Konu Başlığı: SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN ZARARLARI - TIKLAYINIZ Gönderen: admin üzerinde Aralık 08, 2010, 12:39:17 ÖS SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN ZARARLARI 1. BÖLÜM
Sanal alemde islam için çalışan sitelerde n ve buradaki yetkilile rden Allah c.c razı olsun ve başarılarının devamını nasip eylesin inşallah Değerli Müslüman kardeşimiz Sosyal Paylaşım siteleri deyince aklımıza MySpace Facebook ve Twitter gibi doneler geliyor teknoloji yi elbette kullanacağız ancak bilinçli kullanama dığımız zaman teknoloji bizim için zararlıdır aile yapımızı ve ahlakımızı çökerten bu tür oluşumları iyi incelemel iyiz ve araştırmalıyız Twitter'in zararlı yönleriyle ilgili aşağıdaki yazımızı okumanızı istirham ediyoruz yazıyı okumak için lütfen linki tıklayınız TWİTTER VE ZARARLI YÖNLERİ KONU İÇİN LÜTFEN ALTTAKİ LİNKİ TIKLAYINI Z http://islamgreen34.inventforum.com/viewtopic.php?t=4 FACEBOOK VE İSLAM KONU İÇİN LÜTFEN ALTTAKİ LİNKİ TIKLAYINI Z http://www.islam-green34.com/index.php?topic=563.0 MSN KULLANMAN IN ZARARLI BOYUTLARI http://www.maxicep.com/haber-kosesi/esini-msn-yuzunden-oldurmus-279084.html KÜTAHYA'da başka bir erkekle MSN'de görüştüğünü öne sürdüğü 24 yaşındaki eşi Esra Ulu'yu cami bahçesinde bıçaklayarak öldürmekten tutuklu yargılannasına başlanan 29 yaşındaki Erhan Ulu, eşinin bilgisaya rdaki MSN'yi kapatmaya çalışması üzerine aldatılmış olma duygusuna kapılarak onu bıçakladığını söyledi. Balıklı Mahallesi'nde 13 Temmuz 2009 tarihinde meydana gelen olayda fabrika işçisi evli bir çocuk babası Erhan Ulu, eve geldiğinde bilgisaya rdaki MSN'yi kapatmaya çalıştığını öne sürdüğü eşi Esra Ulu ile tartışmıştı. Tartışmanın ardından Erhan Ulu dışarı çıkan eşini evlerinin karşısındaki Balıklı Camii avlusunda boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerind en 11 bıçak darbesiyl e öldürmüştü. Polis tarafından yakalanan Erhan Ulu çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Eşini öldüren Erhan Ulu'nun yargılanmasına Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmaya, ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanık Erhan Ulu, öldürülen Esra Ulu'nun 16 yaşındaki kardeşi Halil Özdemir ve babası Şuayip Özdemir katıldı. Sanık Erhan Ulu duruşmada kendini savunarak fabrikada n geceleyin eve geldiğinde kapıyı anahtarıyla açıp içeriye girdiğini, yatak odasındaki bilgisaya rın başında oturan eşine arkadan sarılıp öpmek istediği sırada kendisini fark eden eşinin bilgisaya rdaki MSN ekranını kapatmaya çalıştığını öne sürdü. Ulu şöyle konuştu: "Bu yüzden eşimle tartıştım. Bu sırada bizimle aynı evde kalan kayınbiraderim Halil Özdemir yanımıza geldi. Bana 'Enişte, bu MSN adresi bana ait, ben görüşme yapıyordum' dedi. Ardından da eşime doğru 'Abla kaç, yakalandın' dedi. Eşim evden dışarı doğru gidince aldatılmış olma duygusuyl a mutfaktan bıçak alıp peşinden gittim. Kapının yanında kolundan tuttum, bağırmaya başladı. Orada elimdeki bıçağın sapıyla yüzüne vurdum. Eşime evimizin karşısındaki cami avlusunda konuşalım dedim ve birlikte cami avlusuna gittik. İnternette kiminle görüştüğünü sordum. Bana hakaret ederek, 'Sen karışamazsın, seni ilgilendi rmez, Allah belanı versin' dedi. Ben de ondan sonrasını hatırlamıyorum. Pişmanım. Böyle olmasını istemezdi m." Kızı öldürülen baba Şuayip Özdemir de duruşmada kendisini n olay sırasında din görevlisi olarak Almanya'da bulunduğunu belirtti. Kızıyla sık sık internet üzerinden görüşme yaptıklarını söyleyen Şuayip Özdemir, "Olay gecesi de kızımla ben MSN'den görüştüm" dedi. Olay sırasında evde bulunan Halil Özdemir'de duruşmada tanık olarak dinlendi. Halil Özdemir, olay gecesi ablasının Almanya'daki babasıyla MSN'den görüştüğünü söyledi. Özdemir, "Ablamla eniştem tartışıyordu. Eniştem mutfaktan bıçak almaya gittiğinde ben de 'Abla sen dışarı çık' dedim ve daha sonra da polisi aradım" dedi. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti sanık Erhan Ulu'nun tutuklulu k halinin devamına karar vererek incelemey e alınan bilgisaya rla ilgili bilirkişi raporunun gelmesini n beklenmes i ve cep telefonu görüşmeleri ile ilgili bir uzmanın dinlenmes i için duruşmayı erteledi. -------------------------------------------------------------------------------- MSN YÜZÜNDEN EVİNİ TERK ETTİ http://www.menacam.com/14-yasindaki-genc-kiz-msn-yuzunden-evden-kacti-t34165.html?s=0d1386d722bd058fdcdfc7d1c7b350b5& 14 yaşındaki genç kız, MSN yüzünden evden kaçtı DÜZCE’de, annesinin internett eki sohbet programla rından olan MSN’de erkek arkadaşlarıyla sohbet etmesine kızmasına üzülen 14 yaşındaki Çağla B**, fındık toplayara k kazandığı 100 YTL ile 11 gün önce ortadan kayboldu. Konuralp Beldesi’nde oturan Derya B**, kızının internet kafede MSN’de kendinden büyük erkeklerl e sohbet ettiğini öğrenince kızıp azarladı. Odasına çekilen Çağla B**, “Sizi çok üzdüm. Bir daha üzülmeyeceksiniz. Anne baba sizi seviyorum . Kendime yeni bir hayat kuracağım'' yazılı notu yatağının üzerine bırakıp, birkaç eşya yanına alarak geçen 17 Ağustos'ta evini terk etti. Sabah kızlarının odasına giren baba Aytekin B** ile Derya B**, bıraktığı notu görünce şoke oldu. Güvenlik güçlerine kayıp başvurusu yapan B** çifti şehir şehir gezerek kızlarını aramaya başladı. Kızının sürekli eve geç geldiğini belirten Derya B**, “İnternet kafede chat programla rında sürekli erkeklerl e mesajlaştığını öğrendim. O gecede eve geç geldi. Ben de kızdım. Sabah yatağının üzerine not bırakıp evi terk etmiş. Kaybolduğu günden bu yana kendisind en haber alamadık. Şehir şehir gezip kızımı arıyorum. O daha 14 yaşında genç bir kız. Başına bir şey gelmesind en korkuyoru m'' diye konuştu. MSN İLE ALDATILMA YÜZÜNDEN EVLİLİKLER ÇÖKEBİLİR http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=44816 merhabala r.. 10 ağustos 2006 günü evlendik. . suan 22 aylık bir kızım var..eşimin beni aldattığını ilk önce 9 eylül 2008 yılında uzun araştırmalarım ve takipleri m sonucunda ortaya cıkardım.. yalanlar söyleyip beni kandırdı.. ben de ona inandım.. ve affettim. . daha sonra ki aldatmasını 6 eylül 2009 da tekrar aynı yöntemlerle ortaya cıkardım.. öğrendiğim gün evi terkettim ve evi boşalttık.. 4 aydır ayrıyız.. boşanmak için hala dava açmadım.. en kısa zamanda acacam..a ldattığı kızı buldum ve msn den eşim adına konustum. . ve kayıtlarını aldım.. onunla iş yerinden tanıştığını, onunla bir ilişki yaşadığını yalanlar söyleyerek onunla hangi tarihlerd e buluştuğunu kızın yazmasını sağladım..kzın ismini biliyorum .. eşimle aynı işyerinde calıştığı için ordan kzın adresini kim olduğunu bulabilir m.. eşim hala inkar ediyor onunla birlikte olmadığına dair.. suan üzerime olan bütün borçları ben ödüyorum.. ayrıca abimden bizim için çekmesini istediğimiz krediyi de ben ödüyorum.. sorum su? Eşime karsı nasıl bir dava açabilirim..davamın içinde ne gibi taleplerd e bulunabil irim... aldattığı kız içinde yuvamı dağıttı için tazminat davası acabilirm iyim.. zina davası acsam sonucunda kızımın onun üzerinden düşmesi için talepte bulunabil irmiyim.. tüm haklarım nelerdir. . teşekkürler. MSN YÜZÜNDEN İNTİHARA KALKIŞTI http://forum.turksportal.net/vb/showthread.php?t=64666 MSN yüzünden çıldırdı Kıskanç koca çıldırdı kendisini çatıdan atmaya kalkıştı!.. Eşini internett e sohbet ederken yakalayan koca, eşiyle tartıştıktan sonra 5 katlı binanın çatısına çıkarak, intihar etmek istedi. Edinilen bilgiye göre 50 günlük evli olan çift, Ümraniye Çakmak Mahallesi, Adalar Sokak'ta bulunan ve 3 gün önce taşındıkları evde, gece yarısı yüksek sesle kavga etmeye başladı. Kavga sonrası oturdukla rı 5 katlı apartmanın çatısına çıkan Özgür Ü. (25), intihar etmek isterken, komşuları tarafından olay yerine çağırılan itfaiye ekipleri, olası bir atlamaya karşı önlem aldı. Sokakta park halindeki araçları kaldıran ekipler, Özgür Ü'nün atlama ihtimali olan yere branda gerdi. Saat 01.00 sıralarında çatıya çıkan kıskanç kocayı polis yaklaşık 2 saatlik ikna çalışması sonucu indirmeyi başardı. Olay yerinde hazır bulunan sağlık ekipleri, Özgür Ü.'ye sakinleştirici ilaç vererek, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi ne sevk etti. Komşuları, Çakmak Mahallesi, Ada Apartmanı'na 3 gün önce taşınan çiftin daha önce de kavga ettiğini ifade etti. Son kavgalarının sebebinin ise, Özgür Ü'nün eşinin internett e "Canım" isimli birisiyle konuştuğu sırada kocasının olayı görmesi sonucu, kıskançlık krizine girdiği ve bu sebepten dolayı çatıya çıkarak, intihar etmek istediği öne sürüldü. SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN ZARARLARI 1. BÖLÜM SONU LÜTFEN 2. BÖLÜMÜ OKUYUNUZ Konu Başlığı: SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN ZARARLARI - 2. BÖLÜM Gönderen: admin üzerinde Aralık 08, 2010, 01:25:35 ÖS SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN ZARARLARI - 2. BÖLÜM
SANAL ALEM VE TWİTTER İLE YOK OLAN AHLAKİ DEĞERLER http://islamgreen34.inventforum.com/viewtopic.php?t=4 Twitter Dedikleri Ne Menem Bir Şeydir? http://www.ruzname.net/twitter-dedikleri-ne-menem-bir-seydir Dünyada bir çılgınlık haline gelen, ülkemizdeyse popülaritesine yeni yeni kavuşmaya başlayan fakat bizim camiada (evet bizim camia ne olmuş yani) henüz pek bilinmeye n bir akımdan bahsedeceğiz bugün. Twitter dedikleri bu yeni sosyal ağ nedir, nasıl kullanılır, yararları zararları var mıdır bunlara kısaca bir göz atacağız. Ta ki bizim camianın da en azından bilgisi olsun. Twitter dedikleri bir mikroblog uygulamasıdır. Ne demek bu? Hemen herkesin bir blog sitesi vardır. Kişizade, burada genelde kendi ahvalini düz yazı ya da şiirle uzun uzun anlatır. İşte twitter dedikleri hadise de bir blog olmakla beraber ahvalini kısacık anlatırsın. Bir ya da iki cümleyle, 140 karakteri geçmeyecek şekilde. Cep telefonla rıyla arkadaşlarımıza yolladığımız bir kısa mesaj gibi düşünün. Twitter'da birinin sizin yazdıklarınızı görmesi için sizi takip listesine alması gerekir. Örneğin ruzname sitesinin twitter hesabı var. Bir de Zeyd ve Amr adlı iki arkadaş var. Zeyd Ruzname'yi ve Amr'ı Takip listesine alırsa kendi ana sayfasında ruznameni n ve Amr'ın kısa mesajları görünecektir. Aynı şekilde Amr da Zeyd'i takip lisetesin e eklese o da arkadaşının ahvalinde n azami 140'ar karakterl ik hal izahıyla haberdar olacaktır. (Twitter Fetvaları, 1.cild, s.32 Süleymaniye Kütüphanesi, demirbaş no:654454) Daha iyi anlamak için aşağıya ruzname.n et sitesinin twitter hesabının bir resmini koyuyorum: Yukarıda gördüğünüz gibi, ruzname'nin takip listesind e olan kişilerin kendileri için yazdığı yazılar ruzname ana sayfasında gözüküyor. Böylece ruzname arkadaşlarından bihaber kalmıyor. Sağ sutunda görülen ise ruznameyi kaç kişi takip ediyor (followers) ve ruzname kaç kişiyi takip ediyor (following) sayıları. Bizim camiada bu meretin çalışmasını pek bilmeyen olduğu için şuan arkadaşımız mutevazi sayıda. Ama dünya çapında, bir kişinin (kurumun değil, kişinin) dört milyon küsür takipçisi olduğuna bizzat şahit oldum. Geçenlerde gazetede okumuştum, bir derginin yaptığı araştırmaya göre bu sitedeki yazışmaların yüzde yetmişi malayani ve lehval hadis ile dolu. Mesela "tostumu yedim bekliyoru m","böyün öyle yorgunum ki" vb... Peki daha faydalı kullanılabilir mi bu sanal alet? Kullanıcıya bağlı. Websitele r, haber kanalları, tvler program akışlarını takipçilere duyurmakt a kullanıyor ama bireyler nasıl kullanabi lir? Mesela güzel alıntı sözler yazılabilir. Ayetler, hadisler. .. Ya da bugün öğrendiği ilginç bilgiler, veyahut internett e gördüğü yararlı şeyleri paylaşarak en azından daha faydalı bir iş yapmış olur. Ben, gerçek adımla twitter'ı kullanmıyorum, sadece ruznameni n ismiyle kullanıyorum. Ama gerçek adımla hemen bir twitter hesabı açtım, benden önce, ismimi kimse almasın diye. Çünkü bu işi de ticarete dökenler bile var. Geçenlerde Türkiye'nin en büyük alışveriş sitelerin den birinin adının olduğu twitter hesabını uyanık bir girşimcninin aldığını ve 10.000 Euro'ya satmak istediğini yine bizzat gördüm. Elinizi çabuk tutun ve kullanmay acak olsanız da isminizi kimse kapmadan alın! www.twitt er.com adresine gidip sağ tarafta bulunan "sign up now" adlı yeşil butonuna tıklayarak hesabınızı açabilirsiniz. TWİTTER MYSPACE VE FACEBOOK ' UN HAYATIMIZ A ZARARLARI http://www.grafiktasarimmedya.com/facebook-ve-hayatiniza-zararlari.html Facebook geçtiğimiz senelerde hızla yükselen ve son dönemde kullanıcı sayısı 60 milyona yakınlaşan dünyada en çok tıklanan 7.sitedir . Bu başarıyı elde etmesini tabiki kutluyoru z. Fakat facebook ile ilgili gerçekleri size bildirmey ide bir borç biliyoruz . Facebook sözde sosyal paylaşım sitesi birçok kullanıcının çekinmeden kullandığı bir platform haline geldi. Fakat insanlar istemeden de olsa kendileri ni deşifre edecek bilgileri ni de bu sitenin data verilerin e kayıt etmiş bulundu. Başta çok masumca görünen bu sistem günümüzde 50 milyondan fazla kullanıcı için tehdit haline geldi. Kimileri bunu umursamaz ken kimilerin de kendi bilgileri nin başka mecralard a paylaşılacağı endişesi oluştu. Şimdi gelin bu tehditler i ve facebook’un hayatımızdan götürdüklerini birlikte değerlendirelim. **Yazı uzun ve açıklayıcı olduğundan sıkılıp okumak istemeyeb ilirsiniz . Buradaki seçim sizin. Belki hayatınızdan neler gittiğini kabullenm ek istemeyişinizdendir… !!! Başta basit bir sosyal paylaşım ağı gibi duran facebook, gün geçtikçe farklı aktivitel er, gruplar, hayran sayfaları ve üye sayısının hızla artışından sonra tehdit olmaya başladı. Facebook’ta 500 bini aşkın grup bulunuyor . Facebook’un en büyük kullanıcı grubu 17-25 yaş arası kızlar (yüzde 69). Üyeleri hakkında her gün 300 milyon bilgi notu güncelleyen Facebook, dünyanın en büyük kişisel haber sitesi. Geçtiğimiz günlerde facebook yönetimi uygun bir ücret karşılığı 50 milyon kullanıcının kişisel bilgileri nin satılabileceğini duyurdu. Şimdi bu yazımızı okuyanlar bu haberin asparagas olduğunu düşünecekler. Böyle düşünenler yanılacaklardır. Bazılarımız da hemen facebook sayfalarına girip kayıtlı bilgiliri ni yalan bilgiler ile değiştirmeye çalışacaklardır. Bunun içinde artık çok geç. Çünkü verilerin iz facebook veri bankasına işlendi bile. “Eee bişey yapmamız gerekmiyo r ozaman” diyenlerd e olabilir. Hayır yapmanız gerekiyor . Biran önce facebook ‘dan kurtulmanız gerekiyor . “Bizim verilerim izi kimseye dağıtamazlar dava açarız.” diyenleri duyar gibiyim. Bunun için de inanın artık çok geç. Çünkü facebook’a kayıt olma aşamasında kabul ettiğiniz kullanıcı sözleşmesinde siz tüm haklarınızı başka bir deyişle boynunuzd a ki ipi facebook’a vermiş oldunuz. Facebook günümüzde sosyal paylaşım ağı olmaktan çok bir arkadaşlık servisi hatta giderek sexbook olmaya başladı bile. İnsanlar facebook’da hayran sayfalarının olması, arkadaş listesini n kabarması ve tanımadığı kişilerle konuşmasını kendine övgü olarak görüyor ve kendi ile gurur duyuyor. Bir nevi kendi egosunu tatmin ediyor. Bir düşünün çok kısa sürede bu kadar çok kitleye ithap eden bir siteyi destekley en birileri yok mudur ? Daha önceleri gizli servisler kendi bünyelerinde eleman yetiştirerek farklı çevrelerde bulunan farklı insanlard an istihbara t toplarlar dı. Artık birilerin i yetiştirmeye gerek kalmadı. Çünkü bu tarz siteler sayesinde sanal ortamlard an bilgi alınıp, gerekli istihabar attan fazlası toplanmış oluyor. Şimdi diyeceksi niz ki, “bizim bütün bilgileri miz zaten yanlış.Ayrıca doğru olsa ne farkeder bizim bilgileri mizi ne yapacakla r ki…” Bilmediğiniz bir nokta var. İnternete girdiğiniz İP adresleri statiktir . Yani sizin kimliğinizdir. Sizin kim olduğunuzu nerde olduğunuzu ne yaptığınızı hatta biraz daha ileriye gittiğinizde bilgisaya rınıza bağlı webcamden sizin bulunduğunuz yeri izletebil ecek bilgiler içerir. Bu nasıl olur demeyin. Olur !!! İp adresleri niz siteye her girişte kayıt altına alınır. Bu ip adresleri sayesinde bilgisaya rınızdaki tüm verileri okuyabile n sistemler yada örgütler bulunmakt adır. “Bunları nerden biliyor sunuz?” demeyin sakın. Bilişim çağında yaşıyoruz. Biraz düşünürseniz bunların nelere mâl olacağını bilirsini z. [notice type=alert]Örnek: Hrant Dink hakkında youtube video paylaşım sitesine video ekleyen şahıs, bilişim suçları şube müdürlüğüne bağlı polisler tarafından yakalandı.[/notice] Nasıl yakalandı ? Youtube’a video yüklemek için bilgi paylaşmanız bile gerekmiyo r. Nasıl oldu peki ? Tabiki ip adresinde n… Kullanıcı siteye girdiği anda ve video yüklediğinde ip adresi kayıt altına alındı. Bunu siz göremezsiniz. Ufak çaplı bir araştırma ile de zanlı olduğu yerde yakalandı. Bu işler sandığınızdan daha karmaşıktır. Siz ben bir suç işlemedim neden beni araştırsınlar diyebilir siniz. Ama facebook’da sözde arkadaşlarınıza göstermek için yüklediğiniz resimleri kullanara k birileri başka insanları kandırabilirler. Sizin fotoğraflarınızda adult sitelerde paylaşım yapıp sizi kötüleyebilirler. Fotoğraflarınızı adult sitelerde porno yıldızı gibi görmek istemezsi niz sanırım… [notice type=alert]Örnek: Beyazıt Öztürk başta olmak üzere birçok ünlünün ismi ve fotoğrafı ile açılan facebook hesapları ile binlerce insan dolandırıldı. Sanatçılar zor durumda kaldı. Suç duyurusun da bulundula r.[/notice] Profilini zin arkadaşlarınız haricinde ki kişiler tarafından görülmesini engellese nizde , size bir şekilde ulaşmaya çalışanlar mutlaka vardır. Çünkü insanlar bu sayede msn ve telefon bilgileri ni paylaşarak facebook’u sanal pazar, buradaki insalarıda araç olarak kullanmay a devam ediyorlar . Bir nevi facebook amacından saparak artık sexbook olmaya başladı da diyebilir iz. Milliyet gazetesi konuyla ilgili bir haberinde; “Peki bu ‘sevgi yumağının’ altında yatan şey, sadece vefa ve dostluk duyguları mı? Hayır. Facebook’un en büyük vaatlerin den biri de seks. Hem bir olasılık olarak hem de düpedüz… Grup seks partileri nden sapkın fantezile re sizin için facebook’un karanlık dehlizler inde casusluk yaptık! Facebook çapkınlarının izini sürmeye başladık. Ve tam anlamıyla bir şok yaşadık. Şok yaşadık çünkü biz safça, buranın bir sosyalleşme ortamı, bir sevgi yumağı olduğunu düşünüyorduk. Hiç de öyle değilmiş: Meğer Facebook, ‘Sexbook’ olmuş! Facebook’ta tanışalım, messenger’de kaynaşalım, sonra telefonla rımızı alalım ve buluşalım” şeklinde başlayıp ilerliyor işler…” değerlendirmesine yer vermiş. Unutmayın ! Bilgiyi kontrol eden dünyayı kontrol eder… Dünyanın en zengin insanı ve Microsoft’un sahibi Bill Gates 2006 yılı Ocak ayında Türkiye’ye geldiğinde bir gazeteci kendisine, “Siz Microsoft olarak CIA’ye bilgi veriyor musunuz?” diye sormuştu. Bu şok soru üzerine salonda kısa bir sessizlik oldu ve herkes verilecek cevaba odaklandı. Bill Gates’in cevabı ise sadece gülmek oldu. Herkes bu tebessümle cevabını aslında acı bir şekilde almıştı.Kısacası 10 bilgisaya rın 8′inde Windows var. CIA bu yolla dünyadaki bilgisaya rların büyük bölümünün içindeki bilgileri tarayabil iyor. Kaldı ki yapmaları değil, yapmamala rı anormal olurdu. Çünkü Bilgiyi kontrol eden, dünyayı da kontrol eder.Gizl i servis elemanları artık oturdukla rı yerden kalkmadan, kahveleri ni içerek seyrediyo rlar bizzat kendileri ni fişleyen insanları. Facebook sayesinde daha şimdiden 60 Milyon kişi gönüllü olarak kendisini bu yolla ihbar etmiş oluyor. Hele bu bilgiler art niyetli insanların eline geçmişse, her biri açık birer hedef haline gelmiş oluyor. Facebook için yapılan önemli uyarılar : İngiliz askeri yetkilile ri kişisel bilgileri ni facebook’a koymamala rı konusunda tüm orduya bir uyarıda bulundu. O kadar ki, Kraliyet Askerleri’ne bağlı 888 askerin isminin Facebook’ta bulunması, kişisel bilgileri n terör örgütlerinin eline geçebileceği endişesini doğurmuş. Uyarıda, “Facebook, MySpace ve Friends ReUnited” adlı siteleri kullanan askerleri n risk altında olabilece kleri kaydedilm iş. Facebook, 6 Kasım’da yayınladığı bir ilanla 50 milyondan fazla üyesinin özel bilgileri ni para karşılığı reklâm şirketleriyle paylaşabileceğini duyurdu. Özel hayatın korunması ile ilgili tartışmalara yol açan Facebook’un bu kararı, ABD ve Avrupa ülkelerinde tartışmalara yol açtı. Fransa’da Facebook aleyhine soruşturma açılması bekleniyo r. Yine İngiltere’de bir hükümet araştırmasında, İngiltere’de bu sitelerin üyesi olan 10.8 milyon kişiden dörtte birinin ‘profiller inde’ doğum tarihleri veya iletişim adresleri gibi önemli bilgileri ni açıkladıkları, girilen bilgileri n, suç işlemek amacıyla kullanılmaya oldukça elverişli olduğu ortaya çıktı. Amacı kötü olan kişilere bilgileri nizi bu kadar kolay vermeyin. Çünkü her bilgi doğru kullanıldığında mutlaka mükemmel sonuçlar verecekti r. Bu kişilerde sizin bilgileri nizi kullanara k amaçlarına ulaşabilirler. Belki tek başına sizin bilginiz işe yaramaz. Fakat şuan için facebook’a kayıtlı 1 milyon Türk’ün bilgileri ne toplu bakıldığında insanların zaâfları ve açık yönleri bulunabil ir. Ben facebook kullanmıyorum… Çok önemli bir kişi değilim. Gizli serviste çalışmıyorum. Asker, polis, siyasetçi hiç değilim. Kendi halimde bir insanım. Ama buna rağmen bilgileri mi, fotoğraflarımı, özel hayatımı başkaları ile paylaşmak istemiyor um. Arkadaşlarım beni bulmak mı istiyorla r ? Eğer gerçekten arkadaşlarımsa zaten benimle görüşüyorlardır. İlk okuldan yada liseden beri beni arayıp sormayan biri facebook hesabımdan beni bulup arayacaks a yok! aramasın istemem ! Benimle işi olan beni aramak isteyen beni nasıl bulacağını çok iyi bilir. Bunun için facebook yada başka bir siteye gerek yok. Unutmayın ! Facebook, myspace, twitter vb sitelerde tüm bilgileri niz siz silseniz bile kayıt altında tutulur. Hatta cep telefonun uza gelen mesajları silseniz bile, aldığınız yada gönderdiğiniz mesajlar gsm operatörünüzde saklı tutulur. Gelen maillerin izi istediğiniz kadar silin. Maillerin izin bir kopyası mail servisini zde saklı tutulur. Bunları düşünerek, facebook vb siteleri kullanara k sizin bilgileri nize ulaşmaya çalışan kötü niyetli kişilerin oyununa gelmeyin. Şimdi bunları umursamıyor olabilirs iniz. İleride sizin fotoğraflarınızla başkalarını kandırıp, onlardan kontör isteyen, para aşıran insanlar nedeni ile başınız belâya girdiğinde bu yazdıklarımı hatırlarsınız !!! Bizden birkaç uyarı ! Size gelen spam mesajlar tanıdığınız kişilerden gelmiş olsa bile açmadan siliniz. Mecbur olmadıkça hiçbir siteye giriş ve üyelik bilgileri nizi kesinlikl e vermeyini z. Bazı sitelerde n gelen üyelik davetleri ne kulak asmayın. Al benisi olan resim, müzik, ilan gibi yanıp sönen mesajlara aldırış etmeyiniz . Size cevap vermekte geciken ve sizi çok bekleten websitele ri fazla beklemede n kapatınız. Kapatma butonuna bastıktan sonra sizi dinlemeyi p uzun süre bekleten bilgisaya rınızı açma-kapama tuşuna basarak hemen kapatınız. Son olarak lütfen bu uyarılarımızı dikkate alarak gerekeni yapınız ve arkadaşlarınıza sayfanın adresini mutlaka iletiniz. http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/uluc/2010/02/12/twitter_denen_rezillik TWİTTER DENEN REZİLLİK Çağdaş dedikoduc uluk mu desem?.. Gizli teşhircilik arzularının dışa vurumu mu?. Bir tür sanal röntgencilik mi?.. Yahu bunca magazin gazetesi var, günlük.. Günaydın.. Cadde.. Kelebek.. Bunca muhabir, bunca sayfa.. Bunca da ruh sağlığı uzmanı Türkiye'de.. Bu muhabirle r, bu uzmanlara sormaz mı "Twitter nelerini tatmin ediyor insanların" diye.. Neler çıkardı kim bilir?.. Mesela Haydar Dümen neler derdi?.. Yani bakar mısınız?.. Nazlı Hanım, (Ilıcak) iki koltuk ötemde film izlerken yazıyormuş.. "Bilmem ne filmini izliyorum . İki koltuk ötemde Hıncal var.." Kime yazıyor, inanmazsınız?.. Oray Eğin, Ahmet Hakan, Ayşe Özyılmazel, Nehir Erdoğan ve daha kim bilir kimlerin olduğu çeteye.. Devreye Nehir giriyor.. "Hıncal'ın yanında da ağbim varmış.." Buyrun buradan yakın.. Yahu karı kocalar boşanacak.. Evlilik yıldönümü yemeği yiyorlar, mum, kırmızı şarap, en pahalı lokanta.. İkisi de yazıyor.. Twitter.. İkisinin de gözü kulağı karşısındakinde değil, Telefonda .. Twitterde devamlı biri, bir şeyler yazıyor çünkü.. Acaba ne yazdı sorusu, karşısındakinden önemli.. Yahu Twitter yüzünden bize gelip maç izlemeyen ler var.. Hastalık o kadar tehlikeli .. Kalabalık içinde yalnızlığa mahkûm oluyor insanlar. . Karşısında, etli canlı gerçekler varken, telefonla rıyla o dünyadan kopup, sanal onların, yüzlerin içine dalıyor ve sosyalleştim sanıyorlar, asosyalin daniskası olurken.. Bunları niye yazdım.. Dünya duysun diye.. Niye duysun?.. Çünkü uyanığın biri Twitter'de hesap açmış.. Bu dedikoduc uluğa hesap açmak diyorlarmış, bilgisaya r dilinde.. "Hıncal Uluç" adıyla hesap açmış, herifin teki.. Uyanığın, ya da mazur görün "Hıyar"ın biri "Ben Hıncalım" diye sağa sola twitterle r yazıyormuş.. Sakın ha.. Sakın ha.. Benim twitterim yok.. Facebooku m yok. Blogum yok. Sitem yok.. Chatleşmem yok.. Sanal tavla, poker, briç oynamam yok..Beni m hiçbir şeyim yok.. Çünkü benim sanal dünyada öldürecek vaktim yok. Hayatım o kadar dolu, canlı dostlarım o kadar çok ki, onlara zor yetişiyorum.. TWİTTER VE ZARARLI YÖNLERİ http://www.pudra.com/ask-iliskiler/evlilik/teknolojinin-fazlasi-iliskiye-zarar-verir-1226.htm Teknoloji nin fazlası ilişkiye zarar verir Teknoloji diğer bağımlılıklar gibi hayatımızda fazla yer aldığında kendimize ve ilişkilerimize oldukça fazla zarar veriyor. Mektupların yerini e-mail'ler, günlüklerin yerini blog'lar, telefon beklemeni n yerini anında mesajlaşmalar, alışveriş poşetlerinin yerini online sepetler, fotoğraf albümlerinin yerini bilgisaya r klasörleri, kütüphanelerin yerini sanal kitapçılar aldı. Her geçen gün hız kapasites ini daha da artırarak bizleri daha da şaşırtıyor. Kimisi adapte olamıyor, kimisi kendini fazla kaptırıyor. Cep telefonun dan internete girmeyi daha yeni hazmetmişken 3G, Facebook'tan ilkokul arkadaşlarımızın ne yaptığını öğrenmeye yeni başlamışken Twitter, msn'de görüntülü konuşmaya şaşırmışken Skype çıktı karşımıza. Ve biz bunları yazarken kim bilir her saniye ne çıkmakta… Birçok şey girdi hayatımıza; pratiklik, hız, vakit kazanma, elde etme kolaylığı... Ama çok daha fazla şey yok oluyor yavaş yavaş; özlem, merak, hareket, yüz yüze iletişim gibi... Makinemiz le fotoğraf çekip onların basılmasını veya yurtdışında okuyan sevgilimi zin el yazısıyla gelen mektuplarını beklerken ki heyecan ortadan kalktı. Biriyle buluşacağımızda ev telefonun dan ona verdiğimiz yer ve saat randevusu na sadık kalma saygısı yerini cep telefonum uzda şablon olarak bile bulunan "Ben biraz gecikeceğim" mesajlarına bıraktı. Herkes herkesin herşeyini bilir oldu sosyal paylaşım ağları yüzünden; özel alan, gizlilik diye birşey kalmadı. Yurtdışında yapılan bir araştırma dünyada var olan 190 milyon internet kullanıcısının yaklaşık yüzde 10'unun bağımlılık yaşadığını ortaya çıkarmış. Amerikalı psikologl ar teknoloji bağımlılığının uyuşturucu, alkol ve kumar bağımlılığı kadar insan ilişkilerine zarar verme gücüne sahip olduğunu belirtiyo r. Peki bu durum ne zaman tehlikeli oluyor, ne zaman bağımlılığa dönüşüyor ve hangi noktada sosyal ilişkilerimize zarar vermeye başlıyor? Burada dikkat etmemiz gereken konu, teknoloji nin hayatımızda ne boyutta yer aldığı, ne kadar yer kapladığı. Teknoloji ye ayırdığımız zaman sosyal aktivitel erimizi aşıyorsa - hatta onları yapmamıza engel olmaya başlamışsa - bağımlılığa dönüşüyor demektir. Artık ailenizle veya arkadaşlarınızla dışarıda bir şeyler yapmak veya yalnızlığın tadını çıkarıp kitap okumak yerine internett e bir sayfadan bir sayfaya atlamak size daha çekici gelmeye başlamışsa durup düşünmelisiniz. Çevrenizdeki insanlarl a yegane iletişim kaynağınız SMS, Facebook, E-mail veya Twitter gibi kaynaklar sa ve yavaş yavaş yüz yüze veya sesli iletişimden uzaklaştığınızı hissediyo rsanız durum vahim demektir; teknoloji hayatınızda ciddi bir bağımlılığa dönüşüyor, insan ilişkileriniz bu durumdan ciddi boyutta zarar görecektir. Teknoloji nin onca nimetinde n neden faydalanm ayalım? Elbet teknoloji nin 'bazı' faydalarından biz de yararlana cağız. Cep telefonun un kolaylıklarından veya interneti n hızından... Ama teknoloji yi hayatımıza yerleştirirken dikkat etmemiz gereken çok önemli bir nokta var; dozunu iyi ayarlamak . Aynı alkol bağımlılığında olduğu gibi sınırımızı bilmek; iki dubleden sonrası kendinizi kaptırmanıza yol açıyorsa en fazla iki duble teknoloji yle de yetinmesi ni bilmek... TWİTTER ZARARLIMI DIR - YORUM http://www.emeklilikhaber.com/yazi/facebook-ve-twitter-gibi-sosyal-icerikli-siteler-zararli-olabilir-mi Facebook ve Twitter gibi sosyal içerikli siteler zararlı olabilir mi? emeklilik haber gönderdi. | 26 Eylül 2010 Facebook ve Twitter zararlı mı? Bugünlerde herkes Facebook'ta ya da Twitter gibi sitelerde sohbet ediyor veya oyun oynuyor. İnsanlar her gün milyonlar ca oturum açıyor, profilini değiştiriyor,online olan arkadaşlarının yenilikle rinden haberdar oluyor. Güzel bir paylaşım ortamı gibi görünen bu sosyal içerikli siteler zararlı olabilir mi? HowStuffW orks isimli haber sitesinde yer alan habere göre, sosyal paylaşım siteleri yeni bir konsept değil. Gerçekte, sosyal paylaşım siteleri bireyler arasındaki ilişkilerin yapısıdır. Dünya üzerindeki herkes büyük sosyal ağın bir parçasıdır. Fakat, biz daha küçük ve aşikar bir yapının ara ağlarıyız. Bu ara ağları ailemiz, arkadaşlarımız, meslekler imiz, okullarımız ve hobilerim izle tanımlıyoruz. İşyerinde de sosyal bir ağınız var. İlkokuldaki ya da lisedeki arkadaşlarınızla da sosyal bir ağınız var. Bu liste durmadan uzayıp gider ve ağınızdaki birçok insan da birbiriyl e örtüşebilir. Ayrıca, arkadaşlarınız sürekli artıyor ve yeni kişilerle karşılaşıp arkadaş olarak onları da ağınıza ekliyorsu nuz. Yüz yüze iletişim imkanı da sunan bu sosyal siteler güçlü oluyorlar . Fiziksel olarak kendi profil bilgileri nizi, arkadaşlarınızı, arkadaşlarınızın arkadaşlarını ve onlarla irtibat halindeki kişileri görebiliyorsunuz. Bu siteler yeni birini bulmanın yanında arkadaşlıklarını sürekli tutma imkanı da veriyor. Ancak, bir kez bu tür sosyal paylaşım sitesine üye oldunuz mu zamanınızın çoğunu burada geçirdiğinizi fark edersiniz . Peki sizce bu arkadaşlarınızla iyi vakit geçirme midir, yoksa bir bağımlılık mıdır? Kaynak: samanyolu haber TWİTTER TEKNOLOJİSİNİN ZARARLI YÖNÜ http://www.teknososyal.com/sosyal-medya/twitter/twitterdaki-javascript-acigi-kullanicilari-zararli-yazilim-ve-porno-sitelerine-yolladi.html Twitter’daki Javascrip t açığı kullanıcıları zararlı yazılım ve porno sitelerin e yolladı Twitter kullanıcıları bu öğleden sonra korku ve şoku bir arada yaşadılar. Bir Javascrip t açığının yol açtığı hata nedeniyle sosyal ağ servisi kullanıcıları aniden mesaj ya da tarayıcı pencerele ri açan siyah kutularla mücadele etmek zorunda kaldılar. Bu açık çeşitli kişiler tarafından eğlence amacıyla kullanıldı. Bazıları bu açığı eğlence amacıyla kullanara k sadece renkleri değiştirmekle uğraşırken, bazıları ise bu hatayı insanları porno sitelerin e ve zararlı yazılımların yuvalandığı sitelere yönlendirmeye çalıştı. SOSYAL PAYLAŞIM SİTESİ TWİTTER'İN ZARARLARI Sosyal paylaşım sitelerin in zararları http://www.tenderenk.com/sosyal-paylasim-sitelerinin-zararlari.html Hayatımızın önemli alışkanlığı haline gelen sosyal paylaşım siteleri gün geçtikçe biraz daha hayatımızın ortasına yerleşiyor. Yaşlılarımızın her zaman söylediği eski günler modeli gerilerde bir yerlerde uzaktan bakıyor bizlere. İtalya’daki bir araştırmaya göre Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri stres kaynağı olabiliyo r. Hatta astım krizini de tetiklediği ile ilgili varsayımlar konuşulanlar arasında. Bazı Facebook kullanıcıları üzerinde yapılan araştırmalar sosyal paylaşım sitelerin in stres kaynağı olabileceğini ortaya koyuyor. Kız arkadaşından ayrılan bir gencin facebookt a yaşadıklarının ruhsal durumunu astıma gidecek kadar etkilediği şaşırtıcı derecede gözlendi. Ayrılmaya karar veren kızın genci arkadaş listesind en silmesini n ardından genç farklı bir isimle oturum açmış. Ardından kıza arkadaşlık isteği gönderen genç kabul edildikte n sonra fotoğraflara bakarken nefessiz kaldığı belirlenm iş. Astım teşhisi konulan Gencin facebook’a girmesi doktorlar tarafından yasaklanmış. Buna benzer bir çok vaka sosyal paylaşım sitelerin in olumsuz etkiler yaratabil eceğini gösteriyor. Kaynak milliyet MYSPACE ZARARLIDI R Facebook ve MySpace çocukların beyinleri ne zararlı Zaman Online - 25.02.200 9 Bir nörobilimci Facebook, MySpace ve diğer sosyal içerikli web sitelerin in çocukların beyinleri ni etkileyer ek daha fazla bencil olmalarına yol açtığı ve dikkatler ini azalttığı konusunda aileleri uyarıyor. Oxford Üniversitesi'nden nörobilimci Susan Greenfiel d sitelerde ki iletişimin içeriği ve niteliğinin beyin gelişimini engelleye bildiğini söyledi. Greenfiel d bilgisaya r oyunlarına, aksiyon filmlerin e, chat odalarına ve sosyal ağ sitelerin e maruz kalmayla dikkat eksikliği olan bir nesil ortaya çıktığını belirtiyo r. Buna örnek olarak, 30 yaşlarında bir öğretmenin kendisine öğrencilerinin diğerlerini anlama yetenekle rinde çok net bir sapma olduğunu söylediğini açıkladı. Ayrıca, Toxic Childhood kitabının yazarı Sue Palmer ise, "Çocukların beyin gelişimleri hasar gördü, çünkü çocuklar binlerce yıldır eğlendikleri aktivitel erle meşgul olmuyorla r. Ben teknoloji ye ve bilgisaya ra karşı değilim. Fakat çocuklar bu sosyal sitelere alışmadan önce insanlarl a gerçek iletişim kurmayı öğrenmek zorundaydılar" dedi. SANAL ALEM - SANAL ALEMDEKİ SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN ZARARLARI - 2. BÖLÜM SONU |