« : Şubat 12, 2010, 07:21:50 ÖÖ » |
|
SANAL ALEM VE CHAT - İSLAMİ REALİTEDE CHAT YORUMU
http://forum.islamiyet.gen.tr/dini-sohbet/46602-dinimiz-florte-izin-verir-mi-herkes-dikkatle-okusun-lutfen.html
Dinimiz flörte izin verir mi? ( Herkes dikkatle okusun lütfen )
--------------------------------------------------------------------------------
Edirne’den yazan okuyucum baharın geldiği, kırların, gezinti yerlerine dönüşmeye başlamak üzere olduğu şu günlerde flörtten söz eder misiniz, flörtün dinimizde ki yeri ve hükmü nedir? gibi oldukça yorum götüren bir konuyu sormuş. Mutlaka açıklama beklediğini de ilave etmiş. Efendim, flört Müslümanlarların lügatında yeri olan bir kelime olmadığı gibi, ifade ettiği mânâ da Müslümanlarda hayat bulan bir olay değildir. Flörte kimler ne mânâ yüklerse yüklesin. İslâm böylesine hissi bir konuda erkekle kadına sınırlar çizer ve Efendimiz in meşhur ikazı iki tarafı da kesin ölçülerle korumaya alır, muhafaza eder. Nedir Efendimiz in kesin ve çok makul olan ikazı? – Yabancı bir kadınla bir erkek iki ikiye, baş başa kalırlarsa üçüncüleri şeytandır! Evet, biribirin e yabancı iki karşı cinsin tenha bir yerde baş başa kalışları; hislerini n isyanına, yaratılışta var olan duyguların ayaklanma sına vesile teşkil eder. Cinsi hislerin ayaklanma sı ve isyanından sonraki safhaları ise kimse kestireme z. Nerede başlar, nerelere kadar gider. Zaten toplum hayatındaki pişmanlıkların, hatta cinayetle rin ve kötülüklerin büyük çoğunluğunun bu ikaza kulak asmayıştan, aradaki sınırı aşıp taşmaktan kaynaklan dığı da yaşanan günlük olaylarla sabittir. Bunun istisnası yok mu, her kadın, her erkek böyle mi? Elbette öyle bir iddiamız olmaz. Elbette her kaidenin istisnası olur. Lakin istisnala r hep müstesna kalır, umumi hükmü değiştirmez. Bildiğim gerçek odur ki kadın kendisini şaibe altına sokacak laubalili klerden uzak kalmalı, kolay elde edilen, kolayca da terk edilen eğlence metaı haline gelmemeli dir. Bilindiği üzere kolay elde edilen şeyin kıymeti pek bilinmez, kolayca da terk edilmesin de mahzur düşünülmez. Değerli şeyler ise hep zor elde edilir, böylece de kolayca terk edilmezle r. Kadın değerlerin en yücesi, itibarını korunması lazım gelenleri n de en önde gelenidir . Kadının bir gün falanın yanında, öteki günü de filanın kolunda olması, bir başka gün ise kimin yanında olacağının bilinmez hale düşmesi, onu hayatı boyunca itibarsızlığa mahkum eder. Bir değerli hayatı böylesine değersiz ve itibarsız hale düşüren şeye ise siz ister flört deyin, isterse başka bir şey; ne savunulur ne de sonucu basite alınacak bir doğallık olarak görülebilir. Yine bir kudsi beyandan öğrenmekteyiz ki sonu evliliğe varmayan gayrımeşru yakınlaşmalardan taraflar öylesine pişmanlık duyacak ki ahirette: – Keşke ateş parçası tutsaydım da böyle sonuçlar verecek başlangıçlar yapmasaydım diye feryat edecekler dir. Ama bunun faydası olmayacak tır. Çünkü ok yaydan çıkmış, kurşun hedefi vurmuş; tamiri mümkün olmayan tahribat vaki olmuştur. Onun içindir ki dindar ailelerde kadın, kuracağı yuvada mutlu ve huzurlu olmak için geride şaibeli bir geçmiş bırakmamaya çok dikkat eder, vardığı yerde başına kakılacak bir sürü yanlışların sahibi olmama konusunda büyük titizlik gösterir. Bu dikkat ve titizliğinden dolayı da ömür boyu sevinç duyar, itibar sahibi olmanın mutluluğunu yaşar. Kadını tertemiz mutlu bir ailenin kurucusu değil de, günlük zevklerin malzemesi haline getiren erkekler, yahut da kendileri ni bu duruma düşürmüş kadınlar elbette konuyu bizim gibi yorumlama yacak, hallerine uygun düşen hayatın savunucus u olacaklar dır. Böylelerine bizim ne söyleyecek sözümüz, ne de verecek cevabımız olur. Kendi düşen ağlamazdan başka.
Ahmet Şahin
Suheda_nu r Açık Profil bilgileri Suheda_nu r´nin Web Sitesini ziyaret edin Suheda_nu r - Daha fazla Mesajını bul
27-10-2007, 19:46 #2 Suheda_nu r Üyelik numarası: 61391 Araçlar: Üyelik Tarihi: 27.10.07 Yer: izmir Mesajlar: 101 Konular: 20 Teşekkür Sayısı: 0 2 konusuna 4 kere teşekkür edildi.
--------------------------------------------------------------------------------
Kadın-erkek arasındaki duygusal ilişki. Flört etmek, kadın ve erkeğin duygusal ilişki kurması. Batı toplumlarında flört, gençlerin duygusal açıdan olgunlaşmalarını, çeşitli kompleksl erinden kurtulmal arını, cinsellik konusunda bilgilenm elerini, eşlerin evlilik öncesinde birbirler ini tanıyarak bilinçli bir beraberli k oluşturmalarını sağlayacak bir tecrübe ve eğitim biçimi olarak kabul edilmiş ve hoş görülmüştü. Fakat duygusal ilişkiler, kendisine ilişkin bütün düşünce ve varsayımların iflasını ilan edercesin e büyük bir hızla fiziksel ilişkiye dönüşerek gündemden düştü. Batılı toplumlar günümüzde bir yandan bir süre önce son derece masumane ilişkiler olarak baktığı flört olayının önüne yığdığı toplumsal sorunlarl a boğuşurken, bir yandan da artık duygusal ilişkinin yerini alan cinsel özgürlük gibi kavram ve olguları tartışmaya başladı.
Kadın-erkek arasında serbestçe kurulan ilişkilerin farklı bir sonuca varması mümkün değildir. Çağımızın önde gelen ruhbilimc ilerinden Erich Fromm izlenerek söylenirse, karşıt cinsler arasındaki duvarın yıkılması durumunda duygusal ilişkilerin karşı konulmaz bir cinsel isteğe dönüşmesi kaçınılmazdır. Bu cinsel isteğin tek amacı da birleşmektir. Bu nedenle bu tür ilişkiler düşünüldüğünün tersine sürekli değildir ve utanç, umut kırıklığı, nefret ve düşmanlıkla noktalanır. Böylesine olumsuz bir biçimde sonuçlanan ilişkiler doğal olarak birçok bireysel ve toplumsal soruna neden olur. Ruhsal bunalımlar, aileden kopmalar, kötü yollara düşmeler, çocuk denilecek yaşta ortaya çıkan gebelikle r, terkedilm iş gayr-i meşrû çocuklar, intiharla r bu tür ilişkilerin Batı toplumlarının önüne yığdığı sayısız sorundan yalnızca birkaçıdır.
İslam Açısından Flört İslâm, yalnızca ortaya çıkan sorunlara çözümler getiren bir inanç ve hukuk sistemi değil, aksine, getirdiği kurallarl a öncelikle sorunların ortaya çıkmasını önleyen bir dindir. İslam'ın bu özelliği kadın-erkek ilişkileri alanında da kendini göstermekte, İslâm toplumlarında, Batı örneği câhili toplumların karşı karşıya geldiği sorunların ortaya çıkmasına imkan tanımamaktadır.
İslâm, toplumun çürümesine neden olan başlıca amillerde n birisi kadın-erkek arasındaki gayr-i meşrû cinsel ilişkiyi (zina, fuhuş) yasaklamış, caydırıcı bir etken olarak cezaî müeyyideler getirmiştir. Fakat asıl önemlisi bireyleri bu tür fiillere götürecek bütün yolları kapatması, oluşmasını önleyici tedbirler almasıdır. Bu tedbirler in başında karşıt cinsteki yabancı kişilerin yalnız başlarına bir arada bulunmama sı kuralı gelir. Hz. Peygamber (Sallallah u aleyhi ve sellem), böyle bir durumun doğuracağı tehlikeli sonuçlara dikkat çekmek üzere, "Çünkü -bu takdirde- üçüncüleri şeytandır" (Ibn Hanbel, Müsned, I, 227, III, 339) buyurur. Diğer bir önleyici kural da tesettür ve sürekli bakış gibi uyarıcı davranışlardan kaçınma (en-Nur, 24/30-31) kuralıdır. Dokunma, el sıkışma ve benzeri fiziki temas yasağı da başka bir önlemdir (el-. Mavsılî, el-Ihtiyarî Ta'lili'l-Muhtar, IV, 156). İslam'ın kadın-erkek ilişkileri hakkında getirdiği hüküm ve kurallar açısından bakıldığında flörtün bütünüyle İslâm sınırlan dışında kaldığı görülür: Çünkü, biçimi, şartlan ve sonuçlan bakımından İslam'ın hüküm ve kurallarına ters düşen bir ilişki biçimi olarak ortaya çıkmaktadır.
İslâm insanın cinsel yönünü görmezden gelip bu alandaki ihtiyaçlarını yok saymaz. Tersine, bu yönünün meşrû' ve hem birey, hem de toplum için yararlı olabilece k biçimde tatminini öngörür. Evlilik kurumunun önemli varlık nedenleri nden birisi de insanın cinsel ihtiyaçlarının böyle bir yönde karşılanmasıdır. Bu nedenle İslâm'da evlilik teşvik edilmiş, olabildiğince kolaylaştırılmaya çalışılmıştır
Suheda_nu r Açık Profil bilgileri Suheda_nu r´nin Web Sitesini ziyaret edin Suheda_nu r - Daha fazla Mesajını bul
27-10-2007, 19:46 #3 Suheda_nu r Üyelik numarası: 61391 Araçlar: Üyelik Tarihi: 27.10.07 Yer: izmir Mesajlar: 101 Konular: 20 Teşekkür Sayısı: 0 2 konusuna 4 kere teşekkür edildi.
--------------------------------------------------------------------------------
FLÖRTÜN KÖTÜLÜĞÜ ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ
Flörtün kötülüğü, ilk olarak insanın ileride evleneceği kişiye (eşine) bir ihanet, sadakatsi zlik ve kötülük olarak gözümüze çarpar... Bu flörtü ister bir kadın işlemiş olsun, isterse bir erkek işlemiş olsun, durum değişmez. Ahlâkın kendisi ve normları, erkek ve kadın için şart ve kuşatıcıdır çünkü... Örneğin, bu şeyi (flörtü) işlemiş olan bir kadının, ilerideki hayatında bir erkekle evleneceğini düşündüğümüzde, eşi olan kişi (erkek) eğer hanımının bu işlemiş olduğu bu şeyi (flörtü) biliyorsa onun için hoş bir durum olmamasıyla birlikte, kendi iç âleminde bir iç burkuntus unu, bir erkek ezikliğini; ve bunun sinirliliğini ve kıskançlığını hissedece ktir... Yine, eşinin geçmişte yabancı bir erkek tarafından tanındığını; duygu ve düşüncelerinin mahremler inin, kıvrımlarının bilinmesi onu üzüntüye, belki de hayat boyu bunu üzerinden bütünüyle atamayaca k "birşey" kazandırabilecektir kendisine ... Bu duyguları üzerinden atabilse bile, belli etmese de hayatının bazı anlarında bu şey (flört) aklına geleceğinden, bunu düşünecek ve daima kederlene cektir... Belki de eşi ile arasındaki bir tartışmada bu şeyi (flörtü) dile getirecek ve söyleyecektir... Geçmişinde flört eden bir erkekle evlenen bir kadın için de, az önce söylediğimiz güçlü ve baskın olan duygu ve düşünceleri bir erkek gibi aynı ve tam olarak hissetmes e bile, kendi kadın fıtratına uygun olarak: Bir eziklik, burkuntul uk, kendini değersizmiş gibi görme, ilgisizli k, soğukluk ve nefret gibi duyguları kendi kadın yapısının nâzik, hassas duygu ve düşünceleriyle hissedece k ve böyle düşünerek üzülecektir... Devam edelim... Flörtün kötülüğü kendini bir ailede de gösterir... Bir babadır, annedir ve erkek kardeştir... Olması gerekence ve bozuk bir ruhu olmayan; ve ahlâki duyguları sönmemiş bir baba düşünelim şimdi... Kendi kızının yabancı bir erkekle konuştuğunu, gezdiğini ve buluştuğunu bilince, içinde fırtınalı bir trajedi üzüntüsünü yaşamamış olmaması kaçınılamaz olacaktır onun için... Bunun yanında, bir sinir ve nefret duygularıyla beraber, ailenin izzet, haysiyet ve namus duygularının kırıldığını; ve bunlarla birlikte bir baba ezikliğini, üzüntüsünü hissedece ktir kalbinde. .. Aile içindeki annede de, kızının kendi annelik misyonuna zarar verdiğini; şimdiki ve gelecekte ki ailesinin izzetini ve haysiyeti ni küçülttüğünü; kendi annelik fıtratının yapısıyla telâş ve üzüntüyü yaşaması ondan beklenece ktir... Ailenin diğer ferdi olan erkek kardeş açısından bakarsak; kendi kızkardeşinin yabancı bir erkekle flört etmesi onda belli belirsiz bir kine, nefrete; kendi haysiyets izmiş gibi duygularıyla beraber, kendi erkek keyfiyeti nin kadının namus, iffet ve sadakat unsurlarıyla tamamlana n yönüne zarar geldiğini düşünecektir... Ayrıca yabancı bir erkeğin kendi kardeşini tanıması; onun duygu ve düşünce alanına girmesi onun için mutlu birşey olmayacağı gibi, dış dünyada yaşarken ezik ve sıkıntılı olarak dolaşabilecektir belki de... Flörtün kötülüğü bunlarla bitmez; eşlerin ilerideki çocuklarında da kendini gösterir... Evli bir kadının, yahut erkeğin; eşine geçmişindeki 'kaçamak'larını gizlediği gibi, çocuklarına da anlatamaz lar bu şeyi... Bir çocuğun, özellikle erkek olan bir çocuğun, annesinin geçmiş hayatında flört ettiğini öğrenmesi hoş birşey olmayacak tır... Aynı şekilde bir kız çocuğu içinde bu geçerlidir... Bu şey (flört) onun içinde menfî tesirlere; belki de ilerki hayatında ahlâk bozukluğuna yol açabilir... Hem evlilik hayatının saadeti, huzuru ve sağlıklı yürümesi için eşler arasında nasıl evliliği sona erdirmeyi ci birçok uyumlar, şartlar ve evliliğin bilgisi nasıl gerekliys e; ve bunların hepsi sürekli olmalıysa; emniyet, sadakat ve güvende bunlardan birisidir ... Ve en başta gelir... Ayrıca evliliğin saadeti ve huzuru için "olmazsa olmaz" bir mahiyeti eşlere telkin ve emreder.. . Flört ise kendi yanlış ve çirkin baltasıyla evlilik ağacının köküne iyi bir darbe indirerek, bu ağacı yere sermek ister... Evli insanların geçmişlerindeki flörtleri gizlemele ri boşuna değildir... Bu şeyin (flörtün) kötülüğünün erkek için olan payına bakarsak; bir erkekte flörtü işleyerek erkek misyonunu n ona verdiği: Dış dünyayı iyi bir şekilde düzeltme, koruma ve imar etme işini, yanlış birşeyi (flörtü) yaparak, doğru olarak gerçekleştirmesi gereken kendi misyonunu doğrusuz ve yanlış olarak gerçekleştirecektir... Bunun yanında, söylediğimiz birçok üzüntülere; eziklikle re, nefretler e, kirli ve yanlış hayallere ve düşüncelere; acılara ve ihanetler e sebeb vermesi açısından; ayrıca ahlâkın kendisini ve toplumun ahlâkını zedelediği; evlilik ve aile kurumunu tahrip etmeye ve saadetini bozmaya çalıştığı içinde, kötü birşey yaptığı da belirginl eşecektir kendisini n... Yine, ahlâk dışı fiilleri işleyenlerin; ve bunların önünün açıldığı zaman, yanlış ve kötü ahlâkın şuursuzca taklid edileceği ve toplumu kısa sürede bozacağı gözönünde tutulursa, yaptığı şeyin ( flörtün ) iyi birşey olmadığı daha da iyi anlaşılır... Son olarak flörtün yabancı bir erkek ve kadın için olmaması gereken bir yakınlığa sebebiyet verdiğini; kişileri zina gibi bir çirkinliğe götürebileceğini; evlenmedi kleri insanlara karşı kirli duygu ve hayalleri düşüneceklerini; doğru ahlâka göre olması gereken ahlâkî yapıya zıt olan bir nesil ve aile yapısı meydana getirebil eceğini; evliliğin mutluluğuna ve eşlerin birbirler ine karşı olması gereken "güven" duygusuna kötülük edici birşey olduğunu da söylemeliyiz...
Flörtün kötülükleri bunlarla bitmeyece ktir elbette; bizim söylediklerimiz bu mesele için satıhüstü ve acelece yapılmış birkaç sözdür yalnızca...
Suheda_nu r Açık Profil bilgileri Suheda_nu r´nin Web Sitesini ziyaret edin Suheda_nu r - Daha fazla Mesajını bul
27-10-2007, 19:47 #4 Suheda_nu r Üyelik numarası: 61391 Araçlar: Üyelik Tarihi: 27.10.07 Yer: izmir Mesajlar: 101 Konular: 20 Teşekkür Sayısı: 0 2 konusuna 4 kere teşekkür edildi.
--------------------------------------------------------------------------------
CHAT CUMHURİYETİ...
Türkiye Chat (internett e sanal sohbet'le) 90’lı yıllarda tanıştı. Internet ortamında dünyanın her tarafından insanların birbiriyl e yazışarak sohbet edebildiği sohbet odaları, bugün artık inanılmaz bir buluşma,tanışma, görüşme filmine sahne olmaya başladı. Son günlerde sık sık Chat aşkları, internett en tanışanların evlilikle ri ve Chat’tan tanışan insanların kandırılıp başlarına gelen türlü kötülüklere karşın inanması zor olan haberler medyada yer almaya başladı.
Özellikle yaşam şartlarının ağırlığı, insanların giderek azalan sosyal ilişkileri Chat çılgınlığının artmasına neden oluyor.
Ekonomik olarak değerlendirildiğindeyse çok ucuz olan Internet sayesinde insanlar hem evlerinde n hem de işyerlerinden internett e bağlanıyorlar. İşlerinin arasında sohbet odalarına girip yeni insanlarl a tanışıyorlar.
Bilgisaya r monitörünün karşısındaki bir insanla tanışmanın verdiği heyecan ve yeni insanlar tanımanın verdiği keyifle gizemli, dünyalara ulaşan Chat fanatikle ri, büyük oranda hayal kırıklığına uğruyor. Zira sanal dünyada sohbet ortamının en büyük sıkıntısını güvenilirlik oluşturuyor. Bilgisaya rın karşısına oturan ve önemli bir miktarı da Internet cafelerin müşterileri olan insanlar, karşısındaki insanları ikna edebilmek ya da kandırabilmek için türlü yalanları söyleyebiliyorlar. Bu nedenle de Chat yapanlar özellikle kadınlar, karşısında yazıştığı insana sürekli önyargı ve tedirginl ikle yaklaşıyor. Ancak belirli bir zamanda test etme imkanı buldukları insanlarl a ya sohbetler i derinleştirip internet ortamındaki ilişkilerini,görüşmelerini yüz yüze olabilece k bir ortama taşıyor ya da ilişkilerini kesiyor.
Toplumda mutluluk, huzur ortamının iyiden iyiye azalması, mutsuz evlilikle r ve uzun yıllar süregelen evlilikle rdeki heyecansızlık, tatminsiz likler de Chat ortamının müşterilerinin artmasının en önemli sebepleri olarak gözlemleniyor.. Bugün dünyada neredeyse hemen hemen milyarlar ca insan Chat yaparken, Internet server sağlayıcısı şirketlerin verilerin e göre; Türkiye’de de bu oran gündüzleri 3.5 milyona, geceleri de bir milyona yaklaşıyor. Özellikle neredeyse Türkiye’de bugün resmi kurumların bir çoğunun Internet aboneliği, özel sektörde de büyük şirketlerin tamamının Internet kullanıcısı olması, Chat çılgınlığına tutunan insanları bulabildi kleri her fırsatta sanal sohbet yapmaya davet ediyor.
Türkiye’de belki de önümüzdeki yıllarda boşanmaların başlıca sebepleri nden biri olmaya başlayacak olan Chat salgınının sosyal konumlarına, Chat meraklılarının neden Chat yaptıklarını, Chat aleminde neler yaşandığına geçmeden önce öncelikle bu önemli olayın teknoloji k perde arkasını kısaca anlatalım.
Az çok bilgisaya r kullanabi len bir insanın Internet üzerinden sohbet yapabilme si bugün çok basit. Özellikle sohbet programla rı olan Messenger ve ICQ’nun dışında hemen hemen her Internet servis sağlayıcısının sitelerin den sohbet odalarına girmek mümkün.Servis sağlayıcılarının dışında birçok özel web sitelerin den de sohbet odalarına ulaşılabiliyor.
NEDEN CHAT YAPIYORLA R?
Gün geçtikçe sayıları hemen her gün artan Chat meraklılarının, günlerini gecelerin i niçin bilgisaya r başında geçirdiklerini araştırırken karşıma çıkan en önemli neden insanların mutsuz yaşamları oldu. Özellikle de Chat yapan kadınların büyük bölümünün evli ve orta yaşlarda olması uzmanlara göre evdeki huzursuzl uk ve tatminsiz likten kaynaklanıyor. Evlilikle birlikte aşkların bitmesi, zamanla evliliğin eskimesi, heyecanın yok olması,erkeklere göre daha duygusal olan kadınlarda romantik arayışlara neden oluyor. Birkaç güzel söz ve iltifatta n sonra eşlerinde göremedikleri şefkati Chat’ta konuştuğu erkeklerd e bulan kadınlar bir zaman sonra yaşayamadıkları duygularını bu şekilde tatmin ediyor. İnsanların yüz yüzeyken ifade edemedikl eri duygularını, düşüncelerini bilgisaya r ekranının karşısında daha rahat anlatabil meleri de Chat çılgınlığının sınırlarını aşan bir diğer neden. İnternette sohbet eden kadınların önemli bir bölümünü de dul hanımlar oluşturuyor. Toplumumu zda ‘dul kadın’ imajının yarattığı sıkıntıyla insan içine çıkmakta zorlanan, sosyal hayattan soyutlana n dul kadınlar, Internet ortamında değişik insanlarl a tanışıyor ve evlenebil eceklerin i düşünüyor. Yaşları 25’ten küçük bekar hanımların Chat merakının ise önemli bir nedeninin zaman harcama amaçlı olduğu görüşünde uzmanlar.
Psikologl ar zorlaşan hayat koşulları nedeniyle yalnızlaşan insanların, Chat ortamını bir kaçış olarak da gördüğünü belirtiyo r. Uzmanlar,insanların sanal ortamda borçtan, işsizlikten, sevgisizl ikten dünyanın gerçeklerinden kaçarak kendisine düşler dünyasında bir umut yarattığı inancını taşıyor. Bu düşünceyle yola çıkıp Chat yapanların hepsinins e karşılarında yazıştığı insana kendisiyl e ilgili doğru,net,açık bilgiler vermek yerine, ‘olmak istediği kişinin’ nitelikle rini vererek karşısındaki erkek ya da kadına popüler gözükmeye çalıştığı açıklanıyor. Tabii bu durum yüz yüze görüşmelerin başladığı ilk günlerde varolan ilişkilerin sona ermesine de zemin hazırlıyor.
Erkekleri n ise sohbet(Chat) yapmalarının en önemli sebebi, ‘ucuz çapkınlıklar adresi' erkekler daha çok evlilikle ri sürerken ‘ikinci bir iş’ gibi, gönül eğleyeceği, zaman geçirebileceği ve başarabilirse cinsel olarak yatabilec eği kadınlar arıyor Chat’ta. Ve tabii ki de buluyor zaman zaman aradıklarını. Fakat bu ilişkiler uzun süre devam etmiyor. Bir iki görüşmeden sonra bu ilişkiler son buluyor.
Chat’ta başlayan arkadaşlıklar ve ilişkiler de kimi zaman mutlu sonlarla bitmiyor değil. Chat ortamında tanışıp, uzun bir arkadaşlıktan sonra evlenenle rin sayısı hiç de az değil aslında. Ancak bu sayı Chat’ta tanışıp, tecavüz edilen,sapıklığa dönüşen, paraları, kıymetli eşyaları çalınan,aile hayatı yıkılan, hatta hatta Chat’ta başlayan kavga yaşamın kendisine gelip birbirini bıçaklayan, öldürenlerin sayısından da çok az.
M.Sancakt aroğlu
Suheda_nu r Açık Profil bilgileri Suheda_nu r´nin Web Sitesini ziyaret edin Suheda_nu r - Daha fazla Mesajını bul
27-10-2007, 19:48 #5 Suheda_nu r Üyelik numarası: 61391 Araçlar: Üyelik Tarihi: 27.10.07 Yer: izmir Mesajlar: 101 Konular: 20 Teşekkür Sayısı: 0 2 konusuna 4 kere teşekkür edildi.
--------------------------------------------------------------------------------
Hala msn lerde internet ortamında (sözüm ona dindar ve takva üzere olan) bayan kardeşlerimiz kendileri ne eş arıyor.!!! Hayırlı nasip arıyor.!!! Kimilerid e (iyi bir iş yaptığını zannedere k) çöpçatanlık yapıyor.!!!
Chat, evlilikle ri yıkıyor
Son yıllarda interneti n hızla yaygınlaşması evli çiftlerin yaşadığı sorunların arasına bir yenisini daha ekledi: İnternette karşı cinsle chat (sohbet) yapmak.
Önce merak duygusuyl a yeni insanlarl a tanışıp kimliğini gizleyere k özellikle cinsel konularda sınırsızca konuşmak, sonra bunun tutku haline gelmesi, bağlanma ve eşini aldatma geliyor. Son olarak Yargıtay'ın bir davada karşı cinsle chat yapılmasını boşanma sebebi sayması durumun ciddiyeti ni açıkça gösteriyor. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Evlilik Danışma Merkezi sorumlusu psikiyatr Dr. Rukiye Hayran'a göre, karşı cinsle chat yapma merakının en büyük sebebi eşler arasındaki iletişimsizlik. İnsanların yakınlık kurma, ilgi, şefkat gösterme duygularını kaybettiğine dikkat çeken Hayran, özellikle büyük şehirlerde insanların evli olsalar bile kalabalıklarda yalnızlık yaşadığını belirtiyo r. Sanal alemde tanımadığı insanlarl a sınırsızca her konuda konuşmak insanların merak ve macera duygularını da tahrik ediyor. Kimi zaman sigara, kumar gibi bağımlılık haline gelebiliy or bu istek. Evli çiftlerin kendileri ne en çok 'konuşamıyoruz' şikayetiyle geldikler ini ifade eden Hayran, "Birbirler inin ihtiyaçlarını giderecek biçimde iletişim kuramıyorlar. İnsanlar özellikle büyük kentlerde sürekli çalışıyor ve eve posaları geliyor. İki taraf da çalışıyorsa durum daha da kötüleşiyor. Monotonlaşan yaşam içinde arayışlar başlıyor. Eşinden görmediği yakınlığı sanal bir kişiden gören kadın veya erkek artık enerjisin in çoğunu ona yönlendiriyor. Ailesini ihmal ediyor. Bu yüzden boşanan çiftler var." diyor.
Evli çiftlere, ilişki ve iletişim kurabilme konusunda birbirler ine karşı daha özenli olmalarını tavsiye eden Hayran şöyle konuşuyor: "Bu tarz sorunlar evliliğin gözden geçirilmesi için bir uyarıcı da olabilir. Eşler, kendileri ne ve birbirler ine bakma fırsatı bulmuş olur. 'Ben ne yapıyorum, evliliğim ne durumda, nasıl oldu da bu noktaya geldim?' sorularına verilecek cevaplar ilişkiyi düzeltebilir. Ama bu karşılıklı isteğe bağlı. Güven duygusu yıkılmışsa yerine koymak çok zaman ve emek ister. Bu durum evlilik için bir travmadır. Hiçbir şey olmamış gibi yaşamak yerine acısıyla başa çıkarak yeni yöntemlerle evliliği tamir etme sürecidir."
İnternetten chat itirafları
Cinsiyet: Kadın; yaş: 36
1,5 yıllık evliyim. Eşim, akşam 18.00'de eve geliyor, chat'in başına oturuyor ve yatıncaya kadar başında. Ben de çalışıyorum. Hiçbir bayanla ciddi anlamda sohbet etmediğini söylüyor ama chat'e ayıracak zamanı her gün biraz daha artıyor.
Cinsiyet: Erkek; yaş: 33
Karıcığım, hani "F" nickli biriyle iki aydır chat'leşip, tüm sırlarımızı ortaya döküyorsun ya, ben oyum. F'ye söylediğin bir şey beni çok üzdü: "Kocamla son zamanlard a pek konuşamıyoruz. Sen beni dinliyors un, bu çok hoşuma gidiyor." O an kötü hissettim kendimi. Belki de evliliğimiz için çok güzel bir fırsat elde ettim.
Cinsiyet: Kadın; yaş: 27
2 senelik evliyim. Eşimle son derece mutluyum ama eşime karşı büyük bir yanlış yaptım. Bu yüzden kendimi çok kötü hissediyo r, üzüntümden kahroluyo rum.
Cinsiyet: Erkek; yaş: 40
Karıma ilgi duyamıyorum. Bu yüzden bir yıldan beri chat'te tanıştığım bir kadınla duygusal anlamda konuşuyorum. Yaptığımın doğru olmadığını da bilmiyoru m ama kendimi frenleyem iyorum.
Cinsiyet: Kadın; yaş: 28
Karışık duygular içersindeyim. Evliyim ve 2 yaşında bir oğlum var. Arada kalmış yalnız bir kadınım. Tek dileğim artık kocamın canıma tak diyen mutsuzluğumu fark etmesi ve daldığı o derin uykudan uyanarak bana biraz olsun ilgi göstermesi.
Cinsiyet: Kadın; yaş: 32
İnternette birisiyle tanıştım. Keşke tanışmaz olaydım. Üstelik de evliyim. Lanet olsun bu chat'e. Bir daha asla chat yapmayacağım ve onunla da konuşmayacağım.
Cinsiyet: Erkek; yaş: 40
Evliyim, chat'te tanıştığım kişi de evli. Çoğu zaman eşimle konuşamadığımız şeyleri konuşuyoruz. Her ikimizin de çocukları var. Onlara baktıkça kendimden ve hayatımdan nefret ediyorum.
İnternet ile arkadaşlığa din nasıl bakıyor?
Günümüz yeniliği internet ile insanlar bilgiye kolay ve güvenilir biçimde ulaşıyorlar. İnsanların birbirler inden bilgi alışverişinde bulunmala rı ve aralarında kurulan bu amacı belli, seviyeli, saygın ilişkileri din yasaklama z. Fakat ne yazık ki bütün internet ilişkileri bu ölçülerde değil. Bir grup ilişkiler var ki; sadece merak, heyecan, macera, ilgi ve tatminlik arayışı ile cinsiyetl ik üzerine kurulup sürdürülüyor.
Bu tür internet arkadaşlıkları -ki 'sanal arkadaşlık-hayal arkadaşlık' isimleri ile masumlaştırılmak istense de- gerek amaç boyutuyla, gerek içerik (konuşulan konular), gerek gizlilik ve halvet (tenhaya çekilme) boyutuyla ve en önemlisi kurulmuş yuvalara verdiği zararlar boyutuyla dinen caiz (uygun) değildir. Çünkü burada bilgi edinmek adına temiz bir niyet ve şeffaflık yok. Aksine cinsiyet güdüsünün, insanı kurallard an sıyırarak tatminini sağlayacağı 'zevkleri' amaç haline getirdiği bir ilişki var. İnsanın ahlâki kişiliği, başı boş ve sorumsuz bu ilişkiden büyük zarar görmektedir. Bu ilişki bir hastalık gibi çocukları, gençleri, yuva sahibi eşleri sarıp-sarmalayıp içine çekiyor. Onları sahip oldukları aileden, çevreden koparıyor. Psikoloji si ve ahlâk değerleri altüst olmuş bir şekilde boşluğa fırlatıyor.
Söz konusu arkadaşlıkların boyutları, gelişimleri ve sonuçları; her açıdan iyice incelendiğinde ortada, toplumun 14-34 yaş grubunu tehdit eden büyük bir cinsî ahlâk yozlaşması tespit edilecekt ir. Cinsî ahlâkta iffet ve namusun korunmasını esas alan İslâm dini, Müslüman için iffet ve namusun korunmasını emreder. Cinsel ihtiyaç ve arzularının tatmini için de evliliği işaret eder. Ayrıca evlilik girişimleri yapan eş adayları için; birbirler ini yakınlarının yanında (halvet olmaksızın) görmelerini, bakmalarını (şehvet olsa bile), tanımalarını, konuşmalarını, karşılıklı şartlarını belirtmel erini uygun görmektedir. Sonuç olarak; Müslüman, Yüce Allah'ın emir ve yasaklarını çiğnemesine basamak teşkil edecek, hataları davet edici davranış ve ilişkilerden kendini korumasının kulluk görevi olduğunu unutmamalıdır.
Dr. Jale Şimşek
İstanbul Müftülüğü din hizmetler i uzmanı
İnternet yaygınlaşıyor
Dünyada 900 milyon kullanıcı, 285 milyon internete bağlı bilgisaya r, Türkiye'de ise 7 milyon civarında kullanıcı, 250 bin civarında internete bağlı bilgisaya r bulunuyor . Devlet İstatistik Enstitüsü 2004 yılı verilerin e göre, Türkiye'de kadınların yüzde 7,6'sı, erkekleri n yüzde 19'u internet kullanıyor. Türkiye'de yüz evin 6'sında internet bağlantısı var. İnterneti en çok 16-34 yaş arasındaki kişiler kullanıyor.
Yargıtay chat yapanı boşuyor
Eşi U.A.'nın, internett e chat yaptığı kadınlara bekâr olduğunu yazdığını ve gönderdiği elektroni k postalard a kullandığı ifadelerl e de kendisini aldattığını iddia eden Ş.A., yerel mahkemeye boşanma davası açtı. Eşi boşanmamakta direnince Ş.A., eşinin chat ve elektroni k posta dökümlerini mahkemeye delil olarak sundu. Mahkeme, Ş.A.'nın sunduğu delillerl e boşanmasına karar verdi. Yerel mahkemeni n aldığı kararı, Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi de onadı.
Şemsinur Özdemir zaman
Suheda_nu r Açık Profil bilgileri Suheda_nu r´nin Web Sitesini ziyaret edin Suheda_nu r - Daha fazla Mesajını bul
27-10-2007, 19:48 #6 Suheda_nu r Üyelik numarası: 61391 Araçlar: Üyelik Tarihi: 27.10.07 Yer: izmir Mesajlar: 101 Konular: 20 Teşekkür Sayısı: 0 2 konusuna 4 kere teşekkür edildi.
--------------------------------------------------------------------------------
Chat yapan bütün kızlara!!!!!!
Chat kullanan bütün kızlara!!!(Bir ailenin dağılmasına sebep olan yaşanmış acı veren bir olay)
Bu olay sizlere sahibinin dilinden anlatılıyor.Uzun olmasına rağmen dikkatle okunması gereken bir ailenin sebepsiz yere üzücü bir şekilde viran oluşunu anlatan bir olay… Olayı yaşayan kız diyor ki: ” Kardeşlerim, Esselamu Aleykum ve Rahmetull ahi ve Berekatuh İşte sizlere gerçek,acı veren,üzücü,hayatımı yok eden,geleceğimi parçalayan,aile hayatımı öldüren,eşimle yollarımızı ayıran hiyake… Ben muhafazak ar ve bilinen bir ailenin ahlak ve İslam terbiyesi üzerine yetiştirilmiş kızıyım.Hiçbir zaman düşüncesiz yada eğlence arayan bir kız olmadım.Allah’ı kızdıracak bir iş yaptığımı hiç bilmem. Beni seven benimde onu sevdiğim bana fazlasıyla güvenen iyi bir insanla evlendim. Onun şımarık eşiydim hatta ailem ve akrabalarımdan bir çoğu bana eşimin beni daha önce hiçbir kızın görmediği kadar şımarttığını söylüyorlardı.
Benim eşimden birşey isteyipte onun reddedip ”hayır” dediğini hatırlamam ondan ne istesem getirirdi .Birgün ona internet kullanmak istediğimi söyledim ilk önce bunun iyi olmadığını,benim için uygun olmadığını söyledi.Kurnazlıklarla ona interneti aldırdım ve kötü yönde kullanmay acağıma dair söz verdim o da kabul etti.(keşke kabul etmeseydi .)
Beni internett e eğlendiren ne varsa mutluluk ve sevinçle oraya girer oldum.Dur um öyle hale geldiki eşim hergün işe gidiyor bende internete giriyordu m hatta onun olduğu vakitlerd e…ama bana ne yaptığımı sormuyord u çünkü bana güveniyordu.Günler geçti,internet kullanan bir arkadaşım bana chatten bahsetti: ”chat çok eğlenceli,insanlar bu programda birbirler iyle konuşuyor saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyorsun.” dedi.Chat e girdim(keşke girmeseyd im.)Başlangıçta sadece geçici konuşmalar olarak düşünüyordum sonra bir kişi ile tanıştım hergün onunla görüşüyor ve konuşuyorduk.Yüksek ahlakıyla diğerlerinden ayırt edilen bir kişiydi daha önce konuştuğum kimselerd en onun gibi olanını görmemiştim. Eşimi daha önce hiçkimseyi sevmediğim bir sevgiyle sevmeme rağmen saatlerce chat önünde oturuyor ve onunla konuşuyordum.Eşim geliyor,beni izliyor ve bilgisaya rın önünde geçirdiğim saatlere kızıyordu.Bir kişiyi beğenmiştim ve onunla sadece beğeni olarak konuşuyordum.Günlerin geçmesiyle durum tersine döndü ve beğeni sevgiye dönüştü.Ona eşimden daha çok bağlandım.Eşimin sinirinde n kaçıp internett e onunla konuşmaya başladım.Bir keresinde kendimi kaybettim ve eşimle kavga ettim.Eşim internet aboneliğini iptal etti ve bilgisaya rı evden çıkardı.Eşime kızdım çünkü ilk defa bana bu şekilde kızdı onu cezalandırmak için chatte sohbet ettiğim kişiyle konuşmaya karar verdim.Ba na onunla konuşmam için yalvarmasına rağmen reddediyo rdum.Bir gece onu aradım ve telefonda onunla konuştum, o andan itibaren eşime olan ihanetim başladı.
Eşim her evden çıktığında onu arayıp konuşuyordum eğer eşimden boşanırsam benimle evleneceğini vadediyor du ve sürekli onunla buluşmam için yalvarıyordu.Onun istekleri nin arkasından sürüklendim ve onunla buluştum.Buluşmalarımız bir kadının eşine ihanet ettiğinde yapabilec eği en büyük günaha düşene kadar devam etti. Aramızda ilişki oldu.Chat te tanıştığım adamı sevdim ve eşimin beni boşamasına karar verdim.Eşimden beni boşamasını istedim.”neden?” diye sordu.Ara mızda sorunlar çoğalmıştı ve dayanamıyordum.Eşimden hoşlanmamaya başlamıştım.Eşim durumdan şüphelendi ve olayın iç yüzünü araştırdı.Bir keresinde telefonda bir adamla konuştuğumu farketti. Ona gerçeği söyledim.Bütün olanların üzerine eşimin bana karşı iyi olmasına karşın onu istemediğimi artık onunla yaşamaktan hoşlanmadığımı söyledim.Eşim durumu açığa çıkarıp aileme bildirmed i.Ben seni seviyorum ama seninle devam edemem Allah senin ve bizim günahlarımızı örtsün.Ailene benimle yaşamak istemediğini,birbirimize uygun olmadığımızı farkettiğini söylersin dedi. Bununla beraber eşimin hoşlanmadığı tek şey internett en kaynaklan an basit problemle rdi.Bana kötü muamelede bulunmadı hiçbir kusuru yoktu sadece interneti evde istemiyor um dedi.Kördüm bütün bunları anca iş işten geçtikten sonra görebildim.
İnternette tanıştığım gencin sözleri eşimle ayrılığıma sebep olmuştu.Bana: ”Senden başkasından hoşlanmadım.Hayatımda senden daha tatlı biriyle karşılaşmadım.Sen hayatımda gördüğüm en iyi insansın.” diyordu ama işin sonunda bu hainin gerçek sözleri beni bir yıldırım gibi çarptı. Dediki: ”Eğer evlenirse m tanımadığım yada chat gibi yanlış olan bir yolla tanıştığım biriyle evlenmem özellikle de senin gibi yaşı büyük ve akıllıysa…Eğer ben birini istersem chatte tanıştığım ve evlenmeyi düşündüğüm biri olsa bile küçük bir kızla tanışırım onu istediğim gibi yönlendiririm,senin gibi evli ve kocasına ihanet etmiş biriyle değil!!!!!….”
Size yemin ederim ki bu söylediğim kelimeler tamamen onun söylediği gibi,yalan söylemiyorum ne bir kelime arttırdım ne de bir kelime eksilttim .Şimdi şaşkınım intihar etme düşüncesindeyim, bu yazı sizlere ulaştığında intihar edebiliri m yada Allah beni hidayete erdirip karanlığın yolundan uzaklaştırır. Bana zulmeden ve bu olayla hayatımı sarsan kişi ve onun gibilere diyorum ki: ”Birgün gelecek sizde kendi nefisleri nizde kışkırtıcı şeylerin insanı nasıl aldattığını göreceksiniz.Bütün duam Allah’ın bana zulmeden kişinin aynı durumdan(kendisi veya ailesinde) şikayet ettiğini göstermesidir. Allah’a emanet olun.”
Yaşanmış bir örnek…Eğer masum bir kız ve iyi niyet bir tarafta,kötü bir adam ve hilesi bir tarafta olursa gerçek karanlık ve korkunç olabiliyo r.Allah’a bu kardeşimizin sıkıntısını çözmesi ve tevbesini kabul etmesi için dua ediyoruz. Allah’a olan tevbenin sınırı yoktur,herşeyi kuşatır.
Alıntı..
Suheda_nu r Açık Profil bilgileri Suheda_nu r´nin Web Sitesini ziyaret edin Suheda_nu r - Daha fazla Mesajını bul
27-10-2007, 19:49 #7 Suheda_nu r Üyelik numarası: 61391 Araçlar: Üyelik Tarihi: 27.10.07 Yer: izmir Mesajlar: 101 Konular: 20 Teşekkür Sayısı: 0 2 konusuna 4 kere teşekkür edildi.
--------------------------------------------------------------------------------
müslümanın karşı cinsten yabancı bir insanla chatleşmesi caiz midir?
Ben evlenmeyi düşündüğüm bir bayanla konuşuyorum mesajlaşarak sanalda vesaire 2 senedir hemen hemen her gece sevgi sözcükleride kullandığımız oluyor bu yaptığımız caiz midir?
Cevabımız
Değerli Kardeşimiz;
Bir müslümanın başka Müslüman kardeşleriyle ister karşılıklı isterse sanal ortamda olsun konuşup dertleşmesi güzel bir şeydir. Ancak bu aynı cins olanlar içindir. Bir erkeğin bir kadınla konuşması ise bazı yönlerden dikkat etmeyi gerektiri r.
Örneğin aşk, sevgi, gıybet, yalan ve şehevi hisleri uyandıran şeylerden olursa bu kesinlikl e doğru değildir. Bu konuda kişinin evli veya bekar olması fark etmez. Evli birinin günahı ise daha fazla olur.
Fakat dini konularda Allah’ı, ölümü, ahireti ve dini duygu ve düşünceleri hatırlatan konuşmalar olursa elbette bunlar yasak olmadığı gibi sevabı da vardır. Ölçünüz bu olmalıdır. Bu ölçülerle hareket ettiğiniz zaman günaha girmeyeceğinizi ve kendinizi koruyacağınızı söyleyebiliriz. Ayrıca yaptığınız işi bir de vicdanınıza sormanızı tavsiye ederiz. Vicdanınız rahat değilse o işten vazgeçiniz.
İleride evlenecek iki çiftin, sadece yanlarında akrabalarından birer kişi bulunmak şartıyla bir yerde oturup yalnız konuşmaları caizdir, hatta sünnettir. Fakat flört tarzı ilişkilerde kadın ve erkeğin yanlarında akrabaları bulunsa bile konuşmaları caiz değildir. Dinimiz zinayı yasakladığı ve haram saydığı gibi zinaya götüren yolları da tıkamış ve haram saymıştır.
Aynı şekilde de internett en tanışılan birisi ile istediğiniz gibi havadan sudan konuşmak ve chatleşmek caiz değildir. şayet ona islamiyet i anlatıp sevdirmey e çalışsanız o başka meseledir . Yoksa başka tarzda konuşup sohbet etmek insanı yanlış neticeler e götüreceğinden caiz görülmemektedir.
Ayrıca Sağlam ailelerin ve aile bağlarının kurulabil mesi ve tesis edilebilm esi için, evliliğin sağlam temellere dayandırılması gerekir. Bu nedenle, İslamiyet görücü usulü teşvik etmekle beraber, adayların birbirler iyle görüşmesini de esas kabul etmiştir.
Buradan yola çıkarak diyebilir iz ki, birbirler ini hiç tanımayan ve ailece de tanışmayan iki kişinin internett e birbirler ine verdikler i ifadelere güvenip de evlilik gibi ciddi bir işe yeltenmem eleri gerekir. Çünkü, bu şekilde ki bir tanışma hüsran ile sonuçlanabilir. Bizim kanaatimi z sizin veya herhangi bir insanın böyle bir yöntemle evliliği seçmemesidir.
Selam ve dua ile...
sorularla islamiyet .com
Suheda_nu r Açık Profil bilgileri Suheda_nu r´nin Web Sitesini ziyaret edin Suheda_nu r - Daha fazla Mesajını bul
27-10-2007, 19:49 #8 Suheda_nu r Üyelik numarası: 61391 Araçlar: Üyelik Tarihi: 27.10.07 Yer: izmir Mesajlar: 101 Konular: 20 Teşekkür Sayısı: 0 2 konusuna 4 kere teşekkür edildi.
--------------------------------------------------------------------------------
CHAT'ır CHAT'ır boşanıyorlar!
İhanette dünya rekor kırdık! Eşinin chat yoluyla kendisini aldattığını tespit ettiren 690 Türk boşandı. 3 bini de dava açtı.
'Sanal ihanet'e uğradığını anlayan 960 kişi, eşini boşadı Türkiye, bu rakamla chat ayrılığında dünya birincisi oldu.
Hayatımızı değiştiren interneti n bir gün yatak odasına da gireceği kimsenin aklına gelmezdi.
Ancak internet sohbet odaları ihanet fırsatları olunca, zaten artan boşanmalara yenileri eklendi.
Karısından ya da kocasından şüphelenenlerin işi bir bilene havale edip bilgisaya rlarına kurduttuğu key logger'larla tüm yazışmaları takip altına aldırdı..
IP numarası yeterli
Hacker'lar, IP numarası ile chat'teki kişinin telefon numarasına kadar ulaşarak ihanetler i belgeler oldu.
Ve bu yılın 9 ayında tam 960 Türk, chat ihaneti nedeniyle eşinden boşandı. Bu rakamlarl a birlikte, Türkiye chat'ten boşananlar arasında dünyada ilk sırada yer aldı. Bizi İtalya ve Filipinle r izliyor.
Suheda_nu r Açık Profil bilgileri Suheda_nu r´nin Web Sitesini ziyaret edin Suheda_nu r - Daha fazla Mesajını bul
27-10-2007, 19:50 #9 Suheda_nu r Üyelik numarası: 61391 Araçlar: Üyelik Tarihi: 27.10.07 Yer: izmir Mesajlar: 101 Konular: 20 Teşekkür Sayısı: 0 2 konusuna 4 kere teşekkür edildi.
--------------------------------------------------------------------------------
Aileyi sarsan chat problemi !!!
Yıkılan yuvalar, tükenen sevdalar, boşanan eşler, ihanete uğrayan taraflar var. internett eki chat problemi, eşleri, nefis ve vicdanları arasında çaresiz bırakıyor. Bazen nefis galip geliyor ve toplumun temeli olan bir aile daha yıkılıyor; geride şefkat ve ilgiden mahrum çocuklar kalıyor.
Teknoloji nin son gözdesi olan internet, bütün dünyanın en yaygın iletişim ağı olurken, yanlış kullanmak tan kaynaklan an olumsuzlu klarla yuvamızın saadetini tehdit ediyor, eşler arasındaki diyalogu azaltıyor ve tarafları ihanet boyutuna varan bir "aldatma tuzağı"na düşürebiliyor. Artık internet ağıyla bütün dünyanın bilgisi parmaklarınızın ucunda. Sayısız kişi, kuruluş, şirket, okul, kurum internet yoluyla size kendisini ve faaliyetl erini tanılıyor. Bunun için internete bağlı bir bilgisaya rınızın olması yeterli. Hatta bir dost ve akrabanızdan ya da bir internet cafeden faydalana rak "sanal dünya" ile irtibat kurabiliy orsunuz. Yarım asır (incesini hafızamızda canlandırdığımızda, sırasıyla radyo, pikap, teyp ve televizyo nun aile içi eğitimi, iletişimi ve tabiî ki mutluluğu etkilediğini görüyoruz. İçlerinde televizyo nun tartışılmaz bir saltanatı var.Şimdi ise bunlara yeni araçlar eklendi.
Cep telefonu ve internet, bunlardan ikisi. Kullanım hatasından kaynaklan an öyle olumsuzlu kları var ki, "biz bize" yaşadığımız mutlu yuvamızda huzursuzl uk ve ihanet rüzgârları estirebil iyorlar.
Yıkılan yuvalar, tükenen sevdalar, boşanan eşler, ihanete uğrayan taraflar var. İnternetteki chat problemi, eşleri, nefis ve vicdanları arasında çaresiz bırakıyor. Bazen nefis galip geliyor ve toplumun temeli olan bir aile daha yıkılıyor; geride şefkat ve ilgiden mahrum çocuklar kalıyor. "DOSTUZ, DERTLEŞİYORUZ" TUZAĞI Telefonla arayan evli bir hanım, askerlik yapmakla olan bir gençle çette tanıştıklarını, onu sevdiğini, ancak vicdan azabı duyduğunu, çocuklarının ve eşinin yüzüne bakamadığını,yaptığından utandığını söylemişti, Çetleşmeyle başlayan tanışma, daha sonra telefon görüşmelerine dönüşmüş.
"Aramayacağım diyorum, ama yapamıyorum, yine arıyorum, aramazsam o beni arıyor" diyerek, çaresizliğini ve ne yapacağını sormuştu.Kendisine, vicdanının sesine kulak vermesini söyledim. En doğrusu, bir daha hiç aramaması, gelen telefonla rı reddetmes i, hatta o genci terslemes i, azarlamasıydı. Davulun sesi uzaktan hoş geliyordu . Oysa bu kadının aradığı cennet, kendi yuvasındaydı. Bir kere o genç, bu kadınla evlenemez di.
Yaş farkı ve İki çocuk vardı. Evlenmek istese bile, ailesi razı olmazdı, zorla vazgeçirirlerdi. Zaten kadının da, esinden boşanmak, çocuklarını bırakmak gibi bir arzusu yoktu. Peki niye konuşuyordu? Geriye bir şık kalıyordu; O gençle görüşmelerini ilerletip, zaman zaman eşini aldatmak Bu ise, iffetli, namuslu ve vicdan sahibi bir insanın kesinlikl e kabul edemeyeceği bir durumdu. Tabii, internett e yabancı bir kimseyle cetleşenlerin uydurdukl arı bir züğürt tesellisi var.
Yaptıkları yanlışa isyan eden vicdanlarını susturmak için. "Biz kötü bir şey konuşmuyoruz. Sadece dostuz, dertleşiyoruz" diyorlar. Bu sözler, nefis ve şeytanın tuzağına yavaş yavaş düşüşün ifadesind en başka bir şey değildir. Nasıl oluyor da bir erkek veya kadın, kendi eşine, çocuğuna, anne-babasına, arkadaşına açamadığı bir derdini hiç tanımadığı bir kimseyle paylaşıyor? Karşısındakinin samimi ve iyi niyetli olup olmadığını nereden biliyor? Şeytanın tuzağına hakim siz. Erkek diyor ki, "Kadın çok iyi niyetli. Kocası yoğun işinden kendisiyl e ilgilenmi yor. Ben de derdini dinliyoru m. O benim Müslüman kardeşim. Derdine ortak olmak kötü bişeymi? "İnternette yazılı, sözlü veya görüntülü chat yapanlar! Yanlış yoldasınız.!!! Aradığınız huzur ve mutluluk sarayı, uzaklarda değil, yanıbaşınızdadır. Eşinizi ve yuvanızı keşfedin. Hiç tanımadıgıniz kişilerin tuzakları ışıltılı görünen dünyaları, renkli mutluluk lâmbalarından oluşmuyor: ihanet, aldatma, yalan, sahtekârlık ateşleridir onlar. İyice yaklaşınca yuvanızı saran zehirli alevleri hisseders iniz, ama korkarım iş işten geçmiştir.
Dikkat edin. titreyin, kendinizi yoklayın, tedbir alın ve tuzağa düşmeyin. Ve unutmayın: Peygamber lerden başka hiç kimse korunmuş değildir. Her an ayağınız kayabilir, kendinizi imtihan ateşinin alevleri içinde bulabilir siniz. Bana ulaşan şu olaylara bakın:Evli ve üç çocuk sahibi bir erkek, tesettürlü bir bayanla çetleşiyor. Sonra cep mesajına dönüyor iş. Dostluk, kardeşlik, dertleşmeden söz ediliyor hep. Şeytanın tuzağına bakın siz. Erkek diyor ki: "Kadın çok iyi niyetli. Kocası yoğun işinden kendisiyl e ilgilenmi yor. Ben de derdini dinliyoru m. O benim Müslüman kardeşim. Derdine ortak olmak kötü mü?" Ya sonrası? Kadın aşktan, sevgiden bahsetmey e başlıyor. "İçimdeki ateş yanıyor, yanıyor ve gittikçe büyüyor" diyor. Hani dostluk, kardeşlik, dertleşme?... Oysa erkeğin ciddi bir niyeti yok. Öylesine gönül eğlendiriyor. Karşı tarafta ise, çocuklu ve evli bir bayan var. Ve hepsinden acısı, eşine güvenen, "Benim hanımım Allah'ından korkar, namahreml e çetleşmez" diyen, gece gündüz onların rızkı için çırpınan masum bir erkek var. Şimdi bu hanımın yaptığı, bozulmamış hangi vicdana sığar?
Bir başka olay: Evli bir imam hatipli, çette bir hafızla tanışıyor. İş yavaş yavaş sevdaya dönüşüyor. Bana soruyor: "Hocam, yaptığım caizmi?"Nasıl caiz olabilir? İster evli ol, ister bekâr. Bir namahreml e duygusal amaçlı konuşman doğru olur mu? "Peki ne yapayım?" diyor. Çok basit: Hiç arama ve ararsa reddet. Çünkü, evlisin ve bu yanlışın tamiri ve telâfisi yok. Elbette bir kez gönül verdinse. vazgeçmek zor olacak. Ama birkaç gün ağlayacaksın, birkaç kez acı çekeceksin. Sonra rahatlaya caksın. Ya sürdürürsen? Ya ihanet çemberini genişletirsen? 0labilece kleri tahmin edebiliyo r musun?Telefon konuşmaları, görüşmelere, buluşmalara, ihanetler e dönüşürse, bunun vebalini dünyada ve ahirette ödeyebilecek misin?
On yıllık evli birisinin iki çocuğu var. Eşini hiç sevmiyorm uş, zorla evlendiri lmiş. İki buçuk yıldır birisiyle chat yapıyormuş. O bekârmış, ona ilgi duyuyormuş."Zorla evlendiri lme" yanlışını bir kenara bırakırsak, on yıldır iki çocuğuyla mutluluğu keşfedemeyen birisi, internet yoluyla aradığı huzuru bulabilir mi? Hata hatayı doğuruyor. Ve son bir örnek;Yaşı kırkı aşmış, evli, üç çocuklu bir erkek, bir gün chat yaparken dul bir bayanla tanışıyor. Daha sonra buluşup, konuşuyorlar. Birbirler inden hoşlanıyorlar ve dini nikâh kıydırıp karı-koca hayatı yaşamaya başlıyorlar. Tabii ki ilk eşinin ve çocuklarının haberi yok. Ama sonucu belirsiz, karışık, sorunlar yumağı bir durum. Erkek ikisinden de vazgeçmiyor. İkinci kadınla aralarında çok büyük bir yaş farkı da var. Bir dizi yanlış, bir dizi sorun ve çözümü zor bir olay.
HERKES TUZAĞA DÜŞEBİLİR
Öncelikle şu gerçeğin altını bir kez daha çizelim: Hiç kimse, "Bende veya esimde şu şu sorunlar olmaz. Kendime ve eşime bu konuda son derece güveniyorum" garantisi vermesin. Çünkü herkes, her türlü aile sorununu yaşayabilir. Hiçbirimiz peygamber lere has olan "ismet", yani "günahsızlık" niteliğine sahip değiliz. Bunun için harama giden yolları çok iyi bilmek, kendimizi ve eşimizi korumak için tedbirler almak zorundayız. Bunu derken, gece-gündüz eşinizden şüphelenin, onu evhamlarınızla bunaltın demiyorum . Söylediğim şu: Dinimizin, namahreml erle ilgili emir ve yasakları, koyduğu kurallar ve çizdiği sınırlar, hepimiz için geçerli. "Ben kendime güvenirim, o yasak niyeti temiz olmayanla r için" gibi eğip bükmelere gitmeyeli m. E-mir ve yasaklann ilk muhatabı Peygamber imiz (s.a.v.) değil mi? Ve en iffetli, en temiz niyetli, en güvenilir kişi yine o değil mi? Yüce Efendimiz (s.a.v), Allah'tan gelen emir ve yasaklara en evvel ve en titiz uyan kişidir. Gerçek bu iken, biz kim oluyoruz ki, kendimizi dini sınırların dışında tutmaya çalışıyoruz? Bunun için diyorum ki. kendinizi ve eşinizi iffetsizl ikten, haramdan, ateşten koruyun.
EVLİLER NİÇİN ARAYIŞLARA GİRERLER?
İnsanlar, ya hak etlikleri mutluluğu yaşarlar ya da ileride ödüllendirilecekleri bir acıya katlanırlar. Bedelini ödemediğiniz hiçbir şey size verilmeye cektir.
Ne var ki. bu gerçekleri bilmeyen ya da kabullenm ekte direnen nice İnsan, mutluluğu kolayca bulmak ister. "Armut piş, ağzıma düş" kolaycılığı bütün dünyamızı istilâ edebiliyo r bazen. Beklediği mutluluğun bedelini bir şekilde ödemeden kavuşmak isteyen insanlar, bir türlü bekledikl erini bulamayınca farklı arayışlara girerler. Kendi hayatlarına kanaat etmez "dışı seni yakar, içi beni" gerçeğinden habersizc e çevredeki insanların yaşayışlarına özenirler. "Bak falancala r ne kadar mutlu. Çifte kumrular gibiler sanki" diye imrenirle r. sorgulama lıdırlar. Varsa bir hata ve eksiklik, mutlaka düzeltme gayretine girişilmeli. Tabi bazen zamanla çözülecek sorunlar vardır; sabır ve kanaat gerektiri r. Bunu yapmayan yuvasını kendi başına yıkabilir. Bunun için aile yuvanızı maneviyat la beslemeli siniz.
Madem Müslümanız, başta en büyük rehberimi z Peygamber Efendimiz (s.a.v.) olmak üzere İslâm büyükleri nasıl bir aile hayatı yaşamışlar, nelere dikkat etmişler, hangi kuralları uygulamışlar, araştırıp hayatımıza geçirmeliyiz. Bu hususlara dikkat ederseniz, ne cep mesajından, ne çetleşmeden medet umarsınız. Sizin yuvanızın temelleri sağlamdır ve hiçbir ihanet rüzgârı semtinize bile uğrayamaz.
CETTE SÖYLENENLERİN ÇOĞU YALAN
Chat ve benzeri bir tuzağın size mutluluk getirmeye ceğini bilmeniz gerekir. Bunun birçok gerekçesi var. Her şeyden önce çetteki söylenenlerin çoğu yalandır. Herkes kendisini olduğundan farklı anlatıyor. Olağanüstü bir ilgi, sevgi, hoşgörü, anlayış, yumuşaklılık, nezaket sergileni yor. Meselâ, varsa bir problemi ona karşı aşırı bir ilgi gösteriyor. Kadın veya erkek, "Allah Allah, benim eşim hiç benimle bu kadar ilgilenmi yor. Ne kadar içten ve candan bir insan" diye düşünüyor. Oysa yalan. Çünkü bir şeyi elde etmek için çırpınıyor. Aynı şeyi elde ettikten sonra tüm olumlu özellikler yok oluyor. Diyelim ki, doğum gününe veya özel bir durumuna ilgi gösteriyor. Chat yapan zannediyo r ki, o bambaşka bir insan. Oysa insanlar birbirler ine çok benzerler . Ve aslında kötü insan pek yoktur; eğitilmemiş, ya da kötü eğitilmiş, ilgilenil memiş, sahip çıkılmamış insan vardır. İnsanlar, bazen yüzlerini bile görmeden, hatta resmine bile bakmadan, çetleki konuşmalarından kafasında bir portre oluşturuyor. Herhalde boyu şöyledir, yüzü böyledir, güzü şu şekildedir diye hayalî bir resim çiziyor. Görüştüğünde ise, ya şok oluyor ya da beğenmese bile sırf çetteki konuşmalarını beğendiği için seviyor. Oysa tam bir tuzak çetleşme. İnsanları aldatan, evindeki cenneti yıkan, eşine, çocuğuna karşı onu mahcup eden, vicdan azabı çektiren, hepsinden önemlisi ahirette altından kalkamaya cağı bir hesabın sorumluluğunu yükleyen bir rezalet. Chat yapanların önünde bir dizi engel ve sorun vardır. Çoğunun evlenmesi bile imkânsızdır. Sanki evlilik sonucu mutlu mu olacaklar dır? Daha doğrusu evlenebil ecekler midir?
Çünkü, zaten bir yuvası var. Ben yuvası olmayan bekârlara da bunu tavsiye etmiyorum . Çünkü tıpkı flört devresind e insanların birbirler ini yanlış tanıması gibi bir durum burada da aynen söz konusu. Bir meçhuller, belirsizl ikler, korkular yığınıdır çetleşme. Evet, evliyseni z ve chat yapıyorsanız, bunun sonu ihanete gidebilir . Ben okuyucula rımı tenzih ederim. Bunu sözkonusu etmemin sebebi, bu belâya karşı tedbirli olmak, ikincisi çevremizde bu tür sıkıntısı olan birisi varsa, o kişiye yardımcı olmaktır. Evli bir kimse çelleştiğinde. ne yapacağını şaşırıyor. Kimileri, eşinden ve çocuklarından vazgeçmek istemiyor . Bu durumda ilk eşiyle aralarında sorun çıkıyor. Çünkü, onun eve gelmemesi nden, evde veya internet kafede çetleşmesinden, belli bir numarayı sık sık aramasından, cebe zamansız gelen mesajlard an durumu öğreniyor. Büyük bir sorun yaşıyor.
NAMAHREML E ÇETLEŞMEK HARAMDIR
Bir kere yapılan iş dinen haramdır. Bir kimsee ister bekâr olsun ister evli. Bir namahreml e bu tür ilişkilere giremez. Çünkü. Rabbimiz Kur'an'da, "Zinaya yaklaşmayın" buyuruyor . Sadece "Yapmayın" demiyor, yaklaşmayı bile yasaklıyor... Peygamber imiz (s.a.v.) bu ayeti tefsir ediyor.
Bir hadisleri nde buyuruyor lar ki: "Âdemoğluna zinadan nasibi yazılmıştır. Buna mutlaka erişecektir. Gözlerin zinası bakmaktır, kulakların zinası dinlemek, dilin zinası konuşmak, elin zinası tutmak, ayağın zinası da yürümektir. Kalp ise heves eder, diler. Ferd ise bunu ya uygular veya reddeder." (Müslim, Kader: 21). İşte çetleki veya telefonda ki konuşmalar dille ve gözle yapılan zinadır. Hepsi de adım adım büyük zinaya götürür ve yuvamızı perişan eder. Bu arada eşler birbirler ini korumalıdır. Erkekler ve kadınlar! Eşinizle aranızda bir centilmen lik anlaşması yapın. Bütün haberleşmeleriniz, notlarınız birbirini ze açık olsun. Telefonla rınız için mutlaka ayrıntılı fatura isteyin ve evinizden yapılan sık telefon konuşmalarını, en çok aranan numaralan araştırın. Eşinizin e-mail dosyasına girin, sizde kendi dosyanızı ve şifrenizi ona verin. O sîzi. siz onu koruyun,gözetleyin. Eşler, farklı cesetlerd e yaşayan bir ruh gibidir. Birbirind en gizlisi saklısı olmaz ve olmamalı. Bunun için pekâlâ çektikleri mesajları, e-mailleri. kendileri ne gelen mektupları birbirine gösterebilmelidirler.
Tabiî bunlar içinde şayet size bir sır olarak emanet edilenler varsa, onu da eşinizle görüşüp anlayış isleyin. Unutmayın: Birisi bunları gizlemeni n, saklamanın gerekliğine inanıyorsa, büyük bir ihtimalle bir hata işliyor, kendi vicdanının bile kabul etmediği bir suçla yüz yüze demektir. Ben bu konuda son derece açık olmayı tavsiye ediyorum. Eşiniz, her şeyinizi bilsin; ondan hiçbir şey saklamayın. Özel ajandanıza baksın, notlarınızı karıştırsın. Cep telefonu mesajlarını ve e-mail bilgileri ni gizleme ihtiyacı duymayın. Zaten eşinize karşı bir ihanet içinde değilseniz, onu üzecek, rahatsız edecek bir davramsınız yoksa, gizleme gereği duyacağınız, öğrenmesinden endişe edeceğiniz ne olabilir ki? Birbirini ze karşı hep şöyle deyin: "Beni izle, davranışlarımı kontrol el, haberleşmelerime bak. sağlıklı her insan gibi ben de nefis taşıyorum. Bugüne kadar bir ihanet içinde bulunmadım. Ama insan her zaman aldanabil ir. Beni koruma altında tut ki, hatalarda n korunayım. İnanıyorum ki. sana duyduğum sevgi ve saygı, beni yanlış davranışlardan koruyacak tır. Peşimde senin takibin olduğunu bilmem, beni daha dikkatli ve duyarlı davranmay a itecektir ." Evet, eşinize karşı açık olun. O da size karsı açık olsun. Böylece şimdi pişman olacağım kötü sonuçlara daha bastan tedbir almış olursunuz .
Suheda_nu r Açık Profil bilgileri Suheda_nu r´nin Web Sitesini ziyaret edin Suheda_nu r - Daha fazla Mesajını bul
27-10-2007, 19:50 #10 Suheda_nu r Üyelik numarası: 61391 Araçlar: Üyelik Tarihi: 27.10.07 Yer: izmir Mesajlar: 101 Konular: 20 Teşekkür Sayısı: 0 2 konusuna 4 kere teşekkür edildi.
--------------------------------------------------------------------------------
EŞİNİZİN ÇETLEŞTİĞİNİ NASIL ANLARSINI Z?
Asıl beceri, ateş bacayı sardıktan sonra itfaiyeye koşmak değil, yangının çıkmaması için tedbir almaktır. İster erkek olun, ister kadın, öncelikle eşinizin bir başkasıyla konuştuğunu, dünyasına birisinin girmeye başladığını fark etmelisin iz. Eşinizi iyi gözlemleyin. Şunlar var mı, dikkat edin: Programsız geliş gidişler: Eşinizin yıllardan beri uyguladığı veya makul bir programı vardır. Belli saatlerde işine gider, gelir. Bir farklılık olduğu zaman bunun doğru ve mantıklı gerekçesini söyler. Ama bir baktınız ki, eşinizin programı alt-üst oldu. Programsız geliş-gidişler başladı. Üstelik bunların sebebini açıklayamıyor veya mantığınıza yatmıyor. Anlattıkları inandırıcı gelmiyor. Sorularınızı cevaplark en, kendinden emin değil. Düşünerek konuşuyor, kekeliyor, bakışlarını sizden kaçırıyor. Belli ki yalan söylüyor, gizlediği bir şey var. Eve geç gelişler: Eşinizin eve dönüşü hep düzenliydi; Ama birden bire geç gelmeye başladı. "Mesaiye kaldım, bir arkadaşla iş görüşmem vardı" gibisinde n mazeretle r söylüyor. Birkaç kez olursa anlaşılabilir. Ama çok arttı ve gösterilen gerekçeler pek inandırıcı gelmiyor. Nerede olduğunu söylüyorsa arayın. Acaba orada mı? Arkadaşlarına sorun. Ama sakın ola ki, varsayımlara ve tahminler e göre hareket etmeyin. Araştırmanız doğru, hassas ve bir dedektif titizliğinde olsun. Yoksa sebepsiz yere eşinizi ve kendinizi üzersiniz. Size ilgisinin azalması, az zaman ayırması, cinsel istekte azalma: Eşiniz çok içten, cana yakın, sohbeti bol birisiydi . İşten gelince hâlinizi hatırınızı sorar, misafirli klere gider, gezmelere çıkardırnız. Ama bir değişiklik oldu. Artık eskisi gibi ilgi göstermiyor. Çok yoğun olduğunu söylüyor ve size zaman ayıramıyor. Üstelik cinsel dünyanızda da sorunlar yaşıyorsunuz. Cinsel istekte azalma ve verimsizl ik var. Tabiî hemen yüzde yüz'Arada birisi mi var'? demeyin. Acaba iş ve sağlık sorunu mu var? Belki eşinizin yardıma ihtiyacı var. Belki yoğun bir borç yükü altında. Böyle değilse, asıl sebebi ortaya çıkarmaya çalışın. İnternete ilgi duyması veya varsa aşınlaşması: Eşinize ne olduysa birden bire internet aşkı başladı. Bilgisaya rın başından kalkmıyor. Sizi uyutup bilgisaya rın başına oturuyor. Saatlerce sitelerde dolaşıyor, chat yapıyor. Evde bilgisaya r yoksa ikide bir internet cafeye gidiyor. Yine dikkat edin: Hayırlı bir iş için de gidebilir . Çünkü internet, biri hayra, diğeri şerre açılan iki ucu olan bir olgu. Yanılabilirsiniz. Bilinçli olun. Girdiği siteleri, yazıcıdan çıkış alıyorsa ve bulabiliy orsanız kâğıtları inceleyin . Hayra yorulacak hiçbir ipucu yoksa, sorgulaya bilirsini z artık. Zamansız telefon görüşmeleri, zamansız mesajlar: Eşiniz birisine gizli gizli telefon açıyor, alçak sesle konuşuyor. Yetmiyor, kendisine sık sık zamanlı zamansız telefon geliyor. Gecenin bir vaktinde cep mesajları alıyor, kendisi de cevap yazıyor. Ne oldu acaba'. Gündüzün suyu mu çıktı, yoksa kurtarılması gereken bir can mı var? Hayalî bir lehlike mi sözkonusu? İyi de bir değil, iki değil, Allah'ın günü zamansız telefonla r ve cep mesajları var. Cep kayıtlarından veya ayrıntılı faturadan öğrendiğinize göre, aynı numara çok sık aranmış. Acaba kim bu önemli kişi? Mümkünse arayın, tanışın, derdi neymiş öğrenin. Eşinize ilgisi nereden kaynaklanıyormuş, bir sorun. Parasal harcamala rda yetersizl ik: Eşinizin maddî geliri ne olursa olsun, ev ihtiyaçları İçin ayırdığı belirli bir bütçe vardır. Aşağı yukarı bir denge oturtmuştur. Ama bir baktınız ki, sık sık istekleri nizi alamıyor, paranın olmadığından bahsediyo r. Yakında büyük bir harcama da yapmadıysanız, acaba paralar nereye gidiyor? Eşiniz önemli birisine para harcayabi lir. Eğer bunlardan biri veya birkaçı varsa, ipuçlarından veya delillerd en sonuç çıkarmaya çalışın. Ancak dediğimiz gibi, ortada ciddi bir delil yokken eşinizi evhamınıza, şüphelerinize göre yargılamayın. Kendi elinizle mutluluğunuzu yok eder, yuvanızı yıkarsınız. Ciddi deliller varsa, eşinizle güzelce konuşun. Gittiği yolun yanlış olduğunu söyleyin. "Eğer bende olmadığını sandığın ve başkasında bulunduğunu kabul ettiğin bir özellik, bir davranış varsa, söyle, ben sana öyle davranayım" deyin. Bunun için uzun görüşmeler, detaylı seanslar yapın. Burası çok önemli. Çünkü bazen eşler, farkında olmadan eşini böyle bir arayışa kendi eliyle itiyor. Çünkü, ona zaman ayırmıyor, gönlünü almıyor, iyi davranmıyor. Gariptir, bazen birbirler inden habersiz, kadın birisine, erkek bir başkasına ilgi duyuyor. Oysa aradıkları mutluluk kendi yuvalarında. Yuva yıkılıyor, her şey mahvoluyo r. Bunun için cinsel istekler dahil, eşler maddî manevî, duygusal açıdan birbirler inin ihtiyaçlarına cevap vermek İçin olağanüstü bir gayrel göstermelidir. Son pişmanlık fayda vermez. Tabiî tüm bunlar her iki taraf için de geçerli. Ama baktınız: Sizde ciddi bir hata ve eksiklik yok. Hatta bunu eşiniz bile söylüyor. Ve arada "birisi" olduğunu fark ettiniz. Kendinize güveniyorsanız, restini çekin. "Hodri meydan" deyin. "Ya beni bırakırsın ya da ondan vazgeçersin" diye tehdit edin. Eğer siz ilişkisini öğrendiniz ve başkalarının duymasından korkuyors a, "Bunu anne babana, arkadaşlarına söylerim" deyin. Elbette hemen ayıbını cihana duyuracak değilsiniz, hatta Örtmelisiniz. Fakat karşınızda gönül eğlendiren birisi varsa, iyi bir ders verip zapt-u rabt altına almalısınız.
CEMİL TOKPINAR
|
|
« Son Düzenleme: Kasım 22, 2010, 05:40:06 ÖS Gönderen: administratör »
|
Logged
|
|
|
|