ISLAMGREEN34 NEW WORLD

SANAL ALEM ANEKTODLARI 1. BÖLÜM => 3 - SANAL ALEM - SANAL ALEM VE MÜSLÜMAN GENÇLİK İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 1. BÖLÜM => Konuyu başlatan: admin üzerinde Ekim 28, 2008, 06:11:43 ÖS



Konu Başlığı: SANAL ALEM - SANAL ALEMDE AHLAK - TEHDİT VE İSLAMİ REALİTE - LÜTFEN TIKLAYIN
Gönderen: admin üzerinde Ekim 28, 2008, 06:11:43 ÖS

SANAL ALEM - SANAL ALEMDE YOK OLAN AHLAK
TEHDİT VE İSLAMİ REALİTE

SANAL ALEM YOLUYLA TEHDİT EDİLEN BAYANLAR

http://www.nanayda.com/seslichat-sitelerinin-yeni-modasi-kamerada-soyunan-genc-kizlarevli-bayanlar.html

Seslichat lerin user çekme modası artık değişti reklamlar falan yok artık…Yeni moda güzel yada çirkin hiç farketmez yeter ki kız olsun ve kamerada show yapsın erkekleri tatmin edici showlar, sohbetler, şarkılar veeee +18 odalar … İşte seslichat lerin user tutma savaşının geldiği nokta…!

Bir çok site sahibi ya site görevlileri siteye gelen kızları ve özellikle evli bayanları kandırmaya çalışırlar görev vermek için verirken hiç bişi yapmayaca ksın gel sohbet et git derler ama görevi verdikten sonra istekleri tamamen değişir … Artık o sitede görevli olduğunuz için sizden istekler başlar kamera açman, mikrofond a sohbet etmen bunlar normal şeyler ama ya normal olmayan şeyler isterlers e ki istiyorla r. Kamera açıp bel aşağısı sohbetler etmek , mikrofon alıp bel altı sohbetler başlatmak gelen erkekleri (user onların gözüyle) saatlerce sitede tutmak için cinsel içerikli erkekleri n istediği şekilde showlar yapmak. Bir çok genç kızı kandırıp bu işi zorla bile yaptıran site sahipleri vardır.

Nasıl mı ? Önce sevgili olarak kendine güvendirerek sohbetler etmek, resimleri ni almak, ve sonrası bilgileri ni … ve sonrası istediğini yapmadığın zaman gelen tehtidler e boyun eğmek! Sanalda da olurmu böyle şeyler girmezsen siteye  yada görüşmezsin bir daha o kişiyle diyebilir siniz ama hiç de göründüğü kadar kolay değil bu pislikler den kurtulmak . Genç kızları kandırarak tehtid ederek sitelerin de tutan kamera açtırıp mikrofon aldırıp gelen erkeklere peşkef çeken site sahipleri ne biri dur der mi ? Bence demez.

Böyle bir çok olayla karşılaştım hiç beklemediğim üniversite okuyan bir arkadaşımı seviyorum diyerek kandırarak resimleri ni alan sonrada sesli chat sitesinde user tutabilme k için kullanan site sahibini hatırlıyorumda . Kız korkudan ailesine söyleyememişti son pişmanlıkları fayda etmemişti en sonunda ailesi öğrendi ve bilgisaya rı eve yasakladı. Tabi bu tarz insanlar hala aramızda. Bir de kötü olan şu ki bu insanlar namusluyu m iyim dürüstüm diye geçinen kendini akıllı sanan dangalakl ar bir çok evli bayanıda tuzağına düşürmüştür. Evli bayanların videolarını çekip tehtit ederek onlara resmen eziyet eden bu kişilere insan bile demek istemiyor um.

Siz siz olun ne dürüstüm iyim canım cicime kanın ne de insanların eline koz verin. Eğer gerçekten sohbet etmek eğlenmek istiyorsa nız daha düzgün ortamları tercih edin. Sonradan başınıza gelen yada gelecek olayları sanalda yaşanmış bu iğrenç olayları göz önüne alarak sohbet edeceğiniz siteyi seçerseniz emin
olun ki pişman olmazsınız.

İNTERNETTE SANAL TACİZ TEHDİTİ
http://www.seslimekan.net/index.php/sesli-sohbet-internette-sanal-taciz-tehdidi.htm

Sesli Sohbet : İnternette Sanal Taciz Tehdidi
Ξ Kasım 7th, 2010 | → 0 Comments | ∇ Haber |

İnternet kullanıcılarının “sanal taciz” tehdidine karşı dikkatli olması gerektiği hatırlatıldı. Facebook veya Youtube sayesinde internet kullanıcılarının bir film yıldızın fotoğrafına monte edilmiş yüzü veya özel anlarının görüntüleriyle karşılaşabildiğine dikkat çekildi.

Deutche Welle, yaşamın bir parçası haline gelen internet sayesinde dünyanın küresel bir köye dönüştüğünü, oluşan “sanal köy”de fısıltı gazetesin in çok acımasız olduğuna dikkat çekti. İnternette birini küçük düşürmek için bir kez internete sızdırılan fotoğraf ya da video görüntülerinin, Facebook ve Youtube gibi platforml ar sayesinde âdeta ışık hızıyla dünyayı dolaşmaya başladığı vurgulandı.

Almanya’da yıllardan bu yana sanal taciz alanında çalışma yürüten Köln’deki bilim insanı Catarina Katzer, günümüzde sanal taciz için genellikl e cep telefonuy la çekilen fotoğraf ve videoların kullanıldığını, bunlar arasında gençlerin canını sıkacak görüntüler, utanç duymalarını sağlayacak anlar bulunduğunu anlattı.

Catarina Katzer’in 2005′te yürüttüğü araştırmaya göre, 10 ila 19 yaşları arasındaki katılımcıların yüzde 15′i en az bir kez aşırı sağcı görüşü destekley en internet sayfaları ya da sohbet odalarını ziyaret etti. Katzer yıllardan bu yana gençlerin birbirler ini taciz etmek için medya kanallarını nasıl kullandıkları konusunda çalışmalar yürütürken, 2005 yılında Almanya’daki sanal tacizle ilgili ilk sistemati k araştırma yaptı. 1700 genç üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre; araştırmaya katılan her 5 gençten 1′i sanal tacize maruz kaldığını ya da bizzat sanal tacizde bulunduğunu söyledi.

Berlin Üniversitesinden psikolog Anja Schulze-Krumbholz, interneti n yaşanan travmaları daha da derinleştirdiğine dikkat çekerken,”Sorun içeriklerin çok uzun bir süre varlığını sürdürmesi ve sürekli erişime açık olması. Konu bir süre sonra kendiliğinden hallolup unutulmuy or. Aksine belli bir dinamizm kazanıp internett e sürekli karşımıza çıkabiliyor. Bu durum özellikle gençleri derinden etkiliyor” dedi.

İnternet sosyoloğu Stephan Humer, insanların tek başına yapmaya cesaret edemeyece kleri birçok şeyi topluluk psikoloji siyle internett e yapabildi klerine dikkat çekti.

Federal eski Adalet Bakanı Brigitte Zypries, 2009 yılında nefretin internett en uzaklaştırılması gerektiğini vurgulama sına rağmen, bunun nasıl yapılacağını henüz bilmediğine dikkat çekildi.

İhsan DÖRTKARDEŞ / DHA (Doğan Haber Ajansı)

SANAL ALEMDE OLUŞAN TACİZ TUZAKLARI
http://www.anindatepki.com/genel-tartisma/facebook-tuzaklari-cocugunuzun-sanal-dunyasina-dikkat/

Facebook sayfaları taciz tuzağı ile dolu

Türkiye’de kullanıcı sayısı 3 milyonu geçen “Facebook”ta çok sayıda kişi mağdur edildi:

Ekim 2009: İstanbul’da oturan Sinem Yazgan, Facebook üzerinden yıllar sonra karşılaştığı ilkokul arkadaşları tarafından dolandırıldığını öne sürerek mahkemeye başvurdu.
Eylül 2009: Kırşehir’de yaşayan liseli B.K. Facebook aracılığıyla tanıştığı 26 yaşındaki Ö.Y.’nin tecavüzüne uğradı. Evlenme vaadinde bulunan erkek arkadaşı ile İstanbul’a gelen ve tecavüze uğrayan B.K. polise sığındı.
Eylül 2009: İstanbul’da F.E. kendisine kadın süsü verip Facebook’ta “Deniz Olpak” adıyla açtığı sayfayla yaşı küçük kızları “Sizi manken yapacağım” vaadiyle kandırdı. F.E. gözaltına alındı.
Ağustos 2009: Kendisini işten çıkaran eski patronuna Facebook’tan küfürlü mesaj atan S.T. hakkında 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle kamu davası açıldı.
Mayıs 2009: Facebook’ta profiline yakışıklı bir kişiye ait resim koyarak arkadaşlık kurduğu kızların, çıplak görüntülerini kaydedip şantaj yapan Cemil E. (23) gözaltına alındı.
Nisan 2009: Malatya’da eski nişanlısı adına Facebook’ta sayfa açarak hakaret eden 30 yaşındaki M.H.V. gözaltına alındı.
Eylül 2009: İngiliz Daily Mail Gazetesi, Facebook’ta tanıştığı 32 yaşındaki bir
erkekle buluşmaya giden 17 yaşındaki bir genç kızın cesedinin bulunduğunu yazdı. Kimliği açıklanmayan genç kızın geçen pazar günü, bir arkadaşında yatıya kalacağını söyleyerek evden ayrıldığı belirtild i.

‘Çocuğunuzun sanal dünyasını takip edin’

Çocuk Şube Müdürlüğü yetkilile ri, ailelere “Çocuklarınızın sanal dünyalarını takip edin” uyarısında bulundu. Çocuk Şube Müdürlüğü dedektifl eri, son 3 ayda çocukların mağdur olduğu ve suça karıştığı 60 ayrı cinsel taciz, 13 evden hırsızlık, 4 cinayet, 2 gasp ve 9 uyuşturucu vakasını aydınlattı. 391 internet kafede inceleme yaptı.

SANALDA TEHDİT İÇERİKLİ OLAY
http://www.bizbolulular.com/kose-yazi.asp?id=453&Yusuf_Yes ilkaya-Sanal_tehdit
 
Yusuf Yeşilkaya
Sanal tehdit
Yazarın Diğer Yazıları :
Tarih:18.10.201 0

  Mine Hanım, akşam yemeğinin bulaşıklarını makineye yerleştirirken eşi Çetin Bey, mutfaktak i masada gazetenin üçüncü sayfasına göz gezdiriyo rdu. Okuduğu haberin başlığı ile adeta çarpılmış gibi sıçradı:

- Bu kadarına da pes doğrusu!

- Ne oldu Çetin?

- Daha ne olacak Mine? On dört yaşında kız çocuğu, internett e tanıştığı kötü niyetli adamların peşine takılmış, uçurumun kıyısından dönmüş.

- Nasıl bulmuşlar?

- Kız akşam eve gelmeyinc e babası polise haber vermiş. Evdeki bilgisaya rdan kızın girip çıktığı web siteleri incelenmiş. Görüşmeleri, yazışmaları takip edilmiş. Sosyal paylaşım sitelerin den birisi aracılığıyla tanıştığı kişiyle buluşmak üzere Muş’tan İstanbul’a gitmek üzere yola çıktığını öğrenmişler. Otobüs İstanbul’a varınca, otogarda polis takip ediyor. İki kişi kızı alıp bir eve götürüyor. Polis, eve baskın düzenleyip kızı almak istediğinde çok farklı bir manzara ile karşılaşıyor. Küçük yaşta kız çocukları ve yabancı uyruklu kadınları görüyorlar. Ahlaksız buluşma noktası olduğunu anlıyorlar. Ve kızı uçurumun kıyısından alıp ailesine teslim ediyorlar .

- Yapma ya!

- Ben yapmadım aşkım, onlar yapmış.

- Sana demiyorum hayatım. Çivisi çıkmış dünyanın. Neler oluyor şu dünyada da haberimiz olmuyor ya!

- Mine baksana, şey diyecekti m…

- Ne oldu? Söylesene!

- Aygül… İnternete giriyor ya hani…

- Evet giriyor, şu anda da internett e zaten.

-Yedinci sınıfa gidiyor kızımız. En deli zamanı çocuğun. Nerelere girip çıktığına bakıyor musun?

- Geç kaldın aşkım. Ben her gün bakıyorum. Ama onun da kolayı var. Bilgisaya rı kapatırken, ziyaret ettiği siteleri silebilir .

- O zaman yasaklaya lım interneti .

- Sence çözüm mü?

- Çözüm olmadığını ben de biliyorum ama Aygül’e bir şey olursa ben yaşayamam.

- Dur hemen panikleme! Ama farklı bir çözüm üretmemiz lazım.

- Haklısın, çözüm bulmalıyız ama nasıl?

- Biz akşamları nerede oturuyoru z?

- Tabi ki oturma odasında.

- O zaman bilgisaya rı da oturma odasına kuralım.

- Bilgisaya r kullanmak isteyen, internete girmek isteyen aile üyeleri oturma odasında bulunsun. Bir çeşit otokontro l sistemi olur.

- Peki, biz de mi?

- Elbette! Biz çocuklardan gizli saklı bir yerlere mi giriyoruz?

- Hayır yani…

- Hem bizim için de iyi olur. Sanal ortamda girip çıktığımız yerlere dikkat ederiz. Evimizde fazla odamız olmuş olsaydı daha farklı bir önerim olurdu.

- Nasıl yani?

- Şöyle ki, evin bir odasını kültür odası yapmayı önerirdim. Kitap okuma, bilgisaya r, internet girişleri bu odada yapılırdı. İnternet kullanmak isteyen aile bireyleri bu oda dışında sanal âleme dâhil olamazdı. Bu sayede hem hepimiz birbirimi zi kontrol etmiş olurduk hem de herkes takipte olduğu bilinciyl e giriş çıkış yaptığı yerlere daha dikkat ederdi.

- Hay aklınla bin yaşa aşkım!

Televizyo nlardaki programla r, izleyici kitlesine göre sınıflandırıldı. Bu anlamda anne ve babalar, daha dikkatli davranabi liyor. Televizyo nlarda yayınlanan programla rın tamamı için olumsuz ifadeler kullanmak yanlış olur. Bu nedenle yasaklama k yerine anne ve babaların kontrollü olması ve daha önemli olanı çocuklarımıza seçici olabilmey i öğretmemiz daha mantıklı bir yaklaşım olur.

İnternet ortamında gerçekleştirilen sanal sohbetler, sosyal paylaşım sitelerin deki paylaşımlar, içeriği kontrol edilemeye n görüntüler sadece çocuklarımızın değil, büyüklerin başına bile dert açabilir. Kiminle görüşüldüğü, ne alınıp satıldığı bilinmede n albenisi hoş gözüken reklâmlara kanarak dolandırıcıların, iyi niyetli olmayan insanların tuzağına düşmemize neden olabilir.

İnternetin cep telefonla rına girmesiyl e beraber, dünyayı cebimizde taşımış oluyoruz bir anlamda. Son teknoloji yle güncellenen cep telefonla rı, telefon makinesi olarak kullanımın dışında saat, takvim, ajanda, video kaydedici ve oynatıcı, fotoğraf makinesi, internet erişimi gibi birçok fonksiyon u olan küçücük bir bilgisaya r şekline dönüşmüştür. Bütün bu özellikler, çok faydalı amaçlara hizmet edebildiği gibi olumsuz amaçla kullanıldığı zamanlard a da tarifi mümkün olmayan zararlara yol açabilmektedir.

Yetişkin bireyler olarak, teknoloji yi iyi ve güzel işlerde kullanmay a, bize ve çevremize yararlı çalışmalar doğrultusunda değerlendirmeye özen göstermeliyiz. Kendimiz için bu durum elbette gerekli bir hassasiye ttir. Ancak, teknoloji ye karşı söz konusu olan çocuklarımız ise daha çok dikkat etmek ayrı bir görev hatta zorunlulu ktur.

Özellikle çocuklarımızı sanal ortamından tehditler inden korumaya çalışırken, yasakçı zihniyetl e hareket etmek sorunun çözümü olmak yerine problemi daha da içinden çıkılmaz bir şekle dönüştürecektir. Baskı ve yasakçı düşünceyle ortaya konulan hareket tarzı, çocuklarımızla aramıza sur gibi güçlü duvarlar örecektir. Dayatmacı ve yasakçı bir anlayış yerine herkesin kendi kendini kontrol edebildiği, bireyleri n kendileri ne ve çevrelerine güven duyabildiği otokontro l sistemini harekete geçirmek daha sağlıklı bir yaklaşım tarzı olacaktır.

Çocuklarımıza, teknoloji yi ve sanal ortamı, doğru amaçla ve doğru yöntemlerle kullanabi lmeyi öğretmek, seçici olma alışkanlığını kazandırabilmek; anne ve baba olarak en önemli görevlerimiz arasında olmalıdır. İş işten geçtikten sonra bu amaçla yapılacak çalışmalar, çok anlamlı olmayacak tır.

               Yazara mesaj: yusufyesi lkaya@gmail.com        www.yusuf yesilkaya .com


SANALDA TACİZE KARŞI BAYANLARI N ORTAK HAREKET ETMELERİ
http://bianet.org/bianet/kadin/97296-kadinlar-sanal-cinsel-tacize-karsi-orgutlendi

Kadınlar Sanal Cinsel Tacize Karşı Örgütlendi

Tıpkı, sokakta tecavüz korkusu olmaksızın yürüyebilmemiz gerektiği gibi, kadınlar İnternette de ses çıkarmamak veya tehdit ve tacizlerd en kurtulmak için erkekmiş gibi davranmak zorunda olmamalı. Şimdi İnternet sitelerin i geri alma vakti!
Jessica VALENTI
Londra - BİA Haber Merkezi
09 Haziran 2007, Cumartesi
Tanınmış bir yazılım programcısı olan Kathy Sierra tüm konferans larını iptal ettiğini duyurdu. Sierra aldığı boğulma, tecavüz ve asılma tehditler i karşısında evinden ayrılmaya korktuğunu söyledi.

Bu tehditler onu takip eden birinden veya reddedilm iş bir sevgilide n gelmiyor. Tartışma açan bir kitap veya konuşmanın sonucunda da yazılmadılar. Sierra'yı kimin ya da kimlerin tehdit ettiği bilinmiyo r. Çünkü tehditler İnternet üzerinden geliyor.

Aslında kendi İnternet sitesinde geçen yıl site ziyaretçilerinin görüş ve yorumlarını yazması için "Öfkeli Ziyaretçiler" başlıklı bir bölüm açtığında başına gelecekle ri hayal bile etmemişti. Ziyaretçilerden yorumdan ziyade giderek daha fazla küfür, hakaret ve tehdit yağmaya başladı.

Erkekler de taciz ediliyor ama

Tepki verenler ("s... can sıkıcı şıllık", "Umarım biri boğazını keser.") gibi sözlü saldırılarla yetinmiyo r, başının yanında bir ilmekle veya yüzünde bir kayışla bağırır halde gösteren fotomonta j Sierra fotoğraflarını başka İnternet sitelerin de yayımlıyorlar.

Sierra bu tür tacizleri sitesinde açıkladığından beri saldırıların dozu arttı. Sierra saldırılara karşı çıktığı için, "kişisel bilgileri; mesela sosyal güvenlik numarası ve ev adresi"nin İnternet üzerinden yayılmasını misilleme olarak yorumluyo r.

Her ne kadar erkekler de İnternet ortamında küfür veya tacize maruz kalsalar da kadınlara yönelik aşağılayıcı ve iğneleyici ifadeleri n boyutları görmezden gelinemey ecek durumda. İzlemeler, ölüm tehditler i, nefret beyanları tıpkı kadınların günlük hayatta da maruz kaldıkları taciz örnekleri...

Yorumlard aki toplu tecavüz mantığı

Tüm bu yaşananlar İnternetin ortaya çıkışını sevinçle karşılayan ütopyacı idealin, İnternetin tüm ırk ve cinsellik lerden kadın ve erkekleri n önyargısız olarak bir araya geleceği yeni ve eşitlikçi bir kamusal alan olduğu fikrinin çok uzağına düşüyor.

Bazı forumlard a, kadın düşmanlığına yazarın kimliğinin bilinmezl iği de eklenince yapılan yorumlar bir tür "toplu tecavüz" mantığına dönüşebiliyor.

Bir blogdaki mesaj zincirind e iki kadını hedef alan yazılar "ikinizi de s.kmeli", "Biz olmasak siz hiç uğruna tecavüz edilir, dövülür, öldürülürsünüz" "Endişe etme, sen ve arkadaşların o kadar çirkinsiniz ki kara borsada bile iş yapmazsınız" gibi ifadeler içeriyor.

Erkekler "aptal", kadınlar "fahişe"

Jill Filipovic 23 yaşında, hukuk fakültesi öğrencisi ve popüler bir blog olan Feministe'ye yazıyor. New York'taki öğrenciler için açılmış olan bir İnternet forumuna Filipovic'in resimleri yüklenerek küçük düşürücü yorumlar yapılmış.

"Hakkımda yorum yazan insanlar benim kaç kere kürtaj olduğumdan söz ediyor hakaret ediyorlar" diyor ve ekliyor:

"Bir erkeğin bunu yaşayacağını düşünmüyorum. Kadınlara yapılan hakaretle r çok daha fazla cinselleştiriliyor, erkeklere 'aptal' oldukları söyleniyor, 'fahişe' oldukları değil."

Sanal alemde anonim taciz

Bu durumun kabul görüyor olması rahatsız edici. Sokakta kadınların taciz edilmesin in yakışıksız olduğu kabul ediliyor, oysa İnternet yoluyla yapılan cinsel taciz sadece hoş görülmekle kalmıyor, desteklen iyor da. Kadınların saldırıya uğradığı blog veya forum sayfaları yüzlerce yorum alıyor, sitelerin ziyaretçi tıkları tavana vuruyor.

Yoksa insanlar aslında böyle mi? Yani, cinsiyetçi ve saldırgan, kadın düşmanı ve ırkçı?

İletişim ve kültür üzerine yüksek lisans yapan Alice Marwick "İnsanların halk arasında, işyerinde ve hatta evde; onaylanma yan ırkçı, homofobik veya cinsiyetçi düşüncelerini dile getirmek için sanal ortamlar yaratması gibi rahatsız edici bir ihtimal"in varlığından söz ediyor.

Yakasız süveter yüzünden

Geçen sene bu İnternet tacizleri nden ben de payımı aldım. Başka birkaç blog yazarıyla birlikte Bill Clinton'la bir öğle yemeğine davet edilmiştim. Bir süre sonra bu yemekte grupça çekildiğimiz fotoğraflar birkaç İnternet sitesinde yayımlandı ve çok geçmeden görünüşümle ilgili "gri tişörtlünün pozunu sevdim" gibi yorumlar da gelmeye başladı.

New York Times köşe yazarı ve hukuk profesörü Ann Althouse'un kurduğu İnternet sitesi "Nasıl da göğüslerimi en görünür şekilde ortaya çıkaracak bir poz verdiğim"e dair bir "makale"ye yer ayırmış.

"Şu göğüslere bir yakından bakalım" başlıklı bu girişe, 500'den fazla yorum yapılmış. Bunların çoğu bedenim, gözle görülür "aşüfte"liğim ve bir toplantıya böyle göğüslerimi ortada bırakan bir elbiseyle katıldığıma göre nasıl da iyi bir feminist olamayacağım"la ilgili.

Bir yorumcu beni oral seks yaparken anlatan bir mani bile yazmış. Althouse'un kendisi de "mavi bir elbisenin iyi olabileceği" kanaatind e. Tüm bunlar yakasız bir süveterle çekilmiş bir fotoğrafım üzerine yazılmış.

Bir fotoğraf bile taciz için yeterli

Diğer yüzlerce blog ve web sitesinde n söz etmek bile istemiyor um. Hiç şüphesiz bu hayatımın en aşağılayıcı deneyimiy di - ve tüm bunlar bir siyasetçi ile fotoğraf çektirme cüreti göstermemden kaynaklanıyordu.

Bir fotoğraf kadınları taciz etmek için yeterli neden olarak görülüyor. Bazıları, İnternetin insanlar sunduğu görünürlüğün -ki bu günlerde kimin bir blog, space veya Flickr hesabı yok ki?- tacizi beklenmes i gereken ve hatta kabul edilebili r bir şey yaptığı anlamına geldiğini iddia ediyor.

Althouse, feminist ve liberal blog yazarlarının beni savunup kendisini suçlamaları üzerine poz verdiğim bir fotoğrafımın bulunmasının oyunu adil hale getirdiğini bile savundu.

Klasik bir "kuyruk sallamaya n..." savunması. "

Filiponic saldırılardan şikayet edince de sitenin yanıtı "4 bin resmini Flickr üzerinden herkesin ulaşımına açık hale getirmiş ve yaygın kullanılan bir blogun feminist yazarı olduğunu iddia eden bir kadın olarak, fazlaca teşhir edilmekte n utanmış" oldu.

Filipovic, "özne kadın olunca laf atmanın, tacizin ve hatta cinsel şiddetin bile suçu kurbanda görülüyor - hele de bu kadın kendini görünür kılmışsa. Kamusal alan erkeklere ayrılmıştır ve kadından sesinin çıkarmaması beklenir," diyor

Sierra, az sayıda insan bunu yapıyor olsa dahi İnternetten yapılan tehditler in kadınları sanal ortama katılmaktan alıkoymakta hayli etkili olduğunu düşünüyor ve "bir kadının saklanması için kaç tecavüz tehdidi gerekir" diye soruyor ve ekliyor: "Çok değil"

Kadın gerçek ismini kullanmas a da

Resimleri ni veya gerçek ismini kullanmay an kadınlar da sanal tacize maruz kalıyor. Bir araştırmaya göre, İnternette bir kullanıcının cinsiyeti kadın olarak gözüktüğünde, tacize uğrama olasılığının 25 kez daha fazla olduğu ortaya çıktı.

Maryland Üniversitesi'nin yürüttüğü bir araştırma kadınların günde ortalama 163 kez tehdit veya cinsellik içeren mesaj aldığını gösteriyor.

Marwick, "İnternet bizi bedenleri mizden ve önyargıdan kaynaklan an tüm baskılardan özgürleştirmeyi vaat ediyordu ilk zamanlard a. Ruhlarımızla iletişim kurarak, birbirimi zi cinsiyet veya ırkla yargılamak yerine insan olarak tanıyacaktık" yorumunu yapıyor.

Gerçekte ise, sanal alemdeki makbul kimlik beyaz erkek oldu, aksi söylenene kadar beyaz bir erkekle konuştuğunuzu varsayıyorsunuz.

"Dolayısıyla İnternete etnik kimliğini taşıyan veya sanal ortamdaki cinsiyetçilikten dem vuran kişi ya 'ırk/cinsiyet kartını oynuyor'dur ya da sorun çıkarmaya çalışıyordur." diyor Marwick.

Google'da isminiz

Dahası, sanal taciz günlük yaşamdakinden farklı olarak güvenlik noktasında acil bir önlem gerektirm ediği için sonuçlarının daha da ciddi olduğu iddia edilebili r.

Eğer sokakta biri size "sürtük" diye bağırırsa, rahatsız olursunuz elbette ama geçer gidersini z. Oysa aynı şey İnternetten yapıldığında, site yayında kaldığı müddetçe o orada durmaya devam eder.

Şunu söylemeliyim ki, eğer feminist bir yazar olarak kariyer yapmaya çalışıyorsanız, barda gelip "aptal Clinton kızı" olup olmadığını soran insanlar veya google'da isminizi arayınca ilk karşınıza çıkan şey bu sıfat olduğu müddetçe; bu pek de kolay olmuyor.

Eğer iş başvurusu yapan genç bir kadınsanız durum daha da korkutucu . Muhtemel müstakbel işvereninizin, hakkınızda bilgi toplamaya çalışırken ne "şıllık" olduğunuza dair yapılmış bir yoruma rastladığını düşünün...

Neyse ki, kadınlar buna karşı savaşıyor. Sierra'nın maruz kaldığı taciz bir blog sahibinin başlattığı "siber zorbalığa son!" Kampanyasını ateşledi. Bu kampanya bir çok başka blogun yanı sıra bir uluslar arası kadın teknoloji kurumu tarafından da desteklen iyor.

Take Back the Tech, sanal tacize karşı yazıyla, video paylaşımıyla tepki veren bir "take back space"i oluşturmaya davet eden kadınların oluşturduğu global bir ağ.

Bu girişim İntenetteki kadın düşmanlığının sonu değil ama bir başlangıç. Bu tür kampanyal ar kadınların bu yeni kamusal alanımızda, tacizden ve korkudan kurtulmay a istekli olduğunu gösteriyor.

Tıpkı, sokakta tecavüz korkusu olmaksızın yürüyebilmemiz gerektiği gibi, kadınlar İnternette de ses çıkarmamak veya tehdit ve tacizlerd en kurtulmak için erkekmiş gibi davranmak zorunda olmamalı. Şimdi İnternet sitelerin i geri alma vakti! (JV/KÇ/BA/EÜ)

* Kudret Çobanlı'nın Türkçeleştirdiği Feministi ng.com editörü Jessica Valenti'nin yazısı İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesin de 6 Nisan 2007' de çıktı.

** Vurgular bianet'e aittir.

SANAL ALEM YOLUYLA TEHDİT EDİLENLER NE YAPMALIDI R
ALTTAKİ LİNKİ TIKLAYARA K OKUYUNUZ

http://www.amedsohbet.com/sitemizden-guncel/sanal-internet-yoluyla-edilen-kufurler-ve-tehditler-artik-cok-rahat-bulunuyor-asagida-video-linklerimize-tiklayin-izleyi.html
http://www.facebook.com/video/video.php?v=437308053251&ref=mf
http://www.facebook.com/video/video.php?v=437312438251&ref=mf

SANAL ALEMDE YOK OLAN AHLAKİ DEĞERLER
ALTTAKİ LİNKİ TIKLAYARA K OKUYUNUZ

http://www.zehirliok.com/node/2334
http://www.forumturkiye.com/arsiv/index.php/t-20156.html
http://www.yolgecenhani.biz/sanal-alemde-sex-rezaltei-t14047.html
http://www.esselamunaley.com/archive/index.php/t-1224.html
http://seineb.blogspot.com/2007_09_01_archive.html
http://www.tokatagd.com/portal/Forum.asp?forum=oku&msgid=3974
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/426637.asp
http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=511
http://www.draligus.com/182-internet-bagimliligi-bagimliliktan-kurtulmak.html
http://www.milligorusportal.com/showthread.php?t=10490
http://www.tekplatform.com/felsefeci/368938-internet-ve-sosyal-sapma-nedir-internet-kafeler-genclik-ve-sosyal-sapma.html
http://www.uludagsozluk.com/k/tanimadigi-kisilerle-chat-yapanlar-problemlidir/
http://www.guvenliweb.org.tr/content/internet-ba%C4%9F%C4%B1ml%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1-nedir-nas%C4%B1l-%C3%A7%C3%B6z%C3%BCl%C3%BCr
http://www.saglik-info.com/index.php?t=2&p=595&l=279#a24
http://nurevi.azbuz.com/blog/yazi/oku/5000000009995066/INSANLARIN-GERCEK-HAYATTA-SOYLEYEMEDIKLERINI-CHATTE-IFADE-ETMELERI
http://www.bilgi.edu.tr/+OtherSites/psikolojik_danismanlik/brosurler/netten_cikamiyorum.htm
http://www.firtinagenclik.com/index.php?ind=news&op=news_show_category&idc=6
http://gunayturak.blogcu.com/Deneme/
http://hakyolu.wordpress.com/2007/01/30/chat-evlilikleri-yikiyor/
http://www.zehirliok.com/sanal_seks?page=2
http://www.frmpaylas.com/dunya-ya-rezil-olduk-t162202.html?p=364082
http://www.zehirliok.com/chat
http://www.forumankebut.net/forum/genclerin-en-buyuk-sorunu-nedir-t15681.html?p=108780
http://www.millianaliz.com/haber_detay.asp?haberID=126
http://www.forumsn.com/forum/bilimsel-teknoloji-haberleri/facebook-can-aldi-t11358.0.html
http://erolbaba.com/5.html
http://www.zehirliok.com/klm/chat-ve-msn-evlilikleri-tehdit-ediyor.html
http://menekseyim.azbuz.com/readArticle.jsp?objectID=5000000002876195
http://www.medyafaresi.com/?hid=5122&cid=3
http://www.zehirliok.com/node/3611
http://www.bydigi.net/diger-dersler/216527-sanal-sohbet-chat.html
http://www.suskunderya.com/chat-yapmak-caiz-midir-zararlari-nelerdir-19244.html
http://sekspartnertuzagi.blogspot.com/2007/11/ite-kantlaryla-aklyorum.html
http://www.umrandergisi.com/HDF_detay.asp?bicim=K&ID=1040&K=650&KK=Ara%C3%85%C5%B8t%C3%84%C2%B1rma%20%C3%84%C2%B0nceleme

internet Kullanımında Türkiyedeki genel istatisti ki bilgi için alttaki linki tıklayarak okuyunuz
http://turk.internet.com/haber/yazigoster.php3?yaziid=14134
Sohbet-Chat sitelerin e giren Erkek oranı gayri resmi rakkamla %65 Bayan %35 şeklindedir
gerçek İslami Realiteyi ve Ahlaki kavramları korumada ise erkeklerd eki oran
istisnala r dışında bayanlard an çok aşağılardadır
Bayanların büyük bir çoğunluğu ise istisnala r dışında islami Realiteyi ve ahlaki kavramlar a bağlıdırlar

.