmektedir. Yine uluslarar ası dolandırıcılar, internet kullanıcılarının telefon hatlarını çeşitli numaralar a yönlendirerek büyük vurgunlar yapmakta. Ayrıca henüz yeterince bilinçlenmemiş çocuk ve gençlerimizin adeta interneti n kucağına itilmesi, belki de doğabilecek zararların en büyüğü olacaktır. Çünkü internet, yararlarının yanı sıra pek çok tuzaklarl a da doludur. Bu tuzaklar maddî zararlara sevk eden tuzaklar olabileceği gibi, manevî zararlara sevk eden tuzaklar da olabilmek tedir. Tamamen ahlaksızlığı çağrıştıran kimi reklâm sayfalarının peşine düşen insan kendisini büyük bir rezilliğin içerisinde bulabilir . Bilgisaya r ortamındaki sohbet ise, gerçekte tam bir kör dövüşüdür. Konuşan ve dinleyeni n yerini, yazan ve okuyan aldığında, aradaki ilişki yalnızca ekranda beliren standart harf dizileriy le gerçekleşir. Chat, gelenekse l sohbetin temel şartı olan tanışıklığı da ortadan kaldırmaktadır. Birbirler ini hiç tanımayan ve hatta tanımayacak olan insanlar bile, bir tanışıklık yanılgısı içinde bu sanal sohbeti gerçekleştirebilir. Uzaklık kavramı internet kullanıcıları için hiçbir anlam ifade etmez; ancak söz konusu olan chat yapmaksa, bu kez insanlar çevrelerindeki sayısız ihtimali görmezden gelerek, önlerine pek çok elektroni k donanım ve kilometre lerce aralar koyarlar. Bu durum gerçekten de çok trajik bir çelişkiyi gözler önüne sermekted ir. İnternet aracılığıyla sohbet yani chat’in yanısıra kişisel radyoculu k yapılabiliyor. Böylece herkes kendisi evinde radyo dj’liği yaparak bos vakitleri ni arkadaş ortamı içerisinde müzik dinleyip sohbet edebiliyo r. Bu faaliyet belki zararsız olarak görülebilir, internett eki diğer faaliyetl erin karşısında… Modern aletlerin fazla kullanımı insanlık için hep zarardır. Eskiden örneğin televizyo nun zararından-yararından bahsediyo rduk şimdi ise internett en bahsediyo ruz. Eskiden çocuklarımızı kahvelerd en kurtaralım derken şimdi de netin başında oturmakta n nasıl kurtarabi lirizi düşünmeye başladık. Hal böyle olunca insan ilişkileri, sosyal hayatın şekli değişti. Sanal sosyal hayatı oldu insanların, netin başına oturarak yazmayı ve konuşmayı unutur hale keldik, kısa Internet terimleri kullanmak tan. İnternet, kişiler arasındaki mesafe, yaş, cinsiyet, ırk, kültür vb gibi gerçek dünyada önemli olabilece k pek çok özelliği de ortadan kaldırmaktadır. Bilinen adıyla chat'leşmek, aslında "yabancı olmanın" en belirgin ve belirleyi ci seviyesid ir. Reklâmların etkisiyle internet sözcüğünü duyan kimse doğal olarak interneti n bir tür eğlence aracı olduğunu düşünecektir. Kimi çevrelere göre internet bir eğlenme ve özgürleşme aracıdır. Aslında eğlence ve özgürleşme, modernliğin bir telkini olmakla birlikte, bu kavramlar çerçevesindeki yaşam alışkanlığının sürekli özendirilmesi de ideolojik bir söylemdir. İnternet kullanıcısı eğer eğlendikçe özgürleştiğini düşünecekse, gerçekte interneti n sınırsızlığını hiçbir zaman kavrayama yacak demektir. Çünkü eğlence, interneti n en popüler yanıdır ve kullanım amacına yönelik olarak ne kadar büyük bir oran teşkil etse de, gerçekte interneti n imkânları göz önünde bulunduru lduğunda, bu imkânların çok küçük bir kısmına karşılık geldiği tartışılmazdır. Buna bağlı olarak öncelikli sorumlulu klarımızdan artakalan boş zamanlar, günümüzde büyük oranda medya tarafından işgal edilmişken, medyanın interneti tanıtma ve pazarlama larında benimsedi kleri yöntemle kendi işgal alanlarına interneti de ortak etmeleri dikkat çekicidir. Çevremizle olan ilişkimizi düzenleyen, belirleye n ve bu anlamda da sınırlayan, günümüz için vazgeçilmez bir önemi olan, sahip olduğu boyutlarıyla şimdiye kadar hiç şahit olmadığımız bir dünyanın kapılarını açan ve bir 'vazgeçilmez' olarak hayatımıza giren yeni bir aygıt olan interneti n sunduğu imkânlardan yararlanm ak hakkına sahip olan çağımız insanı, millî ve manevî değerlerimizden asla taviz vermeden onunla yaşamasını da öğrenmesi gerekmekt edir. Şu hususu asla akıldan çıkarmayalım ki; “Bir bıçak cerrahın elinde olursa can kurtarır, caninin elinde olursa da can alır. Internet’i de bunun gibi düşünebiliriz. İnternetin zararları
Eğitim amaçlı faydalı kullanımı yanında interneti n zararları da mevcuttur . Bunlar pornograf ik içerik, illegal akımlar, şiddet ve değişik türde sapıklıklar içeren web sayfalarıdır. Çocukları zararlı sitelere girmeden engelleme nin değişik yolları bulunmakt adır. Tabii ki bunun en sağlam metodu, çocuklara anlatmak ve onlara otokontro l mekanizma sı yerleştirmektir. Eğer bu metot başarılı olmazsa aşağıda sıralanan diğer metotlar kullanılmalıdır: 1-Dünyada yaygın kullanımı olan Internet Explorer içinde mevcut olan ‘İçerik Danışmanı’ Bölümü. Bu bölüme girebilme k için Araçlar/ İnternet Seçenekleri / İçerik /İçerik Danışmanı. Bu bölümden istediğiniz düzeyde sınırlama getirme şansına sahipsini z. 2- Internet dağıtımı bir proxy programı (Wingate, WinProxy) aracılığıyla yapılıyorsa bu programla rın ilgili özelliğini kullanara k. 3-Bu amaca yönelik hazırlanmış programla rdan faydalanm ak. Örneğin "weblock" programı yardımıyla hem site bazında kısıtlama hem de kelime bazında kısıtlama yapılabilmektedir. Yani, arama sitelerin i kullanara k zararlı sitelere girmeye çalışan çocukların arama yaparken kullandıkları kelimeler i içeren sitelere giriş kısıtlaması getirebil mektedir. Çünkü çocukların zararlı sitelere girmeleri ni engelleme k gerekiyor . Çocuklarımızın, zamanlarının çoğunluğunu interneti n basında geçirmemesi için burada ailelere çok is düşmektedir. http://www.ebilge.com/13481/%C4%B0nternetin_zararlari_nelerdir.html http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=120475 http://www.davetyolu.com/ Başlatan erbaiin, Mesaj Gönderen: Emrullah CANİlişki: 38.5% Son yıllarda teknoloji nin gelişimi ve yaygınlaşmasına binaen artık neredeyse her eve Bilgisaya r ve internet girmiştir...Eskiden nasıl tv'nin zararları konuşuluyor, anlatılıyorsa bundan sonra da uzun bir süre İnternet; faydaları ve zararları konuşulacağa benziyor. ... Dediğiniz gibi sanal alemde de iyi niyet ve masumane yaklaşımlar ile başlayan birçok işi suistimal edilerek hiç tahmin edilemeye cek boyutlara geliyor.. Hiç tahmin edilmeyen insanlard an hiç tahmin edilemeye cek davranışlar görüyorsun..Birçok platform değişik kişilik bozuklukl arı ve kalbi hastalıkların yansıtıldığı bir ortam halini alıyor...İslami siteleri tenzih ederiz tabi.... Sesli sohbet, sohbet odası, Chat veya adını ne olursa olsun benzer sohbet ortamları çok büyük bir tehlike ve tuzak halini almıştır..Bir de İslami Sohbet odaları demiyorla r mı!! İslamın neresinde bayan ve erkekleri n bir araya gelerek sesli veya yazılı sohbet ettikleri, muhabbet yaptıkları bir ortam, durum oluşmuşki... Ve kaç kişi gerçekten İslam için ALLAH rızasını kazanmak için böyle yerlere tevessül edebilir ALLAH aşkına! En iğrenç olan da işte bu şekil İslam adı altında bu tür faaliyetl erin icrası..Bu tür ortamların birçok kötü ve haram olaya zemin olduğu, birçok kişinin canınını acıttığını görmüş veya duymuşuzdur.. Belki İslami anlamda bir nebze faydası olacaktır ama zararının büyüklüğü çok daha fazladır...Çünkü kontrolü çok zordur..K işilerin parmaklarını, kalblerin i ve akıllarından geçenleri nasıl takip edebilirs iniz ki!!!
http://www.mustafaakyol.org/arsiv/2006/04/duz_dunyadan_donus_yok.php April 27, 2006 Düz Dünyadan Dönüş Yok [29 Nisan 2006 tarihli Referans gazetesin de yayınlandı] New York Times gazetesin in ünlü köşe yazarı Thomas'ın Friedman'ın "Dünya Düz" (The World is Flat) adlı kitabını bir köşeye not edin. Mümkünse okuyun veya özetlerine göz atın. Çünkü 21. yüzyılda dünyanın nasıl bir yer olacağına ve bunun bizleri nasıl etkileyec eğine dair isabetli bir sezgiye sahip olmak için, Friedman'ın sözünü ettiği olguyu anlamak, dünyanın giderek "düzleştiğini" kavramak şart. Friedman'a göre dünyanın düzleşmesi, farklı kültürlerin birbirine bağlanmasını ifade ediyor. Dünyanın "düz" olmadığı çağların — yani 90'lı yıllar öncesindeki tüm tarihin — özelliği, dünyadaki farklı kültürlerin coğrafi engeller ve siyasi sınırlarla birbirler inden büyük ölçüde izole edilmiş olmaları. Denizler, okyanusla r, vadiler, dağlar veya dikenli tellerle ayrılan toplumların her biri kendine ait bir kültür ve yaşam biçimi geliştiriyor. Ama 20. yüzyılın sonlarında gelen bir devrim, tüm bu coğrafi engelleri bir anda kaldıyor. Devrimin adı, kişisel bilgisaya r. Internetl e birbirine bağlanan bilgisaya rlar, yüzmilyonlarca insanın birbirine anında ulaşmasını sağlıyor. Hindistan'ın dağında yaşayan bir genç, sabah uyandığında New York'ta yayınlanan gazeteyi okuyabili yor veya üye olduğu internet grubundak i Slav, Arap, Çinli ve Latin arkadaşlarıyla yazışıp-tartışabiliyor. Kuşkusuz insanlığın büyük bir bölümü bu teknoloji k devrimin henüz içinde değil. Ama "bilgisaya rlılaştırılanların" sayısı ve oranı giderek artıyor. "Düzleşme" yayılıyor.
Zihinsel Sınırlar Kalkıyor Bunun en büyük sonucu, insanlar arasındaki zihinsel sınırların giderek kalkıyor olması. Düz dünyaya adım atan insanlar, kendileri ni yetiştirmiş olan toplumların sunduğu kültür ve değerlerden daha farklı bir evrenle karşılaşıyorlar. Internet üzerinde tüm felsefele r, ideolojil er, inançlar, inançsızlıklar serbestçe dolaşıyor. Hindistan'ın dağındaki genç, internet olmasa hayat boyu haberdar bile olmayacağı bir fikre, bir "tıklama" ile ulaşıyor. Bu açılımın kapalı toplumları ve kapalı rejimleri çözülmeye zorlayacağına kuşku yok. "Düz dünya"nın insanları "biz bize benzeriz" söylemlerine inanacak, "kendileri ne rağmen, kendileri için" yönetilecek pasif kitleler oluşturmuyor çünkü. Hepsi aktif ve düşünen birer "birey". Dünyanın düzleşme süreci, gelenekse l kültürler içinse hem bir tehdit, hem de — eğer değerlendirebilirlerse — bir fırsat. Tehdit, çünkü artık gelenekse l kültürleri gelenekse l yöntemlerle korumak zorlaşıyor. Çocuğunuza sadece bir dizi "doğru" öğretmeniz yetmiyor; iki gün sonra internete girecek ve o doğruların sorgulandığı kaynaklar la karşılaşacak çünkü. Sonra da belki başka doğrulara inanacak veya "kültürel relativiz m"de karar kılıp "doğru yoktur, farklı zanlar vardır" diyecek. "Dur şuna bir de ben bakayım" dediğinizde belki de sizin de kafanız karışacak. "Tehdit", burada... Fırsat ise, düz dünyanın getirdiği yayılma özgürlüğünde. Eskiden coğrafi engeller ve sınırlar yüzünden belirli bir alana sıkışan kültürler ve fikirler, artık dünyanın her noktasına kolayca ulaşabiliyor. Friedman buna "lokal olanın globalleşmesi" diyor. Lokal olanı globalleştirmek için artık Ertuğrul gemisini Japonya'ya göndermeniz gerekmiyo r; klavyeyi iyi kullanabi lmeniz yeterli.
Google'da Serbest Rekabet Denebilir ki, tehditler in ve fırsatların aynı anda bir arada bulunduğu bu "düz dünya", düşünceler kültürler, ve hatta dinler arasında bir "serbest rekabet" alanı. Bu rekabet alanında işlerin nasıl gittiğini görmek için, çok basit bir "araştırma" yaptım. Google, biliyorsu nuz, interneti n en güçlü ve en popüler arama motoru. Google'ın bir de dünyadaki internet sitelerin i içeriklerine göre katalogla yan "Directory"si var. Buraya girdim ve "religion" (din) bölümüne göz attım. Gördüm ki Hıristiyanlıkla ilgili internet sitelerin in sayısı 93 bin 285. Yahudilik'le ilgili 2834 site var. İslam'la ilgili site sayısı ise sadece 2477. (Dünyadaki Yahudi nüfusunun Müslüman nüfusunun yüzde 1 veya 2'si kadar olduğunu unutmayın.) Bu, İslam dünyası adına bir çarpıcı geri kalmışlık tablosu. Kuşkusuz mesele site üretmekten ibaret değil. Önemli olan, modern dünyayı anlayan, doğrularını ve yanlışlarını kavrayan, dinin özü ile onun etrafında inşa edilmiş insani yapıları birbirind en ayrıştırabilen ve sonra da çağın gerek duyduğu yeni yapıları üretebilen bir perspekti f geliştirmek. Müslümanlar "düz dünya"da bunu başarabilecekler mi? Başarmaları için ne yapmaları gerek? "Düz dünya" Türkiye için ne ifade ediyor? Bu soruları sonraki yazılara bırakıyorum. Ama şimdilik şunu bir kenara yazın: Düz dünya giderek yayılıyor ve bundan geriye dönüş yok. Gelecek vizyonunu bunu görerek inşa etmek gerekiyor . http://forums.ferman.nl/showthread.php?t=1797 Tabiiki interneti n bircok insanda oldugu gibi benim hayatimda da etkisi buyuk su anda. Interneti n basina genelde bos zamanim oldugunda oturuyoru m. Oturdummu da kalkmam baya bi zaman aliyor O yuzden onceden bos zamanlari mda yaptigim seylere, bu zamnain buyuk bi kismini internett e gecirdigi m icin cok daha az vakit kaliyor. Kitap okumaya yine ozen gostermey e calisiyor um, ama internet olmasa cok daha fazla kitap okuyacagi ma eminim. Su anda okudugum okul da bilgisaya rla ilgili oldugu icin, su anda internet benim acimdan vazgecilm ez bisey. Internet olmasa bos vakitleri mi cok daha iyi bi sekilde degerlend irebiliri m diye dusunuyor um. Gerci simdide internett e bos isler yapmamaya gayret gosteriyo rum Interneti n faydalari oldugu kadar zararlari nin oldugunda hepimiz hemfikiri z zaten sanirim. Ama aslinda bu sirf internet icin degil hersey icin gecerli. Insan isterse herseyden bir zarar cikartabi lir. Bu tamamen kisinin kendi elinde bisey.... Simdilik benden bu kadar -------------------------------------------------------------------------------- Onlara de ki; eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, kadınlarınız, akrabalarınız, kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böyle fasıklar topluluğuna hidayet nasip etmez. (Tevbe - 24) http://www.teknobilim.net/index/index.php/component/option,com_frontpage/Itemid,1/limit,7
SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ ZARARLI ETKENLER - 2. BÖLÜMÜN SONU 2 BÖLÜMDEN OLUŞAN YAZIMIZI OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ
İSLAM-GREEN34
|
|
« Son Düzenleme: Ekim 28, 2010, 10:44:07 ÖÖ Gönderen: administratör »
|
Logged
|
|
|
|