ISLAMGREEN34 NEW WORLD

BİLİM __________________________________________________________________________________________ => BİLİM TARİHİ ve ÇEŞİTLİ BİLİMSEL KONULARA AİT AYRINTILI DÖKÜMANLAR => Konuyu başlatan: admin üzerinde Kasım 12, 2010, 09:57:37 ÖS



Konu Başlığı: PEDAGOJİK PSİKOLOJİ - KONU İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ
Gönderen: admin üzerinde Kasım 12, 2010, 09:57:37 ÖS
PEDAGOJİK PSİKOLOJİ

http://ipsikoloji.wordpress.com/

Bırakınız çocuğunuz hata yapsın
Kasım 7, 2010

Yürümeye başlayan çocuk keşfetmeye de başlar. Evin her odası, odalardak i her bir dolap ve eşya çocuklar için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibidir. Onları keşfetme sürecinde, çocuklar birçok hata yapar.

Son iki yazımda özgüven konusuna değindiğimi biliyorsu nuz. İlk yazımda çocuklarımızı kuzu gibi yetiştirmekten vazgeçmemiz gerektiğine, sonraki yazımda ise çocukların adına onların işini yapmanın onların özgüvenini zedelediğine değinmiştim. Bu yazımızda yine özgüveni zedeleyen bir diğer anne-baba tutumunda n bahsedeceğim.

Konuya geçmeden, yıllar önce bir dergide gördüğüm ve dikkatimi çeken bir sözü sizinle paylaşmak istiyorum: Hiç hata yapmayan insan, aslında hiçbir şey yapmayan insandır. Söz özetle bana şunu söylüyordu: Yerinde duran ve hareket etmeyen insan ancak hata yapmaz. Hareket ve iş başladığında hata zaten kaçınılmaz olur. Bizler her hata yaptığımızda yeni şeyler öğreniyor ve yeni tecrübeler ediniyoru z. Hayatımıza hata yapmak aslında doğumla birlikte giriyor. Nasıl mı?

Yürümeye başlayan her çocuk keşfetmeye de başlar. Evin her odası, odalardak i her bir dolap ve eşya çocuklar için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibidir. Bu hazineler i keşfetme sürecinde, çocuklar birçok hatalar yapar. Kimisi bir vazoyu kırar, kimi duvarları çizer, kimisi de yerlere su döker. Çocukların eline eşya aldıklarında o eşyalar ile olmadık şeyler denemesi aslında eşyaları tanımak istemeler inden kaynaklanır. Her bir hata, bir öğretmen gibi çocuğa yeni bilgiler öğretir ve tecrübeler kazandırır. Ancak bazı anne-babalar çocuklarının hata yapmasına fırsat vermezler . Bu nedenle hata yapmayan çocuklar, deneyimi az ve öğrenmesi yetersiz çocuklar olurlar.

Çocukların hata yapmalarına engel olmak aynı zamanda çocukların özgüvenlerinin zedelenme sine de yol açar. Nasıl mı? Bir anne düşünün, çocuğu kendi başına yemek yemek istiyor, ancak anne çocuk üstüne döker diye çocuğun yemek yemesine müsaade etmiyor. Bu nedenle çocuk yemek yemeyi öğrenmediği gibi içten içe “Ben kendi başıma bir iş yapamıyorum, yemeğimi bile yiyemiyor um” inancını geliştiriyor, bu inanç da onun özgüvenini yıkıyor.

Aynı şekilde ayakkabısını annesi giydiren, ödevlerini babası yapan çocuklar hem hayat tecrübesinde sorun yaşıyorlar hem de özgüven konusunda sıkıntı çekiyorlar. “Aman hata yapmasın” diye hiçbir şey yapmasına müsaade edilmeyen çocukların yetenekle ri köreliyor. Özgüvenleri yıkılıyor. Küçükken hata yapmayan bu çocuklar ileride bir işi yapamaz, bir işin ucundan tutamaz hale geliyor. Çünkü bir işe el atmak istedikle rinde “Ya yanlış yaparsam” düşüncesi onları durduruyo r. Bu çocuklar hata yapmalarına fırsat verilmediği için hata yapmayı çok kötü bir davranış olarak kodluyorl ar. Hata yapmaktan, hatta hata yapma ihtimalin den bile korkar hale geliyorla r. Hata yaparım endişesiyle sınıfta el kaldıramıyorlar, annelerin in gelip el kaldırmasını bekliyorl ar. Hakkını arayamıyorlar, çünkü ararken hata yapma ihtimalle ri onları aşırı korkutuyo r. Haklarını başkalarının aramasını bekliyorl ar.

Duvarları çizebilir düşüncesiyle eline kalem verilmeye n, dökebilir endişesiyle sulu boya ile uğraşmayan, kırabilir endişesi ile su bardağı ve tabağını hiç taşımamış çocuklar bu işlerde kendileri ni yetersiz görüyorlar. Yemeğini bile yaşı ve fiziki yapısı müsait olduğu halde kendi yiyemeyen bir çocuktan bir doktor, öğretmen nasıl yetişebilir ki? Bu çocuğun zihnine kök salan “Ben yetersizi m, kendi işimi kendim yapamıyorum” düşüncesiyle “Hata yapmak çok kötü bir şeydir” düşüncesini yıkmak o kadar zor ki. Halbuki zihinlere “Sen de herkes gibisin ve istersen başarabilirsin” düşüncesini ekmek, “Her hata insana yeni tecrübeler kazandırır” fikrini yeniden yeşertmek gerekiyor .

NLP’nin altın kurallarından biri de şudur: Başarısızlık yoktur, tecrübe vardır. Çocuklarımızın başarılı ve özgüven sahibi olmasını istiyorsa k hata yapmalarına imkan tanıyalım. Bırakalım düşsünler ve kalksınlar. Hatalarının sonuçlarına katlanmayı, her bir hatadan yeni bilgiler edinmeyi, insanın mükemmel olmadığını iliklerin e kadar hissetsin ler.

Şimdi bu yazıyı okuyup da “Hocam hiç mi müdahale etmeyeceğiz. Kırıp, döksün mü yani?” diye düşünenler olabilir. Doğrudur da bu düşünce. İlk olarak şunu bilelim, çocuğun zararlı bir davranışı bilerek yapması hata değildir. Çünkü hata bilmeden olur. İkincisi, doğrusu gösterildiği halde aynı hatayı defalarca tekrarlam ak yine hata sayılmaz. Çünkü hata sonunda öğrenme gerçekleşir. Doğruların gösterilmesine rağmen, çocuk aynı hataya devam ediyorsa bu durumda müdahale edilebili r. Üçüncüsü ise, eşyaya, canlıya ve çocuğun kendisine ciddi zarar verecek hatalar tabi ki de engellenm elidir.

Anne-baba olarak bize düşüne görev aslında basit. Bir, onların hata yapmalarına fırsat tanımak. İki, hata yaptıklarında onları doğrusunu yapabilec eklerine dair yüreklendirmek. Üç, yaptıkları hatanın doğrusunu onlara öğretmek ve göstermek. Dört, yaptıkları hatanın bedelini ödemelerini sağlamak. Bırakın suyu döken çocuk temizleme sürecine de katılsın. Eşyanızı kıran çocuk kırık parçaları toplasın, tamirinde de rol alsın. Üstüne yemeğini döken çocuk siz silmeden önce elbisesin i kendisi silsin.

Hatalarımızı doğru değerlendirdiğimizde çocuklarımızın gelişim sürecine katkıda bulunabil iriz. Onların yeni tecrübeler kazanmasını sağladığımız gibi, hatalar yoluyla özgüvenlerini de geliştirebiliriz.

Psikoloji k Danışman ve Pedagog Mehmet Teber – Haber 7
teber_m@hotmail.com - www.mehme tteber.co m